Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.482.965

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Midhat Paşa

31 Temmuz 1872'de sadrâzam oldu. Üç ay kadar sadrâzamlık yaptı. Bu esnâda rüşvet karşılığında Mısır Hidivi İsmâli Paşaya Avrupa'dan borç alabilme yetkisi tanıdı. Gerçeklerin aksine devlet bütçesinde gelir fazlalığı olduğunu iddiâ etti. Uygunsuz davranışları ve yalanlarının ortaya çıkması üzerine sadrâzamlıktan azledildi (19 Şubat 1873). Aynı yıl Divân-ı Ahkâm-ı Adliye Nâzırlığına getirildiyse de kendisini sadrâzamlıktan azleden pâdişâha karşı kin beslemeye başladı. Yeni Osmanlıların (Bkz. Jön Türkler) sadrâzam adayı oldu.Midhat Paşa; Mütercim Rüşdi Paşa, Hüseyin Avni Paşa ve Müfsid İmâm (Hasan Hayrullah) işbirliği yaparak Sultan Abdülaziz Hanı tahttan indirip Beşinci Murâd'ı tahta geçirdiler. Ancak Abdülaziz Hanın hunharca katledildiğini duyan Sultan Beşinci Murâd'ın akli dengesi bozuldu. Doktorların verdiği rapor üzerine tahttan indirilip yerine Abdülhamid Han geçti.

Vehbi Tülek

Bunlar Yemek Olarak Kafidir

Vehbi Tülek

Mesih Paşa Vezir Olur Mu?

Vehbi Tülek

Osmanlinin Lübnan Siyaseti

Vehbi Tülek

Osmanlıda olduğu gibi Memluklularda da toprak idaresi Tımar sistemiyle idi. Ancak Memluklular, Lübnan topraklarını önce Tımar sistemi ile yönettilerse de sonraları bunu veraset sistemine döndürdüler. Sultan Selim Han Lübnan'ı alınca toprakların yine veraset ile idaresinin devamını emretti. Ki koca Osmanlı devletinde toprakları Tımara tabi olmayan tek bölge Lübnan oldu. Selim Han, Lübnan'daki cemaatlerin en güçlüsü olan Dereziler'den, Maanoğulları'nı emir tayin etti. Bu sistem ta 1697'ye kadar böyle sürdü. Ve Lübnan tarihinin en huzurlu dönemini yaşadı. Fransa ve İtalya'dan gelen misyonerler Derezi ailelerine Katolikliği aşılamaya başladılar. Bundan sonra bölgede karışıklık ve huzursuzluk aldı yürüdü. Lübnan liderliği 1697'de yeni Hıristiyan olan Maanoğullları'ndan Beşir Şihabi'ye geçti. Onun oğlu Katolik Beşir Ömer, 1789'da Emir oldu ve 51 sene ülkeyi yönetti. Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa'nın Osmanlı Devletine isyanı üzerine Beşir Ömer onun tarafını tutarak; Osmanlı Devleti aleyhine çalıştı. Fransızlar bu arada Marunileri, Derezilere karşı tahrik ederek silahlandırdılar. Artık Lübnan'da huzur bitmişti. Her tarafta kan akıyordu.1841'de tekrar idarede etkili olan Osmanlı Devleti, İstanbul'dan Ömer Paşa'yı Lübnan'a vali tayin etti... Her tarafta kan dereleri akıyordu. Maruni ve Dereziler birbirlerine karşı silaha sarıldılar. Fransızlar insanları, Ömer Paşa'ya karşı ayaklandırdılar. 1845'te Lübnan'a inceleme ve gerekli değişiklikleri yapmak üzere Osmanlı Dışişleri Bakanı Şekip Efendi tam yetki ile gönderildi. Bu Şekip Efendinin İstanbul'daki hükümete gönderdiği raporu devlet arşivlerinde vardır. Bu raporda özetle şöyle yazıyor: "Lübnan'daki karışıklıkların tek bir sebebi vardır: Buradaki İngiliz ve Fransız Konsolosları Maruni ve Derezileri karşılıklı olarak kışkırtıp silahlandırıyorlar. Bu konsoloslar Lübnan'dan çıkarılmadıkça Lübnan huzura kavuşamaz." Bir Türk devlet adamı, Fransızların Marunileri, İngilizlerin de Derezileri ölüme sürüklediğini tesbit etmiş.

Herkes Yediğini Gönderir

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Muradin Oğlu Ii. Mehmede Öğütleri

Vehbi Tülek

Osmanli Sultanlarinin Yüksek Dereceleri

Vehbi Tülek

Bana Bir Tüfek Verin

Vehbi Tülek

Ulu CÂmi’nin Açilişi

Vehbi Tülek

Herşey Aslina Çeker

Vehbi Tülek

Çariçe Katerina Ve Osmanli Tokadi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Molla Halil Siridî

Molla Halil Si'ridi hazretleri, tefsir, fıkıh, hadis ve tasavvuf âlimidir. 1750 (H.1164) senesinde Bitlis yakınlarında Hizân'da doğdu. Siirt'te tahsilini tamamladı ve burada çok talebe yetiştirdi. Bunların en büyüklerinden biri de, Seyyid Fehim-i Arvâsi hazretlerinin hocalarından olan Muş Müftüsü Molla Hasan Ehvedi hazretleriydi.
Molla Halil Si'ridi hazretleri, 1843 (H.1259) senesinde Siirt'te vefât etti. Vefatından kısa bir müddet evvel talebelerine buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Oruç, Yiyip Içmeyi Terk Etmek Değildir!

Vehbi Tülek

İsmâil İbn-i Berdis hazretleri hadis hafızıdır. 720'de (m. 1320) Lübnan'da Balebek'te dünyaya geldi. Tahsil için Şam'a giderek İbn-i Asâkir gibi âlimlerden icazet aldı. Sonra BaIebek'e giderek burada çok sayıda talebeye hadis dersi verdi. 786'da (m. 1384) Balebek'te vefat etti. Ramazanda oruç tutmak hakkındaki naklettiği hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:

Ebû Amr Bin Nüceyd

Vehbi Tülek

Bir Mümine Hıyânet Etmekten Çok Sakın!

Vehbi Tülek

İzzî Efendizâde Osmanlı âlim ve velîlerindendir. İsmi Süleymân Sıdkî olup, 1795 (H.1210) senesinde İstanbul'da Sütlüce semtinde doğdu. Babasının terbiye ve himâyesinde yetişti. Aklî ve naklî ilimlerde üstün bir dereceye yükseldi. Evliyanın büyüklerinden Murâd-ı Münzâvî hazretlerinden feyiz aldı ve Nakşibendî yolunun edebini öğrendi. 1843 (H.1259) senesinde İstanbul'da vefât etti.

"kebîr-ül-evliyâ" Celâleddîn Hindî

Vehbi Tülek

Ebû Câfer El-meczûm

Vehbi Tülek

Dil Ile Söylemekle Niyet Edilmiş Olmaz

Vehbi Tülek

Ağlayıp Sızlamak, Derdi Belâyı Geri Çevirmez

Vehbi Tülek

Kutbeddin Efendi

Vehbi Tülek

Ziyâüddîn Nahşebî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
O Kullarına Çok Merhametlidir

O Kullarına Çok Merhametlidir

Zünnun-i Mısri'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir :
Bir gün elbiselerimi yıkamak için Nil nehrinin kenarına gitmiştim. Nehrin kenarında dururken, bir de baktım ki, görülmemiş şekilde büyük bir akrep bana doğru geliyor. Çok korkmuştum. Beni onun şerrinden koruması için Cenab-ı Hak'ka sığındım. Akrep nehre geldiğinde, sudan büyük bir kurbağa çıkıp akrebe doğru geldi. Akrep kurbağanın sırtına binip suyun üzerinde yüzüp gittiler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Bizi Hatirlayin!

İsmail Hakki Efendi

Dört Şey Mühimdir

Abayi Yakmak

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek