Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.543.480

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Dilini Tutan Kimseye Cennet Kapıları Açılır

Hilâl bin Muhammed Haffâr hazretleri hadîs âlimidir. İran asıllı olup, 322 (m. 934) yılında Bağdad’da doğdu. 414 (m. 1023) yılında aynı yerde vefât etti. Zamanındaki birçok âlimden ilim tahsil edip hadîs-i şerîf rivâyet etti. Bağdad’da, yıllarca hadîs ilminde en sağlam âlim, müsned kabul edildi. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Midhat Paşa

31 Temmuz 1872'de sadrâzam oldu. Üç ay kadar sadrâzamlık yaptı. Bu esnâda rüşvet karşılığında Mısır Hidivi İsmâli Paşaya Avrupa'dan borç alabilme yetkisi tanıdı. Gerçeklerin aksine devlet bütçesinde gelir fazlalığı olduğunu iddiâ etti. Uygunsuz davranışları ve yalanlarının ortaya çıkması üzerine sadrâzamlıktan azledildi (19 Şubat 1873). Aynı yıl Divân-ı Ahkâm-ı Adliye Nâzırlığına getirildiyse de kendisini sadrâzamlıktan azleden pâdişâha karşı kin beslemeye başladı. Yeni Osmanlıların (Bkz. Jön Türkler) sadrâzam adayı oldu.Midhat Paşa; Mütercim Rüşdi Paşa, Hüseyin Avni Paşa ve Müfsid İmâm (Hasan Hayrullah) işbirliği yaparak Sultan Abdülaziz Hanı tahttan indirip Beşinci Murâd'ı tahta geçirdiler. Ancak Abdülaziz Hanın hunharca katledildiğini duyan Sultan Beşinci Murâd'ın akli dengesi bozuldu. Doktorların verdiği rapor üzerine tahttan indirilip yerine Abdülhamid Han geçti.

Vehbi Tülek

Kanunî Sultan Süleyman’in BÂlî Beye Mektubu

Vehbi Tülek

Osmanli'nin Hatirasina

Vehbi Tülek

Beni O Günlere Eriştirme

Vehbi Tülek

Cem Sultan Papanın elinde esir iken, bir sohbet sırasında Papa ona, kendi dininden ayrı bir memlekete niçin geldiğini sorunca teessüre kapılan Cem; "Maksadım başka bir memlekete iltica etmek değildi. Rumeli'ye geçebilmek için Rodoslulardan yol istedim. Muvafakatlarını alarak Rodos'a geldim. Fakat onlar söz ve yeminlerine sadakat göstermeyip beni yolumdan alıkoydular ve bana yedi yıldır hapis hayatı yaşattılar. Böylece layık oldukları nâmertliklerini gösterdiler. Şimdi ise sizin huzurunuzdayız. Artık Mısır'a gidip ailemle beraber olmaktan başka bir arzum yoktur." dedi.

Bir Çanakkale Şehidinin Son Mektubu

Vehbi Tülek

Abdülaziz Han’in Tahta Çikmasi

Vehbi Tülek

Uçan Osmanli: Lagari Hasan Çelebi

Vehbi Tülek

Din Adamlarindan Devlete Zarar Gelmez

Vehbi Tülek

İlyas Reis

Vehbi Tülek

İstanbul'un Fethi Ve İnsan Haklari

Vehbi Tülek

İki Yusuf’un Hikayesi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Alâeddin Arabî Efendi

Alâeddin Arabi Efendi altıncı Osmanlı şeyhülislâmıdır. Haleb'de doğdu. İlk tahsi­linden sonra Edirne'ye gitti. Molla Gürâni ve Hızır Bey'in dersle­rine devam etti. Bursa'ya müderris tayin edildi. Orada Şeyh Alâeddin Ali efendiye intisap ederek Halveti icazeti aldı. Sultan II. Bayezid devrinde şeyhü­lislâm oldu. 901 (m. 1496)'da İstanbul'da vefat etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Emin Kimse Pek Kıymetlidir

Vehbi Tülek

Ebû Şâme Makdisi hazretleri Hadis, fıkıh, kelâm, târih, kırâat ve nahiv âlimidir. 599 (m. 1202)'de Kudüs'te doğdu. Kendi zamanında Şam'daki büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve icazet alarak talebe yetirtirdi. 665 (m. 1267)'de Şam'da vefât etti. El-Mekâsid-üs-seniyye kitabında buyurdu ki:

Din Düşmanlarının Eziyetlerine Sabredin

Vehbi Tülek

Necmeddîn İmâd Hazretleri

Vehbi Tülek

Necmeddin İmâd hazretleri, on ikinci ve on üçüncü asırlarda Anadolu'da yaşayan velilerdendir. 1224 (H.621) senesinde vefât etmiştir. Kabri Kayseri'nin Kalenderhâne Serçeoğlu Mahallesinde ve Hüseyin Bey Hamamı karşısındadır...
Necmeddin İmâd hazretleri vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Mücîrüddîn Abdurrahmân Uleymi

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

Hocasına Saygısızlık Edene Tövbe Yoktur!

Vehbi Tülek

Zeynüddîn Bilfiyâî

Vehbi Tülek

Bu Dünyada Herkes Ne Ekerse Onu Biçer

Vehbi Tülek

Elvân Çelebi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
A'meş Ve Hanımı

A'meş Ve Hanımı

İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretlernin arkadaşlarından, o dönemin hadis ve kıraat âlimlerinden Süleyman A'meş, bir gece evinde eşiyle tartışmış ve hanımını biraz incitmişti. Buna rağmen tartışmadan hemen sonra hanımıyla tekrar konuşmak istemiş, ama hanımı kocasına kırgın olduğu için, adamın sözlerini cevapsız bırakmıştı.
Adam öfkeyle:
-Niçin bana cevap vermi yorsun? diye hanımını bağırıp, azarladı. Fakat bir cevap alamadı.
A'meş'in kızı babasına:
-Bu gece olmasa da, yarın sabah konuşur seninle, dediyse de adamın öfkesi dinmedi:
-Eğer bu gece benimle konuşmazsa, benden kesin boş olsun, dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Dört Şey Mühimdir

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Abdullah-i EnsÂrî

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Şikayet

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek