Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.454.032

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Allahü Teâlâ, Bu âlemi Insanoğluyla Süsledi

Ebû Saîd Ferec hazretleri tefsîr, hadîs, kelâm, fıkıh, kırâat, usûl ve nahiv âlimidir. Endülüs’te (İspanya) Gırnata’da (Granada) 701 (m. 1301) senesinde doğdu. 782 (m. 381) senesinde orada vefât etti. O zamanın en meşhur ilim merkezlerinden olan Gırnata’da büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve her birinden icazet alarak talebe yetiştirdi. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

İtalya Mahkemesi

1911 senesi Ramazan Bayramı'nın 3. günü, Libya sahillerine çıkan Müstevli İtalyan askerleri, bulabildikleri herkesi öldürdüler. Teslim olanları da öldürdüler.Trablus'ta kurdukları Divanı Harp'te, grup grup getirilen esirlerin yargılanmaları 3'er dakika sürerdi. Karar hemen binanın arkasında duvarın önünde infaz edilirdi.Birgün elleri kelepçeli bir yaşlı, bir orta yaşlı, bir de delikanlı, çöl kıyafeti içinde mahkeme nin önüne çıkarılır. Başkan Albay Carlo Torelli, bu zavallıları yargılamak için tercümana der ki:- Sor bakalım, bu 3 kişi kimdir?Elleri kelepçeli orta yaşlı olanı, gayet iyi bir İtalyanca ile cevap verir:

Vehbi Tülek

Oruç Reis

Vehbi Tülek

Size İtaat Ettik Ve Uyduk

Vehbi Tülek

Padişah Az Vermez

Vehbi Tülek

Sultan II. Mahmud, çocukların Kur'ân-ı Kerim öğrendikleri mektebi gezerken içlerinden bir küçük dikkatini çeker ve yaklaşarak sorar:

" Sen sınıfın kaçıncısısın?Küçük, cevap verir:

" İnsana kendini medhetmek düşmez efendim, hocama sorun. Padişah cebinden bir altın çıkarır ve küçüğe uzatır; fakat o almaz, babasının "nereden buldun?" diye kendisini sıkıştıracağını ileri sürer.

" Padişah verdi, dersin, diye akıl verince de şu karşılığı verir:

" Padişah verseydi böyle az vermezdi, der efendim!Bu defa elini cebine sokup avuç dolusu altın çıkaran hükümdar;

" Sen hakikaten sınıfın birincisiymişsin, diyerek avuç dolusu altını cüz çantasının içine boşaltmak zorunda kalır

Osmanli Topraği Olan Misir’in İşgali

Vehbi Tülek

13 - Orhan Gazi Ve Nilüfer Hatun

Vehbi Tülek

Seni Kanuna Şikayet Ederiz

Vehbi Tülek

Borcun VÂdesi

Vehbi Tülek

Seydi Ali Reis

Vehbi Tülek

Osmanli Askeri Ve Papazlar

Vehbi Tülek

İbretli Dava

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Tövbe Etmemek, O Günahı Işlemekten Daha Kötüdür

Ahmed bin Hamdan Nişâbûri hazretleri evliyânın büyüklerinden ve hadis âlimlerindendir. 854 (H.240)'te Horasan'da Nişâbur'da doğdu. Tasavvufta Ebû Osman Hayri hazretlerinin talebesidir. Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetişip, kemâle erdi. Mekke-i mükerremeye giderek, büyük âlimlerden hadis-i şerif dinlemiş, rivâyet etmiştir. Hadis ilminde yüz bin hadis-i şerifi ezbere bilen, hâfız derecesinde âlim idi. Harem-i şerifte bulunan âlimlerin ileri gelenlerinden oldu. 923 (H.311) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti. Ahmed bin Hamdan hazretleri buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Fâtiha Neleri Açmaz Ki

Vehbi Tülek

Süleymân bin Yesâr hazretleri Tabiinin büyüklerinden olup, Medine-i münevveredeki fukaha-i seb'adan (yedi büyük fıkıh âlimi) biridir. 31 (m. 651)'de doğdu. 104 (m. 722) senesinde vefât etti. Şöyle nakletmiştir:

Koğacızâde Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Anadolu Selçuklu Sultanı Rükneddin

Vehbi Tülek

Sultan Alâüddevle Rükneddin, son Anadolu Selçuklu sultanlarındandır. Devletin başına geçtiği tarihlerde Moğollar Anadolu'yu işgal etmişler ve halka zulmetmeye başlamışlardı. Diğer taraftan Anadolu'daki beylikler de devlete başkaldırıyorlardı... Sultan Alâüddevle Rükneddin bütün bu gailelerle uğraşıyordu...

Şeytan, Insanın Kurdudur

Vehbi Tülek

Çatalcalı Ali Efendi

Vehbi Tülek

Ahmed Devrâkî

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîmi, Dünyalık Için Vâsıta Yapmayınız!

Vehbi Tülek

Tabiinin Büyüklerinden Muttalib Bin Abdullah

Vehbi Tülek

fakih Osman Osman Tavilî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Geç Gelen Kurtarıcı

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Kum Ve Kaya

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek