Yolumuzu Aydınlatanlar • 01.02.2007
İbn-i Hacer-i Askalâni'nin hocalarından olan İbrâhim bin Mûsâ (Ebnâsi) hazretleri 1325 (H. 725) senesinde Mısır'da sâhil şeridinde bulunan Ebnâs isimli küçük bir köyde doğdu. 1400 (H.802) senesi Muharrem ayında, hacdan dönerken yolda vefât etti. Uyûn-ül-Kasb denilen yerde defnedildi.
Genç yaşında Kahire'ye gelen Ebnâsi hazretleri, burada ilim tahsiline başladı. Önce Kur'ân-ı kerimi ezberledi. Ayrıca diğer bâzı mühim eserleri de ezberleyince, ilim öğrenmeye çok hevesli ve bu hususta çok gayretli olduğu anlaşıldı.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 02.02.2007
Sultan II. Murad, 1421-1451 yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Anadolu'da Timur Han ile yapılan savaşlar sırasında ülke topraklarından çıkmış olan Balkanlar bölgesindeki önemli bölgeleri tekrar ülkesine kazandırdı. Selânik şehrini de geri aldı. Orta Avrupa'ya doğru Macaristan ve Arnavutluk bölgesine defalarca seferler yaptı. Varna'da Haçlılara karşı Türk târihinin en muhteşem zaferlerinden birini kazandı...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 03.02.2007
Büyük mutasavvıf Muhyiddin-i Arabi hazretleri, Sadreddin-i Konevi'nin terbiyesi ile çok yakından meşgûl oldu. Yetişmesine husûsi ihtimâm gösterdi. Muhyiddin-i Arabi'den Konya'da ilim ve feyz alan ve çok istifâde eden Sadreddin-i Konevi, hocası ile Halep ve Şam'a gitti. Muhyiddin-i Arabi hazretleri Sadreddin-i Konevi'ye nefsini terbiye yollarını öğretti... Sadreddin Konevi günlerini riyâzet ve mücâhede ile nefsiyle uğraşmakla geçirdi. Nefsiyle uğraşması öyle bir dereceye ulaştı ki, uyumamak için Muhyiddin-i Arabi hazretleri onu alır, yüksek bir yere çıkarır, o da düşme korkusuyla uyumaz tefekkürle meşgûl olurdu.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 04.02.2007
Küçük yaşta ilim tahsiline başlayan Ahmed Şeybâni Hâce Hüseyin Nâgûri'nin talebesi oldu. Zâhiri ve bâtıni ilimleri tahsil etti. Ayrıca başka âlimlerin de sohbetlerinde bulundu. İlim tahsilini tamamladıktan sonra, Ecmir'e yerleşti. Orada yetmiş seneden fazla kaldı. Dünyâya düşkün olmaktan, haramlara ve şüphelilere düşmekten uzak bir şekilde, nefsin isteklerine muhâlefet ederek, ibâdet ve tâat ile meşgûl olarak yaşardı. Haramlara düşmekten son derece sakınır, takvâ üzere bulunurdu. Tasavvuf yolunda ilerlemiş olup, yüksek derece sâhibi idi.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 05.02.2007
Zeynel'âbidin hazretleri, Hicretin kırkaltıncı senesinde Medine'de doğdu. Zeynel'âbidin hazretlerinin annesi Şehr-i Bânû o devrin Acem Pâdişâhının kızıdır ve "Nûş-i Revân-ı âdil"in evlâdındandır. (Son Sâsâni hükümdârı Yezdecerd'in kızıdır.) İmâm-ı Zeynel'âbidin'in vefâtı, hicretin doksandördüncü senesinde Muharrem ayının onsekizindedir. (Halife Velid'in emriile, Medine vâlisi Osmân bin Hayyân tarafından zehirletilerek şehid edildi.)
Yolumuzu Aydınlatanlar • 06.02.2007
Radıyüddin Kazvini hazretleri, 1117 (H.512) senesinde Kazvin'de doğdu. 1194 (H.590)'da, Muharrem ayının 19. Cumâ günü vefât etti. Şâfii mezhebi âlimlerinin büyüklerindendir. Hadis, fıkıh, kırâat ve diğer ilimlerde derin bir ilme sâhipti.
Radıyüddin Kazvini, ilim öğrenmeye küçük yaşta başladı. Kazvin, Nişâbûr, Bağdât ve başka yerlere gitti. Babasından, Ebû Abdullah Muhammed bin Fadl'dan, Abdülgâfir-i Fârisi'den, Vecih bin Tâhir'den ve başka birçok âlimden ilim öğrendi. Kendisinden de; Ebû Abdullah Muhammed bin Said, Muvaffak Abdüllatif ibni Yûsuf, İmâm-ür-Râfi'i ve başka zâtlar ilim öğrenip rivâyette bulundu.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 08.02.2007
Cabir bin Muhammed Harezmi, küçük yaşta kıraat dersleri almaya başladı. Memleketindeki birçok âlimden Kur'ân-ı kerim kıraatini ve fıkıh ilmini öğrendikten sonra Mısır'a gitti. Kahire'de birçok âlimden ders almaya devam etti. Bilhassa burada hadis ilmine çalıştı ve çok Hadis-i şerif ezberledi. Nihayet Kahire'deki Caviliyye Medresesi Başmüderrisliğine tayin edildi. Burada uzun seneler talebe yetiştirdi. Birçok büyük âlimin hocası oldu.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 07.02.2007
Dördüncü Murad Han, Osmanlı tahtına çok genç yaşta geçti. Tahta geçtiği tarihte devletin idaresi bozulmuştu, içeride yolsuzluk, rüşvet ve iltimas yaygın hale gelmiş ve devlet işleri yürümez olmuştu, doğuda İran, batıda ise Avusturya ile savaş durumu devam ediyordu. Murad Han'ın ilk işi, devlet içindeki zorbalık ve rüşveti ortadan kaldırmak için çok sert tedbirler almak olmuştur.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 09.02.2007
Sultan II. Abdülhamid Hân, Sultan Abdülmecid'in oğludur. Henüz 10 yaşındayken annesi Tirimüjgan Sultan ölünce, bakımını Abdülmecid'in diğer çocuksuz eşi Perestü Kadın Efendi üstlendi. Perestü Hanım Abdülhamid'i kendi çocuğu gibi büyüttü. Babasının ölümünden sonra yerine geçen amcası Abdülaziz Han diğer şehzadelerle birlikte Abdülhamid'in eğitimiyle de yakından ilgilendi. Sultan Abdülaziz çıktığı Avrupa gezisine Abdülhamid'i de beraberinde götürmüştür.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.02.2007
Damadzâde (Ebülhayr) Ahmed Efendi, altmışıncı Osmanlı Şeyhülislamıdır. 1665'te İstanbul'da dünyaya geldi. Küçük yaşından itibaren ilim tahsiline başladı. İlimde yüksek derecelere ulaşıp, çeşitli medreselerde müderrislik yaptı mürettep ve muayyen medrese tahsilinden ve kadılıklardan sonra 1706 Kasım'da İstanbul Kadısı, 1710'da Anadolu Kazaskeri olduktan sonra üç defa da Rumeli Kazaskeri olup ve 1732'de Paşmakçızâde'nin yerine Şeyhülislâm tayin edildi. İleri yaşta ve hasta olduğu için bu vazifede fazla kalamadı ve emekli olarak Sütlüce'deki evine çekildi...