Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.421.842

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haramlara Devam, Küfre Sebep Olur!

Kenzî Hasan Efendi Sümbüliye yolu ariflerindendir. Ankara’nın Ayaş ilçesinde doğdu. İstanbul'da tahsilini tamamladıktan sonra Sümbülî dergâhı şeyhlerinden Seyyid Alâaddin Efendiye intisab etti ve kemale erdikten sonra icazet verilerek irşad vazifesiyle Manisa’ya gönderildi. 1112 (m. 1700)’de Manisa'da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

53 - Osmanli Esnaf Ahlaki

1893 yılında, İstanbul'un ticaret merkezi olan kapalıçarşı yakınlarındaki Vezir Han içindeki dükkanlardan birindeyiz. Konya'dan gelen kumaş tüccarı Ahmet Sabri efendi, devamlı olarak mal aldığı bezzaz Hayri efendi ile sıkı bir pazarlıktan sonra, bazı malların siparişlerini verdi. Bu arada namaz vakti de yaklaştı. Misafir tüccar, abdest hazırlığı yapmak için, yakındaki Atik Ali Paşa camiine gitti. Önce helaya girmesi gerekiyordu. Caminin helasına geldiği sırada birisi heladan çıktı ve hemen o girdi. Biraz sonra dışarı çıktığında kapıda bir kimse onu bekliyordu ve büyük bir telaşla helaya girdi, fakat hemen dışarı çıkarak Ahmet Sabri efendiye yaklaştı:-Efendi, dedi, sizden önce bu helaya ben girmiştim. Para kesesini kapının arkasına asmıştım, fakat çıkarken unutmuşum. On dakika sonra aklıma geldi, geri döndüm. Şimdi içeri baktım, fakat keseyi göremedim. Acaba siz mi aldınız?

Vehbi Tülek

Çirağan Vak’asi

Vehbi Tülek

Hazin Göç

Vehbi Tülek

Küçük Kiyamet

Vehbi Tülek

Hicri 915 senesinin Rebiülahir ayının 25. Salı gecesi (l4 Agustos l509) Memaliki-Rûm denilen Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve havalisinde başlayıp 45 gün şiddetle devam eden depremde halk, iki ay kadar dışarda çadır ve örtüler altında kalıp hayatını devam ettirmek zorunda kalmıştı. Bu deprem, aynı şiddette İstanbul ve Edirne'de de oldu. Gerçekten, l4 Eylül l509'da İstanbul, Osmanlı tarihinin kayd ettigi en şiddetli ve hızlı depremine maruz kalmıştı. Küçük kıyamet denilen bu depremde İstanbul'da yüz dokuz cami ve mescid ile bin yetmiş ev harab olmustu. Halktan da beş bin kadar insan ölmüstü. İstanbul'un, Eğrikapı'dan Yedikule'ye kadar olan üç kat suru yıkıldığı gibi, Yedikule'den de başlayıp deniz kenarındaki İshak Pasa Semti kapısına kadar harab oldu. Bunlardan başka Fâtih Camii'nin kubbesi ve direklerinin başları çatladığı gibi imâret, hastahane ve Sahn Medreseleri'nden bazıları ile diğer medreseler den bir kısmının kubbeleri yıkıldı.

Bir Yüz Karasi

Vehbi Tülek

110 - Fatih'in Sirri

Vehbi Tülek

Ahmed İbni KemÂl Hazretlerinin Nasihatleri

Vehbi Tülek

Benim Peygamberim Beni Kurtarir

Vehbi Tülek

Verin Bana Şu Yilan Yavrusunu!”

Vehbi Tülek

Ördeğini De Beraber Al

Vehbi Tülek

Sadrazamlik Makami Herkesin Hirsini Tahrik Eden Makamdir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kutbüddîn İznîkî Hazretleri

Kutbüddin İzniki hazretleri, evliyânın önde gelenlerindendir. Doğum târihi bilinmemektedir. Tebriz, Meraga ve Şirvan'da yaşadı. 1415 (H.818) târihinde İznik'te vefât etti. 1418'de vefât ettiği de rivâyet edilmektedir...
Kutbüddin İzniki hazretleri evliyânın büyüklerinden Muhammed Harezmi hazretlerinin talebesi idi. Onun sohbetlerinde yetişip kemâle geldi, olgunlaştı. Kutbüddin İzniki'nin oğlu Muhammed bin Kutbüddin İzniki de derin âlim idi. Yazdığı Mızraklı İlmihal, Osmanlı devletinde temel dini kitaplardandı.
Kutbüddin İzniki vefatına yakın bir sohbetinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Cimrilerle Ve Yalancılarla Dost Olmaktan Sakın!

Vehbi Tülek

Hasırcızâde İzzî Efendi Osmanlı âlim ve velîlerindendir. İstanbul'da doğdu. İsmi Mustafa İzzî olup, Süleymân Sıdkî Efendinin terbiyesiyle yetişti. Hocasından icâzet aldı. Hocasının emriyle Sütlüce'deki dergâha yerleşip talebe yetiştirmeye başladı. Dergâhı, "Hasîrîzâde Dergâhı" diye şöhret buldu. 1823 (H.1239) senesinde İstanbul'da vefât etti. Bir talebesine şöyle buyurdu:

Neşe Ile Yapılan Ibâdet Kıymetlidir

Vehbi Tülek

Osman Zeyla’î

Vehbi Tülek

Osman Zeyla'i hazretleri Hanefi mezhebi fıkıh âlimlerinin meşhûrlarındandır. Kızıldeniz'in Habeşistan sahilinde Zeyla kasabasında doğdu. Kâhire'ye gelip ders ve fetvâ verdi. 743 (m. 1343)'de Mısır'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Abdullah Bin El-eşec El-kindî

Vehbi Tülek

Tâcüddîn Bin Rıfâî

Vehbi Tülek

Cehennem, Küfür Ve Küfür Bulaşıklıkları Içindir!

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerimin Kıraatine Dair

Vehbi Tülek

Cahil Din Adamları Fitne Çıkarırlar!

Vehbi Tülek

azâbımdan Bana Sığınıyor

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Yuhçu Baba

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Allah Nasil Misafir Edilir?

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Allah Diyen Genç

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek