Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.295.163

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İsmim Söylendiğinde Bana Salat Okuyun!

Amr bin Abdullah Sebîî hazretleri Tabiînin büyüklerindendir. 33 (m. 653) senesinde Kûfe’de doğup, 127 (m. 744) yılında orada vefât etti. Zamanında Kûfe’nin en büyük âlimi idi. Hazreti Ali’nin (radıyallahü anh) zamanına yetişti. O’nu hutbe okurken gördü ve dinledi. Arkasında cuma namazı kıldı. Gördüğünde Hazreti Ali’nin saçı ve sakalı beyazdı. Yetmiş veya seksen Sahâbe’den (radıyallahü anhüm) hadîs-i şerîf rivâyet etti. Rivâyet ettiği bazı hadîs-i şerîfler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Deli Hüseyin Paşa

Bursa Yenişehir'de doğan Hüseyin Paşa, Enderun'da, saray baltacıları arasında eğitim gördü. Küçük ve büyük mirâhûrluk vazifesinde bulunduktan sonra, 1632 yılında Kaptan-ı deryalığa getirildi. Bir müddet sonra açılan Revan Seferine Kaptan-ı derya olarak katıldı. Revan'ın fethinde büyük gayret gösteren Hüseyin Paşa, daha sonra Âzerbaycan üzerine yapılan harekâta katıldı. Dönüşte Diyarbekir'deyken 1635 yılında devletin mühim eyaletlerinden biri olan Mısır'a Beylerbeyi tâyin edildi.İki sene bu vazifede kalan Hüseyin Paşa İstanbul'a çağırılarak, Anadolu Beylerbeyliğine getirildi ve Sultan Dördüncü Murâd'la beraber Bağdat Seferine çıktı. Muhâsara esnâsında kendi tarafına düşen iki kaleyi kolaylıkla zaptetti ve Bağdat'ın içinde sükûnu sağlamada büyük rolü oldu. Ayrıca iç kaledeki Narin Kuleyi bir bölük asker ile ele geçirmesi herkesi hayretler içinde bıraktı. Sultan Dördüncü Murâd bu başarılarından dolayı onu, kubbe vezirliğine tâyin etti.

Vehbi Tülek

FÂtih’in İlme Ve UlemÂya Verdiği Kiymet

Vehbi Tülek

Çirağan Vak’asi

Vehbi Tülek

Doğum

Vehbi Tülek

Abdülhamid Han'ın uzun yıllar mâbeyn kâtipliğini yapmış Tahsin Paşa, hâtıralarında anlatıyor: -Bir akşamdı. Mabeynde nöbetçi olarak ben kalmıştım.Gelen mektup, telgraf, rapor ve tezkerelerin listesini tertipleyip huzura çıkmak üzereyken bir telgraf geldi. İstanbul'da Laleli postanesi memurlarından birinin Yıldız'a çektiği bu telgrafta, karısının o gece doğum yapacağı, doğumun çok zor olacağına dair doktorlar tarafından dikkat işareti verildiği, elinde hiçbir vasıta bulunmadığı ve Merhamet-i Şâhâneye sığındığını bildiriyordu. Bu telgrafa kıymet vermedim ve onu listeye almadım.

Sirpsindigi Zaferi

Vehbi Tülek

İngiliz Destekli Çete İşi İhtilal

Vehbi Tülek

HüdÂyî Yolu

Vehbi Tülek

109 - Sultan İkinci Murad Ve Molla Ayas

Vehbi Tülek

Şehid Padişah Iii. Selim HÂn

Vehbi Tülek

12 - Şani Büyük Osman Paşa

Vehbi Tülek

Küçük Bir Çamur Denizi Sulandirmaz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kastamonulu Lütfullah Efendi

Kastamonulu Lütfullah Efendi Osmanlı âlimlerindendir. 1491 yılında Kastamonu'da doğdu. "Hatibzâdeler" diye anılan köklü bir aileye mensuptur. Kastamonu'da tahsilini tamamlayıp İstanbul'a geldi. Çeşitli devlet vazifelerinden sonra Mısır'dan Yemen'e giderken bindiği geminin batması sonucu 990 [m. 1582] da vefat etti. (Tezkire-tüş-şu'ara) kitabında şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Beni Öldürmek Için Geldin

Vehbi Tülek

Nûreddin Ali Halebi hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimi ve meşhûr "Siyer-i Halebi" kitabının sahibidir. 975 (m. 1567)'de Mısır'da doğdu. 1044 (m. 1634)'de Kâhire'de vefât etti. "Siyer-i Halebi" kitabında şöyle anlatır:

Câhil Ve Ahmak Kimseler Kadere Inanmadılar

Vehbi Tülek

Abdülhâlık Goncdüvânî

Vehbi Tülek

Abdülhâlık Goncdüvâni rahmetullahi aleyh, evliyânın önderlerinden, İslâm âlimlerinin büyüklerindendir. Babası Abdülcemil, Malatyalı idi. Bir zaman sonra Buhârâ'ya göçtü ve Goncdüvân kasabasına yerleşti.

baban Gelirse, Beni Çağır Oğul!

Vehbi Tülek

Kederden Sevince Âdile Sultan

Vehbi Tülek

O Elmayı Kulumun Rûhuna Göster

Vehbi Tülek

Hâkim Nafaka Vermeyen Fakîri Ayıramaz

Vehbi Tülek

Dinlerini Dünya Için Satanlar

Vehbi Tülek

Onlar, Kendilerine Zulmediyorlar

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Kânûni Sultan Süleymân Hânın kadıaskerlerinden Mirim Kösesi diye meşhûr olan Muhammed Efendinin hizmet ve sohbetlerinde bulunup, ilmi yüksek derecelere kavuştu. Bu sırada dünyâdan ve dünyâ makamlarından yüz çevirip, tasavvuf ehlinden Sofyalı Bâli Efendinin dergâhına gidip, ona talebe oldu. Hizmetinde ve sohbetinde uzun müddet kalıp, feyz aldı. Tasavvufta yükselip, insanları Allahü teâlânın yüce dinine dâvet etmek ve Resûlullah efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem güzel ahlâkını öğretmekle meşgûl oldu. Allahü teâlâya muhabbetinden dolayı, dünyâya hiç önem vermez oldu. Onun bu durumunu anlayamayan bâzıları pâdişâha şikâyet ettiler. Pâdişâh meselenin tahkik edilmesini emretti. Tahkikat için İstanbul'a geldi. Tahkikat sonunda berâat etti ve hakkındaki ithamlardan kurtuldu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Ayyaşin Sonu

Değişen Sizin Kalbiniz

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Allah Nasil Misafir Edilir?

Gerçek Zehir

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek