Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.450.542

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Padişah Memlekete Hainlik Etmez

Sultan Abdülhamid Han'ın son senesinde İttihad ve Terakki Partisi iktidarı ele geçirince, halkı padişah aleyhine çevirmek ve kendi partilerine üye yapmak için çalışmalara başladılar. Bunlardan Dr. Nazım, Aydın'a giderek, tütün tüccarı sıfatıyla beldenin ileri gelenleriyle görüşü yordu. Bu arada meşhur efelerden Çakıcı Mehmed Efe'nin yanına da gitti. Sohbet esnasında Efe'ye:"Sultan Abdülhamid devlete hainlik ediyor. Bilhassa ortalığı hafiyelerle doldurdu. Bunla rın hemen dağıtılması lazım" demesi üzerine Efe, Nazım Bey'e dönerek:"Padişah memlekete hainlik etmez. Hafiye işine gelince, ben bir eşkıyayım. Dağda geze bilmem için jandarmaalrın hareketlerinden haberdar olmam lazım. Bu köylerde benim yirmi den fazla hafiyem var. Eğer onlar olmasa ve bana zamanında haber iletmeseler, bir gün bile bu dağlarda dolaşamam. Benim gibi bir eşkıyanın hafiyeye ihtiyacı oluyor da bu devletin padişahının niçin olmasın. Onun da hafiyeleri olmasa, bir gün bile bu devlet ayakta kalamaz. Bana böyle münasebetsiz laflar etmeyin ve derhal burayı terkedin" diyerek Nazım Bey'i kovdu

Vehbi Tülek

Ezan Sesi

Vehbi Tülek

İsterseniz Geri Dönebilirsiniz

Vehbi Tülek

Malkoçoğlu Ve Romanya’yi Fethi

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Bâyezid Han zamanında Kili ve Akkerman alınmış, Osmanlılar Boğdan prensliğiyle Karadeniz arasına girerek, Boğdan'ın deniz yolunu kapamışlar, bu sebeple prensliğin ekonomik varlığı tehlikeye düşmüştü. Boğdanlılar bu iki kalenin geri alınmasını düşündüler. Kalenin zabtından sonra, Akkerman'da kalmış olan bâzı Boğdanlılar, Boğdan prensine haber gönderip, onu kalenin alınması için davet ettiler. Boğdanlılar, kale muhafızları nın gafletinden istifâde ile ipler takarak bir kısmı kaleye çıktı. Bir kısmı da iplerin üzerinde iken muhafızlar haber alarak kaleye girenleri yakalayıp, diğerlerinin de iplerini kestiler. Boğdan beyinin bu hareketi üzerine Rumeli beylerbeyi Hadim Ali Pasa'ya Boğdan seferine çıkması emredildi.

Bir Kâse Yoğurt

Vehbi Tülek

Bağdad Gibi Yüz Kaleye Değerdin

Vehbi Tülek

Akçakoca Kalesi

Vehbi Tülek

Sultan I. Ahmed Ve Hediyesi

Vehbi Tülek

Şehid Derviş Paşa

Vehbi Tülek

Yüz Sopa

Vehbi Tülek

Nadir Şah Ve I. Mahmûd Han

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İlim, Kalbe Doğan Bir Nûrdur

Ebû Hilâl Askeri hazretleri tefsir ve lügat âlimidir. 395 (m. 1005) yılında İran'da Ahvâz'da vefât etti. Taleb-ül İlm vel-ictihâd adlı eserinde, ilim hakkında İslâm âlimlerinin şöyle buyurduğunu bildiriyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Her Varlık, Allah'ı Tesbih Eder

Vehbi Tülek

Pîr Muhammed Gencevî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Karabağ'ın Gence şehrinden olup, evliyânın büyüklerinden Şems-i Tebrîzî'nin torunlarındandır. On altıncı asırda yaşamıştır. Tasavvufta zamânının meşhûr velîlerinden Abdülgaffâr hazretlerinin ders ve sohbetlerinde yetişip kemâle erdi.

Hem âbid Hem Fakih Abdülmelik Taberî

Vehbi Tülek

Siz Yalancı Ve Kâfir Olmuşsunuz!

Vehbi Tülek

Mehmed Zihni Efendi son devir Osmanlı âlimlerindendir. 1262 (m. 1846)'da İstanbul'da doğdu. Tahsilini ikmal ederek Ulûm-i âliye şehâdetnâmesi aldı. Galatasaray Lisesi Ulûm-i Diniyye Muallimliği, Mekteb-i Mülkiyye (Siyasal Bigiler Fakültesi) Muallimliği, Maarif Nezâreti Teftiş Encümeni Reisliği görevlerinde bulundu. Halvetiyye-Şabaniyye şeyhi Mehmed Necib Efendi'ye intisab ederek tasavvufta yükseldi. 1331 (m. 1913)'de İstanbul'da vefat etti. Çok kitap yazdı. Bunlardan, Abdullah-i Tercüman'ın yazdığı "Tuhfetü'l erib" kitabına yaptığı tercümede şöyle nakleder:

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek

Bahtiyâr Evlad Sultan Veled

Vehbi Tülek

Kabirleri Ziyaret Etmek Sünnettir

Vehbi Tülek

İsa Aleyhisselamın Yahudi Yol Arkadaşı

Vehbi Tülek

Hoca Sâdeddin Efendi

Vehbi Tülek

Fakîr Borçluları Sıkıştırma

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Salavat-ı Şerifin Bereketi

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Devr-i Saadet'te bir Yahûdi, bir Müslüman'a iftira ederek Peygamber Efendimiz'e (sallallahü aleyhi ve sellem) şikâyette bulundu:
-Bu adam benim devemi çaldı. Bu deve benimdir, işte şahidlerim, diyerek iki de münâfıklardan yalancı şahid gösterdi.
Gerekli inceleme yapıldı, durum Müslüman'ın aleyhine tecelli ederek devenin Yahûdi'nin olduğuna hükmolundu ve deve Müslüman'dan alınarak Yahûdi'ye teslim edildi. Bununla kalsa iyi. Hırsızlık yaptığı için o Müslüman'ın ayrıca eli de kesilecekti. O sahabi ellerini açarak:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Derdi Olan Neylesin?

Sonunda Orta Yolu Buldular

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek