Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.541.715

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Gençlik, Delilikten Bir Şubedir!

Seyyid Ömer bin Ali hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1002 (m. 1593) senesinde Yemen’de Zafâr denilen yerde doğdu. Ukayl bin İmrân’ın derslerine devam etti. Ondan çok istifâde etti. Sonra Hindistan’a gitti. Orada Seyyid Ebû Bekr bin Hüseyn ile görüştü. Onun yanında bir müddet kalan Seyyid Ömer, ondan da hırka giydi. 1063 (m. 1653) senesinde Hindistan’ın Beycâfûr beldesinde vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ii. Murad Han Ve Şücaeddin Karamani Hazretleri

Bir gün Sultan İkinci Murâd Hân, Edirne'de abdest tâzelemek üzere çıktığı zaman ayağı kayıp düştü. O sırada nûr yüzlü bir kimse peydâ oldu. Sultânı elinden tutup, o tehlikeli hâlden kurtardı ve âniden kayboldu. Sonra Pâdişâh, kendini tehlikeden kurtaran o zâtla görüşmek istedi. Edirne'nin bütün sâlih kimselerini huzûruna dâvet etti. Ancak, dâvet ettiği kimseler arasında aradığı zât yoktu. Nihâyet bütün Edirne halkını bir yere toplatıp, birer birer gözden geçirdikten sonra, aralarında, elinden tutup kurtaran Şücâeddin Karamâni'yi buldu. Ona hürmet edip, iltifât ve ihsânlarda bulundu. Debbaglar Mahallesinde ona bir mescid ve bir dergâh yaptırdı. Talebelerine Murâdiye evkâfından maaş bağlatıp, ihsânlarda bulundu.

Vehbi Tülek

Muslihuddin Efendi’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Haliçteki İlk Köprü

Vehbi Tülek

102 - Şahitliği Kabul Edilmeyen Padişah

Vehbi Tülek

Yıldırım Bayezid Hanın bir mahkemede şahitlik etmesi gerekiyordu. Padişah mahkeme ye geldi ve herkes gibi o da ellerini önüne bağlayıp ayakta bekledi. Devrin Bursa Kadısı Molla Fenari, padişahı süzdükten sonra; "Senin şahitliğin kabul değildir. Zira sen namazlarını cemaat ile kılmıyorsun. Elinde imkanı olduğu halde cemaate gelmeyen bir kimse, yalancı şahitlik edebilir demektir." Bu itham karşısında herkes Yıldırımın hiddetlenmesini bekliyordu. Fakat o boynunu büküp mahkemeyi terk etti ve hemen sarayının yanına bir cami inşa ettirmeye başladı.

Osmanlilar Karşisinda

Vehbi Tülek

Yenişehirli Abdullah Efendi

Vehbi Tülek

Al Mührü Ver Mührü

Vehbi Tülek

Küçük Bir Çamur Denizi Sulandirmaz

Vehbi Tülek

Casus Herşeyi Görsün

Vehbi Tülek

97 - Estergon Kalesi

Vehbi Tülek

Amerika’ya Osmanli Yardimi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kaza Ve Kader Meselesi Ilahî Sırlardandır

Ebû Abdullah Tlemsânî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh ve kelâm âlimlerdendir. 1310 (H.710) senesinde Cezayir’de Tlemsân şehrinde doğdu. Tunus'a giderek meşhur âlimlerin derslerine devâm etti. Sonra memleketine dönerek talebe yetiştirdi. 1370 (H.771) senesinde Tlemsân’da vefât etti. Fıkıh usûlüne dâir "Miftâh-ul-Usûl fî Binâ-il-Fürû" isimli eseri yazdı. Kazâ ve kadere dâir herkesin anlayabileceği bir tarzda yazılmış eseri de vardır. Bu kitap, bütün Magrib âlimlerinin bu konuda temel kitabı oldu. Bu eserinde şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Aldatarak Mal Satmak Dolandırıcılık Olur

Vehbi Tülek

Mûsâ bin Ebi'l'Cârûd hazretleri İmam-ı Şafii hazretlerinin talebelerindendir. Mekke'de doğdu. İmam-ı Şa­fii'den el-Emâli ve diğer bazı kitapları ri­vayet etmiş, Mekke'de Şafii mezhebine göre fetva vermiştir. III. (m. IX.) yüzyıl ortalarında Mekke'de vefat et­ti. Buyurdu ki:

Sünnetleri Öğrenmek Sünnet Farzları Öğrenmek Ise Farzdır

Vehbi Tülek

Hezheplere Göre Süt Kardeşliği.

Vehbi Tülek

Şemsüddin ibn-i Kasım el-Gazzi Şafii fıkıh ve hadis âlimidir. 859'da (m. 1455) Filistin'de Gazze'de doğdu. İlk tahsilinden sonra Kahire'ye giderek birçok âlimden fıkıh dersleri aldı. Daha sonra Ezher'de müderrislik yaptı. 918 (m. 1512)'de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Ahmed Bin Yahyâ El-celâ

Vehbi Tülek

hilm Kılıcı Demir Kılıçtan Keskindir!

Vehbi Tülek

Şâfiî Fıkıh âlimi Abdülazîz Dîrînî

Vehbi Tülek

Sâlih Amel Işleyenlerin Mükâfatları Ne Güzeldir

Vehbi Tülek

Abdurrahîm Bin Muhammed

Vehbi Tülek

Ey Akıl Sahipleri, Ibret Alınız!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

A'meş Ve Hanımı

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Delik Kova

Abdullah Bin MübÂrek

Bana Delil Getir

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek