Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.413.342

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ölümü Hatırlamak, Haram Işlemeye Cesareti Azaltır!

İbrâhîm bin Ebî Bekr Tilmsânî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimlerindendir. 609 (m. 1212)’de Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Endülüs’te (İspanya) Gırnata (Granada) ve Mâleka’da (Malaga) tahsil yaptı. Sonra Fas’ta Sebte’ye yerleşerek talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291)’de orada vefat etti. “Urcûzetü’t-Tilmsânî fi’l-ferâiz” isimli eseri feraiz ilmine dairdir. Bu kitabında şöyle yazmaktadır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

61 - Damat İbrahim Paşa'nin Kanuni'ye Cevabi

Kanuni Sultan Süleyman ve annesi Valide Hafsa Sultan, Sadrazam İbrahim Paşayı çok severlerdi. Bu yüzden Kanuni, annesi Hafsa Sultanın da arzusu üzerine kızkardeşini ona verdi ve bu suretle İbrahim Paşa, saraya damat oldu. Bu düğün merasiminin o zamana kadar eşi benzeri görülmemişti. Bu göz kamaştırıcı düğüne padişah başta olmak üzere bütün devlet ileri gelenleri ve yabancı elçiler de davetliydi. Daha sonra aylarca bu düğün konuşuldu.

Vehbi Tülek

Kolumu Kesiver Kumandanim

Vehbi Tülek

Rumeli Fatihi Lala ŞÂhin Paşa

Vehbi Tülek

Sahibinin Kursaği

Vehbi Tülek

Kılıcıyla bütün Bizans'ı titreten Osman Gazi, sulh zamanında insanlara ve hatta hayvanlara da çok merhametliydi. Üzerlerine, taşıyamayacakları kadar yük yükletilmiş at ve eşeklerin sahiplerine çıkışır, pazarlara satılmak için getirilmiş hindi ve tavukların baş aşağı taşınmalarına, hele aç bırakılmalarına çok kızardı.

Birgün bir Pazar yerini teftiş ederken, fakir bir köylünün önünde ki iki tavuğun kursağın yoklamış, bunları bomboş görünce adamı iyice azarlamıştı. Zavallı fakir köylü, gözlerine hücum eden yaşlara mani olamadı ve Osman Gazi'ye:"Tavukların kursağında yiyecek var mı yok mu diye yokladın amma, bir de onların sahibinin kursağını yoklasaydın olmaz mıydı? Bende var mı idi ki de onları doyurayım, meramım tavukları satıp biraz yiyecek almaktı" dedi.Bu sözlerden son derece üzülen Osman Gazi, köylünün tavuk larını değerinin çok üzerinde bir bedelle satın alarak, adama yardım etti.

Kanuni Sultan Süleyman’in Fransa Kralina Mektubu

Vehbi Tülek

Ii. Adülhamid’in Verdiği Senet

Vehbi Tülek

Bu Devletin Ayakta Kalmasi İçin

Vehbi Tülek

İzmir Valisi Çengeloğlu Tahir Paşa

Vehbi Tülek

Topal Koyun

Vehbi Tülek

Senin Gibi Bir Kumandanin Kilici Alinmaz

Vehbi Tülek

80 - Murad-i Hüdavendigarin Duasi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Mezârlarından Yüzü Kara Olarak Kalkarlar

Kara Ya'kûb hazretleri Osmanlı fıkıh âlimi ve müfessirdir. 789 (m. 1387)'de Niğde'de doğdu. 833 (m. 1429)'da Karaman'da vefât etti. Mâide sûresinin tefsirinde buyuruyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

“hünkâr Şeyhi” Vânî Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Vâni Seyyid Mehmed Efendi Van'da doğmuş olup, doğum târihi bilinmemektedir. Babasından dolayı "Vânizâde", kendisi Van'da doğduğu için de "Vâni" nisbetleri ile meşhûr oldu... 1685 (H.1096) târihinde Bursa yakınlarında Kestel'de vefât etti...
Vâni Seyyid Mehmed Efendi, ilk tahsiline Van'da başladı. Doğunun belli başlı ilim merkezlerini dolaştı. Gence, Karabağ ve Tebriz gibi bâzı beldelerde ilim tahsil etti. Bilgisi ve hitâbetiyle, herkesin hayranlığına mazhar olan Mehmed Efendi, Erzurum beylerbeyi Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa ile sohbet edip, nasihatlerde bulundu. Fâzıl Ahmed Paşanın babasının vefâtı üzerine sadrâzam tâyin olunarak İstanbul'a çağrılmasından sonra, Mehmed Efendinin nâmı İstanbul'da da duyulmaya başladı. Pâdişâh Dördüncü Mehmed Hanın emriyle İstanbul'a çağrıldı. Pâdişâh hocası "Hünkâr şeyhi" ve Yeni Câmi'de ilk kürsü vâizi oldu. Şehzâde Mustafa'nın da hocalığını yaptı. Yeni Câmi kürsüsünden ettiği vaaz ve nasihatleri pek tesirli idi...

Buhârâlı Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Okçular Yerlerini Terk Edince!..

Vehbi Tülek

slâm Ordusu Uhud Dağına vardığı zaman, düşman askerleri oraya yerleşmişti. Kâfirlere gözükmeden şafak vakti dağın eteklerine varıldı. Arkaları Uhud Dağına gelerek Medine'ye karşı saf bağladılar. Düşmanın geriden saldırısını önlemek için 50 kişilik bir okçu bölüğü, dağın sol taraftaki boğazına yerleştirildi...

Evliyazade Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Cemaleddin Malâtî

Vehbi Tülek

Dârendeli Ömer Rızâî Efendi

Vehbi Tülek

Tövbe Eden Şarkıcı Kadın

Vehbi Tülek

Muhammed Sıddîk Hazretleri

Vehbi Tülek

Güzel Ahlâkı Yalnız Sevdiklerine Verdi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Korkma!

Korkma!

Sinop'ta medfûn bulunan ve Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi'nin talebesi olan Mahmûd Kefevi hocasının şu kerâmetini anlattı:"Gemiye binip İstanbul'a gitmek üzere yola çıktık. Ben o zaman gençtim ve bu benim ilk yolculuğumdu. Hoş bir rüzgârla dört gün gittik. Sonra şiddetli bir rüzgârla deniz kabardı. Dalgalar her taraftan vurmaya başladı. Gemide bulunanlar korku, dehşet ve ümitsizlik içinde bâzı mal ve eşyâlarını denize attılar. Bu ızdırap ve sıkıntı bana da ümitsizlik vermeye başladı. Hocam Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi, geminin alt katında sâkin ve telaşsız bir halde oturuyor du. Dalgaların şiddetli vuruşları gemide bulunanların ve benim korkumu iyice arttırdı. Hocam bana bakıp; "Korkma! Allahü teâlâ bizi kurtaracak ve biz Erikli Kasabasının doğu tarafındaki Hacı Baba Dergâhında kuşluk vakti oturup süt içeceğiz ve incir yiyeceğiz." buyurdu. Gemici lerin hesâbına göre seksen mil yolumuz kalmıştı. Ebû Bekr Kefevi hazretleri sükûn ve vekar içinde tatlı ve güzel sesiyle Kehf sûresini okumaya başladı. Biz rahatladık ve korkumuz kalma dı. Halbuki dalgaların vuruşları hâlâ devâm ediyordu. Nihâyet Allahü teâlâ bizi, hocam Ebû Bekr Kefevi hazretlerinin duâsı bereketiyle kurtardı. Gecenin sabahında Erikli sâhiline çıkıp doğruca Hacı Baba Dergâhına ziyârete gitti. Biz de onu tâkib ettik. Hep birlikte oturduk. Hocamız Kur'ân-ı kerim okuyor biz de dinliyorduk. O sırada dergâhın çevresinden bir kadın iki elinde birer çanak ile çıkageldi. Kapları önümüze bıraktı. Biri süt, diğeri incirle doluydu. Şeyh Ebû Bekr Kefevi tebessüm ederek bize baktı ve; "Bismillah ile yiyiniz!" buyurdu. Biz besmele ile yedik. Hocamın bu kerâmetine şâhid olduğumuz zaman, 1542 (H.949) senesiydi."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

İmanı Ona Kafidir

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Ayyaşin Sonu

Ölüyü Diriltemem

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Vehbi Tülek