Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.460.593

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Amin Alayi

Osmanlı Devletinde 7 yaşındaki çocuklara "elif-ba" ve ahlak bilgilerinin öğretildiği ilk mektebe başlatılırken yapılan merasimdir. Bu merasimin bir kandil günü olmasına bilhassa dikkat edilirdi. Bu mümkün olmazsa, pazartesi veya perşembe günleri yapılırdı.Merasime bir gün önceden evin temizliğiyle başlanırdı. Ayrıca ailenin mensupları Kapalıçarşı'ya giderek, okula başlayacak çocuğa ve mahalledeki fakirlerin çocuklarına gerekli eşyaları alırlardı. Bundan başka aile yadigarı rahle de cilaya verilirdi.Amin alayı yapılacağı gün, sabah namazından sonra çocuğa yeni elbiseleri giydirilir, hazırlık tamamlanınca ailece Eyüb Sultan'a gidilir ve burada dua edilirdi. Eve dönüldükten kısa bir süre sonra, okul çocukları ile ilahiciler gelirdi. Her okulun ayrı bir ilahicisi vardı. Semtte, amin alayı bir seyir vesilesiydi. O gün sokaklarda bir bayram havası ve görülmedik bir kalabalık olurdu.

Vehbi Tülek

İnebahti Deniz MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

92 - Bunlar Bizi Allah Rizasi İçin Ziyarete Gelirler

Vehbi Tülek

89 - Rüyanin Tabiri Budur

Vehbi Tülek

Osmanlı âlimlerinin en büyüklerinden Müftü Zenbilli Ali Cemâli Efendi, ömrünün sonlarına doğru hastalanıp gücü kuvveti kalmamıştı. Uzun zaman hasta yattı. Fetvâ yazmakta zorluk çekiyordu. Pâdişâh ve âlimler kendisine bu işte yardımcı olmak üzere birini nâib, vekil seçmesini istediler. Zenbilli Ali Efendi, verâ ve takvâsından dinin emirlerini hakkıyla gözetme sinden ötürü bu işe Behâeddinzâde'yi münâsip gördü. Şeyh Behâeddinzâde, Zenbilli Ali Efendi nin 1526 yılında vefâtına kadar bu görevde kaldı.

Sultan I. Ahmed Hanin Vefati

Vehbi Tülek

Osman Gazi’nin Vasiyetnamesi

Vehbi Tülek

Tuzlu Kahve

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Okçuluk

Vehbi Tülek

Kamaları Sökülmeyen Tek Batarya

Vehbi Tülek

Kirimli Ahmet

Vehbi Tülek

Rumeli Hisarinin Şekli

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Fıkıh Ilminden Daha Şerefli Bir Ilim Yoktur

Kâşâni hazretleri Hanefi fıkıh âlimlerindendir. İsmi, Ebû Bekr bin Mes'ûd Şâşi'dir. Türkistân'da Kâşân'da doğdu. Alâüddin Semerkandi'den fıkıh ilmini öğrendi. Çok yer dolaştı. Bir ara Konya'da bulundu. Sonra Haleb'e gidip Halâviyye Medresesi'nde ders okuttu. 587 [m. 1191]'de Haleb'de vefât etdi. (Bedâyıus-sanâyi) kitabına buyuruyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kendine Istediğini Herkes Için Iste

Vehbi Tülek

İbn-i Abd-i Rabbih hazretleri Endülüs âlimlerindendir. 246 (m. 860)'da Endülüs'te (İspanya) Kurtuba'da (Cordoba) doğup, 328 (m. 940)'da burada vefât etti. El-Ikd -ül-ferid kitabından seçmeler:

Maksatları Sırf Dünyâ Olanların Vay Hâline

Vehbi Tülek

Amr Bin Alî Fellâs

Vehbi Tülek

Amr bin Ali Fellâs hazretleri hadis ve tefsir âlimidir. 160 (m. 777)'de Basra'da doğdu. İlk tahsilini burada yaptıktan sonra hadis tahsili için İsfahan'a gitti. Zamanın en meşhur hadis ve tefsir âlimlerinden oldu. Halifenin daveti üzerine Bağdat'a gitti­. Dönüşte 249 (m. 864)'de Asker-i Mükrem'de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Şeytanın Başını Ezmek Dilersen

Vehbi Tülek

Tövbe Eden Fasık Gencin Derecesi!

Vehbi Tülek

Bu Büyük Acıya Nasıl Tahammül Ederim?

Vehbi Tülek

nasıl Olsa Öleceksin!

Vehbi Tülek

Cübeyr Bin Nüfeyr

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ Ilmi Şerefli Kıldı

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Arafatta Görüşürüz

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Bülbülün Zikri

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek