Fıkıh ve hadîs âlimi Abdülvâris bin Saîd

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 27 Şubat 2008

Ebu Ubeyde Abdülvâris bin Saîd, büyük fıkıh ve hadîs âlimidir. Künyesi, Ebû Ubeyde el-Anbârî et-Tenurî el-Basrî’dir. Hicrî 120 yılında (m. 737) doğdu. 180 (m. 796) yılında Basra’da vefât etti...
Zamanının meşhûr âlimlerinden ilim öğrenen Ebu Ubeyde Abdülvâris bin Saîd’in hadîs-i şerîf aldığı zatlar arasında, Abdülazîz bin Suheyb, Yahyâ bin İshâk el-Hadremi, Eyyûb es-Sahtiyânî, Hâlid el Hızaî gibi meşhûrlar vardır.

Devamını oku...

Hindistanlı velî Abdülvâhid-i Lâhorî

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 26 Şubat 2008

Abdülvâhid-i Lâhorî, Hindistan’daki evliyânın büyüklerindendir. İsmi Abdülvâhid’dir. Lahor şehrinden olduğu için Lâhorî nisbet edildi. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. Evliyânın göz bebeği İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebelerinin önde gelenlerindendir.

Devamını oku...

Şehid Peygamber Yahyâ aleyhisselâm

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 25 Şubat 2008

Zekeriyyâ aleyhisselâm yüz yirmi yaşına geldiği hâlde neslini devam ettirecek bir evladı yoktu. Hanımı da doksan sekiz yaşındaydı. İçine evlâd sevgisi düşüp kendisine sâlih bir evlâd ihsân etmesi için Allahü teâlâya duâ etti. Zekeriyyâ aleyhisselâmın duâsı kabul oldu ve Yahyâ aleyhisselam dünyaya geldi. Rivâyete göre Yahyâ aleyhisselâmın doğumu ile İsâ aleyhisselâmın doğumu aynı seneye rastlamaktadır...

Devamını oku...

Edirne'den doğan güneş Cemâleddîn-i Uşşâkî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 24 Şubat 2008

Cemâleddîn-i Uşşâkî, büyük velîlerdendir. İsmi Muhammed olup, künyesi Ebû Nizâmeddîn’dir. Bu mübarek zat, “Uşşâkî Seyyid Muhammed Efendi” diye de bilinir. Doğum târihi belli değildir. Edirne’de doğdu. Halvetiyye yolu büyüklerinden olup, Uşşâkîlik tarîkatında pîr-i sânî sayılır. 1751 (H. 1164) senesinde İstanbul’da vefât etti. Eğrikapı’da bulunan dergâhının avlusuna defnedildi...

Devamını oku...

Büyük mutasavvıf Senâullah-i Pânî-pütî

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 23 Şubat 2008

Büyük velî Senâullah-i Pânî-pütî (Dehlevî) hazretleri 1730 (H.1143) senesinde Hindistan’ın Pâni-püt şehrinde doğdu. 1810 (H.1225) senesinde aynı yerde vefât etti. Vefat etmeden evvel şöyle vasiyet etmiştir:
“Allahü teâlâya hamd ve Resûlüne salât ve selâm olsun... Bu fakîr Senâullah-i Pânî-pütî derim ki: Seksen yaşıma geldim. Kur’ân-ı kerîmde yakîn diye bildirilen ölüm, baş ucuma kadar geldi. Başka bir şey yapmaya fırsat bırakmadı. Artık evlâdıma ve sevdiklerime birkaç vasiyetimi yazmak istiyorum. Bâzısını yerine getirmek bu fakir için, bir kısmı ise çocuklarım ve dostlarım için faydalı, hattâ zarûrîdir...

Devamını oku...

Çocukların hâmisi Alâeddîn Âbizî

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 22 Şubat 2008

Alâeddîn Âbizî, evliyânın büyüklerindendir. İsmi Muhammed bin Mü’min Âbizî, lakabı Alâeddîn’dir. Kûhistan’a bağlı Âbiz köyünde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1486 (H.892) senesinde vefât etti. Kabri, Herat’ta hocası Sa’deddîn-i Kaşgârî hazretlerinin kabri yanındadır.
Mevlânâ Alâeddîn Âbizî, tasavvuf yolunda yetişip kemâle geldikten sonra, medreselerde, tekkelerde talebe okutup ders verecek yerde, küçük çocukları okutmaya başladı. Böylece büyüklük ve yükseklik hâllerini gizler, kendisini setrederdi.

Devamını oku...

Sevdiğim karşımda bana bakıyordu!..

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 20 Şubat 2008

Bişr-i Hâfî hazretleri, hicri 150 (m.767) yılında Horasan’ın Merv şehrinde doğdu. 227 (m.841)’de Bağdat’ta vefat etti. İsmi, Bişr bin Hâris Abdurrahmân’dır. Yalınayak gezdiği için “Bişr-i Hâfî” adıyla meşhur olmuştur. Bağdat’ta medfundur...
Tanınmış bir aileden olan Bişr-i Hâfî, Merv şehri reislerinden birinin oğludur. Günlerini eğlence âlemlerinde sarhoş olup meyhane köşelerinde sızarak geçiriyordu. Öyle bir tövbe etti ki; dinî ilimlerde yüksek bir âlim, tasavvufta büyük bir velî oldu...

Devamını oku...

Hindistan'ın aynası Ahî Sirâc

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 19 Şubat 2008

Ahî Sirâc hazretleri, Sultan-ül-ulemâ Hâce Nizâmüddîn-i Evliyâ’nın yetiştirdiği Hindistan evliyâsının büyüklerindendir. Doğumu, vefâtı ve hâl tercümesi hakkında kitaplarda fazla mâlûmat bulunmayan Ahî Sirâc hazretlerinin sekizinci asrın ortalarında 1357 (H.759) yılında vefât ettiği bilinmektedir...
Bu mübarek zat, daha gençlik yıllarında, Hâce Nizamüddîn hazretlerinin sohbetlerinde bulunarak yetişti. Ayrıca Mevlânâ Fahreddîn-i Zerrâdî’den sarf öğrendi...

Devamını oku...

Gidecek başka kapı mı var ki?..

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 19 Şubat 2008

Bir tasavvuf talebesi vardır ki, hocasından çok istifade eder. Derecesi o kadar yükselir ki, “Levh-i mahvuz”u (olmuşların ve olacakların, zamandaki bütün anların ve mekandaki bütün varlıkların, kısacası, her şeyin yazılı bulunduğu ilâhî muhafaza levhası) dahi keşfedecek hale gelir. Bir bakar ki hocasının ismi şakiler arasında yazılıdır. Yani cehennemlikler listesindedir hocası!.. “Beni bu duruma getiren hocam ne hikmettir ki cehennemlikler arasında oluyor?” diye, üzüntüden deli divane olur, yataklara düşer...

Devamını oku...

Bedir kahramanlarından Âsım bin Sâbit

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 18 Şubat 2008

Bedir Harbi başlamak üzereydi... Peygamber efendimiz, Eshâb-ı kirâma harpte hangi usûlü takip edeceklerini sordu. Âsım bin Sâbit hazretleri eline yayı ve oku alarak şöyle dedi:
-Yâ Resûlallah! Kureyş kavmi yaklaştıkları zaman okları kullanırız. Daha yakınımıza geldikleri zaman taşla mücâdele ederiz. Daha da yakınımıza geldikleri zaman, mızrakla mücâdele ederiz. En sonunda da kılıçla çarpışmaya tutuşuruz...

Devamını oku...