Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.435.229

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Ibâdetlerini Kusurlu Bil!

Lâli Mehmed Fenaî Efendi, Gülşenî tarikati şeyhlerindendir. 1002 (m. 1592)’de Kastamonu’da doğdu. Memleketi Kastamonu’da bir süre tahsil gördükten sonra İstanbul’a oradan da Edirne’ye gitti, Gülşenî şeyhlerinden Sırrî Mehmed Efendi’ye intisap edip kendisinden hilâfet aldı ve talebe yetiştirdi. Hasan Sezâî bunların en meşhurudur. 1112 (m. 1700)’de Edirne’de vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Yunan Askeri Hakiminin İtiraflari

15 Mayıs 1919'da, sinsice İzmir'e çıkan Yunanlılar, bir Haçlı ordusu gibi hareket ediyordu. Çıkarma birlikleri hazırlanırken, askeri yargı teşkilatı da yeni tayinlerle güçlendiril mişti. Yaşı çok genç olmasına rağmen, babası 1897 Türk-Yunan savaşındaölen ve Türklere kini olan Dimitri Ambleas, bu harekatta askeri yargının başına getirilmişti. Öyle ki ölüm cezaları verebilecek, bu cezayı veren mahkemelerin onay mercii olacaktı. Yani Kralın yetkisi ile gelmişti. Bundan maksat, kendi askerlerinin disiplini değildi. Türklerden en ufak bir direnme gösterenleri hemen hukuk yolu ile saf dışı etmekti. Mahkeme derhal göreve başlamıştı. Albay Dimitri, askerlere karşı gelen yaşlıları, ufak bir sorgudan sonra, CASUSLUK suçundan idama mahkum edip; anında infaz ediyordu.

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Bihrûze Hatun

Vehbi Tülek

14 - Varna Savaşi Ve Koca Hizir

Vehbi Tülek

Lütfi Paşa Ve Ya’kub Efendi

Vehbi Tülek

Lütfi Paşa, Yanya beyi idi. Lütfi Paşanın hayır ve hasenât yapmakla tanınan zevcesi Şâh Sultan, Ya'kûb Efendinin büyük bir zât olduğunu bilir; hürmet, muhabbet ve edeb gösterirdi. Bu günlerde Lütfi Paşanın İstanbul'a gelmesi lâzım olunca, yola çıkacakları sırada Şâh Sultan, Ya'kûb Efendiye o zamanlarda İstanbul'da bulunan büyük zâtları sordu. O da, İstanbul'da Merkez Efendiye tâbi ve talebe olmalarını söyledi. Lütfi Paşa İstanbul'a gelip, vezir-i âzam oldu. Şâh Sultan, Merkez Efendi ve talebelerine çok alâka gösterdi. Ya'kûb Efendi ile Merkez Efendinin birbirlerine olan muhabbetlerini İstanbul'a gelince daha iyi anladı. Dâvûdpaşa Mahallesinde, güzel bir câmi ve bir de hânekâh (dergâh) yaptırıp, sonra fermân ile Ya'kûb Efendinin İstanbul'a gelmesini temin ederek, bu yaptırdığı dergâhta yerleşmesini sağladı. Ya'kûb Efendi bu hânekâhda on sekiz sene kalıp, İslâma hizmet eyledi. Merkez Efendi, Kocamustafapaşa'da, Ya'kûb Efendi Dâvûdpaşa'da, aralarında muhabbet ve yakınlık ile, insanlara çok hizmet edip, yüzlerce talebe yetiştirdiler. Talebeler bâzan dergâhın birine, bâzan diğerine giderek, bu büyük zâtların vesilesiyle, ilim ve velilikte çok yüksek derecelere ve üstün makamlara kavuştular.

Alin Terinde Bereket Vardir

Vehbi Tülek

Hiddet Değil Gayret

Vehbi Tülek

Din Ve Devlet Uğrunda Ölmeye Geldi

Vehbi Tülek

Devlet Adamlarina Altin Öğütler

Vehbi Tülek

Fatihin Hocasi Molla GürÂnî

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud’un Rumeli Seyahati

Vehbi Tülek

Belgrad’da İki Şehid

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Çerkez Halil Efendi

Çerkez Halil Efendi 136. Osmanlı Şeyhülislâmıdır. Medrese tahsilini tamamlayıp müderrislik, İs­tanbul Kadılığı, Anadolu ve Rumeli Kadıaskerlikleri yaptıktan sonra Şeyhülislâmlık ma­kamına getirildi. Bir yıl yedi ay sonra Sadrazam Halet Efendi tarafından azledilerek önce Bursa, sonra Afyon'da ikamete memur edildi. 1236 (m. 1821)'de orada vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Liman Von Sanders Çanakkale'yi Anlatıyor

Vehbi Tülek

Çanakkale yine en zorlu günlerinden birini geçiriyordu o gün..
Düşman ordusunun askerleri ilk defa karaya ayak basar ve ellerindeki üstün silah ve teçhizatla saldırıya geçerler. O zamanlar Osmanlı'nın müttefiki olan Alman ordusuna mensup bazı subaylar da cephede bulunmaktadır.
Şimdi bu subaylardan birine, yani Çanakkale'yi savunan komutana kulak verelim. Türk Kuvvetleri Komutanı Mareşal Liman Von Sanders hatıratında şöyle anlatıyor:

Celâl Tehâniserî

Vehbi Tülek

Kâsım Bin Abdullah El-basrî

Vehbi Tülek

Kâsım bin Abdullah hazretleri, Basra'da yetişen evliyânın büyüklerindendir. 580 (m. 1184) senesinde Basra'da vefât etti. Kerâmetleri pek çoktur. Kendisini sevenlerden birisi şöyle anlatıyor:

​muhâcirler, Ensâr Ve Diğer Eshâb-ı Kirâm...

Vehbi Tülek

sultan Mehmed'e Yaraşır Bir Er Ol!..

Vehbi Tülek

Kuraklık Sebebiyle Büyük Sıkıntı Içerisindeler

Vehbi Tülek

Sizi Geceleri Uyutmayan Şey Nedir Efendim?

Vehbi Tülek

Her An Savaşa Hazır Olunuz

Vehbi Tülek

Allah Korkusundan Ağlayanlar Yanmaz!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Arafatta Görüşürüz

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Bizi Hatirlayin!

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Vehbi Tülek