Gâlib Dede
Gâlib Dede, Mevlevi büyüklerindendir. 1757 (H.1171) senesinde İstanbul'da doğdu. 1799 (H.1213) senesinde vefât etti. Türbesi, Galata Mevlevihânesindedir.
Bu mübarek zat, bir sohbetinde buyurdu ki:
Gâlib Dede, Mevlevi büyüklerindendir. 1757 (H.1171) senesinde İstanbul'da doğdu. 1799 (H.1213) senesinde vefât etti. Türbesi, Galata Mevlevihânesindedir.
Bu mübarek zat, bir sohbetinde buyurdu ki:
Hasan Dede, Alacahisar'da doğup, büyüdü. İlim tahsilini İstanbul'da yaptı. İbrâhim Gülşeni'nin halifelerinden Hasan Zarifi'ye talebe oldu. Halvetiyye ve Celvetiyye yollarının feyzlerine kavuştu. İstanbul'da Mirahor Zâviyesinde yerleşip zâhir ve bâtın ilimlerinde yetişmek için çalıştı. 1609 (H.1018) senesinde vefât etti. Hasan Dede, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Zemzem-i Hâssa, Anadolu'da yetişen evliyâ hanımlardandır. 1765 (H.1178) senesinde Siirt'te doğdu. Büyük veli Gavs-ül-Memdûh'un hanımı ve amcasının kızıdır. On altı yaşında büyük veli Gavs-ul-Memdûh ile evlendi. 1851 (H. 1268) senesinde Siirt'te vefât etti. Gavs-ül-Memdûh'un türbesine defnedildi.
Bu mübarek hanım, vefatından kısa bir zaman buyurdu ki:
Tâhir-i Bedahşi, İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin talebelerinin önde gelenlerindendir. Önce subay idi. Resûlullah efendimizin rüyâda verdiği emirle, askerliği bırakarak tasavvuf yoluna girdi. Doğum ve vefât tarihleri belli değildir. On yedinci asrın sonlarında vefât etti. İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin Tâhir-i Bedahşi'ye yazdığı mektuplardan ikisi:
İbn-i Münâvi hazretleri, Câmi'-us-Sagir adlı eseri açıklayan büyük âlim Abdurraûf Münâvi hazretlerinin oğludur. Doğum târihi ve yeri bilinmemektedir. 1613 (H.1022) senesinde Mısır'da vefât etti.
İbn-i Münâvi hazretleri bir sohbetinde buyurdu ki:
Tokatlı Hayreddin Efendi, Bursa velilerindendir. Babası Tokatlı olup, Edirne'de evlendi. Hayreddin Efendi, Edirne'de doğmuştur. Ahmed Paşa Fenâri Câmii yanında defnedildi. Bir müddet ilim tahsili yaptıktan sonra Bursa'ya gitti. Şeyh Osman Efendiden, Sonra da Karamâni Efendiden icâzet alarak halifesi oldu. İnegöl'de Kâsım Efendinin sohbetlerine devâm edip, bu zâttan da icâzet aldı. 1608 (H.1017) senesinde Bursa'da vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
İbrâhim bin Yahlef, Cezayir'de yaşamış olan velilerden ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. Tunus'ta doğdu. Uzun zaman ilim tahsil edip, kendisini yetiştirdi. Mısır, Şam ve Hicaz taraflarına seyahatlerde bulundu. Tahsilini tamamladıktan sonra Tlemsân'a gitti. Birçok talebe yetiştirdi. 1336 (H.737) senesinden önce Cezayir'in Tlemsân şehrinde vefât etti.
İbrâhim bin Yahlef, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Tütünsüz Baba, Edirne evliyasından olup, asıl ismi Ahmed Rıdvâni'dir. İkinci Bâyezid Han devrinde Başdefterdar olarak görev yapmıştır. 1499'da vefât eden Tütünsüz Baba'nın bugün harab halde olan türbesi, Mevlânâ Kara Rüstem Gâzi Câmii yanındadır. Tekkesi günümüze ulaşmamıştır.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Ubeydullah bin Muhammed Bâki-billah, Hindistan'da yetişen evliyânın büyüklerinden olup, İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin hocası olan Muhammed Bâki-billah'ın büyük oğludur. Kabri Delhi'dedir. İmâm-ı Rabbâni hazretleri bu zata gönderdiği bir nasihat mektubunda buyurdu ki:
Kutub İbrâhim Efendi, büyük veli Üftâde hazretlerinin torunudur. 1606 (H.1015) senesinde doğdu. İstanbul'da, dedesinin halifesi Aziz Mahmûd Hüdâi'nin sohbetlerinde kemâle geldi... Bursa'da dedesinin zâviyesinde 50 seneden fazla talebe yetiştirmekle meşgûl oldu. İnsanlara doğru yolu anlattı. Vefâtı yaklaştığı zaman; "Ben vefât edince naaşımı türbeye defnetmeyin. Dedemin huzûrunda cesedimin dahi ayak uzatması rûhumu sıkar" buyurdu. 1678 (H.1089) senesinde vefât eden Kutub İbrâhim Efendi, vasiyeti üzerine Üftâde hazretlerinin türbesinin dışına defnedildi.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: