Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.458.689

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

39 - GÂzileri Boş Mu Sanirsiniz?

Barbaros Hayrettin Paşa, Cezayir seferinde ordusu içinde bulunan kırk kişinin bir gece aynı rüyayı gördüklerini anlatır. Rüya şöyledir:

Vehbi Tülek

Sultanzade Gazi Hüsrev Bey’in Türbesi

Vehbi Tülek

O Zaman Kiliç Ve Ok Devri İdi

Vehbi Tülek

7 - Genç Osman Dediğin Bir Küçük Uşak

Vehbi Tülek

Cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın fethederek yadigar bıraktığı Bağdad, 89 yıl sonra İran'ın eline geçti. Bu sırada Osmanlı devletinin başında, henüz 12 yaşında bir çocuk olan 4. Murad bulunuyordu. Annesi Kösem Sultan, Vezir-i Azamlığa Hâfız Ahmed Paşa'yı tayin etmiş ve Serdar-ı Ekrem, yani başkumandan vazifesini de vererek, Bağdad'ı İran'ın elinden kurtarmak üzere sefere göndermişti. Hafız Ahmed Paşa, 29 Mart 1626'da kalabalık bir kuvvetle Bağdad kalesi kapılarına dayandı. Ancak bütün hücumları boşa çıkıyor, bir türlü kaleyi zaptetemeye muvaffak olamıyordu. Bu başarısızlığını, padişahın, Bağdad gibi çok mühim bir şehrin ehemmiyetini kavrayamadığı için, kendisine yeteri kadar asker vermemesine bağladı ve görünüşte kendi kendini eleştiren, fakat gerçekte padişahı tenkit eden bir şiir yazarak gönderdi:

Söndürülen Fitne Ateşi

Vehbi Tülek

Bayezîd Han Ve “yiğitbaşı”...

Vehbi Tülek

Nadir Şah Ve I. Mahmûd Han

Vehbi Tülek

Hiddet Değil Gayret

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Ve Süleyman Rüşdi Efendi

Vehbi Tülek

98 - Sultan Ii. Osman Ve Hotin Kalesinin Fethi

Vehbi Tülek

Traş Edilmiş Sakal Daha Gür Çikar

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebû Câfer El-meczûm

Ebû Câfer el-Meczûm, cüzzamlı bir deri altına gizlenmiş, Allahü teâlânın sevgili bir kulu idi. Her hâlinde Allahü teâlâya şükreder ve O'ndan gelen her şeyi severdi. Hattâ sevgiliden gelen musibetleri ve belâları, nimetlerinden daha çok severdi. Gittiği pekçok yerden kovulur, bazıları onu görünce tiksinerek bakardı. Fakat tanıyanlar, onunla görüşmek, bir teveccühüne kavuşmak, bir duâsını almak için gayret ederlerdi. Peygamber Efendimizin "sallallahü aleyhi ve sellem" (Allahü teâlânın öyle kulları vardır ki, gittikleri kapılardan kovulurlar. Fakat Allahü teâlâya yemin etseler, Allahü teâlâ o şeyi yaratır) hadis-i şerifi, kendisinde tecelli etmişti...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dalâletten Ve Isyândan Uzak Olanlara Ne Mutlu

Vehbi Tülek

Ahmed bin Muhammed Sa'dân hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Bağdât'ta doğdu. Gençliğinde ilim tahsili için İran'ın Rey şehrine gitti ve büyük âlim oldu. Cüneyd-i Bağdâdi ve Ahmed Nûri'nin rahmetullahi aleyhim sohbetlerinde yetişti. Şâfii mezhebinde idi. Amel ve ibâdetle ilgili çok güzel sözleri vardır. Uzun müddet Tarsus'ta oturdu, konuşma ve hâlindeki kemâl ve olgunluk sebebiyle Bizans İmparatoruna elçi gönderildi.
Allahü teâlânın rızâsına ve sevgisine kavuşmak için; haramlardan, günahlardan ve bid'atlardan mutlaka sakınmak lâzım olduğunu beyân ederdi. Buyurdu ki:

gece Olan Şeyler Gündüz Anlatılmaz!

Vehbi Tülek

Ebû Abdurrahmân Mukrî

Vehbi Tülek

Ebû Abdurrahmân Mukri hazretleri, tefsir, hadis, kırâat ve Şafii fıkıh âlimidir. 361 (m. 971)'de Nişâbûr'da doğan Ebû Abdurrahmân 430 (m. 1039)'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Kelâm Ve Fıkıh âlimi Ebû İshâk İsferâînî

Vehbi Tülek

Babazâde Efendi

Vehbi Tülek

Ayakta Duramayan Hastanın Namazı

Vehbi Tülek

Taif Şehitlerinden Abdullah Bin Ebî Bekr

Vehbi Tülek

Her Gördüğünü Hızır, Her Geceyi Kadir Bil!

Vehbi Tülek

Ebülleys-i Semerkandî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abayi Yakmak

Abayi Yakmak

"Abayı yakmak." Bu tâbir mecâzen, "birine âşık olmak, tutulmak, gönül vermek" gibi mânâlar ihtivâ eder. Dervişler arasında birilerinin aşkının büyüklüğünden bahsedilecekse eskiden, "Ooo! Abası hayli yanıktır!" gibi ifadeler kullanılırmış.Eski tekke mimarimizin kompleksi içinde; bir mescid veya câmi, ortada şadırvanı olan bir avlu ve avluyu çevreleyen derviş hücreleri, büyükçe bir dershâne, mutfak, kiler, ambar v.s. bulunduğu bilinmektedir. Bilhassa kış aylarında dershânenin ocağı harlı ateşle yakılarak dervişânın burada toplanmaları sağlanır, böylece hem iktisat yapılmış, hem de uzun saatler mürşidden istifade ve istifâza etmeleri temin edilirmiş.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Allah'ın Emaneti

Garip Karşilanan Bir Adak

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Abdullah El-acemî

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Bizi Hatirlayin!

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek