Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.501.587

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Fıkıh âlimlerinin Bildirdiklerine Uyun!

Şihâbüddîn Gazzî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 770 (m. 1368) senesinde Filistin’de Gazze’de doğdu. Kudüs’e ve Şam’a gidip, oradaki büyük âlimlerden Şafiî mezhebi fıkıh ilmini tahsil etti. Bir müddet kadılık, sonra müderrislik yaptı. 822 (m. 1419) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Haliçteki İlk Köprü

Haliç'teki ilk köprünün Sultan II. Mahmud tarafından yaptırıldığını biliyoruz. Fakat bundan yüzyıllarca önce Fatih, İstanbul kuşatması sırasında Haliç üzerine geçici bir köprü inşa ettirmişti. 22 Nisan 1453 sabahı Osmanlı gemilerini Haliç'te gören Bizanslılar, ertesi sabah daha büyük ve inanılması güç bir sürprizle karşılaştılar. Kumbarahane ile Defterdar arası, deniz üzerine kuruluverilen bir köprü ile birleştirilmişti. Bu köprü üzerinde Osmanlı askeri gidip geliyor, karşı sahilden toplar geçiriliyordu. Bizanslı tarihçi Kritobulos'un verdiği bilgilere göre, binden fazla fıçı, sandal ve duba, birbirlerine kalaslar ve demir çengellerle bağlanmıştı. En üstü de döşeme tahtalarıyla kaplan mıştı. 700 metre uzunluğundaki bu köprü üzerinde 5 asker yanyana yürüyebiliyor, toplar rahat lıkla çekilebiliyordu. Çok geçmeden her iki tarafa yerleştirilen toplarla Bizans surlarının en zayıf noktaları ateş altına alınıyordu. Bizans İmparatoru hemen o gün tekrar daha fazla vergi vermek ve daha başka şartlarla barış teklif ettiyse de Fatih'i İstanbul'u almak niyetinden vazgeçiremedi. Bu sefer İmparator, verdiği emirle köprüyü yaktırmak istedi. Fakat bu maksatla surlardan dışarı çıkan 150 Bizanslı asker köprü üzerinde can verdi.Bizans Prensi Dukas, Fatih Sultan Mehmed'in yaptırdığı köprüyle, gelmiş geçmiş bütün cihangirleri geride bıraktığını söyler ve "Böyle bir harikayı kim gördü, kim işitti" sözleriyle takdirlerini bildirmişti.

Vehbi Tülek

Iii. Osman Han Ve İstanbul’un Yeniden İmari

Vehbi Tülek

Yunan Subayinin İntikami

Vehbi Tülek

Hepsi Osmanli Padişahinin Gölgesine Siğinmişlardir

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Han, Mohaç savaşında Avusturya ve Macar müttefik ordusunu perişan ettikten sonra, Macaristan Krallığına, Osmanlılara yardımcı olan Macar asilzadelerin den Yanoş Zapolya'yı tayin ederek İstanbul'a dönmüştü. Fakat Avusturya Kralı Ferdiand, bu tayini tanımadı ve kendi adamlarından birinin, yine kendisine niyabeten Macar kralı tayin edil mesi için harekete geçti. Eğer kendi adamı kral yapılmaz ise, ordusuyla Macaristan'a girecekti. Bunun üzerine Yanoş Zapolya, Feron Laçki isimli bir elçiyi, durumu padişaha bildirmesi için İstanbul'a gönderdi. Elçi önce Veziriazam İbrahim Paşa ile görüştü. Veziriazam elçiyi pek hoş karşılamadı. Daha sonra İkinci Vezir Mustafa Paşa, elçiyi çağırarak:-Senin efendin, bizim Padişahımızın istirahat ettiği Budin köşküne oturmağa nasıl cür'et etmiştir? Padişahımızın istirahat ettiği, atının göründüğü her yer daima hükmümüz altında demektir. Sen, vergisiz olarak ve Padişahımızın kullarından biri tarafından geliyorsun. Bilmez misin ki, padişahımızın hükmü her yerdedir.

