Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.452.716

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Allahü Teâlâ, Bu âlemi Insanoğluyla Süsledi

Ebû Saîd Ferec hazretleri tefsîr, hadîs, kelâm, fıkıh, kırâat, usûl ve nahiv âlimidir. Endülüs’te (İspanya) Gırnata’da (Granada) 701 (m. 1301) senesinde doğdu. 782 (m. 381) senesinde orada vefât etti. O zamanın en meşhur ilim merkezlerinden olan Gırnata’da büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve her birinden icazet alarak talebe yetiştirdi. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Saltanat Tahtina Oturacaktir

Sultan İkinci Selim Hân'ın iki oğlundan biri olan Şehzâde Murâd, Manisa'da vâli idi. Şehzâde Murâd, Hüsâmeddin-i Uşâki hazretlerine, kendisinin sultân olup olmayacağını anlamak üzere, bir mektupla hizmetçisini Uşak'a gönderdi. Uşak'a varan haberci, doğruca Hüsâmeddin-i Uşâki'ye giderek, huzura kabûl edilmesini ricâ etti. Huzûra kabûl edilen haber ci, daha mektubu Hüsâmeddin-i Uşâki hazretlerine vermeden ve ziyâreti hakkında bir şey söylemeden, Uşâki hazretleri ona; "Git! Şehzâdeye söyle! Hemen İstanbul'a hareket etsin. Filan gün saltanat tahtına oturacaktır." dedi.

Vehbi Tülek

Medine Ve Bağdad Demiryolu Projesi

Vehbi Tülek

46 - MurÂd Edilen Sultan Selîm'dir

Vehbi Tülek

Çapanoğlu Gibi Arkan Var

Vehbi Tülek

Sultan II. Mahmud devrinde hakimiyetlerine son verilen Anadolu'nun meşhur derebeyi sülalelerinden biri de Yozgat'taki Çapanoğullarıydı. Bunlardan Çapanoğlu Süleyman Bey, diğer derebeylerin aksine merhametli ve zayıfları koruyan bir beydi.

Bir gün, zayıflıktan iskeleti çıkmış bir eşek, Çapanoğlu konağının önünde mecalsiz bir halde dolaşırken, açlıktan konak kapısının ipini kemirmeğe başlar. İp sallanınca ucundaki çıngırak da çalar. Kapıda biri var zannederek kapıyı açan uşaklar, eşeğin bu haline acır ve bunda bir iş var diyerek Çapanoğlu'na haber verirler. Hayvancağızı gören Süleyman Bey, eşeğin sahibini buldurur ve adama okkalı bir sopa attırdıktan sonra:-Bu hayvana günde beş okka arpa yedirip tımarını yapacaksın ve her hafta bana getirip göstereceksin, der.

Bu esaslı bakım sonunda hayvan çok semirir ve avazı çıkıtığı kadar anırır. Eşek anırdıkça sahibi de mahzun mahzun şöyle der:

-Anır eşeğim anır, Çapanoğlu gibi arkan var.

Saltanat Tahtina Oturacaktir

Vehbi Tülek

Dede Molla Ve Yavuz Sultan Selim

Vehbi Tülek

O SÂhibine Teslim Oldu

Vehbi Tülek

42 - Birakmam Seni Santa Barba

Vehbi Tülek

Ermeni Tehciri

Vehbi Tülek

Cem Sultan Ve Papa

Vehbi Tülek

I. Viyana Kuşatmasi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

O Çocuk Zannettiğin Hızır Aleyhisselâm Idi

Abdurrahmân Sâmi Efendi son devir tasavvuf âlimlerindendir. Manisa'nın Saruhanlı kazâsında 5 Mart 1878 (H.1296)'de doğdu. İlk tahsîlinden sonra İstanbul'a gitti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Amr Bin Merzûk Bâhilî

Vehbi Tülek

Amr bin Merzûk Bâhili hazretleri Basra'da yaşamış olan meşhur hadis âlimlerindendir. 134 (m. 752)'de doğdu. Zamanındaki büyük muhaddislerden hadis öğrendi. Kendisin­den de Buhâri ve Ebû Dâvûd gibi meşhur muhaddisler hadis rivayet ettiler. 224'te (m. 839) Basra'da vefat etti. Hasan ve Hüseyn "radıyallahü anhüma" hazretlerinin üstünlükleri hakkında naklettiği bazı hadis-i şerifler:

Ubeydullah Bin Mesud

Vehbi Tülek

Ebû Ahmed Çeştî Hazretleri

Vehbi Tülek

Büyük veli Ebû Ahmed Çeşti hazretleri, 873 (H.260) senesinde Afganistan'da dünyâya geldi. Büyük bir dikkat ve ihtimâm ile yetiştirildi. Kıymetli hocalardan din ve fen ilimlerini öğrendi. Ebû Ahmed'in sohbetinde bulunanlar, maddi ve mânevi hastalıklardan şifâ bulurdu...
Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:

Ölmeden Önce Allahü Teâlâya Tövbe Ediniz

Vehbi Tülek

İbrahim Edhem Hazretleri

Vehbi Tülek

Birbirlerine Karşı Pek Merhametlidirler

Vehbi Tülek

Muhammed Aleyhisselâm "habîbullah"tır

Vehbi Tülek

Kalp Veya Gönül Diye Bir Kuvvet Vardır

Vehbi Tülek

İbni Ferrâ

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Arafatta Görüşürüz

Arafatta Görüşürüz

Sultan III. Mustafa zamanında İstanbul'da yaşamış olan evliyanın büyüklerinden Abdülehad Nuri Efendinin meşhûr talebelerinden Karabâşi Hacı Sâdık Efendi şöyle anlattı: Hacca giderken, korkulu ve kimsesiz yerlerde, Abdülehad Efendiyi bizzat bu gözlerim ile görürdüm. Kendi kendime, ona olan fazla sevgimden dolayı onu gördüğümü, bir hayal olduğu nu düşündüm. Fakat Mekke-i mükerremeye vardığımda, tavâf ederken hocamı yanımda gördüm. Hattâ bana selâm verdi. Ben de elini öptüm. Sonra kayboldu. Ben tavâfımı bitirdiğimde, hocam Makâm-ı İbrâhim denilen yerden ayrılıyordu. Bana; "Ey Sâdık Dede! Arafat'ta görüşürüz." deyip tekrar kayboldu. Arafat'ta, hocam Abdülehad Efendi ile birlikte vakfeye durduk. Sonra bana vedâ ederek ayrıldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Delik Kova

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Allah Diyen Genç

Onun Görmediği Yer

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

Sarayda İftar

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek