Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.501.184

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Fıkıh âlimlerinin Bildirdiklerine Uyun!

Şihâbüddîn Gazzî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 770 (m. 1368) senesinde Filistin’de Gazze’de doğdu. Kudüs’e ve Şam’a gidip, oradaki büyük âlimlerden Şafiî mezhebi fıkıh ilmini tahsil etti. Bir müddet kadılık, sonra müderrislik yaptı. 822 (m. 1419) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bir Kaşik Tuz

Sultan III. Mehmed zamanında, Rumeli'de Yenice kasabasında mübarek bir zat vardı. İhtiyacı olan ona koşar, sıkıntısı olanın derdini o giderirdi. Fakat kendisi bir sürü derde mübtela idi ama halinden hiç şikayetçi değildi. Birgün dergahın bahçesindeki havuzun kenarında otururken bir talebesi gelerek, başına gelen bir musibetten uzun uzun şikayet eder. O zat, o talebesinden bir bardak su, bir miktar tuz ve bir çorba kaşığı getirmesini ister. İstedikleri getirilince, bir kaşık tuzu bir bardak suya atıp karıştırır ve talebesine, bunu içmesini söyler. Tuzlu sudan bir yudum içen talebe hemen yüzünü buruşturur ve "Efendim, su çok tuzlu, içemiyeceğim" der. Sonra o zat yine kaşığı tuzla doldurur ve bu sefer havuza atarak karıştırır ve talebesine, havuzdaki sudan içmesini söyler. Talebe havuzdan kana kana içer. "Nasıl, su tuzlu mu" diye sorduğunda talebe "Hayır efendim, gayet tatlı geldi" cevabını verir. O zaman o mübarek zat şu ibretli nasihatı verir: "Oğlum, bir kaşık tuz, her zaman aynı acılıktadır. Fakat bunu bir bardak suda içmek, insana zahmet verdiği halde, bir havuz suda içince hiç hissedilmiyor. Çünkü havuzun genişliği içinde kayboluyor. İşte, göğsü bir bardak kadar dar insan, kendisine gelen bir kaşık tuz kadar dert ve belaların acısına tahammül edemez. Fakat göğsü havuz kadar geniş insan ise, kendisine isabet eden, bir kaşık değil, bir kazan tuz kadar belaları tatlılıkla karşılar, o dert ve belalar onun geniş göğsü içinde kaybolur gider de kimsenin haberi olmaz."

Vehbi Tülek

İrlanda'dan Osmanli'ya Şükran

Vehbi Tülek

Çelebi Mehmed Ve Molla Ali

Vehbi Tülek

Abdestsiz Nöbet Tutmam

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında, Sarayda gece gündüz nöbet tutan hassa askerleri vardı. Bu nöbetçilerin geleneksel olarak geceleyin bir seslenişleri yankılanırdı etrafta:
- Kimdir o?
- Kim var orda?..

Kiymeti Takdîr

Vehbi Tülek

73 - Gururdan Kaçinmak...

Vehbi Tülek

Sultan Abdülaziz Eğer O Topu Patlatsaydi

Vehbi Tülek

38 - Savaş Ve Zafer İçin

Vehbi Tülek

Beykoz, Tokat Bahçesi

Vehbi Tülek

Âlim Sadrazam FÂzil Mustafa Paşa

Vehbi Tülek

Kirimli Ahmet

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İmân Nasıl Kâmil Olur!..

Abdullah bin Hâzır hazretleri, evliyânın büyüklerinden ve hadis âlimidir. Evliyâullahdan Yûsuf bin Hüseyin'in dayısı ve Zünnûn-i Mısri'nin arkadaşıdır. İran'ın Rey şehrinde doğmuş ve orada vefât etmiştir. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Hicri dördüncü asırda vefât etmiştir...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bir Hikmet Ehli Ebû Abdullah Nibacî

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Nibaci, evliyanın büyüklerindendir. Irak'ta Basra yakınlarındaki Nibac kasabasında dünyaya geldi.
Bu mübarek zat, gündüzleri hep oruçlu olur, gecelerini ibadetle geçirirdi. Şam, Mekke ve Medine'ye seyahatlerde bulundu. Daha sonra Basra'ya döndü. Ahmed bin Ebü'l-Havari gibi birçok meşhur veliyi yetiştirmişti. Kerametleri çok görülmüş ve Basra'da meşhur olmuştu.

Şeytan'ın Sıtma Tuttuğu Anlar

Vehbi Tülek

Muhaşşi Sinânüddîn Efendi

Vehbi Tülek

Muhaşşi Sinânüddin Efendi, 1487 (H.893) senesinde Tokat-Erbaa'da doğdu. Amasya Medresesinde Taşköprülü Muslihuddin Efendiden ilim tahsil ettikten sonra İstanbul'a gelip Muhyiddin Fenâri'nin talebeleri arasına dâhil oldu. Mezun olduktan sonra çeşitli vilayetlerde kadılık ve nihayet Anadolu Kadıaskerliği yaptı. Ebüssü'ûd Efendi vefât ettiği zaman Şeyhülislâmlığı teklif ettikleri halde kabûl etmedi. 1578 (H.986) senesinde İstanbul'da vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Kuzey Afrika Fatihi Ukbe Bin Nafi

Vehbi Tülek

Namazı Inkâr Edenlerin Hâli

Vehbi Tülek

sen Beni Öldüremezsin

Vehbi Tülek

Ebül-mekârim bekrî Hazretleri

Vehbi Tülek

Talebe, Arkadaşları Ile Sohbet Etmelidir

Vehbi Tülek

Osmanlı âlimlerinden Hocazâde

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Selâhaddin Uşâki'nin çocuğu olduktan bir süre sonra, hocası ve kayınpederi onu evden çıkararak; "Al hanımını evimden ayrıl! Bundan sonra kendi geçimini temin et." dedi. Selâhaddin Uşâki; "Peki hocam, başüstüne!" diyerek hanımı ve çocuğu ile berâber, hocasının evinden ayrıldı. Eğrikapı'dan, Fâtih Câmii civârında, Âşıkpaşa mevkiinde bulunan, Horhor çeşmesine doğru yürürken bir evin kenarında durakladı. Kış günüydü ve kar yağıyordu. Yolun karşı tarafında bulunan Tâhir Ağa onları görünce evine dâvet etmek için yanlarına birini gönderdi. Tâhir Ağa, Selâhaddin Uşâki'yi, evine götürdü. Ona; "Siz kimlerdensiniz? Kış gününde neden bu hâle düşüp sokak kenarında kimsesiz garibler gibi duruyorsunuz?" diye sordu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Şikayet

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Alabilirsen Al

Bülbülün Zikri

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Sakin Kalyona Binme

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek