Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.503.330

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Allahü Teâlâ Evliyâya Bazı Sırlar Verir!

Muhammed bin Abdülvâhid Bâverdî hazretleri hadîs, tefsîr ve fıkıh âlimidir. 261 (m. 875) yılında Horasan’da Ebyurd’da doğdu. 345 (m. 956) yılında Bağdâd’da vefât etti. Yüz bin hadîs-i şerîfi, râvileriyle birlikte ezbere bilirdi. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kibris Halkina Sultan Selim’in Fermani

II. Selim, Kıbrıs'ın fethini tamamladıktan sonra he­men, Venedikliler devrindeki şiddetli baskı idaresinin iz­lerini silmiş; araziye bağlı esaret demek olan feodalite sistemini kaldırmış ve yerli gayr-i müslimlere meşru da­irede tam bir din hürriyeti tanımıştır. Ada, Kıbrıs Eyaleti haline getirilip Tarsus, Alâiye ve İçel buraya bağlandıktan sonra, ilk Osmanlı valisi zamanında yapılan bir nüfus sayımına göre, 120.000 erkek nüfusu bulunan Kıbrıs halkı arasında hak ve adaletin tesisi için gönderi­len 23 Zilhicce 979/1572 tarihli şu ferman, Osmanlı Devleti ve Kıbrıs münasebetleri açısından tarih içinde parlayan altın bir sayfadır. Belgenin asıl metnini ve sonra da sadeleştirilmiş şeklini beraber okuyalım: Fermanın Asıl Metni:

Vehbi Tülek

Elçiye Zeval Yok

Vehbi Tülek

Bendenizde İki Fuad Vardir

Vehbi Tülek

Dari Ekmek

Vehbi Tülek

Padişahlardan biri maiyetiyle birlikte bir gezintiye çıkmıştı. Yolu üzerindeki bir köyde çok yaşlı bir adamın tarlasına fidan dikmekle meşgul olduğunu gördü. İhtiyara uzaktan seslendi:- Baba, sen ne diye fidan dikmeye uğraşıyorsun? Maşallah yaşını yaşamışsın, bu diktiğin fidanların meyvesinden herhalde yiyemezsin. İhtiyar cevap verdi: - Bu diktiğim fidanların meyvesini bizim yememiz şart değil evlat. Biz nasıl bizden öncekilerin diktiği fidanların meyvesinden yedikse, bizim diktiğimiz fidanların meyvesini de bizden sonrakiler yer.

Akbiyik Sultan Ve Fatih

Vehbi Tülek

Ii. Selim Ve Yahya Efendi

Vehbi Tülek

71 - HÂce-i SultÂnî AtÂullah Efendi

Vehbi Tülek

İnebahti Deniz MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Kazliçeşme

Vehbi Tülek

Önce İmam, Sonra Mahkeme

Vehbi Tülek

İki Defa Tahta Çikan Padişah I. Mustafa Han

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Dünyâya Düşkün Olanlarla Sâlihler Arasındaki Fark

Ahmed bin Abdurrahmân es-Sekkâf hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 1425 (H.829) senesinde vefât etti. Zamânında bulunan büyük velîlerin sohbetlerine devâm ederek ve çok gayret ederek, tasavvuf yolunda ilerledi. Kısa zamanda yetişerek, büyük âlimlerden ve evliyâdan oldu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebû Saîd El-hudrî (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Ebû Said el-Hudri hazretleri, Eshâb-ı kirâmın fakihlerindendir. Babası, Medine'de İslâm'ın tebliği başladığında Müslüman olmuş, bu vesileyle Ebû Said de Müslüman bir aileden dünyaya gelmiştir...
Ebû Said el-Hudri bin yüz yetmiş hadis rivâyet etmiştir. Bunlardan kırk üç tanesi Buhâri ve Müslim'de yirmi altısı yalnız Buhâri'de, elli ikisi yalnız Müslim'de, diğerleri öteki hadis kitaplarında bulunmaktadır...

Ebu Nasr Bin Ziyad

Vehbi Tülek

Abdülmün’îm Hazrecî

Vehbi Tülek

Abdülmün'im Hazreci hazretleri Endülüs'te (İspanya) yetişen Mâliki mezhebi fıkıh âlimlerinden olup dedeleri Medine'deki Hazrec kabilesine mensuptur. 525 (m. 1130)'da Gırnata'da (Granada) doğdu. 599 (m. 1203)'de orada vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Her Nefese Iki Şükür Lâzımdır!

Vehbi Tülek

Af­ga­nis­tan­lı Velî Ah­med Berkî

Vehbi Tülek

Avâmın Ve Havâsın Tövbesi

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîme Tazim Hakkında

Vehbi Tülek

Kırâat âlimi Ve Hattat Müştâk Efendi

Vehbi Tülek

O, Son Peygamber Ve Resûllerin En Üstünüdür

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Yuhçu Baba

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Fani Dünya

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Başka Du Bilmez Misin?

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Fani Dünya

Vehbi Tülek