Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.410.755

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ölümü Hatırlamak, Haram Işlemeye Cesareti Azaltır!

İbrâhîm bin Ebî Bekr Tilmsânî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimlerindendir. 609 (m. 1212)’de Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Endülüs’te (İspanya) Gırnata (Granada) ve Mâleka’da (Malaga) tahsil yaptı. Sonra Fas’ta Sebte’ye yerleşerek talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291)’de orada vefat etti. “Urcûzetü’t-Tilmsânî fi’l-ferâiz” isimli eseri feraiz ilmine dairdir. Bu kitabında şöyle yazmaktadır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Akbiyik Sultan Ve Fatih

İkinci Murâd Han ve Fâtih Sultan Mehmed devrinde yaşamış olup, asıl adı Ahmed Şemseddin'dir. Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin sohbetinde yetişti. Onun feyz ve bereketi ile kemâle erişti. Kalblere şifâ olan sözleri ile ileri derecelere kavuştu.Akbıyık Sultan bir taraftan hocasının sohbeti ile bereketlenirken diğer taraftan İkinci Murâd Han'ın haçlılar ve diğer din düşmanlarına karşı giriştiği cihâd hareketine de katıldı. Giriştiği seferlerde, Hacı Bayrâm-ı Veli hazretlerinin diğer talebeleri ile birlikte büyük kahramanlıklar gösterdi. Böylece Osmanlıların Rumeli'deki yayılmasında önemli hizmetler gördü.Bu gazâlarda gösterdiği başarılardan birinin sonunda İkinci Murâd Han tarafından Yenişehir köylerinden bir tanesi kendisine temlik edildi (1437). Bu parayı ticarette kullanan Akbıyık Sultan kısa zamanda malının hesâbını yapamayacak kadar zenginleşti. Mal, mülk meşgûliyeti az zaman içinde, hocasının sohbetinden daha az istifâde etmesine yolaçtı. Bu sebeple birgün hocası Hacı Bayram-ı Veli hazretleri, dünyâya ve onun geçici lezzetlerine bağlanmanın mahzurlarından bahsederek Akbıyık Sultan'a;

Vehbi Tülek

FÂsiklardan Uzaklaş

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman’in Fransa Kralina Mektubu

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim’in Erlik Sözü

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Han, Şah İsmail'in Anadolu'da yaptığı şiilik propagandaları yüzünden ulemadan aldığı fetvalarla İran üzerine, 15 Mart 1514 günü sefere çıktı. İzmit'e ulaştığında Şah İsmail'e bir mektup gönderip, ulemadan fetva aldığını, bu sebeple kendisi üzerine sefere çıktığını ve Osmanlı atlarının ayak bastığı yerlerden geri çekilmesini istedi. Şah İsmail bu mektuba gönderdiği cevapta:-Er isen meydana gel. Biz de seni beklemekten kurtuluruz...dedi ve Yavuz'u tahkir için mektupla birlikte bir de kadın elbisesi gönderdi. Kadın elbisesini gören Yavuz, hiddetinden hemen elçiyi öldürttü. Hemen Şah İsmail'e bir cevap yazdı ve mektupla birlikte bir hırka-asa-külah-tesbih de gönderdi. Bunlar, Şahın dervişlikten gelme olduğunu ifade ediyordu. Bu cevabı alan Şah İsmail hayretler içinde kaldı. Yavuz'un kendisine bu şekilde edepli ve nazik bir cevap göndereceğini ummuyordu. Hemen Yavuz'a temkinli ve itidalli bir cevap yazıp anlaşma yapmak istediğini de bildirdi.

Osmanli'da Ahlak

Vehbi Tülek

83 - Misir'i Fetheden Ordu

Vehbi Tülek

Ii. Mahmud HÂn’in Asilerin Elinden Kurtulmasi

Vehbi Tülek

Gemiler Karadan Yürüdü

Vehbi Tülek

Otlukbeli Savaşi

Vehbi Tülek

Şu Anda Mahmud Han Zafere Ulaşti

Vehbi Tülek

Nedendir Bu?

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ali Efe Ile Küçük Efe

Anadolu insanının yokluk ve çaresizlik içinde bitab düştüğü Kurtuluş Savaşı yılları... Ege'nin efe ve kızanları son bir gayretle ayağa kalkmış, kümeler halinde silahlanıp dağa çıkmışlardı... Yunan işgali altındaki Manisa ve Kırkağaç köylerinden dağa çıkanlar arasında yiğitliğiyle gönüllere taht kurmuş, namıyla dillere destan bir Ali Efe vardı...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İnsanlarla Münâkaşa Ve Münâzara Yapma

Vehbi Tülek

Pîr-i Sânî İsmâil Rûmî hazretleri Kâdiriyye yolu büyüklerindendir. Kastamonu’nun Tosya ilçesine bağlı Bansa köyünde dünyâya geldi. İlk tahsilini Tosya’da gören İsmâil Rûmî, aklî ve naklî ilimleri öğrendi. Sonra Bağdat’a gitti. Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin dergâhında şeyhlik yapan Feyzullah Efendi hazretlerinin sohbetlerinde ve hizmetinde bulundu. İcazet alarak İstanbul’a geldi. Tophane’de Kâdiriyye dergâhını inşâ edip Kâdiriyye yolunu öğretti. Sultanahmed Câmi-i Şerîfinin açılış merâsiminde Kâdiriyye yolu usûlüne göre zikir meclisini idâre etti. 1631 (H.1041) senesinde İstanbul’da vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Fâtıma Bint-i Süleyman

Vehbi Tülek

Namazı Terk Etmenin Tehlikesi Büyük

Vehbi Tülek

Ali İbnü'l-Kattân El-Mağribi hazretleri hadis âlimidir. 562'de (m. 1167) Fas'ın Fes şehrinde doğdu. İlk tahsilini tamamladıktan sonra Merakeş'e giderek buradaki âlimlerden hadis öğrenip icazet aldı. Bu sırada çıkan iç karışıklıklardan dolayı Sicilmâse'ye yerleşti ve çok talebe yetiştirdi. 628'de (m. 1231) orada vefat etti. Şu hadis-i şerifleri nakletti:

Yakub Aleyhisselamın Hz. Azrail'den Ricası!

Vehbi Tülek

Allahtan Korkanlar Herkese Faydalı Olur

Vehbi Tülek

Bandırmalızâde Hamid Efendi

Vehbi Tülek

Tasavvuf Ehlinin Kalbinde Kir Ve Kötülük Olmaz

Vehbi Tülek

Kur'an-ı Kerim Değişmemiştir

Vehbi Tülek

komşular Üç Kısımdır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Allah Diyen Genç

Keramete İnanmayan Âlim

Adam Olmazsan

Dört Şey Mühimdir

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek