Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.552.814

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Uhud Şehidi: Amr Bin Ukeyş

Hâkim Nişâbûrî hazretleri meşhur hadîs âlimidir. Hadîs ilminde hâkim idi. Yani râvîlerinin hâl tercümeleri ile beraber, sekizyüzbinden ziyâde hadîs-i şerîfi ezbere bilirdi. Bu ilimde ve diğer ilimlerde çok kitap yazdı, ilimde, fazilette, Allahü teâlâyı tanımakta ve hafızasının kuvvetliliğinde çok yüksek idi. 321 (m. 933) senesinde Horasan’da Nişâbûr’da doğdu. 405 (m. 1014)’de orada vefât etti. Müstedrek kitabında şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bu Yüzden Kara Çaldim

Osmanlı şairlerinden Çâkeri, bir ara Sultan II. Bayezid'e nedimlik etmiş ve sancakbeyliği de yapmıştı. Kendisi pek genç olmasına rağmen, hastalıktan dolayı rengi sararmış, sakalı da ağarmıştı. Bu yüzden sakalını siyaha boyardı. Bir gün Sultan II. Bayezid ona:

"Çâkeri, sakalındaki bu nuru ne için zulmete tebdil edersin? Ak sakalının yüzüne kara çalıp mücrimler gibi teşhir edersin?" diye sorunca Çâkeri:

"Devletlû padişahım! Yaşımı hiç şüphesiz ki bilirsiniz. Fakat sakalım yalan söylüyor. Bu yüzden ona kızdım. İntikam almak için yüzüne kara çaldım" cevabını verir.

Vehbi Tülek

Sultan Abdülaziz Eğer O Topu Patlatsaydi

Vehbi Tülek

İzmir Valisi Çengeloğlu Tahir Paşa

Vehbi Tülek

Muslihuddin Efendi’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Kânûni Sultan Süleymân Han, Zigetvar seferi esnâsında kaleyi kuşatınca, Pertev Paşa da Küle kalesini kuşatıp, topa tuttu. Zafer müyesser olmadı. Muslihuddin Efendi, Dimitrofça'dan talebelerini toplayıp, Küle'ye doğru yola çıktı. Muslihuddin Efendinin oraya ulaştığı gün, asker arasında zafer haberi yayıldı. Askerin mâneviyâtı çok yükseldi. Askerler, daha kale alınmadan birbirlerini tebrik ediyorlardı. Kısa süre sonra İslâm ordusu kaleyi fethetti. Muslihuddin Efendi, fetihten sonra Hüseyin Dede'ye; "Hemen bir araba bul, öğleyin çıkıp Zigetvar gazâsına yetişelim!" diye tenbih etti. Hüseyin Dede, arayıp taradı, münâsip bir şey bulamadı. Bütün arabacılar, askere erzak ve silâh yetiştir mekle meşgûldü. Gelip Muslihuddin Efendiye durumu arzetti. Muslihuddin Efendi; "Ne yapıp yapmalı, bir araba bulmalıyız. Bütün erenler, gazâya çıktılar." dedi. Hüseyin Dede, yeniden araba aramaya çıkıp, ikindiye doğru bir araba buldu. O gece Travnik kasabasına vardılar. Ertesi gün ikindi saatine doğru, havâlideki nehre ulaştılar. Ancak yakında konak yeri olmadığından, bir saldırı tehlikesi vardı. Bunun için köprüden geçmeyip yukarıdan dolaştılar. Cumâ günü seher vakti kalkıp, öğle vaktinden sonra Şikloş'a yetiştiler. Oradan da sevenleri yanlarına katılıp, akşama doğru pâdişâhın ordusuna ulaştılar. Ertesi gün savaş alanına vardılar. Çok geçmeden hisâr tutuştu, yanmaya başladı. Bir müddet sonra da İslâm bayrağı Zigetvar kalesi burçlarında dalgalandı.

Küçük Kiyamet

Vehbi Tülek

Akbiyik Sultan Ve Fatih

Vehbi Tülek

Sultanzade Gazi Hüsrev Bey’in Türbesi

Vehbi Tülek

Malkoçoğlu Ve Romanya’yi Fethi

Vehbi Tülek

İngiliz Elçisi Sir Flip Küri’nin Pişmanlığı!

Vehbi Tülek

7 - Genç Osman Dediğin Bir Küçük Uşak

Vehbi Tülek

88 - Tekmeyle İade Edilen Altin

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Yahudi Pehlivanı "merhab"ın Sonu

İslam askeri Hayber önlerine gelmişti... Bu arada Hazreti Ali'nin gözleri ağrıyordu. Resûlullah efendimiz okudu ve şifa bulması için Allahü teâlâya duâ etti. Hazreti Ali'nin gözlerinde bir ağrı sızı kalmadı...
Yahudilerin, "Merhab" adında yenilmez bir pehlivanları vardı. Nara atarak, mücahitlere şöyle seslendi:
-Hayber halkı iyi bilir ki, ben, gelip çatan harplerin tutuştuğu, kızıştığı zamanlarda, tepeden tırnağa kadar silâhlanmış, cesaret ve kahramanlığı denenmiş Merhab'ımdır. Ben, kükreyerek geldikleri zaman aslanları bile kâh mızrakla, kâh kılıçla vurup yere sermişimdir!..

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yâ Rabbî! Bunun Dilini Bağla!

Vehbi Tülek

Fakîh İbrâhim-i Feşlî hazretleri İslâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. 1217 (H.613) senesinde Yemen’de Zebîd şehrinde vefât etti. Zamânında bulunan meşhûr âlimlerin sohbetlerinde bulunup, onlardan ilim öğrendi. Ahmed Sayyâd, bu zâtı çok över ve hürmet ederdi. Hocasının birçok kerâmetlerini nakletti. Ahmed Sayyâd el-Yemenî şöyle anlatıyor:

Muhammed Hânî

Vehbi Tülek

Abdülgaffar Efendi

Vehbi Tülek

Abdülgaffar Efendi, Kanuni Sultan Süleyman devri âlimlerinden olup, Mudurnuludur. Tahsil yapmak üzere İstanbul'a daha sonra da Edirne'ye gitti. Orada Şeyh Ramazan Efendiye mürid olup, büyük derecelerde yükseldi. Şeyhinden icazet aldıktan sonra Mudurnu'ya geldi ve 933 (m. 1527)'de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Hasırlı Baba

Vehbi Tülek

Bizi Belâlardan Kurtar Yâ Rabbî!

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ Vaadini Yerine Getirdi

Vehbi Tülek

İlminin Faydasını Görmeyen âlimler

Vehbi Tülek

Günah Işleyenin Îmanı Gitmez

Vehbi Tülek

Hamîdüddîn Nâgûrî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Latif Bir Şikayet

Latif Bir Şikayet

İstanbul'dan Hacca giden İbrahim efendi adındaki bir zat, yolda yüzü kızararak sadaka isteyen bir dilenciye, başakları gibi beş on kuruş vererek başından savmadı ve ihtiyacını tamamen karşılayacak kadar para verdi.Bir sabah Kâbeyi tavaf ederken bu İbrahim efendi baktı ki, birisi bütün Müslümanların Kıblegahı yanında saygısızca uzanmış yatıyor. Hemen adamı uyandırdı ve:-Burada en küçük saygısızlık, en büyük günahı netice verir. İstirahatini başka yerde yap. Biz burada hürmet ve saygı ile tavaf ederken, senin laubalice yatışın bize ağır geliyor. Senin de günahın çoğalıyor.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Minareden Okunan Şiir

Padişah Ve At

Gerçek Zehir

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek