Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.548.761

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kûfe Kadısı Ebû Amr-ı Hafs

Ebû Amr-ı Hafs hazretleri, Hanefî mezhebi imamlarındandır. 117 (m. 735) târihinde doğdu. 198 (m. 809)’da Kûfe’de vefât etti. İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin talebesi olup, ondan fıkıh ilmi tahsil etti. Halife Hârûn Reşîd zamanında Bağdâd’ın bir mahallesinde iki sene kadılık yaptı. Daha sonra bu vazîfeden Kûfe kadılığına verildi. Onüç sene Kûfe’de kadılık yaptı. Muhammed bin Hamîd’in verdiği habere göre kadı olması şöyle olmuştur:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Şair Padişah Ii. Selim

zamânında ondan daha kuvvetli yay çeken yoktu. Babası Kânûni Sultan Süleymân devrinde birçok savaşa katılmakla berâber, tahta geçtikten sonra sefere çıkmadı. Çünkü devrindeki seferler umûmiyetle büyük deniz seferleri olup bu seferlere de pâdişâhın kumanda etmesi âdet değildi. Tecrübeli ve bilgili bir vezir olan Sokullu Mehmed Paşayı hükûmet işlerinde tamâmen serbest bırakmakla berâber, lüzumlu gördüğü birkaç meselede duruma müdâhale etmiştir. Âlimlere büyük hürmet göstermiş, çok sevdiği büyük âlim Ebüssü'ûd Efendiyi vefâtına kadar meşihat (şeyhülislâmlık) makâmında tutmuştur. Cülûs bahşişinin ilmiye sınıfına da verilmesi âdetini ilk defâ İkinci Selim Han çıkarmıştır.

Vehbi Tülek

23 - Budin Müdafaasi

Vehbi Tülek

Din Adamlarindan Devlete Zarar Gelmez

Vehbi Tülek

Elçimizin Devlet Ve Tuvalet Dersi

Vehbi Tülek

Paris'teki Versailles Sarayı'nda o gün iğne atsanız yere düşmez. Salonları dolduranların kalp atışları, nerede ise pencere camlarını zangırdatır. Kral 14. Louis ve eşi ile başbakanı yerlerini almışlar. Perukları pudralı şövalyeler ve dekolte elbiseli asilzâde düşkünü madamlar sıra sıra dizilmişler. Ortalıkta "çıt" çıkmıyor. Birisi bekleniyor. Hele başbakanın arkasında sarı benizli adam, bozuk bir saat gibi. Laf değil, Paris'e ilk Osmanlı elçisi geliyor. Kendisine iki gün evvel, "Huzura kabul edileceksiniz..." demişler. Dudak bükmüş ve:" Biz kabul edilmeyiz, çıkarız... diye cevaplamış.

Bu Ne Müfsidane Teklifdir!

Vehbi Tülek

Turhanzade Ömer Bey’in Cevabi

Vehbi Tülek

Destileri Kirmasinlar

Vehbi Tülek

Kendiliğinden Buralara Gelmez

Vehbi Tülek

Malkoçoğlu Ve Romanya’yi Fethi

Vehbi Tülek

Kanije Kalesinin Fethi Ve Muslihuddin Efendi’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Neme Gerek ?

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Âlimin Kıymeti Ve Şerefi...

Abdullah Efendi, 1733 (H. 1146) senesinde Ahıska'da dünyâya geldi. Ahıska şimdi Gürcistan'da olup, o zamanlar Osmanlı memleketi idi... Erzurum, Şam ve Kahire'de Tahsilini tamamladıktan sonra, 1761 senesinde İstanbul'a geldi. Bir taraftan öğrendiği yüksek ilimleri öğretmeye, bir taraftan da kıymetli ve faydalı eserler telif etmeye başladı...
Ahıskalı Abdullah Efendi derslerinde şöyle buyururdu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Süleyman Aleyhisselâm

Vehbi Tülek

Süleyman aleyhisselâm, Beyt-ül-Makdis'e girip, bir yıl, iki yıl, bir veya iki ay yahut daha az ve daha çok ibâdetle meşgul olurdu. Yiyecek ve içeceğini yanında getirirdi. Yine vefatına yakın oraya girdi. Her sabah geldiğinde, mihrabında bir fidanın bittiğini görürdü. Hazreti Süleyman ona, ismini ve faydasını suâl ederdi. Eğer dikilecek bir fidan ise, onu çıkartıp başka bir yere diktirir, ismini, faydasını, zararını ve tıbda ne işe yaradığını da üzerine yazdırırdı...

Allahü Teâlânın Emrine Ilk Muhalefet Eden Şeytandır!

Vehbi Tülek

Cihadla Geçen Bir Ömür Şem'un Aleyhisselam

Vehbi Tülek

Hazreti Şem'un, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden olduğu rivâyet edilen mübârek zâttır. "Şemsûn" diye de zikr edilir. Bütün ömrü cihadla geçmiştir...

Zinâ Eden Bir Kimse, Puta Tapan Gibidir!

Vehbi Tülek

“mar’aşi-zade” Ahmed Kuddusi

Vehbi Tülek

Dilin Tehlikesinden Ancak Susan Kurtulur

Vehbi Tülek

Söz Dinlemeyen Adamın Başına Gelenler!

Vehbi Tülek

Mâlikî Fıkıh âlimi Abdullah Menûfî

Vehbi Tülek

Melekler Kur'ân Okunan Yere Toplanıp Dinlerler

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Hâce Ali Şirgâhi, Şâh Şücâ Kirmâni'nin türbesinin yanında fakirleri davet eder, yemek verirdi. Böyle bir gün; "Yâ Rabbi! Bir misâfir gönder!" dedi. Âniden bir köpek geldi. Hâce Ali köpeği kovaladı. Köpek kaçtı. Sonra Şâh'ın kabrinden bir ses geldi:
"Misâfir istiyordun. Gönderdik, kovdun." dedi. Derhal kalktı, dışarı koştu. Köpeği aradı bulamadı. Şehrin dışına gitti. Köpeği orada bir ağacın altında yatıyor halde buldu. Yemeği onun önüne koydu. Köpek yemeğe dönüp bakmadı. Hâce Ali utandı ve istigfâra başladı. Tövbe etti. Köpek dile gelip;
"Ey Hâce Ali, şimdi iyi ettin. Misâfir çağırıp kovmak ne demektir. Dikkatli ol! Eğer Şâh Şücâ orada olmasaydı, göreceğini görmüştün, bütün haller senden alınırdı." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Derdi Olan Neylesin?

Bülbülün Zikri

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Sarik Ve Sakal

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Vehbi Tülek

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek