Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

15.699.396

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Dünyâ Dedikleri Bir Hiçten Ibârettir

Eşrefzâde-i Rûmî hazretleri Anadolu'da yaşayan büyük velîlerdendir. İsmi Abdullah olup, babasınınki Eşref'dir. Babasının ismi ile şöhret buldu. Babası, Mısır'dan İznik'e göç etti. Eşrefoğlu Rûmî İznik'te doğdu. 1484 (H. 889)'da İznik'te vefât etti. Önce İznik'te sonra Bursa'da medreselerde tefsîr, hadîs ve fıkıh ilimleri tahsil etti. Buradan mezun olunca, Çelebi Mehmed Han Medresesinde bir müddet ders verdi. Tasavvufta ilerlemek için Emîr Sultan'ın huzûruna gitti. Emîr Sultan, onu Ankara'daki Hacı Bayrâm-ı Velî'ye gönderdi. Sonra, Ankara'ya gidip, yeni hocasına tam teslim oldu. Sonra Hacı Bayrâm-ı Velî ona “Şeyh Hüseyin Hamevî'nin huzûruna gidip, Kâdirî yolunu öğreniniz" buyurdu. Şam’a giderek ondan feyiz aldı. İcazet alarak İznik’e döndü.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Rodos’un Fethi

Kânûni, Belgrad'ı fethettikten sonra, Avrupalıların kendi içişleriyle uğraşmalarından da istifâde ederek, Rodos'u fethetmeye karar verdi.Kânûni'nin bu niyetini öğrenen şövalyelerin başı Vilye dö Lil Adam, hazırlık yaparak, şövalyeleri topladı ve yiyecek stoku yaptı.Seferin serdârlığına İkinci Vezir Mustafa Paşa tâyin edildi. 300 harp ve 400 nakliye gemisinden meydana gelen donanmanın sevk ve idâresi ise, Barbaros Hayreddin Paşanın yanında yetişen meşhur amirâl Kurdoğlu Muslihiddin Reis'e verildi. 4 Haziran 1522'de İstanbul'dan donanmayla harekete geçen Mustafa Paşa, 24 Haziran'da Rodos'a geldi. Kânûni Sultan Süleymân ise, 16 Haziran'da kapıkulu ve eyâlet askerleriyle birlikte İstanbul dan kara yoluyla harekete geçti.

Vehbi Tülek

33 - Şah Sultan Ve Merkez Efendi

Vehbi Tülek

Osmanoğlunun Ölüsünden Böyle Kaçarsin

Vehbi Tülek

Doğu Afrika Fatihi Özdemir Paşa

Vehbi Tülek

Özdemir Bey, Mısır'daki Memlûk Türk beylerindendi. Yavuz tarafından Mısır'ın Osmanlı idaresine geçmesiyle o da Osmanlı ordusuna katıldı ve vali Süleyman Paşa'nın hizmetinde Sancak Beyi (Tümgeneral) rütbesine yükseldi. Bu vazifedeyken, 1541 senesinde emrindeki kuvvetlerle güneye ilerleyerek önce Sudan, sonra Habeşistan, Eritre, Somali topraklarını fethetti. Bu ülkelerin kralları Osmanlı tâbiyetini tanıdılar. Buraların ahalisi putperest idi. İslamiyeti bu insanlara ilk tanıtan Özdemir Paşa oldu. Kısa bir zaman içinde, bazı hristiyan Habeş kabileleri dışında bu memleketlerin ahalisi tamamen Müslüman oldu.Özdemir Paşa'nın bu başarıları padişaha kadar ulaştı. Kanuni Sultan Süleyman Han, onu İstanbul'a davet ederek görüşmek istedi. Sevimli, zeki, konuşkan ve yüksek bir terbiye ve edeb sahibi olan Özdemir Paşa'yı çok sevdi ve ona Beylerbeyi (Orgeneral) rütbesini verdi. Bir süre İstanbul'da kalan Paşa, bu zaman zarfında padişah ile bir çok defa, hem de bir dost muamelesi görerek sohbet etti. Kanuni'ye, Afrika'nın stratejik önemini, buralarda Portekiz donanmasının görülmeye başladığını, eğer Osmanlı devleti olmazsa, hristiyanlığın yayılabile ceğini padişaha anlattı. Kanuni de onu "Habeşistan Beylerbeyi" tayin ederek tekrar Afrika'ya gönderdi. Böylece Afrika'da yeni bir Osmanlı eyaleti kuruluyordu.

Mimar Sinan Ve Süleymaniye Camii

Vehbi Tülek

Sultan I. Mahmud Ve İstanbul’un İmari

Vehbi Tülek

Devlet Adamlarina Altin Öğütler

Vehbi Tülek

Hafiz Mehmed’in Oğlu

Vehbi Tülek

Kanuni’nin Mevlana’yi Ziyareti

Vehbi Tülek

Kahve İkrami

Vehbi Tülek

Sen Kandiye Fatihi Olarak İstanbul’a Döneceksin

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Dünyaya Verilen Insanlık Dersi!.

Tarihin şeref levhasıdır Çanakkale... Kolay kolay ne anlatılır orada yaşananlar ne de aklı alır insanın orada yaşananları...
Hangi akıl kabul eder, et ve kemikten bir ordunun zırhlıları püskürteceğini?.. Gül bahçesine koşarcasına ölüme atılan babayiğitlere kim inanır? Topun tüfeğin, uçağın karşısına süngüsüyle çıkan birine kim "akıllı" der... İşte onlar bütün bunları yaptılar ve göğüslerindeki sarsılmaz imanla cennete uçtular... Geride ise akıllara durgunluk veren hatıralar bıraktılar...
Evet, bugün de; bir kolu ile bir ayağını kaybeden işgalci güçlerin komutanı olarak görev yapmış olan Fransız generali Bridges'in hatıralarından uzanıyoruz Çanakkale'ye... Yurduna döndükten sonra anlattığı bir hatırasında şöyle diyor Bridges:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek

Ali Necîb Safvetî hazretleri meşhûr velîlerdendir. Mısır'da yaşadı. Emir Ahmed Hayâlî'nin oğludur. 1596 (H.1005) senesinde vefât etti. İlim tahsîline başlayıp başta tefsîr olmak üzere çeşitli ilimlerde yetişip yükseldi. Tasavvufta babasından feyiz alıp kemâle erdi ve onun yerine geçti.

Muhammed Hansevî

Vehbi Tülek

Ebû Bekr (radiyallahü Anh)

Vehbi Tülek

17. EBÛ BEKR (RADIYALLAHÜ ANH) Adı Abdüllah bin Ebû Kuhâfe bin Âmir bin Amr bin Kâ'b bin Sa'd bin Teym bin Mürredir. İlk imâna gelen hür adamdır. Büyük tüccâr idi. Bütün malını, evini, barkını Resûlullah uğruna verdi. Gençlikde de arkadaş idiler. Müslimânların birinci halifesidirHazret-i Ebû Bekr, Aşere-i mübeşşerenin birincisidir. Peygamberlerden sonra, bütün insanların en üstünüdür. Bütün gazâlarda bulundu. Âyet-i kerimeler ile medh olundu. Kur'ân-ı kerimi kitâb hâlinde ilk toplıyan budur. 13 [m. 634] senesinin Cemâzıl-âhır yirmisekizinci salı gecesi, altmışüç yaşında vefât etdi. Resûlullahın yanındadır.

Allahım, Takvâyı Bunlara Azık Et!

Vehbi Tülek

Son İran Şahı Rıza Pehlevî

Vehbi Tülek

Velîde Bulunan Nûrlar!..

Vehbi Tülek

Sa'îd Bin Cübeyr (rahmetullahi Aleyh)

Vehbi Tülek

Yûnus Şeybânî

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Arafatta Görüşürüz

Arafatta Görüşürüz

Sultan III. Mustafa zamanında İstanbul'da yaşamış olan evliyanın büyüklerinden Abdülehad Nuri Efendinin meşhûr talebelerinden Karabâşi Hacı Sâdık Efendi şöyle anlattı: Hacca giderken, korkulu ve kimsesiz yerlerde, Abdülehad Efendiyi bizzat bu gözlerim ile görürdüm. Kendi kendime, ona olan fazla sevgimden dolayı onu gördüğümü, bir hayal olduğu nu düşündüm. Fakat Mekke-i mükerremeye vardığımda, tavâf ederken hocamı yanımda gördüm. Hattâ bana selâm verdi. Ben de elini öptüm. Sonra kayboldu. Ben tavâfımı bitirdiğimde, hocam Makâm-ı İbrâhim denilen yerden ayrılıyordu. Bana; "Ey Sâdık Dede! Arafat'ta görüşürüz." deyip tekrar kayboldu. Arafat'ta, hocam Abdülehad Efendi ile birlikte vakfeye durduk. Sonra bana vedâ ederek ayrıldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Şikayet

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Altıyüz Dirhemlik İp

Kul Hakkı

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek