Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.552.485

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Uhud Şehidi: Amr Bin Ukeyş

Hâkim Nişâbûrî hazretleri meşhur hadîs âlimidir. Hadîs ilminde hâkim idi. Yani râvîlerinin hâl tercümeleri ile beraber, sekizyüzbinden ziyâde hadîs-i şerîfi ezbere bilirdi. Bu ilimde ve diğer ilimlerde çok kitap yazdı, ilimde, fazilette, Allahü teâlâyı tanımakta ve hafızasının kuvvetliliğinde çok yüksek idi. 321 (m. 933) senesinde Horasan’da Nişâbûr’da doğdu. 405 (m. 1014)’de orada vefât etti. Müstedrek kitabında şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Yüz Sopa

Kanuni Sultan Süleyman, gençliğinde o zamanın meşhur alim ve hocalarından çok iyi bir eğitim almıştı. Bunun yanında, diğer şehzadeler gibi bir sanat da öğrenmesi gerekiyordu. Bunun için İstanbul'un en meşhur kuyumcusuna gönderildi. Burada bu mesleğin bütün inceliklerini öğreniyordu. Bir ustasının verdiği bir işi yapmadı. Ustası da ona:

"Sana yüz sopa vuracağım" diye yemin etti. Şehzade Süleyman bunu annesine söyleyince Valide Sultan ustayı huzura çağırıp oğlunu affetmesini rica etti ve bunun için de bin altın ihsan etti. Ertesi gün ustası Şehzade Süleyman'a bu bin altını vererek, bunlar ile yüz adet altın tel yapmasını emretti. Teller hazır olunca bunları bir araya getiren usta, bu tellerle Süleyman'a bir defa vurarak yeminini yerine getirdi. Böylece hem Valide Sultanın ihsanına kavuşmuş, hem de yeminini yerine getirmiş oldu.

Vehbi Tülek

Doğu Afrika Fatihi Özdemir Paşa

Vehbi Tülek

Ey Cesur Yeniçeri Bu Tarafa Yetiş

Vehbi Tülek

Bendenizde İki Fuad Vardir

Vehbi Tülek

Sultan Abdülaziz Han, Sadrazamlarından, tecrübeli devlet adamı Fuad Paşa ile birçok meseleyi istişare ederdi. Bir defasında, o günlerde İstanbul'da bulunan Mısır Hidivi İsmail Paşa ile hususi bir iş yapmak için görüşecekti. Bu meseleyi Fuad Paşa ile istişare etti. Fuad Paşa bunu mahzurlu buluyordu. Fakat Sultan Abdülaziz'in bu işe fazla istekli olduğunu gördüğün den, "Devletlû Hünkarımız nasıl arzu buyuruyorlarsa öyle olsun" dedi. Fakat aradan birkaç saat geçince Padişah, Fuad Paşa'nın kendisine niçin net bir cevap vermediğini düşündü. O gece bir adamını, Kanlıca'da bulunan yalısına gönderdi ve Fuad Paşa'dan, bu mesele hakkında ki görüşünün ne olduğunu yazılı olarak bildirmesini istedi. Fuad Paşa bir kağıda şu satırları yazarak padişaha gönderdi:

"Efendimiz, bendenizde iki Fuad vardır. Birincisi Padişahımızın tebeasından 'Vatandaş Fuad'dır. Vazifesi, Padişaha itaattir. Efendimizin her arzusu ve emri başının üstündedir, her fermanını fikir beyan etmeden kabul eder. İkincisi ise 'Sadrazam Fuad'dır. Onun vazifesi ise, padişahımızın isteklerine karşı gelmek değil, o işin devlete, millete ve padişahımızın şahsına, faidesi veya zararı nedir diye düşünmek, bilgi ve tecrübesine istinaden o iş hakkında fikirlerini beyan etmek, sonra da verilen vazifeyi bihakkın yerine getirmekdir.Padişah Efendimiz bu meseleyi iki Fuad'dan hangisine sual buyururlarsa o, vazifesi ile mütenasib cevab verecekdir."

Yavuz Sultan Selim Ve Bihrûze Hatun

Vehbi Tülek

Tek Başina Bir Ordu: Ebussuud Efendi

Vehbi Tülek

Seydi Ali Reis

Vehbi Tülek

Cezzar Ahmed Paşa Ve Napoeon Bonapart

Vehbi Tülek

Haram Lokma Yiyen HarÂmî Olur

Vehbi Tülek

Osmanli'nin Ticaret Ahlaki Ve Hollanda

Vehbi Tülek

Akka’da Durdurulmasaydim Bütün Doğu’yu Ele Geçirebilirdim

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abdülmüheymin Hadramî

Abdülmüheymin Hadrami, Kuzey Afrika evliyasındandır. 1348 (H. 479) senesinde Tunus'un Zellac kasabasında vefat etti. Kıymetli nasihatleri vardır. İşte onlardan birkaç damla...
Abdülmüheymin Hadrami hazretleri buyurdu ki:
"Bir kulun, Allahü teâlânın beğendiği işleri kolayca yapabilmesi, sünnete göre hareket etmesi, sâlih kimseleri sevmesi, eş-dost ile güzel geçinmesi, Allah rızâsı için insanlara iyilik yapması, Müslümanların işini görmesi ve vakitlerini Allahü teâlânın dinine hizmetle geçirmesi, saâdet alâmetlerindendir."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yemeye, Içmeye Ve Giyime Dikkat Etmeli

Vehbi Tülek

Taşkesenli Ahmed Efendi son devir Osmanlı evliyasındandır. 1848 (H.1264) senesinde, Bingöl’ün Karlıova ilçesi Hacılar köyünde doğdu. Tahsil çağı gelince, çeşitli medreselerde ilim öğrendi. Tasavvufta ilerlemek için Seyyid Sıbgatullah Arvâsî’nin dergâhına giderek teslim oldu. Burada Seyyid Sıbgatullah Arvâsî’nin en büyük halifelerinden olan Şeyh Abdurrahmân-ı Tâgî ile tanıştı. Sıbgatullah Arvâsî’nin vefatından sonra yerine geçen Abdurrahmân-ı Tâgî’ye bağlandı. Onun sohbetlerinde kemâle gelerek, icazet aldı. Abdurrahmân Tâgî, Ahmed Efendi’yi Erzurum’a gönderdi. Erzurum’a giden Ahmed Efendi, Taşkesen köyünde ikamet edip, burada insanlara doğru yolu anlattı.

Sonsuz Olarak Ateşte Yanmak Felâketi!

Vehbi Tülek

Seyyid Ahmed-i Kebîr

Vehbi Tülek

Seyyid Ahmed-i Kebir, Anadolu velilerinden olup 18. asırda yaşamıştır. Hocalarından Abdülmelik Harnûti ona şöyle vasiyet etmiştir:
"Ey Ahmed! Başkalarına iltifât edip gezen, hedefine varamaz ve hakikate kavuşamaz. Şüphelerden kurtulmayanın, dünyâ düşüncelerinin ve nefsinin arzuları peşinde olanın, felâha, kurtuluşa kavuşması düşünülemez. Bir kimse kendi kusûrunu ve noksanını bilmiyorsa, onun bütün zamânı da noksan geçer."
Tasavvufta yetişip yükselen Ahmed-i Kebir, kâmil bir veli olduktan sonra irşâd faâliyetine başladı. Bu maksatla Amasya'ya gidip yerleşti. Çok kıymetli hizmetler yapmıştır. Sonra Ladik'te yerleşip orada vefat etti.

Yalan, Güzelliğin Ayıbı, Lekesidir

Vehbi Tülek

Ebûbekr Cessâs

Vehbi Tülek

Âlimin Ölümü, âlemin Ölümüdür

Vehbi Tülek

tâbi'înin Hayırlısı Rebi Bin Harrâş

Vehbi Tülek

Kötü Arkadaş, Zehirli Yılandan Da Kötüdür

Vehbi Tülek

Çok Söz, Iyilikleri Yer Bitirir!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Kânûni Sultan Süleymân Hânın kadıaskerlerinden Mirim Kösesi diye meşhûr olan Muhammed Efendinin hizmet ve sohbetlerinde bulunup, ilmi yüksek derecelere kavuştu. Bu sırada dünyâdan ve dünyâ makamlarından yüz çevirip, tasavvuf ehlinden Sofyalı Bâli Efendinin dergâhına gidip, ona talebe oldu. Hizmetinde ve sohbetinde uzun müddet kalıp, feyz aldı. Tasavvufta yükselip, insanları Allahü teâlânın yüce dinine dâvet etmek ve Resûlullah efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem güzel ahlâkını öğretmekle meşgûl oldu. Allahü teâlâya muhabbetinden dolayı, dünyâya hiç önem vermez oldu. Onun bu durumunu anlayamayan bâzıları pâdişâha şikâyet ettiler. Pâdişâh meselenin tahkik edilmesini emretti. Tahkikat için İstanbul'a geldi. Tahkikat sonunda berâat etti ve hakkındaki ithamlardan kurtuldu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Sarayda İftar

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Helvaci Çocuk

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek