Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.441.897

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Özür Kabul Eden Ve Affeden Derviştir

Lâlîzade Abdülbaki Efendi, Lâli Mehmed Fenaî Efendinin oğu olup Bayramîye şeyhlerindendir. Edirne’de doğdu. Önce babasından, onun vefatından sonra da İstanbul’a giderek Şeyh Murad Nakşibendi'den sülûkünü tamamladı. 1159 (m. 1746)’da İstanbul’da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bedeli Çanakkale’de

Askerlik vazifesi yaparken vatan uğrunda şehadet mertebesine ermek veya gazi olmak her Türk için tabii bir şeydir. Ancak bu 45 şehit ve 150 gazinin durumu başkadır. Zira bunların istisnasız hepsi (1909 ve 1914 Askeri Mükellefiyet Kanunu gereğince) askerlik vazifesinden ya muaf ya da maksureli (tecilli) tutulmuş gençlerdir. Bu iki kanun sultani mektepleri talebe ve mezunları askerlik vazifesinden " maksureli" ettiği gibi, Balkan Harbi sırasında mer'i olan 1909 kanunu da üstelik bütün İstanbul halkını askerlik vazifesinden azade kılmaktadır.Bu şehit ve gazilerin hepsi 17-22 yaşındayken ve bir kısmı henüz mektebin lise ve orta kısmında, bir kısmıysa mezun ve İstanbul Darülfünunu veya Avrupa üniversite lerinde tahsildeyken, birbir leriyle yarış edercesine askerlik şubelerine koşmuşlar ve gönüllü olarak askere yazılmışlardı. Hatta içlerinden Irak Cephesi'nde şehit düşen 646 Celal İbrahim seferberliğin ilanıyla beraber geceden gidip askerlik şubesinin kapısında sabahlamış ve " 1 Numaralı Gönüllü" yazılmak şerefini elde emiştir.

Vehbi Tülek

Bayezîd Han Ve “yiğitbaşı”...

Vehbi Tülek

78 - Orhan Gazi Ve Kesik Baş

Vehbi Tülek

Hattat Abdullah Zühdi Efendi

Vehbi Tülek

Sultan Abdülmecid Han zamanında Hicaz'da yeniden tamir edilen Harem-i şerifin kitabe lerini yazmak için 1858 tarihinde hattatlar arasında açılan müsabakada, kendisi de hattat olan Sultan Abdülmecid Han yazıları gözden geçirirken Abdullah Zühdi Efendinin hattına hayran kaldı ve saraya davet ederek; "Allahü teala feyzini müzdad etsin. Sana kayd-ı hayat şartı ile yedi bin beş yüz kuruş maaş tahsis ettim ve seni Harem-i şerifin yazılarını yazmaya memur ettim." buyurdu ve Mecidi nişanı ile taltif etti. Bu muvaffakiyet ve padişahın fevkalade alakası henüz pek genç olan Abdullah Zühdi Efendinin en meşhur hattatlar arasına girmesine sebeb oldu.

Kanuni’nin Mevlana’yi Ziyareti

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Tez Sakabaşini Getirin

Vehbi Tülek

Sultan Abdülhamid’in Hal’i

Vehbi Tülek

Sultan Ahmedin Rüyasi

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Abdülhamid’in Vefati

Vehbi Tülek

Padişah Memlekete Hainlik Etmez

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bu Dergâhta Dünyâ Ile Meşgul Olanın Işi Yok

Akbıyık Sultan, İkinci Murâd Han ve Fâtih Sultan Mehmed devrinde yaşayan büyük velîlerdendir. Asıl adı Ahmed Şemseddîn'dir. Hacı Bayram-ı Velî hazretlerinin sohbetinde yetişti. Bir taraftan hocasının sohbeti ile bereketlenirken diğer taraftan İkinci Murâd Han'ın seferlerine katıldı. Bu gazâlarda gösterdiği başarılardan birinin sonunda İkinci Murâd Han tarafından Yenişehir köylerinden bir tanesi kendisine temlik edildi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hazreti Lokman'a Hikmet Verdik

Vehbi Tülek

Ahmed Savi hazretleri Mâliki mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1175 (m. 1761)'de Mısır'da doğdu. 1241 (m. 1825)'de Medine-i münevverede vefât etti. Celâleyn Tefsiri üzerine yazdığı dört ciltlik haşiyesi meşhurdur. Bu kitaptan bazı kısımlar:

Sirâcüddîn Ömer Gaznevî

Vehbi Tülek

Bana Incindiğini Hiç Görmedim

Vehbi Tülek

Sâlih Cermi hazretleri fıkıh, hadis, nahiv ve lügat âlimidir. Basra'da doğmuş, Bağdâd'a yerleşmiş ve orada 225 (m. 839)'de vefât etmiştir. Bir dersinde buyurdu ki:

Ebü'l-vakt Abdülev­vel Seczî

Vehbi Tülek

yetmiş Heraklius Olsa Aldırmam!..

Vehbi Tülek

Ey Imân Edenler! Allahı Çok Zikrediniz

Vehbi Tülek

şeyh-ül Umran Umran Sülüst

Vehbi Tülek

Medine Yollarında... Cündeb Bin Damre

Vehbi Tülek

Kisrâ, Şîreviyye Ve Yemen Vâlisi Bâzan

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Evliyalar Ölmez İmiş

Evliyalar Ölmez İmiş

Ankara'nın Zülfazl (günümüzde Solfasol deniyor) köyünden çok temiz, çok saf bir genç, askere gidiyormuş. Babasından kalma bir kaç altını, anasından kalma birkaç mücevheri varmış. Delikanlının derdi asker dönüşü evlenmek; servetini içine koyduğu küçük sandığını emanet edeceği, güvenip, bırakacağı kimseciği de yok. Düşünüyor, tasınıyor, acaba ne yapsam, diye sızlanıyor... Derken, bir gece rüyasında Hacı Bayram'ı görmez mi? "A! be Selim cik, ne düşünüp duruyorsun getir sandığını, bana bırak!" diyor. Selim oğlan, ertesi günü, sevine sevine Ankara'ya geliyor, doğru türbedarın önüne dikiliyor, hal, keyfiyet böyle, böyle... diye meseleyi anlatıyor. Türbedar da uyanıklardanmış, gece o da haberini almışmış. Getiriyorlar sandığı, Hazretin başucuna bırakıyorlar. Sandık deyince, öyle koca bir şey sanılmasın, ancak bir çanta kadar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Derdi Olan Neylesin?

Evliyalar Ölmez İmiş

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek