Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.422.082

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haramlara Devam, Küfre Sebep Olur!

Kenzî Hasan Efendi Sümbüliye yolu ariflerindendir. Ankara’nın Ayaş ilçesinde doğdu. İstanbul'da tahsilini tamamladıktan sonra Sümbülî dergâhı şeyhlerinden Seyyid Alâaddin Efendiye intisab etti ve kemale erdikten sonra icazet verilerek irşad vazifesiyle Manisa’ya gönderildi. 1112 (m. 1700)’de Manisa'da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bir Kaşik Tuz

Sultan III. Mehmed zamanında, Rumeli'de Yenice kasabasında mübarek bir zat vardı. İhtiyacı olan ona koşar, sıkıntısı olanın derdini o giderirdi. Fakat kendisi bir sürü derde mübtela idi ama halinden hiç şikayetçi değildi. Birgün dergahın bahçesindeki havuzun kenarında otururken bir talebesi gelerek, başına gelen bir musibetten uzun uzun şikayet eder. O zat, o talebesinden bir bardak su, bir miktar tuz ve bir çorba kaşığı getirmesini ister. İstedikleri getirilince, bir kaşık tuzu bir bardak suya atıp karıştırır ve talebesine, bunu içmesini söyler. Tuzlu sudan bir yudum içen talebe hemen yüzünü buruşturur ve "Efendim, su çok tuzlu, içemiyeceğim" der. Sonra o zat yine kaşığı tuzla doldurur ve bu sefer havuza atarak karıştırır ve talebesine, havuzdaki sudan içmesini söyler. Talebe havuzdan kana kana içer. "Nasıl, su tuzlu mu" diye sorduğunda talebe "Hayır efendim, gayet tatlı geldi" cevabını verir. O zaman o mübarek zat şu ibretli nasihatı verir: "Oğlum, bir kaşık tuz, her zaman aynı acılıktadır. Fakat bunu bir bardak suda içmek, insana zahmet verdiği halde, bir havuz suda içince hiç hissedilmiyor. Çünkü havuzun genişliği içinde kayboluyor. İşte, göğsü bir bardak kadar dar insan, kendisine gelen bir kaşık tuz kadar dert ve belaların acısına tahammül edemez. Fakat göğsü havuz kadar geniş insan ise, kendisine isabet eden, bir kaşık değil, bir kazan tuz kadar belaları tatlılıkla karşılar, o dert ve belalar onun geniş göğsü içinde kaybolur gider de kimsenin haberi olmaz."

Vehbi Tülek

Öyleyse Sultanimizi Üzme !

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Halimi Çelebi

Vehbi Tülek

38 - Savaş Ve Zafer İçin

Vehbi Tülek

Yıldırım Bayezid Han'ın 25 Eylül 1396'da Niğbolu'da kazandığı büyük meydan savaşı, Avrupa'da derin yankılar yandırmıştı. Savaş alanında on binlerce Macar askerinin öldüğünü ağlayarak seyrettikten sonra, Haçlı ordusunu yüz üstü bırakıp kaçan Macar Kralı ve Haçlı ordusu başkumandanı Sigismund, Budin'e vardığı zaman:-Hristiyan dünyasının böyle büyük bir felaket gördüğünü tarih yazmamıştır, diyerek sarayına kapanmıştı. Halbuki Sigismund, bu sefere çıkmadan önce, Budin'de yüze yakın Prens ve kumandanın katıldığı büyük bir toplantıda, sağ elini kıymetli taşlarla süslü kılıcına atarak:-Hristiyanlığın gerçek zaferi demek bugünmüş! Kosova mağlubiyeti, bu ittifakın kurulmasına vesile olduğu için şükredelim. Bu orduların kurulmasına ön ayak olan Fransa kralı Şarl hazretlerine minnet hislerimizi sunalım. Bugün ütün Avrupa, Türkler üzerinde kazanılacak büyük zaferin bayramını yapıyor. Demişti.

Osmanli Sultanlarinin Yüksek Dereceleri

Vehbi Tülek

Bin Yil Yaşasak Yine Cihan Bu

Vehbi Tülek

Sultanlar RikÂbinda Yürüsün!

Vehbi Tülek

Rumeli Fatihi Lala ŞÂhin Paşa

Vehbi Tülek

Eğer Sakalimin Bir Kili Bilseydi!

Vehbi Tülek

64 - Sadik Sadrazam Sultanzade Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Fatihin Hocasi Molla GürÂnî

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Hasan Hamdi Efendi

Hasan Hamdi Efendi, Nakşibendi yolunun ileri gelenlerindendir. Aslen Afyon-Sandıklı'dandır. 1904'te İstanbul'da vefât etti. Fâtih Câmii haziresinde medfûndur. Vefatından kısa bir zaman önce, kendisine sorulan bir suale cevap olarak buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Emîrzâde Cenâbî Çelebi

Vehbi Tülek

Emirzâde Cenâbi Çelebi Osmanlı âlimlerinden olup seyyiddir. İstanbul'da Şeyhülislâm Ebussuûd Efendi'nin hiz­metine girerek ondan ders gör­dükten sonra müderrislik yaptı. Halep Kadılığına tayin edil­di. 999 (m. 1590)'da Halep'te vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Abdülvehhâb Sa’lebî

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerime Mushaf Demek

Vehbi Tülek

Ebû Ca'fer Kelâi hazretleri kıraat âlimidir. 650 (1252)'de Endülüs'te (İspanya) Mâleka'ya (Ma­laga) bağlı Belleş'te (Velez) doğdu. Endülüs'teki kıraat alimlerinden kırâat-i seb'a tahsil etti ve icazet al­dı. 728'de (m. 1328) Belleş'te vefat etti. Buyurdu ki:

İsmail Bin Abdülganî

Vehbi Tülek

allah Demenin Hesabı Olur Mu?

Vehbi Tülek

Tarsuslu Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Seyyid Kasım Efendi

Vehbi Tülek

Son Sadrazam A. Tevfik Paşa

Vehbi Tülek

Tövbe Eden Genç Ve Ebû Türab Nahşebî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Kadı  Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Bir tüccar sahrada bir yerden bir yere giderken, içinde 800 altın olan, altın torbası heybeden düşer kaybolur. Aramalara rağmen bulamaz. Şu özellikte torba kaybolmuştur, bulup getirene 100 altın hediye vereceğim diye ilan eder. Salih bir genç bu torbayı bulur. Özel dikilmiş torbayı hiç açmadan tüccara götürür verir ve 100 altın hediyesini bekler. Tüccar kendi elleriyle diktiği torbanın hiç açılmadığını görür, kendi elleriyle dikişleri çözer ve içindeki altınları saymaya başlar. Tam tamına 800 altın, yani kaybettiği gibi tam olduğunu görür. Ama bu arada 100 altın hediyeyi vermemek için fesatlık düşünür, gence der ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Zalimlere Dersini Verdi!

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek