Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.486.778
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
YAVUZ SULTAN SELİM,1515 yılında Dulkadiroğlu Alâüddevle'yi mağlup etmişti. Mısır Sultanı, Anadolu'daki bu fethi protesto için Yavuz'a bir elçi gönderdi. Elçi Yavuz'a:
"-Hutbelerde sultanımızın adı okunan memleketleri iade ediniz." dedi.
Hattat Mehmed Râsim Efendi anlatır; "Cennetmekân Üçüncü Ahmed Hânın vefâtın dan sonra, şöyle bir rüyâ gördüm. Geniş bir sahrada orduyu hümâyûn kurulmuştu. Bir tepe üzerinde de sultanlara mahsûs bir çadır, çadırın etrafında ise büyük bir kalabalık vardı. Kalabalıktan bir kişiye yaklaşıp; "Bu ordunun kumandanı kimdir?" diye sordum. O da; "Âhir zaman Peygamberi Muhammed aleyhisselâmdır." dedi. Cehennem'e götürülecek bâzı kimseler bu büyük çadıra götürülüyor, buradan şefâat edilirse Cehennem'den kurtuluyordu. Yine birisine; "Peygamber efendimiz nerede bulunuyor?" diye sorduğumda; "Tepedeki büyük çadırda" dedi.
Ömer bin Osman Cenzî hazretleri tefsir, hadîs ve nahiv âlimlerindendir. 478 (m. 1085) yılında Azerbaycan’daki Cenz şehrinde doğdu. Memleketinde zamanın en büyük âlimlerinden ilim öğrenip, âlimlerinden oldu. Sonra Bağdad’a gitti. Büyük âlimlerin sohbetlerinde bulunup derslerine devam etti. İlimde çok yükseldi. 550 (m. 1155) yılında Türkistan’da Merv’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Recâ bin Hayve, Tâbiinden olup, veli ve büyük bir fakihdir. 730 (H.112) târihinde vefât etti. Aynı zamanda tesirli ve fasih konuşan bir vâiz idi. Halife Süleyman bin Abdülmelik, ondan kendisine mektup yazmasını istemişti. Halife olmadan önce ve sonra Ömer bin Abdülaziz ile çok yakın dostlukları vardı. Süleyman bin Abdülmelik'e kendisinden sonra, Ömer bin Abdülaziz'i halife yapmasını, o tavsiye etmişti...
Aşçı Dede Osmanlı evliyasından olup ismi İbrâhim Efendidir. 1828 (H.1244) senesinde İstanbul'da Kandilli'de doğdu. Erzincan'a giderek. Hâlidiyye yolu büyüklerinden Şeyh Vehbi Hayyât'ın (Terzi Baba) halifesi Hacı Fehmi Efendi'ye intisab etti. Bir hac seferinde Medine'de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
Hacı Hızıroğlu Mehmed Ağa, Üsküdar'ın ileri gelenlerinden ve sipâhilerindendi. Büyük zâtların sohbetlerinde çok bulunurdu. Tarikat âdâbından nasibini almış, edeb sâhibi bir zât idi. Bir gün kötülük ve zulüm yapmak isteyen kimselerin kendisini aradıkları haberini aldı ve dostlarından birisinin evinde saklandı. Gece Allahü teâlâya, kendisini bu belâ ve musibetten muhâfaza buyurması için yalvarırken, çevresinde bulunan veli zâtlardan yardım ve duâ istemek hatırına geldi. Evinin çevresinde oturan velileri bir bir hatırına getirdi. O anda hatırına, bu belâdan, Abdülehad Nûri Efendinin vâsıtasıyla kurtulabileceği düşüncesi geldi. Bunun üzerine bütün kalbiyle Abdülehad Nûri Efendiye yönelip; "Abdülehad Efendi hürmetine beni bu belâdan kurtar." diye Allahü teâlâya yalvardı. O arada uyuya kaldı. Rüyâsında Abdülehad Nûri Efendiyi gördü. Ona; "Mehmed Ağa, korkma! Zorbaların defterinden senin ismin kaybolmuştur. Gönlün hoş olsun. Rahat bir hâlde evinde dostların ile sohbet eyle." dedi. Uyanır uyanmaz Mehmed Ağa, Abdülehad Nûri Efendinin dergâhındaki talebelere yedirmek üzere, Allah için yedi kurban adadı. Bir iki hafta evinde dostları ile sohbette bulundu. Çarşı, pazarda dolaştığı hâlde, kötü bir haber almadı.