Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.343.580

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kötülük Yaptığında Üzülen, Iyiliklerine Sevinen Mümindir

Âdem Askalânî hazretleri Tebe-i tâbiînin hadîs ve tefsîr âlimlerindendir. 132 (m. 749)’de Horasan’da Merv şehrinde doğup 221 (m. 835)’de, Askalân’da vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Cağaloğlu SinÂn Paşa (çağalazâde)

Merinalı kaptanlardan meşhur Viskond Çağala'nın oğludur. On iki yaşındayken babası Kaptan Çağala ile Merina'dan İspanya'ya giderken Türk leventleri tarafından yakala narak (1561) Sultan Süleyman'a (Kânûni) takdim edildi. Yûsuf Sinan adı verilerek saraya alındı ve Türk-İslâm terbiyesiyle yetiştirildi. Sarayda silahtar ve kapıcıbaşı olarak görev yaptıktan sonra 1573'te Yeniçeri Ağalığına getirildi. Önce, Van ve ardından 1583'te vezirlik le Revan Beylerbeyi oldu. 1585'te Özdemiroğlu Osman Paşanın ölümü üzerine İran Serdarlı ğına getirildi. Bu sırada Tebriz ve Tiflis'i kuşatmadan kurtardı. 1586'da Bağdat Beylerbeyi olan Sinan Paşa, Temmuz 1591'de Uluç Hasan Paşanın vefâtı üzerine Kaptan-ı deryâ oldu. 1595'e kadar bu hizmette kaldıktan sonra kubbe vezirliğine getirildi.Sultan Üçüncü Mehmed Hanın Eğri Seferine üçüncü vezir olarak katıldı. Haçova Meydan Muhârebesinde ordunun sağ kol kumandanı olup yaptığı taarruzlarla yarım saatte düşmanın yirmi bin kişilik kuvvetini imhâ etti. Böylece kaybedilmiş gibi görünen muhârebe nin kazanılmasında büyük rol oynadı. Bu başarısından dolayı Hoca Sâdeddin Efendiyle Kapıağası Gazanfer Ağanın tavsiyeleriyle İbrâhim Paşanın yerine vezir-i âzam oldu. Savaştan sonra askeri yoklatarak muhârebe meydanından kaçmış olan timar ve zeamet sâhipleriyle kapıkulu ocaklarından otuz bin kişinin dirliklerini kesmesi ve Kırım'da Gâzi Giray'ı azletmesi huzursuzluklara yol açtı. Bu sebeple sadârete gelişinden kırk beş gün sonra azledildi.

Vehbi Tülek

Şahidlerle İsbati Da Kafidir

Vehbi Tülek

37 - Sultanhisar Torpidobotunun Zaferi

Vehbi Tülek

Valide Suyu

Vehbi Tülek

Sultan II. Osman zamanı. İstanbul'da Hacı Mehmed Efendi isminde bir tüccar vardı. Günün birinde, dinine bağlı bir hanım ile evlenmek istedi. Fakat alacağı hanımın şu üç şartı kabul etmesini istiyordu:1-Sırtına giydiği siyah örtü, öldükten sonra tabutunun üstüne örtülecek2-Beş vakit namazını zamanında eda edecek, velev ki ben yemeksiz kalayım3-Cenâb-ı Hak evlat verir de ölürse, üzerindeki gelinlik ile benim önüme gelecek ve müjdeleyecekBu şartlarla talip olduğu birinci hanım, ilk ikisini kabul etti ve üçüncüsünü kabul etmedi. İkinci olarak istediği hanım da ilk iki şartı kabul etmedi. Nihayet üçüncü olarak is temeye gittiği hanım, bu şartların üçünü de kabul etti ve Mehmed efendi onunla evlendi.

Beş Yüz Beş Kuruş

Vehbi Tülek

78 - Orhan Gazi Ve Kesik Baş

Vehbi Tülek

7 - Genç Osman Dediğin Bir Küçük Uşak

Vehbi Tülek

Şehzade Selim Ve Mevlana Celaleddin-i Rûmî

Vehbi Tülek

Vehhabi İsyani Ve Kavalali İbrÂhim Paşa

Vehbi Tülek

Size İtaat Ettik Ve Uyduk

Vehbi Tülek

İzzet Paşa Ve Ömer RizÂî Efendi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İhtiyar Mücahid Ve Pehlivan Büteyrak


Me'mun, Abbasi halifelerinin yedincisidir. Halife Harun Reşid'in oğludur. 786'da doğdu. Küçük yaşta devrin ünlü âlimlerinden ilim tahsiline başlayıp, onların terbiyesiyle yetiştirildi. Arap edebiyatı, fıkıh, hadis ve diğer yüksek İslami ilimleri öğrenip, ihtisas sahibi oldu. Hikmet (fen), felsefe ve diğer sosyal ilimleri tamamiyle öğrendi. 813'te ağabeyi Muhammed Emin'den sonra halife oldu. Ehl-i beyte hürmetkâr, ilmi faaliyetleri sever, âlimleri himaye ederdi... İlim ve fennin yükselmesine çalıştı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dil Ve Gramer âlimi Halil Bin Ahmed

Vehbi Tülek

Halil bin Ahmed, İslâmiyetten önce, ileri seviyede kullanılan arûzu sistemli bir hâle getirip, "İlm-i Arûz" denmesine sebeb olmuş bir âlimdir...
Halil bin Ahmed ile yine edebiyatçı biri olan Abdullah bin Mukaffâ, bir gece bir araya gelmişlerdi. Sabaha kadar sohbet ettiler. Birbirinden ayrıldıkları zaman Halil bin Ahmed'e, "İbn-i Mukaffâ'yı nasıl buldun?" dediklerinde:

Ârifin Işi Mevlâ'sıyladır, O, Başkasıyla Ilgilenmez

Vehbi Tülek

Tefekkür Eden Beşer Aklı Hayrette Kalır

Vehbi Tülek

Molla Hayreddin Halil Efendi Osmanlı evliyasının büyüklerindendir.

Kastamonu-Küre'de doğdu. 1475 (H.879) senesinde Taşköprü'de vefât etti. İlk öğrenimini memleketinde yaptıktan sonra Bursa'ya gitti. Şemseddin Fenâri'nin oğlu Yûsuf Bâli'den de bir müddet ilim öğrendi. Kastamonu-Taşköprü'deki medreseye müderris tâyin edildi. Vefât edinceye kadar burada kaldı. Daha sonra bu âile Taşköprüzâde diye anılmaya başlandı. Bir dersinde şunları anlattı:

Yeni Olan Her Şey Eskir, Gençler Ise Ihtiyarlar

Vehbi Tülek

Hanefî Fıkıh âlimi Burhâneddîn Zernücî

Vehbi Tülek

Azîzim! Gençlik En Büyük Nîmettir

Vehbi Tülek

Yûsuf Bin Muhammed El-fasi

Vehbi Tülek

Peygambere Itaat Allah'a Itaattir

Vehbi Tülek

Zenginin Fakir Hanımına Zekât Verilir Mi?

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir


Ma'rûf-ı Kerhi Hazretlerinin bir dayısı şehrin vâlisi idi. Vâli, bir gün şehrin kenar mahallelerini dolaşıyordu. Ma'rûf'u bir kenarda oturmuş ekmek yerken gördü. Önünde de bir köpek vardı. Bir lokma kendi yiyor, bir lokma da köpeğin ağzına veriyordu.
Dayısı,
- Köpekle birlikte yemeğe utanmıyor musun dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Bana Delil Getir

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Tüccarin Rüyasi

Helvaci Çocuk

Abdullah-i EnsÂrî

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek