Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.436.921

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Ibâdetlerini Kusurlu Bil!

Lâli Mehmed Fenaî Efendi, Gülşenî tarikati şeyhlerindendir. 1002 (m. 1592)’de Kastamonu’da doğdu. Memleketi Kastamonu’da bir süre tahsil gördükten sonra İstanbul’a oradan da Edirne’ye gitti, Gülşenî şeyhlerinden Sırrî Mehmed Efendi’ye intisap edip kendisinden hilâfet aldı ve talebe yetiştirdi. Hasan Sezâî bunların en meşhurudur. 1112 (m. 1700)’de Edirne’de vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Mes’ul Olursunuz

Yavuz Sultan Selim Han, padişah olduğu zaman, babasının çok değer verdiği büyük alim Zembilli Ali Efendi'yi Şeyhülislam yaptı. Kendisi asabi olduğu halde ona büyük hürmet gösteri yor, her işini onun fetvasını alarak yapıyordu. Bir gün Yavuz İstanbul'dan Edirne'ye giderken, Zembilli Ali Efendi onu uğurlayıp geri dön düğünde 400 kişinin elleri bağlı götürüldüklerini görünce, başlarındaki adama:-Bunlar kimlerdir, diye sordu.-Bunlar, ipek satın aldıklarından dolayı idama mahkum olan tüccarlardır.Bu cevap karşısında Zembilli Ali Efendi hemen geri dönüp Yavuz'a yetişerek:-İpek satın alan 400 kişinin idamını emretmişsiniz. Bu caiz değildir. Katletmeyiniz, mes'ul olursunuz.-Halkın üçte birinin nizam için üçte ikisinin katli caiz iken, üç-beş kişi için neden mes'ul olayım?-Padişahım, bunların suçu halkın nizamını bozacak mahiyette değildir. Yavuz kendi emrini, halkın nizamı olarak kabul ettiğine inandığından, şu cevabı verdi:-Ya benim emrime karşı gelmek halkın nizamını bozmaz mı?-Hayır bozmaz! İpek emininin bu tüccarlara ipek vermesi, sizin rızanıza alamettir. Suçları yoktur, dedikten sonra selam vermeden Yavuz'un huzurundan çıktı.Yavuz bu hareket çok sinirlendi ise de hiçbir cevap vermeden yoluna devam etti. Edirne ye varınca İstanbul'a haber gönderip, bu 400 kişinin affedildiğini bildirdi.

Vehbi Tülek

Tozkoparan İskender

Vehbi Tülek

Osmanli’nin Son Abd Büyükelçisi

Vehbi Tülek

Temizlik

Vehbi Tülek

Kanûni Sultan Süleyman zamanında İstanbul'a gelen bir Alman râhibi, 1560 tarihinde yazdığı bir eserde şöyle demektedir:(İstanbul'daki temizliğe hayran oldum. Burada herkes günde beş defa yıkanır. Bütün dükkânlar tertemizdir. Sokaklarda pislik yoktur. Satıcıların elbiseleri üzerinde ufak bir leke bile bulunmaz. Ayrıca ismine (hamam) dedikleri ve içinde sıcak su bulunan binalar vardır ki, buraya gelenler, bütün bedenlerini yıkarlar. Hâlbuki bizde insanlar pistir, yıkanmasını bilmezler.) Bugün ise, müslüman diyarları denilen yerlerde seyahat eden yabancılar, neşrettikleri kitaplarda, (Bir doğu memleketine gittiğimiz zaman, evvelâ burnumuza bir kokmuş balık ve süprüntü kokusu geliyor. Her taraf pislik içindedir. Yerler tükürük ile doludur. Ötede beride toplanmış süprüntü ve ölmüş hayvan leşlerine rastlanılır. İnsan böyle bir doğu memleketinden geçerken iğreniyor ve müslümanların iddia ettikleri gibi temiz olmadıklarını anlıyor.) demektedirler.Bugün, İslâm devleti ismini taşıyan memleketlerde, imân bilgileri bozulduğu gibi, temizliğe de tam riâyet olunmamaktadır. Fakat bunda kabâhat, İslâm dininde değil, İslâm dininin esasının temizlik olduğunu unutan kimselerdedir. Fakirlik, pis olmak için bir mazeret teşkil etmez. Bir insanın yere tükürmesinin, ortalığa pislik saçmasının para ile hiçbir ilgisi yoktur. Böyle pislik yapanlar, Allahın temizlik emrini unutan bedbahtlardır. Her müslüman, dinini iyi öğrense ve buna riâyet etmiş olsa, bu pislik hemen ortadan kalkar. O zaman, başka milletler, müslüman memleketleri ziyâret ettiklerinde, tıpkı orta çağda olduğu gibi, müslümanların temizliğine hayran kalırlar.

Osmanli’nin Son Abd Büyükelçisi

Vehbi Tülek

Bu Aslan İstirahat Etsin

Vehbi Tülek

İzmir Valisi Çengeloğlu Tahir Paşa

Vehbi Tülek

Osmanli Kadinlari Avrupada Hiç Taninmaz

Vehbi Tülek

Yara

Vehbi Tülek

Ne Oldum Dememeli

Vehbi Tülek

Bir Osman Efendi’liği Var Ki...

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

hay Ateşbâz Hay!

Ateşbâz Veli ismiyle meşhur olan Yûsuf bin İzzeddin, Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi hazretlerinin meşhûr talebelerindendir. Hayâtı hakkında yeterli bilgi yoktur. 1285 (H.684) senesinde Konya'da vefât etti...
Mevlânâ hazretlerinin sohbetleri ile olgunlaşan Ateşbâz Veli, tasavvuf yolunda ileri derecelere kavuştu. Kendisini Mevlânâ hazretleri çok sevdiği için dergâhtan hiç çıkmak istemediğinden, ona dergâhın aşçılığı verildi. Böylece devâmlı hocasının sohbetlerinde bulunmaya ve ondan istifâdeye çalıştı...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mekkîzâde Asım Efendi

Vehbi Tülek

Mekkizâde Asım Efendi "rahmetullahi aleyh" yüzotuzbeşinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. İstanbul'da doğdu, tahsilini tamamladıktan son­ra İstan­bul Kadısı, Rumeli Kadıaskeri oldu. Sultan II. Mahmud ve Sultan
Abdülmecid zamanında Şeyhülislamlık yaptı. 1262 (m. 1846)'da vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Hakîkî Gâyeye, Rehberin Rızâsı Ile Ulaşılabilir

Vehbi Tülek

Muhlisler Ve Sâdıklar...

Vehbi Tülek

Ebû Ahmed Kalânisi, evliyânın büyüklerindendir. Bağdât'ta doğdu. Aslen Mervlidir. Zamânındaki büyük velilerin sohbetlerinde bulundu. 883 (H.270) senesi hac için gittiği Mekke-i mükerreme dönüşü vefât etti...

Ruh, Madde Değildir Ve Allah'ın Izni Ile Iş Yapar

Vehbi Tülek

Şeytanın Zincirini Çözmek

Vehbi Tülek

Cennetin Kapısını Çalmaya Devam Et

Vehbi Tülek

Bütün Varlıkların, Her Bakımdan En Üstünü

Vehbi Tülek

Allah Yolunda Yapılan Harcama

Vehbi Tülek

bu Gece Benim Işim Tamamdır!..

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hizir Ve Gelin

Hizir Ve Gelin

Birinci Cihan Harbi seneleri. Yokluk dizboyu. Rize. Anzer, halkın kendi tabiri ile Ancer. Dünyaca balı ile meşhur olan Ancer. Binlerce poleni ve şifayı içinde barındıran balıyla meşhur Ancer. Kış. Yaylacılık yapan Ancerlilerin bir kısmı aşağıya Rize'ye şehre inmemiş, kışlamışlar. Yazdan yığdıkları otlarıyla, mallarını kışdan çıkarıp, bahara eriştirmenin çabası içindeler. Evet hepsinin mal tabir ettiği koyunları, sığırları var, tektük birkaç tanesinin de kara kovanı var. Şifa niyetine ilaç niyetine küçük bir kavanozu dolduracak kadar balları olurdu çoğunun. O da kış bitmeden tükenir giderdi. Meryem. Lezgilerin kızı Meryem. Yeni gelin, beyini cepheye göndermiş. O da o kış yayla da kışlamış. Sabaha kadar kar yağmıştır. Tam kürekle yolu açayım deyip, kapıya yönelmekte iken, kapısı çalınır. Kapıyı açar. İhtiyar bir adam selam verir ve: -Kızım, ben Aşağı Ancerdenim, gelinim aş eriyor, canı bal çekti, Allah rızası için, bir iki kaşık bal verirmisin?

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Örümcek Ağı

Firkateyne Bininiz

Allah Diyen Genç

Sarayda İftar

Abdullah Bin MübÂrek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek