Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.417.867

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kardeşim Ağır Hasta Ya Resûlallah!

Abdülazîz Dehlevî hazretleri, Hindistan evliyâsının büyüklerinden Şah Veliyyullah Dehlevî hazretlerinin oğludur. 1746 (H.1159) senesinde Dehli'de doğdu. Küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. On bir yaşında iken babasının vazîfelendirdiği hocalardan okudu. Meşhur altı hadîs kitabı Kütübü Sitte gibi kıymetli eserleri babasından dinledi. Hadîs-i şerîf ilminde diploma aldı. Hindistan'da İngiliz yönetimine karşı hürriyet meşalesini yakarak "Sirâc-ül-Hind" lakabıyla tanındı. 1824 (H.1239) senesinde Delhi'de vefât etti. Elli kadar eser yazdı. Tefsîr-i Azîzî isimli eserinde Bekara sûresinin fazîletlerini bildirirken diyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

MÂdemki Allahü TeÂlÂnin Emridir

Murâd Han döneminde yeniçeri ocağının kuruluşuna ilk adım olmak üzere târihlerde şu vak'a anlatılmaktadır: "Sultan Murâd Gâzi, Edirne'de tahta geçüp oturdu. Bir gün Kara Rüstem derlerdi, Karaman vilâyetinden bir dânişmend geldi. Halil Hayreddin Paşa ol vakitde kâdıasker idi. Kara Rüstem; Efendi! Bunca sultanlık malı niçün zâyi edersiniz, deyince, Kâdıasker; nice mal zâyi etmişiz, diye sordu. Kara Rüstem, bu gâziler ki gazâlarda esir çıkarırlar, cenâb-ı Hakk'ın emriyle beşde biri hünkârındır, dedi. Çandarlı Halil Hayreddin bunu hemen Murâd Hana nakletti. Sultan: Mâdemki Allahü teâlânın emr-i şerifidir şimden sonra alın, dedi... Bundan sonra Gâzi Evrenuz ve Lala Şâhin'e ısmarladılar ki akınlarda çıkan esirden beş başda birin pâdişâh için alalar. Bu usûl üzere hayli oğlanlar toplayıp Murâd Gâziye getürdüler. Halil Hayreddin Paşa; bunları Türk'e verelüm hem müslüman olsunlar, dedi. Kabul edilip bunlar evvelen Türk köylüsünün yanına verildiler. Hem Türkçe öğrenip ve hem de müslüman oldular. Ondan sonra saray kapısına girüp, ak börk giydirip adını yeniçeri koydular."

Vehbi Tülek

90 - Sultan Ii. Bayezid'in Mora Seferi

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve İbrahim Gülşeni

Vehbi Tülek

Osmanli-hollanda Münasebetleri

Vehbi Tülek

1787'de neredeyse boş bir hazine ile savaşa başlayan Osmanlı devlet adamları büyük meblağlar tutan savaş masrafları nedeniyle artan hazine ihtiyaçlarını karşılamanın bir yolunu bulmak için birçok toplantı yapmış fakat bunlardan bir sonuç alınamamıştı. Yine bu mesele için kethüda bey'in dairesinde bazı devlet adamları ile bir görüşme yapılmış ve burada dışarıdan borçlanma gündeme gelmişti. Ancak mesele gizli tutulmak zorundaydı. Çünkü mâli sıkıntıyı düşmanların öğrenmesi Osmanlı devletini daha zor durumda bırakabilirdi. Sonuçta mesele kaymakam tarafından Padişah'a arz olundu. Padişah sâdır olan hattı hümâyûnda konunun öncelikle Şeyhülislam'la görüşülmesini emrediyordu. Çünkü Osmanlı Devletinde dışardan borç alınması daha önce benzeri görülmemiş bir olaydı. Bunun üzerine Kaymakam Mustafa Paşa kıyafet değiştirip Şeyhülislam bulunan Mehmet Kamil Efendi'nin konağına giderek yabancı devletlerden borç alma konusunda fikrini sordu. Şeyhülislam yabancı bir ülkeden borçlanma nın mekruh olduğunu ancak kerahatine rağmen bunun mevcut şartlar altında yapılması gerek tiğini bildirmesi üzerine Hollanda'dan borç alınması tasarlandı ve Hollanda elçisiyle konu ile ilgili görüşmelere girişildi.

Plevnenin Düşmesi Ve Gazi Osman Paşanin Teslim Olmasi

Vehbi Tülek

Müftî Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud’un Rumeli Seyahati

Vehbi Tülek

Elhamdülillah Muslumaniz

Vehbi Tülek

Mimar Sinan Ve İstanbul’un Suyu

Vehbi Tülek

85 - Çelebi Sultan Mehmet Ve Karamanoğlu

Vehbi Tülek

Kanuninin Atinin Üzengisi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kabir Ehlinden Istifâde Etmek!..

Ali Ferâhi hazretleri, meşhûr velilerdendir. On dördüncü asırda yaşamış olup, doğum ve vefât târihleri belli değildir. Babası Ferre şehri vâlisi idi. Tasavvufta evliyânın meşhûrlarından Şeyh Rükneddin Alâüddevle'nin derslerinde ve sohbetlerinde yetişip kemâl buldu...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İbn-ül-hüzhib

Vehbi Tülek

İbn-ül-Hüzhib hazretleri, Ahmed İbni Hanbel'in "Müsned" kitabının râvilerindendir. 355 (m. 966)'de Bağdad'da doğdu. 444 (m. 1052)'de vefât etti. Bildirdiği bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:

Allahın Rahmetinden Ümidinizi Kesmeyiniz

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Huzâî

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Huzâi hazretleri meşhur hadis âlimlerindendir. 231 (m. 846) Mihne hadisesinde, Kur'an-ı kerime "Mahluk" demediği için Abbasi Halifesi Vâsık tarafından idam edildi. Hazret-i Ali'nin (radıyallahü
anh) fazileti hakkında şu hadis-i şerifi nakletti:

Muhammed Bin Sûka

Vehbi Tülek

Ubeydullah Bin Hüseyin

Vehbi Tülek

Farz Namazdan Sonra Okunacak Dualar

Vehbi Tülek

Türkistan Evliyâsından Hakîm Süleymân Atâ

Vehbi Tülek

Büyük Velî İbn-i Cevzî

Vehbi Tülek

Hayatı Da Ölümü De Yaratan O'dur

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yuhçu Baba

Yuhçu Baba

Asırlar önce ak sakallı, nurani simalı bir adam varmış. Zühd ve takvâ sahibi olan bu zat, kendi hâlinde sâkin bir hayat yaşarmış. Halkın sevip saydığı bu muhterem zâtın ilginç bir âdeti varmış. Kendisine ölüm haberi verildiğinde, hemen çoğunlukla:Yuh olsun, dermiş. Halk bunun sebebini bir türlü anlayamaz, bu muhterem kişinin bazı kimselerin ölümünden sonra, "Yuh olsun" demesinin sırrını bir türlü çözemezmiş. Ama hiç kimse, bununla ne demek istediğini sormaya cesaret edemezmiş. Mutlaka bir hikmeti olduğu nu düşünürler, böyle faziletli bir ihtiyarın mânâsız bir davranış yapmayacağına inanırlarmış.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Kabahat Kilincin Midir?

Allah'ın Emaneti

Cünnetü'l-esmâ

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek