Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.486.537
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Ferdinand'dan sonra Avusturya kralı olan Maximillian ile Osmanlı himayesi altında olan, komşusu Erdel kralı Sigismund, sürekli birbirlerine saldırıp huzursuzluk çıkarıyorlardı. Oysa ki Erdel kralınının her hareketinde Osmanlı hükûmetine danışması ve müsaade edildiği kadar faaliyet göstermesi gerekiyordu. Avusturya kralı Erdel kralını, o da Avusturya kralını Kanuni'ye şikayet ettiler. Bunun üzerine Kanuni Sultan Süleyman Han, 72 yaşında olduğu halde sefere çıktı. Belgrad'a geldiklerinde, Zemun konağında Erdel Kralı Sigismund, padişahın huzuruna çıktı ve hemen önünde diz çöktü. Kanuni:-Ayağa kalk...dedi. Sigismund ayağa kalkıp:-Eski kul oğlu kulum. Ferman padişah hazretlerinindir, diye boyun büktü. Kanuni ona:-İyilik üstüne iyilik göreceksin. Asker ve cephane tedarikine çalış. Seferimizde bize katıl. Ne zaman bir ihtiyacın olursa bildir ki, çaresine bakalım...Sigismund böyle bir hareket karşısında şaşkına döndü. Çünkü padişahtan ağır bir ceza bekliyordu. Başını önüne eğip cevap veremeden huzurdan çıktı. Dışarı çıkınca adamlarına:-Padişahın muhabbeti beni sarhoş etti, konuşmaya takatim kalmadı...dedi.
İstanbul kuşatılmış, fakat bir türlü alınamıyordu. Fatih, hocası Akşemseddin'e, dua etmesi için ricada bulunuyordu. Bir gece Akşemseddin hazretleri çadırına kapandı, sabaha kadar dua etti ve sabahleyin de padişaha, Edirnekapı tarafından büyük bir hücum başlatılma sını tavsiye etti. Hemen hücuma geçen asker, öğleye kadar surlara çıkmayı başardı ve öğle den sonra İstanbul fetholundu. Bu hadiseden sonra Akşemseddin hazretlerinin büyüklüğünü daha iyi anlayan Fatih, hemen onun yanına geldi ve kendisini de dervişliğe kabul etmesini istedi. Fakat Akşemseddin hazretleri bunu reddetti. Fatih bunun sebebini sorunca:"Dervişlikte bir hal vardır ki, onun tadını tadan, dünya işlerinden ve saltanattan el çeker. Halbuki sizin böyle yapmanız, memleketin perişan olmasına sebep olur. O zaman siz de, ben de günaha girmiş oluruz. Padişaha lazım olan şey, güzel ahlak ve adaletperver olmaktır." Cevabını verdi.
Selîm Fetihpûrî hazretleri Hindistan'ın meşhur velîlerindendir. 1492 (H.897) senesinde Fetihpûr şehrinde doğdu. 1571 (H.979) senesinde orada vefât etti. Tasavvufta hocası Hâce İbrâhim olup, Çeştiyye yolunda kemâle erdi.
Leys bin Sa'd hazretleri Tebe-i tâbiinin ve evliyânın büyüklerinden, meşhûr hadis ve fıkıh âlimlerindendir. 772 (H.94) yılında Mısır'ın Kalkaşen kazasında doğdu. 791 (H.175) yılında Kahire'de vefât etti. Fıkıhta ve hadiste Mısır halkının imâmı, âlimi idi. Mutlak müctehidlerden olup, mezhebi kitaplara yazılamadığı için unutuldu.
Mustafa Âsım Efendi yüzüncü Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1187 (m. 1773) senesinde İstanbul'da doğdu. 1262 (m. 1846) senesinde aynı yerde vefât etti. İkinci Mahmûd Hân ve Sultan Abdülmecid Hân devrinde onyedi sene şeyhülislâmlık yaptı. Tarikatler hakkında şunları söyledi:
Bağdad'ı kıtlık kırıp geçiriyordu. En çok da hamallar açlık çekiyordu. İçinde ekmek piştiği, sokağa kadar yayılan kokudan belli olan bir evin, kapısından seslendi hamalın biri:" Allah rızâsı için birazcık ekmek... Günlerdir lokma girmedi ağzımdan.Tandırın başındaki kadın, taze bir ekmeği kızına uzattı, "Ver şu adama" dedi. Kızcağız ekmeği verdi hamala. Hamalın sevinci târif edilemezdi. Evine doğru hızlandı. Kim bilir kaç günlük açlığını giderecekti! Tam bu sırada karşıdan gelen birinin sert ikâzı durdurdu onu:" Çabuk söyle, bu ekmeği hangi evden aldın?