Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.518.747

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bilgisiz Kişiler, Zillete Düşmeye Mahkûmdur!

Ebû Ahmed Muzaffer hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Ebû Sa’îd-i Ebü’l-Hayr ve diğer büyük zâtlarla görüşüp onlardan ilim öğrendi. Kendisinden de birçok kimseler istifâde etti. Hicri 5. asrın ortalarında vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Casus Herşeyi Görsün

Viyana seferine çıkan Osmanlı ordusu, Budapeşte önlerine gelmiş, şehri kuşatmıştı. O gün, civarda dolaşan bir yaancı yakalandı ve doğruca Veziriazam İbrahim Paşa'nın huzuruna çıkarıldı. İbrahim Paşa adama Hırvatça sordu:-Sen kimsin?-Kralım Ferdinand'ın subayıyım efendimiz.-Demek casusluk niyetiyle geldin. Ne öğrenmek istersin?-Vazifem, ordunuz hakkında bilgi toplamaktı.Yakalanan casus, en azından hapsedilir. Ama İbrahim Paşa gülerek:-Var istediğin bilgiyi topla, dedi ve emir subayına dönüp, casusa istediği her şeyin gösterilmesini emretti. Alman subayı böylece âdeta misafir muamelesi gördü. Osmanlı ordugahını baştan başa dolaştı, askeri birlikleri inceledi. Sonra tekrar huzura çıkarıldı. İbrahim Paşa onu salıverirken:-Haydi git, dedi, gördüklerini kralına anlat!... anlat ki, karşısındaki ordunun yenilmez olduğunu anlasın ve bu savaştan vazgeçsin.

Vehbi Tülek

Ruh Ve Ceset

Vehbi Tülek

Haci Bayram-i Veli Hazretlerinin Nasihati

Vehbi Tülek

Kirim Savaşi

Vehbi Tülek

1800'lü yıllarda dünyâda iki büyük İslâm devleti vardı. Biri Osmanlı Devleti, diğeri ise, Hindistan'daki Gürgâniye Hükümdârlığıydı. İslâmiyetin büyük düşmanı olan İngilizler ise, devamlı bu iki devleti nasıl yok edebileceklerini plânlamakla meşgûldüler. Önce Gürgâniye Devletini parçalamaya karar verdiler. Böylece hem Asya'daki Müslümanları başsız bırakacaklar, hem de Hindistan'ın hazinelerine ve ticâretine hâkim olacaklardı. Fakat Osmanlı Devletinin buna mâni olmasından korkuyorlardı. Bunun için Osmanlı Devletiyle Rusya arasında savaş çıkarmaya çalıştılar. Sıcak denizlere inme hayâliyle yanıp tutuşan Rusya'yı devamlı tahrik ettikleri gibi, sadrâzam Mustafa Reşid Paşayı da kandırarak Rusya ya karşı düşmanca tavır takınmasını temin ettiler. İngilizlerin asıl maksadını anlayamayan Rus Çarı Birinci Nikola, bu devlet ile Osmanlı toprakları hakkında görüşmeye karar verdi. 9 Ocak 1853'te Sen-Petersburg'un kışlık sarayında verilen bir baloda, İngiliz elçisine Osmanlı Devletinin topraklarını paylaşmayı teklif etti. Ancak İngiltere bu teklifi red ettiği gibi, durumu Bâbıâli'ye de bildirdi. Bunun üzerine Rusya, Osmanlı Devleti hakkında tek başına tedbirler almaya kalkıştı. İstanbul'a prens Mençikof'u elçi olarak gönderip, Fransa'nın Kudüs'te daha önceleri Katolikler adına sağladığı imtiyazların Ortodokslar için de tatbik edilmesini Ortodoks tebeânın himâyesinin Rusya'ya verilmesini istedi. Fakat Mustafa Reşid Paşa, bu teklifleri reddedip meselenin diplomatik yollardan çözümünü önledi. Bunun üzerine Avusturya İmparatorluğu ile Prusya Krallığı, İstanbul ve Petersburg'a kendi hakemliklerinde bir konferans toplanıp savaşın önlenmesini teklif ettiler. Rusya bu teklifi kabul ettiği halde Mustafa Reşid Paşa İngilizlerin tahriki ile reddetti. Böylece iki devlet arasında münâsebetler tamâmen kesildi. Rusya harb ilân etmeden Eflak ve Boğdan'ı işgâl etti. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, 4 Ekim 1853'te Rusya'ya harp ilân etti.

Belgrad'in Fethi

Vehbi Tülek

Fransiz Donanmasinin Osmanlilara Rehin Edilmesi

Vehbi Tülek

Ezan Okuyana Ağaç

Vehbi Tülek

44 - Rodos Zaferi

Vehbi Tülek

21 - Sokollu Mehmet Paşa'nin Şehadeti

Vehbi Tülek

Osmanli'da Tören

Vehbi Tülek

İlim Yolundan Sakin Ayrilma

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Sâdık Talebe Nasıl Olur?

Abdüllâtif Kudsi hazretleri 1384 (H.786) senesinde Kudüs'te doğdu. Babasından ve başkalarından İslâmi ilimleri okudu. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra, Horasan'dan hac yolculuğuna giderken Kudüs'ü ziyâret eden, Zeyniyye yolunun önderi Zeynüddin-i Hâfi hazretlerinin sohbetlerine devam etti. Hac dönüşü Zeynüddin-i Hâfi hazretleri Kudüs'e uğrayıp Abdüllatif'i yanına aldı. Birlikte Horasan'a gittiler. Sonra Câm şehrine gidip evliyânın büyüklerinden Ahmed Nâmık-ı Câmi hazretlerinin sohbetinde bulundu ve olgunlaşıp kemâle geldi. Bunun üzerine Zeynüddin-i Hâfi hazretleri kendisine icâzetnâme verip irşâdla vazifelendirdi...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kalbini Allah'a Çevireni Bütün Kullar Sever

Vehbi Tülek

Ziyâdî Mehmed Efendi İstanbul'daki büyük velîlerdendir. 1790 (H.1205) senesinde vefât etti. Şeyh Ebü'l-Vefâ hazretlerinin talebesidir. Onun terbiyesinde yetişti. Mânevî ilimlerde üstün derecelere yükseldi. Şam civârında Kadem köyündeki Kadem-i şerîfin (Peygamber efendimizin mübârek ayak izinin bulunduğu taş) bulunduğu câmiyi yaptırdı. Birinci Sultan Abdülhamîd Han zamânında, Sultan tarafından İstanbul'a dâvet edildi. Bu dâvet üzerine, Kadem-i saâdeti başına alıp, yürüyerek İstanbul'a getirdi. Kadem Dergâhı adıyla meşhur dergâh yapılarak Ziyâdî Efendiye, bu dergâhta insanlara ilim öğretmesi için vazife verdi ve dergâhı kendisine teslim edildi. Derslerinde buyurdu ki:

Büyük Mutasavvıf Ahmed Et-ticânî

Vehbi Tülek

Pîr Mu­ham­med Ve Ab­dül­gaffâr Gen­cevî

Vehbi Tülek

Şeyh Ab­dül­gaf­fâr haz­ret­le­ri, Azer­bay­can'da ye­ti­şen meş­hur ve­li­ler­den­dir. Gen­ce şeh­rin­den olup, en bü­yük ta­le­be­si Pir Mu­ham­med Gen­ce­vi'dir. Bu mü­ba­rek za­tın, ta­sav­vuf­ta ho­ca­sı Şeyh Ab­dül­gaf­fâr Gen­ce­vi'ye git­me­si şöy­le an­la­tı­lır:

Abdullah Bin El-eşec El-kindî

Vehbi Tülek

Resûlullahın Bayraktarı Mus'ab Bin Umeyr

Vehbi Tülek

Ey Insan, Gaflet Uykusundan Uyan

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîmi, Hakkını Vererek Okumak

Vehbi Tülek

Seyyid Emir Burhân

Vehbi Tülek

Abdullah-ı Dehlevî'ye Düşman Olan Kadın!..

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Delik Kova

Delik Kova

Mesnevi'de şöyle bir hikaye anlatılır:Bir zamanlar efendisinin evine her gün nehirden su taşıyan bir köle vardı. Köle boynunda taşıdığı bir sopanın iki ucuna birer kova asar, bu kovaları nehirden aldığı su ile doldurur ve eve getirirdi. Ancak kovalardan birisi birkaç yerinden delinmiş eski bir kovaydı. Dolayısıyla, nehirde ağzına kadar doldurulan suyun ancak yarısını tutabilirdi eve kadar. Diğeri ise yepyeni ve sağlam bir kovaydı. Suyu hiç sızdırmadan taşırdı. Tam iki yıl bu böylece devam etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Yüz Vermedin!

Abdullah El-acemî

Fani Dünya

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

9 Evi Dolaşan Kelle

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek