Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.423.944

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Din Kardeşlerine Hizmet Etmelidir

Afîfüddîn Süleymân Tilmsânî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 610’da (m. 1213) Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Burada tahsilini tamamlayıp, bir rehber aramak için memleketinden ayrıldı. Mısır, Suriye ve Anadolu’ya gitti. Konya’da Sadreddin Konevî’yi görünce, ona intisab etti. Sohbetlerinde kemale erdi. İcazet verilerek Şam’a gönderildi. Burada talebe yetiştirdi. 690’da (m. 1291) Şam’da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bir Saltanat Ki

Bugün İstanbul'da oturup da bu şehrin Laleli diye bir semti bulunduğunu bilmeyen yoktur Burada yine bu isimle anılan bir de tarihi cami vardır. Bu semt ve cami hakkında ilginç bir hikaye anlatılmaktadır: Laleli Camiini Sultan III. Mustafa (Padişahlığı 1757-74 yılları arasıdır) yaptırmıştır. Sultan Mustafa bu camii yaptırırken çevrede Laleli Baba namında bir zatın yaşadığını öğrendi. İçinde bu zatla görüşmek, söz ve sohbetinden yararlanmak arzusu doğdu. Cami inşatını denetleme ye geldiği bir gün Laleli Baba ile görüşmek istediğini bildirdi. Laleli Baba'ya hemen padişahın kendisini ziyaret etmek istediği haberi ulaştırıldı, o da buyur etti. Padişah Laleli Baba'nın sohbetinden çok istifade etti. İçinde Laleli Baba ile daha sık görüşme arzusu uyandı. Ayrılacağı sırada bu zata soru sordu:

Vehbi Tülek

İsterseniz Geri Dönebilirsiniz

Vehbi Tülek

Akillilarin Duraği

Vehbi Tülek

Bir Kaşik Tuz

Vehbi Tülek

Sultan III. Mehmed zamanında, Rumeli'de Yenice kasabasında mübarek bir zat vardı. İhtiyacı olan ona koşar, sıkıntısı olanın derdini o giderirdi. Fakat kendisi bir sürü derde mübtela idi ama halinden hiç şikayetçi değildi. Birgün dergahın bahçesindeki havuzun kenarında otururken bir talebesi gelerek, başına gelen bir musibetten uzun uzun şikayet eder. O zat, o talebesinden bir bardak su, bir miktar tuz ve bir çorba kaşığı getirmesini ister. İstedikleri getirilince, bir kaşık tuzu bir bardak suya atıp karıştırır ve talebesine, bunu içmesini söyler. Tuzlu sudan bir yudum içen talebe hemen yüzünü buruşturur ve "Efendim, su çok tuzlu, içemiyeceğim" der. Sonra o zat yine kaşığı tuzla doldurur ve bu sefer havuza atarak karıştırır ve talebesine, havuzdaki sudan içmesini söyler. Talebe havuzdan kana kana içer. "Nasıl, su tuzlu mu" diye sorduğunda talebe "Hayır efendim, gayet tatlı geldi" cevabını verir. O zaman o mübarek zat şu ibretli nasihatı verir: "Oğlum, bir kaşık tuz, her zaman aynı acılıktadır. Fakat bunu bir bardak suda içmek, insana zahmet verdiği halde, bir havuz suda içince hiç hissedilmiyor. Çünkü havuzun genişliği içinde kayboluyor. İşte, göğsü bir bardak kadar dar insan, kendisine gelen bir kaşık tuz kadar dert ve belaların acısına tahammül edemez. Fakat göğsü havuz kadar geniş insan ise, kendisine isabet eden, bir kaşık değil, bir kazan tuz kadar belaları tatlılıkla karşılar, o dert ve belalar onun geniş göğsü içinde kaybolur gider de kimsenin haberi olmaz."

“müfti’s-sekaleyn” Ne Demektir Ve Kimdir?

Vehbi Tülek

Osmanlinin Lübnan Siyaseti

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Han’in Takdiri

Vehbi Tülek

64 - Sadik Sadrazam Sultanzade Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Otlukbeli Savaşi

Vehbi Tülek

86 - Hoşa Giden Tabir

Vehbi Tülek

Barbaros’un İstanbul’a Gelişi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Dünyâda Hak Ile Bâtılın Karışması Lâzımdır!

Seyyid Mir Muhammed Numân hazretleri Hindistan'ın büyük velilerinden olup, 1569 (H.977) senesinde Semerkand'da doğdu. Hindistan'a gelip, Hâce Bâki-billah hazretlerinin sohbeti ile şereflendi. Hocasının vefâtına kadar Delhi'de hizmetinde bulundu. Hâce Bâki-billah'ın vefâtında, İmâm-ı Rabbâni Delhi'yi teşrif etmişti. Seyyid Mir Muhammed Numân'ı Serhend'e götürdü. Mir Muhammed, uzun seneler İmâm-ı Rabbâni'ye hizmet etti ve sohbetinde bulundu. Sonra talebe yetiştirmesi için Burhânpûr'a gönderildi. 1650 (H.1060) senesinde Agra şehrinde vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İnsanlık Şerefi Onun Dinine Uymaktır!

Vehbi Tülek

Abdürrahîm İstahrî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. İran’da İstahr kasabasında doğdu. Hicrî dördüncü asrın ilk yarısında yaşadı. İlim için, Hicaz, Irak, Şam ve başka yerlere seyahatler yaptı. Ruveym bin Ahmed, Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî ve başka büyük zâtlarla görüşüp kendilerinden ilim öğrendi. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Güzel Rüyalarımızı, Salih Kimselere Anlatmalıdır

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Behçet Efendi İstanbul velîlerindendir. Babası Şeyh Feyzullah Efendi, dedesi Şeyh İbrâhim Hayrânî'dir. 1860 (H.1277) senesinde doğdu. Küçük yaşta tahsil hayâtına başladı. Bir taraftan babasının sohbetlerinde bulunuyor, bir taraftan da ilim tahsîline devâm ediyordu. Fâtih Dersiâmlarından Urfalı Mehmed Efendinin, daha sonra Kâdirî Şeyhi Şerefüddîn Efendinin sohbetlerinde bulundu. Bir süre sonra Kâdiriyye ve Nakşibendiyye yollarında hilâfet aldı. 1901 (H.1319) senesinde İstanbul’da vefât etti.

Bayram Günlerinin Fazileti Büyüktür

Vehbi Tülek

Hep Iyi Insanlarla Beraber Olun

Vehbi Tülek

Emîr Hayâlî Çelebi

Vehbi Tülek

Kaza Ve Kader Bilgisini Herkes Anlayamaz

Vehbi Tülek

Ölmek, Yok Olmak Değildir!

Vehbi Tülek

Dünyanın Zararından Kurtulmak Için.

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Değişen Sizin Kalbiniz

Değişen Sizin Kalbiniz

Bir padişah, bir iki vezirini ve diğer erkandan birkaçını yanına alarak payitahta (başkente) yakın yerleşim merkezlerinde bir gezintiye çıkmıştı. Payitahttan ayrılıp bir kaç saatlik bir yol katettikten sonra yolları üzerindeki bir nar bahçesinin kıyısında dinlenme molası verdiler Olgunlaşmış, tam kıvamını bulmuş olan narlar insanın iştahını kabartıyordu Padişah bahçe içinde çalışmakta olan yaşlı bir adamı yanına çağırdı sordu: - Bu güzel nar bahçesi kimin? - Bu nar bahçesi benimdir efendim, babamdan miras kaldı - Oğlun, uşağın var mı? - Allah bize oğul uşak vermedi efendim, bir karı kocadan ibaret iki kişilik bir aileyiz - Peki ben de bu ülkenin hükümdarıyım, şuradan bir nar şerbeti sıksan da içsek

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Garip Karşilanan Bir Adak

İftiranin Neticesi

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Derdi Olan Neylesin?

Fani Dünya

Vehbi Tülek

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek