Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.427.160

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bir Işi Yapmaya Kuvvet Veren Allahü Teâlâdır

Takıyyüddîn Gazzî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 950 (m. 1543)’de Filistin’de Gazze’de doğdu. Kahire’ye giderek İbn Nüceym Mısrî gibi âlimlerden ilim tahsil etti. Şâfiî mezhebine mensupken Hanefî’ye geçti. Sultan 3. Murad devrinde İstanbul’a gitti. Takdir edilerek Mısır’da kadılık görevine tayin edildi. 1010’da (m. 1601) Kahire’de vefat etti. “et-Tabakâtü’s-seniyye” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Çirağan Vak’asi

Sultan Abdülaziz Han zamânında yeni Osmanlılar cemiyetine giren Ali Suâvi, uzun bir müddet yurt dışında kaldı. Sonra memlekete dönüp, Galatasaray Lisesi Müdürlüğüne tâyin edildi. Mizâc olarak meşhur olmaktan ve büyük mevkılere gelmekten çok hoşlanırdı. Her renge girerek çeşitli vazifeler almayı denemiş, fakat başarısızlığı sebebiyle her seferinde vazifesinden atılmıştı. Kendisi gibi, Sultan Abdülhamid Han zamânında yükselmekten ümidini kesenler, onun etrâfında toplandılar. Düşünceleri; hastalığı sebebiyle tahttan indirilen Sultan Murâd'ı tekrar tahta geçirmekti. Filibeli muhâcirlerden etrâfına topladığı epeyce bir kalabalık ile 19 Mayıs 1878'de Çırağan Sarayına girmeyi başardı. Sultan Murâd bu sarayda olduğu için onu dışarıya çıkarmaya çalıştı. Bu sırada Beşiktaş'ın inzibat işleriyle görevli komutanı Mirliva Hasan Paşa topladığı askerlerle derhâl isyancıların üzerine yürüdü. Hasan Paşa, elindeki bastonu Ali Suâvi'nin başına vurarak onu öldürdü. İki taraf da silah kullanınca kan döküldü.

Vehbi Tülek

19 - Oruç Reis

Vehbi Tülek

44 - Rodos Zaferi

Vehbi Tülek

Aşçiliktan Yetişen Vezir

Vehbi Tülek

Fatih Sultan Mehmed Han birgün veziri Mahmut Paşa ile tebdili kıyafet geziyordu. Pazar yerinde bir yeniçeri aşçısının her tarafa azar savurduğunu işitti ve sebebini merak ederek Mahmut Paşayı, bunun sebebini anlaması için aşçının yanına gönderdi. Mahmut Paşa adama yaklaşarak herkesi azarlamasının sebebini sordu. Adam anlatmaya başladı:-Sabahtan akşama kadar gezdim, dolaştım, bir okka et bulamadım ve yemek pişi remedim. Nasıl geri döneceğimi düşünerek hırsımdan, hiddetimden uluorta azar ediyorum. Ne yazık ki memleket işerine bakan yok. Muhtesip kendi safasında. Bu yüzden her ne ararsan bulunmuyor. Bu işi bana verselerdi dünyayı gıda maddeleriyle doldururdum. Herkes de ne aradığını bulurdu. Fakat elden ne gelir?

İlim Ve Sanata Kiymet Veren Padişah

Vehbi Tülek

91 - Kanuni Sultan Süleyman Ve Şövalyeler

Vehbi Tülek

Kibris Fatihi Lala Mustafa Paşa

Vehbi Tülek

I.abdülhamid Hanin İleri Görüşlülüğü

Vehbi Tülek

79 - Zannedersem Ben, Hatem-ül-müluk Olacağim

Vehbi Tülek

Yeğen Mehmed Paşa Ve Hocasinin Duasi

Vehbi Tülek

Sözümüzün Netîcesini Görürsün

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kemâleddîn Demîrî

Kemâleddin Demiri hazretleri Mısır'da yaşamış olan hadis ve fıkıh âlimlerindendir. 742 (m. 1341)'de Demire adlı köyde doğdu. Bahâeddin Sübki'nin derslerinde yetişti. Daha sonra Mısır'ın büyük âlimlerinden ders alarak tefsir, hadis, fıkıh ve fıkıh usulünde mütehassıs ol­du, fetva ve tedris icazeti aldı. 808 (m. 1405) tarihinde Kahire'de vefat et­ti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Garip Ali Ve Padişahın Kızı

Vehbi Tülek

Zamanın padişahının kızına sevdalanan Garip Ali adında saf bir genç, kafasını bir oraya vuruyor olmuyor, bir bu yana vuruyor olmuyordu... Onu seven ve acıyanlar "Sen bir de Ali Heyti hazretlerine git be Ali'm" dediler. O da, umutsuz, biçare Ali Heyti hazretlerine vardı, meramını anlattı. O mübarek de dinledi ve;
-Ali, ben ne dersem yapmaya razı mısın, Padişahın kızına ulaşabilmek için, dedi. Garip Ali gözlerini dört açarak dedi ki:
- Efendim, siz bu işi hâlledin, ne dilerseniz yaparım, uğruna her şeye hazırım.
-Ben ne dersem yapacaksan bu iş olur; hem de itirazsız...
Ali derhal kabul etti bu şartı.

Cemâlüddîn Yûsuf Erdebîlî

Vehbi Tülek

Salih Arkadaşlarla Yola Çıkmalı

Vehbi Tülek

Şemseddin Muhammed Kayâti hazretleri fıkıh, usûl ve hadis âlimlerindendir. 785 (m. 1383)'de Mısır'da Kayât'ta doğdu. 850 (m. 1446)'da Kâhire'de vefât etti. Bir dersinde talebelerine şöyle buyurdu:

Hüseyin Cûzekânî

Vehbi Tülek

Tövbeyi Geciktirmek Büyük Günahtır!

Vehbi Tülek

Gönül Almak Altından Daha Kıymetlidir

Vehbi Tülek

Bir Yalancının Hazin Sonu!..

Vehbi Tülek

kâdılkudât Ebü'l-behterî

Vehbi Tülek

Hiç Itiraz Etmeyen Talebe Ahmed Bin Ebü'l-havârî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
At Hirsizi

At Hirsizi

Abdullah-ı İlâhi'nin sohbetleri çok tesirli ve faydalı olurdu. Sohbetlerinde ve diğer zamanlarda herkesin gönlünü almaya çok dikkat gösterirdi. Sohbette bulunanlardan birinin bir sıkıntısı, bir müşkülü olsa onun hâlini keşfeder sıkıntısını giderirdi. Sohbetiyle, tereddütleri ortadan kaldırırdı.

Yine bir gün sohbette, söz çalışmak ve gayretten açılmıştı ve; "İnsan çalışıp, gayret göstermedikçe olgunlaşamaz ve bir mertebeye ulaşamaz." buyurmuştu. Bu sırada sohbetinde bulunan bir âlim, bu sözleri işitince, "at hırsızı kıssası" diye bilinen bir hâdiseyi hatırladı. "Peki onun hâli nasıl oldu?" diye düşündü. Abdullah-ı İlâhi, o âlimin kalbinden geçen düşünceleri kerâmetiyle anlayıp, ona doğru dönerek; "Söylediğim söze, at hırsızlığı yapan kimsenin hâli ile karşı çıkmak hâtıra geldi değil mi? Fakat ona da cevap vardır." dedi. Sonra sohbetinde bulunanlara dönüp; "Hiç o hâdiseyi işiteniniz var mıdır?" diye sordu. Ve hâdiseyi şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Bunlar Şarapti

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Helvaci Çocuk

Allah Diyen Genç

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Bizi Hatirlayin!

Vehbi Tülek