Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.214.414

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Zekâtı Zenginlerden Al Müslüman Fakirlere Ver

Osman bin Saîd Dânî hazretleri Tefsîr, kırâat, hadîs, nahiv ve Arabî ilimler ve Mâlikî fıkıh âlimdir. 371 (m. 981) yılında Endülüs’te (İspanya) Dâniye’de (Denia) doğdu. Kendi memleketinde ilim tahsiline başladı. Tunus ve Mısır’a gitti. Mekke’ye gidip haccetti. Endülüs’e geri döndü. Sarakosta’da (Saragosa) ve Kurtuba’ya (Cordoba) gitti. Oradan da ayrılıp Dâniye’ye yerleşti. 444 (m. 1052) yılında Dâniye’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Destileri Kirmasinlar

Bir gün Azapkapı'da... Keyif bu ya Hatice Turhan Sultan, İstanbul'u dolaşmaktan çok hoşlanır. Yanına sadık nedimesini alır, güzergahı arabacıya bırakır. İhtiyar faytoncu Valide Hanım'ın huyunu iyi bilir. Daha ziyade fukaranın içine sürer ve gezi bir garip gönlü yapılarak sonlanır. İşte yollarının Azapkapı'ya çıktığı günlerden birinde, boyu büyüklüğünde destiyi sürükleyen minik bir kız dikkatini çeker ve dizginlere asılır. Arabanın perdesi belli belirsiz aralanır ve bir çift meraklı göz küçük kıza takılır. Kızcağız güç halle destiyi kucaklar, lüleye dayar. Alttan diziyle destek verip doldurur ama indirmesi çok zordur. Nitekim beklenen olur, ağır desti yalağa çarpar ve parçalanır. Minik kız kısa bir şaşkınlığın ardından kırıkları toplamaya başlar. Bir yandan içli içli ağlar, bir yandan dizini döve döve ağıt yakar.

Vehbi Tülek

Orhan Gazi’nin Oğluna Nasihati

Vehbi Tülek

Kuyucu MurÂd Paşa

Vehbi Tülek

Akçakoca Kalesi

Vehbi Tülek

Osmanlı devletinin kuruluş yılları. Orhan Gazinin silah arkadaşları, İzmit ve civarını ele geçirmişti. Buralara Anadolu içlerinden göç eden Türkmen boyları yerleştiriliyordu. Böylece Anadolu'nun Türkleşmesi daha geniş alanlara yayılıyordu. İzmit havalisinde ele geçirilemeyen tek kale, Karadeniz sahilindeydi. Çok sarp bir yerde kurulu olduğu için zaptedilmesi çok zordu. Fakat buranın tekfuru zaman zaman Türk köylerine saldırıp gençleri esir alıyor, kadınlara saldırıyordu. Orhan Gazi, yaşlı Akça Koca'ya burasını zaptetme emrini verdi. O sırada Akyazı'da bulunan Akça Koca, hemen harekete geçti ve gün doğmadan kaleye ulaştı. Kaledekiler henüz uykudaydılar. Hemen gazileri kale kapılarına taksim eden Akça Koca, 20 arkadaşıyla birlikte kalenin büyük kapısı önünde pusuya yatıp beklemeye başladı. Güz doğduktan sonra kaledekilerin bir kısmı tarlalara gitmek üzere kaleden çıkmaya başladılar. Açılan kale kapıları, onlar için büyük bir fırsattı. Kaleden çıkanların arkası kesilince Akça Koca, arkadaşlarına hücum emrini verdi ve kapılar kapanmadan kaleden içeri girmeyi başardılar. Hemen kılıçlarını çekip Allah Allah" nidalarıyla yeri göğü inletmeye başladılar. Herkes kaçıyor, saklanacak yer arıyordu. Akça Koca, Tekfurun konağını buldu ve adamı kıskıvrak yakaladı. Tekfur için yapılacak bir şey kalmamıştı. Gazilerden aman diledi ve kaleyi terketmek için izin istedi. Kalede herkes sevinçliydi. Çünkü tekfurun zulmünden kurtulup Osmanlı adaletine kavuşmuşlardı. Bu kaleye daha sonra, burasını fetheden Akça Koca'nın ismi verildi ve ona yurtluk olarak tahsis edildi.

33 - Şah Sultan Ve Merkez Efendi

Vehbi Tülek

PiyÂle Paşa Ve Malta Seferi

Vehbi Tülek

Sultan Iii. Selim Ve Kabakçi Mustafa

Vehbi Tülek

Önce Elini Öpüp Sonra Dövmek LÂzim!..

Vehbi Tülek

Savaş İçin Planiniz Var Mi?

Vehbi Tülek

Yüz Sopa

Vehbi Tülek

Çaldiran Savaşi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abdullah-ı Şüttârî

Abdullah-ı Şüttâri hazretleri, Hindistan evliyâsından olup, Şihâbüddin Sühreverdi'nin torunlarındandır. Doğum târihi ve yeri belli değildir. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. İlim tahsiline başladıktan sonra Hemedâniyye tarikatını Ali Hemedâni'den, Kâdiriyye tarikatini ise Şeyh Abdülvehhâb'dan öğrendi. Daha sonra Tayfûriyye tarikati şeyhlerinden Muhammed Ârif'in sohbetlerine devâm ederek, talebesi oldu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Şâfiî Fıkıh âlimi Abdurrahim Abbâsî

Vehbi Tülek

Abdurrahim Abbâsi hazretleri Şafii fıkıh âlimlerindendir. 1462 (H.876) senesinde Kahire'de dünyaya geldi ve Yavuz Sultan Selim Han'ın Mısır'ı fethetmesinden sonra İstanbul'a gelerek burada talebe yetiştirmeye devam etti...
Abdurrahim Abbâsi hazretleri, İstanbul camilerinde, insanlara doğru yolu göstermeye çalıştığı vaazlarında ve sohbetlerinde sık sık buyururdu ki:
Allahü teâlâ için sevmek, O'nun için buğzetmek, imânın en güvenilir ve sağlam kulplarındandır. Emr-i ma'rûf ve nehy-i münker, iyiliği emredip kötülükten alıkoyma, herkese, imkânı nisbetinde lâzımdır.

Müminlerin Kabrini Ziyaret Ederken

Vehbi Tülek

Yahyâ Bin Ali Nablûsî

Vehbi Tülek

Yahyâ bin Ali Nablûsi hazretleri, hadis, târih ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. 584 (m. 1188) yılında Kâhire'de doğdu. 662 (m. 1264) yılında Kâhire'de vefât etti. "Mu'cem-üş-Şüyûh" isimli kitabında, evliyanın hayatını ve sözlerini yazmıştır. Bu kitabında Seyyid Ahmed Rıfâi hazretlerini anlatırken, onun, oğluna nasihatlerini şöyle nakleder:

Muhammed Bin Yûsuf Firebrî

Vehbi Tülek

Âhiretin Azapları Pek Acı Ve Sonsuzdur

Vehbi Tülek

Fakirle Sohbet Ederken Alçak Gönüllü Ol

Vehbi Tülek

Onun Bir Hafta Ömrü Kaldı

Vehbi Tülek

İbrâhîm Halebî

Vehbi Tülek

Şemseddîn Muhammed

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Maveraünnehir alimlerinden Hâce Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerinin sohbetinde yetişen Abdullah-ı İlâhi hazretleri, hocasından öğrendiklerini Anadolu'da yaymayı kendisine vazife edinip, insanların huzur ve saâdete kavuşmaları için gece gündüz çalıştı. Muhammed Behâeddin-i Buhâri hazretlerinin dergâhından aldığı feyzleri Anadolu'da ilk yayan veli oldu. Bir müddet sonra Anadolu kâdıaskeri Manisalızâde Muhyiddin Mehmed Çelebi (v.1483)'nin dâveti üzerine Fâtih Sultan Mehmed Hanın vefât ettiği günlerde İstanbul'a geldi (1481). Kâdıasker Mehmed Çelebi'nin gösterdiği odaları ve teklifleri kabul etmeyip, daha önce ilim tahsil ettiği Zeyrek Câmii etrâfındaki virâne hâline gelmiş boş medrese odalarını tercih etti. Orada yerleşti. Şeyh Ebü'l-Vefa Konevi gibi Allah dostları ile sohbet etti. İstanbullular onun gelişini rahmet bilip, sohbetine koştular. Az zamanda halktan ve devlet adamlarından birçok kimse, Abdullah-ı İlâhi'nin talebeleri arasında yer aldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Keramete İnanmayan Âlim

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Cennetlik Hanım Isteyen...

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek