Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.415.357

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kardeşim Ağır Hasta Ya Resûlallah!

Abdülazîz Dehlevî hazretleri, Hindistan evliyâsının büyüklerinden Şah Veliyyullah Dehlevî hazretlerinin oğludur. 1746 (H.1159) senesinde Dehli'de doğdu. Küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. On bir yaşında iken babasının vazîfelendirdiği hocalardan okudu. Meşhur altı hadîs kitabı Kütübü Sitte gibi kıymetli eserleri babasından dinledi. Hadîs-i şerîf ilminde diploma aldı. Hindistan'da İngiliz yönetimine karşı hürriyet meşalesini yakarak "Sirâc-ül-Hind" lakabıyla tanındı. 1824 (H.1239) senesinde Delhi'de vefât etti. Elli kadar eser yazdı. Tefsîr-i Azîzî isimli eserinde Bekara sûresinin fazîletlerini bildirirken diyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

30 - Namazini Ben Kildirayim

Büyük İslâm âlimi Mevlânâ Şemseddin Fenâri'nin ömrünün sonlarına doğru gözlerine perde geldi. Göremez oldu. Sultanın veziri olan Hacı İvâz Paşa bir konuda Molla Fenâri'ye kızmıştı. Gözleri görmez olunca, laf olsun diye; "Dilerim ki, o âmâ ihtiyârın namazını ben kıldırayım." demişti. Bu söz Molla Fenâri'nin kulağına ulaşınca; "Ol kimse câhildir. Cenâze namazını kıldırmayı beceremez. Cenâb-ı Hakk'ın kapısından ümidim şudur ki, bana hemen şifâ buyurup, onu âmâ eyleye ve ben onun namazını edâ edeyim." dedi.

Vehbi Tülek

Mübarek Beldelerin Hizmeti Ona Verildi

Vehbi Tülek

Çariçe Katerina Ve Osmanli Tokadi

Vehbi Tülek

Hakani Mehmed Bey’in Ricasi

Vehbi Tülek

1600 senelerine kadar, küçük devlet memurları ve serveti ne olursa olsun halk, surların içinde kalan İstanbul'da ata binemezlerdi. "Hilye-i Peygamberi" adlı eseri yazmış olan Hâkâni Mehmed Efendi bu kitabını bitirdiği 1598 senesinde yetmiş yaşını geçmiş bulunuyordu. Vazifesi Babı âli kaleminde, evi de Edirnekapı'da idi. Padişah III. Mehmed Han, Hâkâni Mehmed Efendi'ye, bu eserine karşılık ne gibi bir mükafat istediğini sordu. Mehmed Efendi:

"Artık ihtiyar oldum. Her gün Edirnekapı'ya kadar yayan gidip gelmeğe kudretim kalmadı, müsaade buyurulursa hayvan ile gidip gelmek istiyorum" dedi.

Padişah, bu kadar kıymetli bir eser meydana getirmesine rağmen Mehmed Efendi'nin hatırı için kanunu bozmadı. Ona Bâbıâli civarında bir ev aldılar ve arzusunu bu şekilde yerine getirdiler.

Hazar Kanali Projesi

Vehbi Tülek

Sahici Türk Ve Müslüman

Vehbi Tülek

Haci Bayram-i Veli’nin Sultan Murad’a Nasihati

Vehbi Tülek

Bu Ecel Teridir

Vehbi Tülek

60 - Yavuz'un Adaleti

Vehbi Tülek

Nene Hatun

Vehbi Tülek

Astaze

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ye­rin Bi­le Ka­bul Et­me­di­ği A­dam!

Eh­lul­la­hın, ev­li­ya­nın ke­râ­met­le­ri, Re­sû­lul­la­hın "sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­lem" mu­ci­ze­le­ri ka­bi­lin­den­dir. Yi­ne Re­sû­lul­lah efen­di­mi­ze mu­hâ­le­fet eden­le­rin, İs­lâ­miy­ye­te kar­şı edeb­siz­lik ve gev­şek­lik gös­te­ren­le­rin uğ­ra­dık­la­rı fe­lâ­ket­ler ve ce­zâ­lar da, Onun mu­ci­ze­le­rin­den­dir...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebû Talha El-ensarî (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Resûlullahın âhirete irtihalinden sonra, Eshab-ı kirâmın her biri, onun ayrılık acısına dayanamayarak başka şehirlere hicret etmişlerdi. Hz. Ebû Talha da, ayrılık acısıyla Şam'a gitti. Burada uzun müddet kaldı. Medine'ye dönüp, Resûlullah'ın kabr-i şerifini ziyaret etmek arzusu her geçen gün fazlalaşmasına rağmen, ancak Hz. Ömer'in şehid edilmesine yakın bir zamanda gelebilmişti...

Ebû Ca’fer Gırnatî

Vehbi Tülek

Ubâde İbni Sâmit (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Hazreti Ubâde, 34 (m. 655) yılında yetmişiki yaşlarında iken Remle'de hastalandı. Vefât edeceğini anlayınca dedi ki:
-Ne kadar akrabam, azatlı, hizmetli ve komşularım varsa; toplayıp getirin!
Hepsi gelince, onlara;
-Sanıyorum bugün; dünyadaki son günüm, âhiretteki ilk gecem olacaktır. Bazılarınızı, elimle veya dilimle incitmiş olabilirim. İşte şimdi bana, kısas yapın. Çünkü bu dünyada kısas yapmazsanız, yemin ederim ki öbür dünyada, hakkınızı benden alacaksınız, dedi.

Muhammed Kurd Efendi

Vehbi Tülek

Her âyetin Hakkını Vererek Okumalı

Vehbi Tülek

Saîd Ibni Müseyyib

Vehbi Tülek

İlim; Nefsi, Rûhu Ihyâ Eder, Diriltir

Vehbi Tülek

İhrâm Giyen Kimseye Yasak Olanlar

Vehbi Tülek

Tasavvuf Yük Çekmektir Yük Olmak Değil!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Değişen Sizin Kalbiniz

Latif Bir Şikayet

Keramete İnanmayan Âlim

Geç Gelen Kurtarıcı

Üç Kandil

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek