Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.471.304

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Yalnız Olmak, Kötülerle Oturmaktan Daha Iyidir!

Muhammed Tâhir Fettenî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Hindistan’ın Gücerât eyâletinde bulunan Fetten kasabasında, 910 (m. 1504) senesinde doğdu. Zamanının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil etti. Birçok ilimlerde yüksek derecelere ulaştı. Zamanında Gücerât âlimleri arasında ondan daha yüksek kimse yoktu. 986 (m. 1578) senesinde Fetten’de vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kahve İkrami

Osmanlı saray ve konak haremlerinde misafirlere bir törenle kahve ikram edilirdi. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulurdu. Ardından üç hizmetçi kahve ikramına başlarlardı. Kahvenin soğumaması için güğüm, ortasında kor ateş bulunan stile oturtulur ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınırdı. Stil takımları tombak, gümüş veya pirinçten yapılmıştır. Kahve ikramında ayrıca yuvarlak stil örtüsü kullanılırdı. Atlas veya kadifeden yapılan bu örtü sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemelidir. Stil takımı ve örtüsünün zenginliği ailenin varlık derecesini yansıtırdı.

İçinde kahve fincanı ve zarflar bulunan tepsiyi taşıyan hizmetçi, stil örtüsünü kenardan iki eli ile önlük gibi önünde tutar, ikinci hizmetçi stil takımını taşırdı. Üçüncü kız tepsiden porselen fincanı alır, stildeki güğümden kahveyi doldurur, fincanı altın,tombak, gümüş veya porselen zarfa yerleştirir, zarfın ayağından iki parmağı ile tutarak tek tek misafirlere ikram ederdi. Tiryakiler kahve ile birlikte nargile veya uzun çubuklarda tütün içerlerdi.

Vehbi Tülek

Şehid Padişah Iii. Selim HÂn

Vehbi Tülek

Osmanli Sinirlarini Atlas Okyanusuna Kadar Genişleten Padişah

Vehbi Tülek

Hafiz Mehmed’in Oğlu

Vehbi Tülek

Hafız Mehmet Akkoyunlu sarayının mescidine bakan kendi halinde bir müezzindir. Ancak onda öyle bir ses vardır ki, bülbüller bile imrenir. Kâh volkanlar gibi coşar, kâh akar sular gibi. O yanık Kahire aksanı ile okumaya başladı mı, dinleyenler bir hoş olur. Cemaatin gözleri dolar, yanaklardan sıcak damlalar kayar. Şah İsmail'in fitne kaynattığı günlerde doğu Anadolu'da cinayetler, baskınlar birbirini izler, halk canından bezer. Geceleri kapı sürgüler, camlara kepenk çekerler. Havada tarifi zor bir ağırlık vardır. Hani sıkıntı, kasvet karışımı bir şey. Kargaşa gitgide büyür ve gün gelir Akkoyunluları da sarar. Öyle çok cami yıkılır ve öylesine mâsum katledilir ki, görenler haçlı geçti sanır.

Fransiz Kadinlarin İftar Ve Teravih Seyri

Vehbi Tülek

Biz Fetva Almadan Bir Şey Yapmayiz

Vehbi Tülek

Cezzar Ahmed Paşa Ve Napoeon Bonapart

Vehbi Tülek

Plevnenin Düşmesi Ve Gazi Osman Paşanin Teslim Olmasi

Vehbi Tülek

Her Kim Bu Taşi Kaldirirsa

Vehbi Tülek

Osmanli'yi 45 Yil Beklemiş

Vehbi Tülek

Kanuni’nin Mevlana’yi Ziyareti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kalplerinizi Tertemiz Yapınız

Ali Şüsteri hazretleri Endülüs'teki evliyânın büyüklerindendir. 668 (m. 1269)'da hacdan dönerken Mısır-Dimyât'ta vefât etti. Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdülazîz Dârekî

Vehbi Tülek

Abdülaziz Dâreki hazretleri, Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 284 (m.896)'de İran'da İsfehân'da doğdu ve fıkıh ilmini öğrendi. Sonra Bağdâd'a gelip yerleşti. 375 (m. 985)'de vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Ebû Mansûr Ezherî

Vehbi Tülek

Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendi

Vehbi Tülek

Mustafa Feyzi Efendi, Gümüşhânevi Dergâhının son postnişinidir. Babası, çiftçilikle meşgûl olan Emrullah Ağadır. 1851 (H.1267) senesinde Tekirdağ'ın Kılıçlar köyünde doğdu...

İnsaflı Davranmayı Kendine Vazîfe Bil

Vehbi Tülek

Mest Üzerine Mesh Edilmesi Hakkında

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâyı Görür Gibi Ibâdet Et!

Vehbi Tülek

Ekmelüddîn Bâberti

Vehbi Tülek

Allahü Teâlânın Nîmetleri Güneş Gibi Meydandadır

Vehbi Tülek

Müslümânların Günleri Sıkıntı Içinde Geçiyordu

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Bizi Hatirlayin!

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Allah’a Firar Et

Zalimlere Dersini Verdi!

Yüz Vermedin!

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek