Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.558.335

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ehl-i Sünnet Itikadının Temel Esasları

İshâk bin Muhammed Semerkandî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Semerkand’da doğdu. Fıkıh ve kelâm ilmini, meşhûr âlim Ebû Mensûr Muhammed Mâtürîdî’den tahsil etti. Ebû Bekr Verrâk ve zamanındaki Belh evliyâsı ile sohbet etti ve onlardan tasavvuf ilmini öğrendi. 342 (m. 953) senesinde vefât etti. Çok kitap yazdı. Eserlerinden “es-Sevâd-ül-a’zam” kitabında, bir insanın “Ehl-i sünnet vel cemâatten olabilmesi için, altmışbir temel esâsı kabûllenmesi gerekir. Bu temel esaslardan bazıları şunlardır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Osmanli'da Ahlak

Osmanlılarda İslam ahlâkı hakimdi. Umumi kaideler dahil, herkes, İslam ahlâkına ve örfe uymak zorundaydı. Vatanseverlik, vakar, büyüğe hürmet, küçüğe şefkat, vefa ve sadakat, hayırseverlik, cömertlik, merhamet ve hoşgörü, namus, temizlik, hayvan ve bitki sevgisi, his, kıymet ve idealleri başlığı altında toplanabilen ahlâk ölçülerine titizlikle riayet edilirdi. Güzel ahlâk ve bu değer ölçüleri sayesinde, Türk toprakları emniyet ve huzur içindeydi ve kardeşlik havası hakimdi. II. Abdülhamid Han zamanında Osmanlı ülkesinde bulunan Edmondo da Amicis, Constantinopoli adlı eserinde:"Paşasından sokak satıcısına kadar istisnasız her Türkte vakar, ağırbaşlılık ve asillik ihtişamı vardır. Hepsi, derece farkları olmasına rağmen, aynı terbiyeyle yetişmişlerdir. Kıyafetleri farklı olmasa, İstanbul'da bir başka tabakanın olduğu belli değildir... İstanbul'un Türk halkı, Avrupa'nın en nazik ve kibar cemaatidir. En ıssız sokaklarda bile, bir yabancı için küçük bir hakarete uğrama tehlikesi yoktur. Namaz kılınırken bile bir Hristiyan camiye girip, Müslüman ibadetini seyredebilir. Size bakmazlar bile, küstahça bir bakış değil, sizinle ilgilenen mütecessis bir nazar dahi göremezsiniz. Kahkaha ve kadın sesi duyamazsınız. Fuhuşla ilgili en küçük bir olaya şahit olmak imkân dışıdır. Sokaklarda bir yerde birikmek, yolu tıkamak, yüksek sesle konuşmak, çarşıda bir dükkânı lüzumundan fazla işgal etmek, ayıp sayılır..." demektedir.

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Okçuluk

Vehbi Tülek

50 - Ulubatli Hasan

Vehbi Tülek

Bir Kaşik Tuz

Vehbi Tülek

Sultan III. Mehmed zamanında, Rumeli'de Yenice kasabasında mübarek bir zat vardı. İhtiyacı olan ona koşar, sıkıntısı olanın derdini o giderirdi. Fakat kendisi bir sürü derde mübtela idi ama halinden hiç şikayetçi değildi. Birgün dergahın bahçesindeki havuzun kenarında otururken bir talebesi gelerek, başına gelen bir musibetten uzun uzun şikayet eder. O zat, o talebesinden bir bardak su, bir miktar tuz ve bir çorba kaşığı getirmesini ister. İstedikleri getirilince, bir kaşık tuzu bir bardak suya atıp karıştırır ve talebesine, bunu içmesini söyler. Tuzlu sudan bir yudum içen talebe hemen yüzünü buruşturur ve "Efendim, su çok tuzlu, içemiyeceğim" der. Sonra o zat yine kaşığı tuzla doldurur ve bu sefer havuza atarak karıştırır ve talebesine, havuzdaki sudan içmesini söyler. Talebe havuzdan kana kana içer. "Nasıl, su tuzlu mu" diye sorduğunda talebe "Hayır efendim, gayet tatlı geldi" cevabını verir. O zaman o mübarek zat şu ibretli nasihatı verir: "Oğlum, bir kaşık tuz, her zaman aynı acılıktadır. Fakat bunu bir bardak suda içmek, insana zahmet verdiği halde, bir havuz suda içince hiç hissedilmiyor. Çünkü havuzun genişliği içinde kayboluyor. İşte, göğsü bir bardak kadar dar insan, kendisine gelen bir kaşık tuz kadar dert ve belaların acısına tahammül edemez. Fakat göğsü havuz kadar geniş insan ise, kendisine isabet eden, bir kaşık değil, bir kazan tuz kadar belaları tatlılıkla karşılar, o dert ve belalar onun geniş göğsü içinde kaybolur gider de kimsenin haberi olmaz."

FÂtih’in İlme Ve UlemÂya Verdiği Kiymet

Vehbi Tülek

97 - Estergon Kalesi

Vehbi Tülek

20 - Şehid Derviş Paşa

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Silah Kullanma Sanati

Vehbi Tülek

Biz Fetva Almadan Bir Şey Yapmayiz

Vehbi Tülek

O Kendini Tanitti

Vehbi Tülek

Küçük Zabit

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Azılı Bir Müşrik Nadr Bin Hâris

Nadr bin Hâris, Mekke müşrikleri arasında, küfründe inat eden, çok kurnaz ve fesat bir adamdı. Resulullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) hep hakaret eder, Kur'an-ı kerimle rekabete kalkışırdı. Kureyşlilere şunları söylerdi:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Müminlerin Kabrini Ziyaret Ederken

Vehbi Tülek

Hüseyin bin Ali Kerâbisi hazretleri büyük fıkıh âlimlerindendir. Doğum târihi bilinmemektedir. 248 (m. 862) senesinde vefât etti. Bir dersinde "Kabir ziyateti" hakkında şunları anlattı:

derdinizi Hasırpûş Dede'ye Anlatınız!

Vehbi Tülek

İstediği Kapıdan Cennete Girenler

Vehbi Tülek

Şemsüddin Muhammed Raini hazretleri fıkıh ve hadis âlimlerindendir. 902 (m. 1496) senesinde, Mekke-i mükerremede doğdu. 954 (m. 1547) senesinde Trablusgarb'da vefât etti. Mekke-i mükerremede birçok âlimden hadis-i şerif rivâyet etti. İlim öğrendiği âlimlerin hepsi ona icâzet verdiler. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Amr Bin Utbe

Vehbi Tülek

Akıllı Kimse Ya âlim Ya Da Talebe Olur

Vehbi Tülek

Filibeli Tevfik Efendi

Vehbi Tülek

Papazlar, Verecek Cevap Bulamadılar

Vehbi Tülek

Muhammed Bin Fadl Belhî

Vehbi Tülek

Dünyâlık Için Gazâya Gidene Ecir Yoktur!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Kadin Akli

Kadin Akli

Vaktiyle, bir derviş bir Ramazan akşamı iftara davetliydi. Derviş, yatsıya yakın, evine döndü ve karısından mümkünse kendisi için sofra hazırlamasını istedi. Karısı:"Sen davette değil miydin? Ne yemeği?" deyince, derviş:"Sorma" dedi. "Çok yersem, arkamdan 'Halis derviş değilmiş' diye konuşmalarından korktum, pek birşey yiyemedim." Bunun üzerine, karısı:"Tamam" dedi. "Sen şu akşam namazını kıl da, ben o arada sofrayı hazırlayayım." Derviş:"Ama" dedi, "ben akşam namazını orada kılmıştım."Karısı cevap verdi:"Sen arkamdan kötü konuşurlar diye pek yemek yiyemediğine göre, arkamdan iyi konuşsunlar diye de namazı uzatmışsındır" dedi. "Hadi, akşam namazını bir daha kılıver de, o arada sofrayı hazır edeyim."Rivayet edilir ki, hanımının bu ikazından sonra dervişin aklı başına geldi ve riya derdinden kurtulup halis bir derviş oldu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Sakin Kalyona Binme

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Kabahat Kilincin Midir?

Örümcek Ağı

Delik Kova

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek