Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.418.759

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haramlara Devam, Küfre Sebep Olur!

Kenzî Hasan Efendi Sümbüliye yolu ariflerindendir. Ankara’nın Ayaş ilçesinde doğdu. İstanbul'da tahsilini tamamladıktan sonra Sümbülî dergâhı şeyhlerinden Seyyid Alâaddin Efendiye intisab etti ve kemale erdikten sonra icazet verilerek irşad vazifesiyle Manisa’ya gönderildi. 1112 (m. 1700)’de Manisa'da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Yavuz Ve Garip Derviş

Osmanlı Pâdişâhı Yavuz Sultan Selim Hân, Şâh İsmâil'i Çaldıran'da mağlûb ettikten sonra, Mısır'ı fethetmek üzere yola çıktı. Şam'a geldiğinde, Mısır'ın fethinin kendisine nasib olup olamıyacağı düşüncesi zihnini kurcalıyordu. Bunu çok sevdiği Hasan Can'a anlattıktan sonra; "Bizi bu hususta ferahlatacak, Allahü teâlânın dostlarından bir veli varsa, ona niyetimizi anlatalım. Aceb ne buyuracaktır, merâk eder dururum." buyurdu. Hasan Can da; "Devletlü Sultânım! Emevi Câmiinin bir köşesinde, sabah akşam Allahü teâlâyı zikreden bir derviş var. Belki sizin meselenizi halleder." dedi. Bunun üzeri ne Sultan Selim Hân, sabahın erken saatlerinde câmiye gitti. Târif edilen bu zâtı, Allahü teâlâyı zikreder buldu. Yanına varıp selâm verdi. Selim Hân daha bir şey sormadan; "Ey muzaffer Sultan! İnşâallahü teâlâ, cenâb-ı Hak Mısır'ın fethini sana müyesser edecektir. Allahü teâlânın bütün sevdikleri seninle berâberdir. Allahü teâlâ muinin, yardımcın olsun. Mısır'ın fethinden sonra İstanbul'a döndüğünde, oradaki Sünbül Sinân'dan gâfil olma sakın!" dedi. Yavuz Sultan Selim Hân, bu müjdeye ziyâdesiyle memnun oldu. Şükür secdesine kapandı.

Vehbi Tülek

82 - Edirne Nasil Kaybedildi

Vehbi Tülek

Yediğin, Giydiğin Haram Olunca

Vehbi Tülek

Kariştirinca Soğuyan Hoşaf

Vehbi Tülek

Sultan II. Mahhud devrinde iki defa Şeyhülislamlık makamına gelen Dürrizade Seyyid Abdullah Efendi, İstanbul'un namlı zenginlerindendi. Üsküdar Doğancılar'da inşa ettirdiği Paşa Kapısı diye anılan saray yavrusu muhteşem konakta yaşamaktaydı. Sultan II. Mahmud, bir yaz Ramazan akşamı bu konağa, âdeta bir iftar baskını düzenle di. Yanında nazırları, önde gelen devlet adamları ve maiyetinden oluşan hatırı sayılır bir kalabalık vardı. haber vermeden gerçekleştirdiği ziyaret ve misafirlikle Dürrizade'ye sürpriz yapmak istiyordu. Tabii, o anda konak bir panik havası sardı. Etekleri tutuşarak Efendi Hazret lerine koşan Kethüda, ellerini iki yana açarak "Ne yapacağız şimdi?" diye soruyordu. Ama hiç telaş göstermedi Dürrizade. Hareme ayrılan tablalar misafirlere verilecek, kendi yemeği de Padişaha takdim olunacaktı. Neticede bütün bu olumsuz şartlara rağmen, mükellef bir sofra kuruldu. Nitekim II. Mahmud da kethüdayı çağırarak tebrik etmiş, yemeklerin gerçekten nefis olduğunu söylemişti. Sadece bir istisna ile... O da billur kase içindeki hoşafın ılık olmasıydı. Kethüda bu tenkit üzerine, elleri göbeğinde kavuşturulmuş, başı hafifçe eğilmiş olarak cevap verdi:"Biraz karıştırılınca kendiliğinden soğur Efendimiz." Padişah, işte o zaman işin farkına varacak ve bulabildiği tek kusurun da geçersiz olduğunu görecekti. Çünkü billur zannettiği hoşaf kabı, içi oyularak kase süsü verilmiş bir buz kütlesiydi.

Haci Fehmi Efendi

Vehbi Tülek

Şu Anda Mahmud Han Zafere Ulaşti

Vehbi Tülek

Nene Hatun

Vehbi Tülek

Mahmud Han Zafere Ulaşti

Vehbi Tülek

Kadizade Rumi (musa Paşa)

Vehbi Tülek

Bizim Silah Fabrikamiz Yok

Vehbi Tülek

Kanuni Ve Alvan Hamevi Hazretleri

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Arş’ın Gölgesindeki Yedi Sınıf Kimse

Tâcüddîn Abdülgaffâr es-Sa’dî hazretleri hadîs âlimidir. 650 (m. 1252) senesinde Şam’da doğdu. Orada birçok âlimden hadîs-i şerîf dinledi ve rivâyette bulundu. Hadis ilmi icâzeti aldı. Şam’da “El-Medreset-üs-Sâhibiyye”de hadîs kürsüsü başkanı oldu. Sonra Mısır’da hadîs dersleri verdi. Tâcüddîn es-Sa’dî, aynı zamanda Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinin büyüklerinden idi. Mısır’da fetvâlar verdi. 732 (m. 1331) senesinde Mısır’da vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları şöyledir: 

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebû Ca’fer Feracî

Vehbi Tülek

Ebû Ca'fer Feraci hazretleri, evliyânın meşhûrlarından ve tasavvuf âlimlerindendir. Samarrâlı olup, 280 (m. 884) senesinden sonra Remle'de vefât etmiştir. Hadis ilminde de âlim olup, rivâyet ettiği hadis-i şeriflerden bazları şunlardır:

Muhammed Bin Ahmed

Vehbi Tülek

Mal Sevgisinin Zararı Zehirden Çoktur!

Vehbi Tülek

Şemsüddin Gamri hazretleri evliyânın büyüklerinden ve Şâfii mezhebi fıkıh âlimidir. 1384 (H.786) senesinde Mısır'ın Gamr bölgesinde doğdu. Kâhire'de Câmi'ul-Ezher'de ilim tahsil etti. Ömer el-Vefâi Ahmed ez-Zâhid'in sohbetlerinde bulunarak kemâle erdi. 1445 (H.849) senesi Mahallet-ül-Kübrâ denilen yerde vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Tütünsüz Baba

Vehbi Tülek

Ümmü Mihcen (radıyallahü Anha)

Vehbi Tülek

Bişr Bin Hakem

Vehbi Tülek

Haleb Kadısı İbn-i Zemlikânî

Vehbi Tülek

Unutulmamak Istiyorsan!..

Vehbi Tülek

İlim, Karanlığa Karşı Gözün Nurudur

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
At Hirsizi

At Hirsizi

Abdullah-ı İlâhi'nin sohbetleri çok tesirli ve faydalı olurdu. Sohbetlerinde ve diğer zamanlarda herkesin gönlünü almaya çok dikkat gösterirdi. Sohbette bulunanlardan birinin bir sıkıntısı, bir müşkülü olsa onun hâlini keşfeder sıkıntısını giderirdi. Sohbetiyle, tereddütleri ortadan kaldırırdı.

Yine bir gün sohbette, söz çalışmak ve gayretten açılmıştı ve; "İnsan çalışıp, gayret göstermedikçe olgunlaşamaz ve bir mertebeye ulaşamaz." buyurmuştu. Bu sırada sohbetinde bulunan bir âlim, bu sözleri işitince, "at hırsızı kıssası" diye bilinen bir hâdiseyi hatırladı. "Peki onun hâli nasıl oldu?" diye düşündü. Abdullah-ı İlâhi, o âlimin kalbinden geçen düşünceleri kerâmetiyle anlayıp, ona doğru dönerek; "Söylediğim söze, at hırsızlığı yapan kimsenin hâli ile karşı çıkmak hâtıra geldi değil mi? Fakat ona da cevap vardır." dedi. Sonra sohbetinde bulunanlara dönüp; "Hiç o hâdiseyi işiteniniz var mıdır?" diye sordu. Ve hâdiseyi şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Namazini Ben Kildirayim

Altıyüz Dirhemlik İp

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek