KATEGORİ: Yolumuzu Aydınlatanlar

Hazreti Üftade'nin Torunu Kutub İbrahim Efendi

Kutub İbrahim Efendi, Aziz Mahmud Hüdayi'nin şeyhi Üftade hazretlerinin torunudur. Aziz Mahmud Hüdayi Dergâhı'nda yetişmiş, Hüdayi hazretlerinden hilafet alarak Bursa'ya dönmüştür. Burada dedesi Üftade hazretlerinin zaviyesinde elli sene talebe yetiştirmekle meşgul olmuştur.

Vehbi Tülek

Mezarının Başında Ölümü Bekleyen Zat!

Veysel Karâni hazretleri, Peygamber efendimizin sağlığında Müslüman oldu. Fakat görmediği için Sahâbi olamadı. Peygamber efendimiz zamânında Medine'ye gelmedi. Tâbiinin büyüklerinden olduğu hadis-i şerifte bildirildi. Hazret-i Ömer'in halifeliği sırasında Medine'ye geldi. Çok alâka ve hürmet gördü. Önceleri kendi memleketi Yemen'de yaşadı. Sonra Basra'ya gitti.

Vehbi Tülek

sekran Bâlî Efendi

Bâli Efendi, Anadolu'daki evliyânın büyüklerindendir. Zâhir ve bâtın ilimlerinde âlim bir zât idi. Babası Amasyalı olup, Sultan İkinci Bâyezid Hanın oğlu Şehzâde Ahmed'in hocası idi. Yavuz Sultan Selim Han tahta geçince, bâzı yerlerde kâdılık vazifesi verildi. Tire'de kâdı iken, oğlu Şeyh Bâli doğdu. Bâli Efendinin doğum târihi bilinmemektedir. Allah aşkı ile mest olup cezbeye tutulduğu için kendinden geçmiş mânâsında "Sekran" lakabı verildi...

Vehbi Tülek

Kendine Has Bir Şair Yahya Kemal

Yahya Kemal Beyatlı, 1884 yılında Üsküp'te doğdu. Asıl adı Ahmed Agâh'tır. İlköğrenimini Üsküp'te gördü. İstanbul Vefa Lisesi mezunudur. Başlangıçta Sultan II. Abdülhamid yönetimine karşı muhaliflerin safında yer alarak Paris'e kaçtı. Fransa'da Siyasal Bilgiler okurken hocası Albert Sorrel'in etkisinde kalarak düşüncelerinde değişmeler oldu...

Vehbi Tülek

Şâfiî Fıkıh âlimi Zekeriyyâ Ensârî

Küçük yaştayken babası vefât eden Zekeriyyâ Ensâri, ilim öğrenmeye başladı. Doğum yeri olan Senike'ye Rebi bin Abdullah isminde bir âlim gelmişti. Rebi bin Abdullah, kendisine yardım edilmesini isteyen bir kadın gördü. Kadının kocası ölmüş, çocuğu yetim kalmıştı. Şehrin vâlisi çocuğu saka kuşu avlamaya gönderiyordu...

Vehbi Tülek

Mâlikî Fıkıh âlimi Ziyâeddîn Halîl Cündî

Ziyâeddin Halil Cündi, Mısır'ın Mâliki mezhebi fıkıh âlimi ve velilerindendir. Doğum târihi ve yeri belli değildir. Küçük yaştan itibâren, İmâm-ı Şâfii, Ahmed-i Bedevi, Seyyidet Nefise ve Şerâfeddin Kürdi'den sonra Mısır'da yetişen evliyânın en büyüğü olan Abdullah Menûfi'nin terbiyesine verildi. Kâhire, Mekke ve Medine gibi zamânın belli başlı ilim merkezlerindeki âlimlerden ilim öğrendi. Hadis-i şerif ilminde, fıkıh bilgilerinde âlim oldu. Tasavvufta yüksek derecelere kavuştu. Mâliki mezhebine göre fetvâ verdi. Pekçok talebe yetiştirip, faydalı eserler yazdı. İbn-i Mezrûk, Tâcüddin İshâki gibi âlimler talebelerinden idi...

Vehbi Tülek

Bir Garip Derviş Ve Abdullah-ı Ensârî

Abdullah-ı Ensâri, 1005 (H.396)'te Herat'ta doğdu, 1088 (H.481) senesinde aynı yerde vefat etti. Evliyânın meşhûrlarından ve Hanbeli mezhebinin büyük fıkıh âlimlerindendir. Nesebi, Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb-i Ensâri'ye dayanır. Bu sebeple "Ensâri" nisbesiyle tanınmıştır. Hadis ilminde yüksek derecede âlim idi. Üç yüz binden ziyâde hadis-i şerif ezberlemiştir. Ayrıca tefsir, fıkıh, kelâm, târih, neseb ve diğer ilimlerde âlim idi. Bu mübarek zat, bir gün kendi yaşadığı bir hadiseyi şöyle anlatmıştır:

Vehbi Tülek

ben Bu Cezayı Çoktan Hak Ettim

Bir vakitler Kütahya'da Ulu Cami civarında nalbantlık yapan Küçük Ahmet Ağa vardı. Bir gün dükkanına genç bir atlı geldi: "Nalbant Ağa!" dedi, "Atımın nallarını değiştiriver."
Nalbant, baktı atın nalları daha yeniydi. Delikanlıya dönerek:
"Evlat! Bunlar yeni, değişmelerine lüzum yok!" dedi.
"Olsun, usta sen yine de değiştiriver!" dedi genç.
"Peki oğlum!" deyip atın nallarını değiştirdi. Daha sonra nalbantın parasını verip vedalaşacağı sırada, Ulu Cami önündeki bir kalabalık dikkatini çekti.

Vehbi Tülek

Anne Duası Ve Hazreti Alkame

Asr-ı saadette Alkame isminde gayretli çalışkan ve cömert bir genç vardı. Hastalandı ve rahatsızlığı şiddetlendi. Hanımı vaziyeti Resul-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimize bildirdi:
"Ya Resûlallah, kocam çok hasta, ölüm halinde" dedi.
Resulullah efendimiz, vaziyeti öğrenmek için; Hazreti Ali, Selman-ı Farisi, Bilal-i Habeşi ve Ammar bin Yasir'i (radıyallahü anhüm) Alkame'nin evine gönderdi... Gittiler, Alkame ağır hasta idi. Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resûlullah demesini söylediler. Bir türlü söyleyemedi. Üzüldüler.

Vehbi Tülek

şeyh-ül Umran Umran Sülüst

Şeyh-ül Umran hazretleri, İbrahim aleyhisselam gibi bir peygamberin anıldığı örnek davranış ve aynı güzel huyun "ebedileştirdiği" nice cömert insanlardan biridir... Öyle ki karşısında bir misafir olmadan yemek yemezdi. Eğer misafirsiz kalırsa daima günlerini oruçlu geçirirdi...

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek

Bütün Mahlûklar, Allahü Teâlânın Kudretindedir

Vehbi Tülek

İlimden Îmân, Cehâletten Küfür Hâsıl Olmaktadır

Vehbi Tülek