Kanuni Sultan Süleyman Ve Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

İbretli Dava

Vehbi Tülek

Beykoz, Tokat Bahçesi

Vehbi Tülek

Sultan’a Kapi Açilmadi

Vehbi Tülek

Sultan Murad’in Dehasi

Vehbi Tülek

Osmanlilar Karşisinda

Vehbi Tülek

Devlet Adamlarina Altin Öğütler

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebû Mûsâ Cezûlî

Ebû Mûsâ Cezûli hazretleri Fas'ta yaşamış olan İslam âlimlerindendir. 540'da (m. 1145) Merakeş'te doğdu. İlk tahsilini orada yaptıktan sonra Kahire'ye gitti. Oradan Endülüs'e geçerek Meriyye'de (Almeria) talebe yetiştirdi. Tekrar Merakeş'e döndü ve orada 607 (m. 1210)'da vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Haramdan Sakınmak, Farzı Yapmaktan Önce Gelir

Vehbi Tülek

Muhammed bin Yûsuf el-Ceyyâni hazretleri kelâm, kıraat, tefsir ve hadis âlimlerindendir. 654 (m. 1256) senesinde, Endülüs'te (İspanya) Gırnata'ya (Granada) bağlı Ceyyan (Jaen)'de doğdu. Gırnata'da birçok âlimden ilim öğrendi, nahiv, tefsir, kırâat, edebiyat, târih ilimlerinde yüksek derecelere kavuştu, İlimlerdeki yüksek derecesi her tarafa yayıldı. 745 (m. 1344) senesinde Kâhire'de vefât etti.

Aşere-i Mübeşşereden Talha Bin Ubeydullah

Vehbi Tülek

Buhâ­ra Ve­li­le­rin­den Hâ­ce Hamî­düddîn

Vehbi Tülek

Hâ­ce Ha­mi­düd­din, Bu­hâ­ra âlim ve ve­li­le­rin­den­dir. Şah-ı Nakş­şi­bend haz­ret­le­riy­le ay­nı de­vir­de ya­şa­mış­tır. Ye­tiş­tir­di­ği ta­le­be­le­ri­nin bü­yük­le­rin­den Sey­fed­din Me­nâ­ri, ho­ca­sın­dan duy­du­ğu na­si­hat­le­ri şöy­le nak­le­der:
Mü­ba­rek ho­ca­ma "Dün­yâ ne­dir?" di­ye so­rul­du­ğun­da; "Al­lah'tan gay­ri her şey dün­yâ­dır. Se­nin nef­sin al­çak ve aşa­ğı­dır. Nef­si­ne ya­kın olan her şey dün­yâ­dır... Dün­yâ nef­sin evi­dir ve dün­yâ­lık­lar onun harp âlet­le­ri­dir. O ken­di evin­de ra­hat dur­mak­ta, ar­ka­daş ve dost­la­rın­dan da yar­dım bek­le­mek­te­dir. Rûh ise bu âlem­de ken­di ar­ka­daş ve ak­ra­bâ­la­rın­dan uzak kal­mış, as­lı­nı unut­muş­tur. İlâ­hi bir yar­dım gel­me­dik­çe, on­dan bir iş, bir fay­da gel­mez" bu­yur­du

Bü­yük Mu­ta­sav­vıf Ebû Mu­ham­med Cerîrî

Vehbi Tülek

Bedeninle Dünyâda, Kalbinle âhirette Ol!

Vehbi Tülek

Abdülazîz Bin Delf

Vehbi Tülek

Cehennemin Haram Olduğu Gözler

Vehbi Tülek

Ço­cuk­la­rı­mı Ha­li­fe­nin ­ka­pı­sı­na Bı­ra­ka­ca­ğım

Vehbi Tülek

Amre Bint-i Abdurrahman

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Onun Görmediği Yer

Onun Görmediği Yer

Üsküdarlı Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri, üstadı Üftade Hazretleri'nin hizmetinde talebe iken, birçok talebe arkadaşlarının arasında, üstadının yanında ayrı bir yeri vardı. Üftade Hazretleri, talebeleri arasında en çok onunla ilgilenir, bir çok iltifatlar eder ve onun yetişmesine ayrı bir ihtimam gösterirdi. Üstadın o talebesi ile fazla meşgul olmasını diğer talebeler çekemezler ve çok kıskanırlardı.-Biz de talebeyiz o da talebe! Onun bizden ne farkı var? diye hayıflanıyorlardı. Talebelerin bu halini sezen Üftade Hazretleri, onları imtihan etmek istedi. Hepsini huzuruna çağırarak ellerine birer bıçak ve birer de tavuk verip:-Bunu gidip kimsenin görmediği yerde kesip geleceksiniz. Tek şartım, keserken hiç kimsenin sizi görmemesi ve yalnız olmanızdır. Kim daha çabuk gelirse, benim en çok takdirimi o talebem kazanmış olur, buyurdular.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Dört Şey Mühimdir

Geç Gelen Kurtarıcı

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Firkateyne Bininiz

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

A'meş Ve Hanımı

Vehbi Tülek

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek