Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.451.308

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

“pösteki Saymak”

Nimeti külfetinden az veya elde edilen kârın, harcanan emeğe değmeyeceği durumlarda söylenen bir sözümüz vardır: "Pösteki saymak." İmkân hârici gibi görünen bir şey için, boşa gayret sarf etmenin mantıksızlığını anlatır bu tâbirimiz. Vaktiyle İstanbul'un Toptaşı bimarhânesine (akıl hastalarının tedavi edildiği hastane, tımarhâne) alaylı paşalardan biri idareci tâyin olunmuş. Bir müddet tabiplerin tedavi usûllerini ve hastaların gidişâtını tâkip ve müşâhede eden paşa, yavaş yavaş işin içine girmeye, yalnızca idari değil, tıbbi mes'elelere de müdâhale etmeye başlamış. Koğuşları geziyor, kendince delilerin vaziyetlerini inceliyor ve bazılarında hiçbir anormallik görmediği için de onların akıllandığına hükmediyormuş.

Vehbi Tülek

Belgrad'in Fethi

Vehbi Tülek

Ezan Sesi

Vehbi Tülek

Koca Seyid

Vehbi Tülek

18 Mart 1915 sabahı İngiliz ve Fransız gemilerinden müteşekkil düşman donanması Çanakkale boğazına girdi. Burasını kolayca geçip İstanbul'a gideceklerini düşünüyorlardı. Bu suretle Osmanlı İmparatorluğu teslim olacaktı. Öndeki zırhlılar, boğazın Anadolu ve Rumeli yakalarındaki Osmanlı tabyalarını seri ateşli ve uzun menzilli ağır toplarıyla döğmeye başladıkları sırada, düşman filosunun diğer gemileri de hücuma geçtiler. Saat 14.00'de bombardıman müthiş bir hal aldı. Sahil kasabaları ateş içinde kalmıştı. Osmanlı tabyaları kısa menzilli toplara sahip ve cephaneleri sıınırlı olduğundan düşmanın gemilerinin iyice yaklaşmalarını bekledikten sonra mukabil ateşe başladı. Fakat bu pek tesirli olmadığı gibi, düşman bombardımanının sabit hedefler üzerine yoğunlaşması na da sebep oldu. Nereden bir ateş açılsa gemiler hemen namlularını oraya çeviriyor ve ölüm kusuyorlardı.

Söndürülen Fitne Ateşi

Vehbi Tülek

Bir Avuç Bulgur

Vehbi Tülek

Sultan’a Kapi Açilmadi

Vehbi Tülek

Senin Gibi Bir Kumandanin Kilici Alinmaz

Vehbi Tülek

Küçük Kiyamet

Vehbi Tülek

Biz Fetva Almadan Bir Şey Yapmayiz

Vehbi Tülek

32 - Şanli İzzeddin Zirhlisi Ve Gamsiz Hasan Bey

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Osmanlı Sultanları Ile Harb Etme

Şeyh Hasan Berzencî hazretleri Kuzey Irak'ta yetişen evliyâdandır. Seyyid olup soyu Peygamber efendimize ulaşır. 1677 (H.1088) târihinde Nûdî köyünde doğdu. 1743 (H.1156) târihinde Gelezer'de vefât etti. Buradaki âlimlerden İslami ilimleri okuyup icâzet aldı. Şeyh Abdullah Sevîdî'den ve Bağdat'ta Şeyh Ahmed Ahsî'den tasavvuf terbiyesi alarak kemâle geldi, olgunlaştı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ey Îmân Edenler, Allah'ı Çok Zikredin

Vehbi Tülek

Uşşâkî Selâhaddîn Efendi İstanbul velîlerindendir. 1705 (H.1117) senesinde Rumeli'deki Kesriye kasabasında doğdu. İstanbul'a gelerek tahsilini bitirdikten sonra Bâbıâlî'de katipliğe başladı. Vazifeli olarak Edirne'ye gittiğinde Cemâleddîn Uşâkî'yi ziyâret etti, ona talebe oldu. Bundan sonra hocasının hizmetinde bulunan Selâhaddîn Efendi, onunla birlikte İstanbul'a gitti. Yedi sene hocasına hizmet etti. Sonra hocası, kızını Selâhaddîn Efendiye verdi. Hocasının vefatından sonra Eyyûb'daki dergâhta talebe yetiştirdi. 1783 (H.1197) senesinde İstanbul’da vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

"yâ Resûlallah! Allah Yolunda Mı Öleceğim?"

Vehbi Tülek

Tabiînin Büyüklerinden Bekr Bin Abdullah

Vehbi Tülek

Bekr bin Abdullah el-Müzeni; Enes bin Mâlik, İbn-i Abbâs, İbn-i Ömer, Mugire bin Şû'be, Ebû Râfi es-Sâığ, Hasan el-Basri, Hamza, Urve bin Mugire bin Şû'be, Ebû Temime el-Huceymi ve diğer Eshâb-ı kirâmın sohbetlerinde yetişti. Dünyâya düşkün olmayan, haram ve şüphelilerden çok sakınan bu mübarek zat, yaşlı birini görünce, "Bu benden daha hayırlı, daha iyidir. Çünkü o, yaşça benden büyüktür. Bu sebeple, daha fazla ibâdet yapmıştır" derdi. Bir genci gördüğü zaman ise, "Ben ondan daha fazla günâh işledim. O ise, yaşı küçük olması sebebiyle, daha az günâh işlemiştir" derdi...

Ebü'l Abbâs-ı Serûcî

Vehbi Tülek

İmâm-ı Abdullah Nesefî

Vehbi Tülek

Şükretmek Için, Önce Doğru Îtikat Lâzımdır

Vehbi Tülek

Önce Kendi Nefsine Nasihat Et

Vehbi Tülek

bu Oğlum Suda Boğulacak!..

Vehbi Tülek

Dört Şey, Köleyi Efendi Yapar

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah’a Firar Et

Allah’a Firar Et

Birisinin bir koçu vardı, boynuna ip bağlamış, tuttuğu ucundan çekerek götürüyordu otlaktan. Hırsız hissettirmeden yaklaştı arkadan, ipi kesti, koçla uzaklaştı oradan. Adam olanlardan habersiz devam ederken yoluna, gayrı ihtiyari döndü baktı arkasına...-Aman Allah'ım!.. Koçum... koçum yoktur, kaybolmuş.. Ne yapacağım ben şimdi?.. Diye dövünmeye, sağa, sola koşarak aramaya başladı. Nafile!.. Yoktu hiç bir yerlerde.. Bitap düşene kadar, bakmadığı yer kalmadı. Ümidi kesti, artık bulamayacağına iyice kanaat getirmişti ki, kuyu başında kendisi gibi dövünen bir adam gördü.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Padişah Ve At

Anzakli Ömer

Şikayet

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Padişah Ve At

Evliyalar Ölmez İmiş

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek