Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.522.702

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İmân, Allahü Teâlânın Fazlıdır, Ihsânıdır

Mustafa Fehmi Efendi evliyânın büyüklerinden olup, Erzincanlı Terzi Baba’nın halîfelerindendir. Erzincan’da doğdu. 1298 (m. 1890) senesinde gittiği Mekke-i mükerremede, hac esnasında vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Sen Kim, Bu Evi Yapmak Kim

Zaman zaman tebdil-i kıyafet yaparak halkın arasına karışan Sultan II. Mahmud'un yolu, bir gün bir köye düşer. Burada tatlı dilli bir ihtiyara rastlar. Bununla ahbablığı epeyce ilerlettik ten sonra adama, İstanbul'a gelirse "Mahmud Ağa" diyerek kendisini aramasını ister. Gel zaman git zaman adam İstanbul'a gelir ve "Mahmud Ağa" isimli ahbabını ararken, saray adam ları tarafından farkedilerek alınır ve padişahın huzuruna götürülür. Birlikte yemek yerlerken, gözleri büyük bir şaşkınlıkla sarayı incelemektedir. Padişaha:

-Bu evi sen mi yaptın, yoksa babandan mı kaldı Mahmud Ağa! Diye sorar. Padişah:-Babamdan kaldı... der. Bunun üzerine adm:-Boşuna sordum. Sen kim, bu evi yapmak kim! Der.

Vehbi Tülek

SehzÂdelerin Sünnet Dügünü

Vehbi Tülek

Moskoftan Padişah Olur Muymuş Be!

Vehbi Tülek

88 - Tekmeyle İade Edilen Altin

Vehbi Tülek

Fransızların dünyaca meşhur romancısı Claude Farrére, 1914 senesinde Saint Albans isimli yatıyla Akdeniz sahilerinde seyahate çıkmış, bu arada Anadolu'ya da gelmişti. Bu seyahatini daha sonra bir gazetede kaleme almıştı. Çanakkale'ye geldiği sırada başından geçen bir hadiseyi şöyle anlatır:

Şehid Sultan Genç Osman

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve İbrahim Gülşeni

Vehbi Tülek

Hayirsiz Ve Bahtsiz İsem

Vehbi Tülek

İyiliğe Karşi Kemlik

Vehbi Tülek

Velinimeti İçin Şehid Olan Ohrili Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Surre Alayi

Vehbi Tülek

Kanuni Adina Yemin Eden Çavuş

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Rızâma Kavuşmak Için Gayret Eden Dostlarım

Ebû Süleymân Dârâni hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. İsmi, Abdurrahmân bin Ahmed'dir. Şam'ın güneyindeki Dâran köyünde doğdu. 820 (H.205) senesinde Şam'da vefât etti. İbrâhim bin Edhem hazretleriyle görüşüp sohbetinde bulundu. Şakik-i Belhi, Mârûf-ı Kerhi, Ahmed bin Âsım el-Antâki, Sırri-yi Sekâti ve Hâris el-Muhâsibi gibi büyük velilerle sohbette bulundu ve yüksek derecelere kavuştu. Ahmed bin Ebü'l-Havâri şöyle nakletti:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Arslan Bin Yâkûb

Vehbi Tülek

Arslan bin Yâkûb hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Türkmen asıllıdır. 1164 (H.560) senesinde Şam'da vefât etti. Zamanındaki büyük velilerin sohbetlerinde yetişti ve kemale gelerek talebe yetiştirdi. Kerâmetleri ve güzel hâlleriyle meşhûr oldu.

İnsan Ile Küfür Arasındaki Sınır

Vehbi Tülek

Kabir Ziyâreti Eden Ibret Alarak Döner

Vehbi Tülek

Takıyyüddin Zer'i hazretleri Şafii fıkıh âlimidir. 841'de (m. 1438) Şam'da doğdu. Medrese tahsilini orada yaptıktan sonra gittiği Kahire'de İbn-i Hacer Askalâni ve birçok âlimden hadis ve fıkıh dersleri aldı. Tekrar Şam'a dönerek talebe yetiştirdi. 928 (m.1522)'de orada vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Bir Gönül Sultanı Salih Bin Mismar

Vehbi Tülek

Peygambere Itaat Allah'a Itaattir

Vehbi Tülek

Maymun Sıfatlı Insan Sûretli Kimseler

Vehbi Tülek

Kıyâmet Günü Şefaat Ederim”

Vehbi Tülek

Alâüddîn Haskefî

Vehbi Tülek

Müminlere Söyle Harama Bakmasınlar

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Helvaci Çocuk

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek