Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.482.613

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

İlim Yolundan Sakin Ayrilma

Fatih Sultan Mehmed Han devri, bilindiği üzere İslâmi ilimlerde olduğu kadar pozitif sahada da en hareketli ve verimli dönemini yaşamıştır. Başta Sultan Fatih olmak üzere devletin her kademesindeki yetkili, bu konuyla yakından ilgilenmiş ve ve bu sayede ilim adamları arasında büyük bir rekâbet başlamış, böylece medreseler harıl harıl çalışarak güçlü il im adamları yetiştirmek amacını gütmüşlerdir. Bu sıralarda İstanbul gibi Bursa da âdetâ bir ilim merkezi halinde bulunuyordu. Ülkenin her tarafından kabiliyetli talebeler oraya akın etmekte idi. O zamanlar Bursa'nın büyük tüccar larından Yusuf bin Salih adında bir şahsın çok zeki ve yetenekli bir oğlu vardı. Ne var ki, ismi Muslihiddin olan bu çocuk ile babası arasında anlayış bakımından çok büyük farklar bulunuyor du. Babada tüccar kafası, oğlunda ilim, irfan ve kültür kafası vardı. Aralarında bu konularda anlaşmazlıklar çıkıyordu.

Vehbi Tülek

Mimar Koca Mehmed Ağa

Vehbi Tülek

Kiliç Ali Paşa Hamami

Vehbi Tülek

Parlayan Kiliç

Vehbi Tülek

Venedik elçisi Antonio Giustiniani, Yavuz Sultan Selim'in huzuruna girer. Yeri öpüp itimatnamesini sunar, görüşmesini tamamlar. Ülkesine döndüğünde herkes, adeta bir ütopya medeniyetinin sultanı gibi gördüğü, hayalinde canlandırmaya çalıştığı Cihan Padişahı Sultan Selim Han 'ın nasıl birisi olduğunu sorar:-Göremedim, der Giustiniani...Merak ederler : -Odasına girdiğin, yanına kadar gitiiğin halde nasıl göremedin?Giustiniani şu müthiş itirafda bulunmak zorunda kalır:-Kılıcı öyle parlıyordu ki, yüzüne bakamadım.Venedik elçisinin bu sözlerini duyan haşmetli hünkar:-Paşalarım, der. Osmanlı 'nın kılıcı parladığı sürece düşmanların başı daima öne eğik kalır. Amma Allah korusun, bu kılıç bir kınına girerde paslanmaya başlarsa, o zaman işte bu kafalar yavaş yavaş dikilir ve bize birgün yukardan bakar.

Dünyanin En Dürüst Ve En Medenî Milleti

Vehbi Tülek

Muaveneti Milliye

Vehbi Tülek

105 - Baltaci Mehmed Paşa Ve Rus Çari Deli Petro

Vehbi Tülek

Akşemseddin Ve Fatih Sultan Mehmed

Vehbi Tülek

71 - HÂce-i SultÂnî AtÂullah Efendi

Vehbi Tülek

69 - Hasan Can'in Rüyasi

Vehbi Tülek

Kolumu Kesiver Kumandanim

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebû Abdurrahmân Es-sülemî

Ebû Abdurrahmân es-Sülemi, Horasan'ın büyük velilerindendir. Şâfii mezhebi fıkıh, tefsir, hadis, lügat, târih âlimiydi. 942 (H.330) senesinde doğdu. 1021 (H.412) senesinde vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İmam-ı Azam, Kurtuluş Yolunu Bildirmiştir

Vehbi Tülek

Ensâri Şemseddin Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Rumeli'de doğdu. 1009 (m. 1600)'de İstanbul'da vefât etti. Bir dersinde, İmâm-ı azam hazretlerinin üstünlüklerinden şöyle bahsetti:

Allahü Teâlâya Yakınlık, Lezzettir

Vehbi Tülek

Vanî Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Vani Mehmed Efendi Osmanlı hadis, tefsir ve fıkıh âlimidir. Seyyiddir. Aslen Van'ın Hoşab (Güzelsu) kasabasındandır. ilk tahsiline Van'da başladı. Nûreddin Şirvâni'den Halveti yolunun tasavvuf bilgilerini aldı. Pâdişâh Dördüncü Mehmed Hân'ın emriyle İstanbul'a çağrıldı. Pâdişâh hocası (Hünkâr Şeyhi) ve Yeni Câmi'de ilk kürsü vâizi oldu. Sadrâzam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki İkinci Viyana Seferine "Ordu Şeyhi" olarak katıldı. Seferden sonra Bursa yakınlarındaki Kestel köyüne gönderildi. 1096 (m. 1685) senesinde orada vefât etti. Bu mübarek zat buyurdu ki:

Nurlu Seyyid Muhammed Sâlih

Vehbi Tülek

Bozuk Fırkalar Birbirlerini Küfürle Suçlamışlardır

Vehbi Tülek

Sâdık Talebe, Hocasının Sözünden Dışarı Çıkmaz

Vehbi Tülek

Ebû Ya’lâ Ahmed Bin Ali

Vehbi Tülek

Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî

Vehbi Tülek

Trablus'ta Kurulan İtalyan Mahkemesi!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Pişman Oldular!

Alabilirsen Al

Üç Kandil

Kul Hakkı

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek