Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.458.594

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

İsterseniz Geri Dönebilirsiniz

Sultan İkinci Bâyezid Hanın pâdişâhlığı sırasında İstanbul'da büyük bir zelzele olmuş, yüzlerce kişi ölmüş, vebâ salgını baş göstermişti. Çelebi Halife'nin büyüklüğünü kabûl eden Sultan İkinci Bâyezid Han onu sık sık ziyâret ederek, duâsını almaya çalışırdı. Ona ve talebelerine iltifât ve ihsânlarda bulunurdu. Hattâ ilim ve fazileti ile duâsının kabûl olduğuna inandığı Çelebi Halife'yi kırk talebesi ile birlikte Medine-i münevvereye gönderdi. İstanbul'a isâbet eden, yüzlerce kişinin ölümüne sebeb olan vebâ musibetinin kalkması için, Peygamber efendimizin kabrini ziyâret edip duâ ile şefâat dilemelerini istedi. Çelebi Halife talebeleriyle birlikte hac ibâdetini yerine getirmek ve Peygamber efendimizin kabr-i şerifini ziyâret etmek üzere İstanbul'dan ayrıldılar. Onların yola çıkmasından hemen sonra İstanbul'daki vebâ salgını son buldu.Vebâ salgınının Allahü teâlânın izniyle âniden durması başta pâdişâh olmak üzere bütün devlet adamlarında ve halkta büyük sevince yol açtı. Sultan İkinci Bâyezid Han, Çelebi Halife'ye haber gönderip; "Gitmenize lüzûm kalmamıştır. İsterseniz geri dönebilirsiniz." dedi. Fakat gönlü mukaddes topraklara ulaşmak aşkıyla dolu olan Çelebi Halife; "Mâdem ki bu hayırlı yolculuğa niyet ettik. Hac vazifemizi ifâ ile, iki cihânın efendisini ziyâret edip, Devlet-i Aliyye-i Osmâniye'nin selâmeti için duâ ve niyazda bulunalım. Allahü teâlânın sultanımıza hayırlı uzun ömürler ihsân etmesi için yalvaralım." dedi. Sultandan müsâde alarak yoluna devâm etti.

Vehbi Tülek

Topal Arabaci

Vehbi Tülek

Hamevî'nin Osmanli Padişahlari İle Alakali Önemli Tesbiti

Vehbi Tülek

Deli Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Halk arasında "gâzi" ve bilhassa gözünü budaktan sakınmaz tavrı ve hareketleri netice sinde "deli" lakabı ile tanınmış olan Hüseyin Paşa, kuvvetli bir vücut yapısına sâhip, cesur bir vezirdi. Özellikle Revan ve Bağdat seferleri ile Girit'in fethinde gösterdiği kahramanlıklar kendisine büyük bir şöhret kazandırdı. Girit'te 12 yıl geceli gündüzlü cephede kalmış ve bütün parasını adanın imârına harcamıştı. Bu sebeple halk arasında ziyâdesiyle sayılıp seviliyordu. Bilhassa Girit Rumları arasında İslâmiyetin yayılmasına gayret etmiş ve onun gösterdiği adâlete hayran kalan Hıristiyanlar, kitleler halinde İslâma girmişlerdir. Bu, Arnavutluk ve Bosna-Hersek'tekinden sonra Balkan kavimleri arasında üçüncü toplu İslâmlaşma hareketidir. Bâzı kiliseleri câmiye çevirtip, Hanya ve Kandiye başta olmak üzere pekçok yerde câmi yaptırdı.

Muaveneti Milliye

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Bihrûze Hatun

Vehbi Tülek

Yahya Efendi Ve Rum Denizci

Vehbi Tülek

Ravza-i Mutahara Müdafii Fahreddin Paşa

Vehbi Tülek

Saltanat Tahtina Oturacaktir

Vehbi Tülek

38 - Savaş Ve Zafer İçin

Vehbi Tülek

I.abdülhamid Hanin İleri Görüşlülüğü

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bizans Kayserinin Ammân Vâlisi Ferve

Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi selem) Dıhyetü'l-Kelbi'yi (radıyallahü anh) bir mektupla Bizans Kayserine gönderdi. Bu mübarek sahabe, orada yaşadıklarını ve duyduklarını şöyle anlatır:
"Mektup okunduğu zaman, oradakiler Kayser'in yanından çıktılar. Huzura ben alındım. Kayser, onların dini işlerini düzenleyen piskoposu çağırdı. Diğerleri onu mektuptan haberdar etmişlerdi. Bunu Kayser'in kendisi de söyledi ve mektubu ona okuttu. Piskopos ona şunları söyledi:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bandırmalızâde Hamid Efendi

Vehbi Tülek

Bandırmalızâde Hamid Efendi "rahmetullahi aleyh" Osmanlı âlimlerinden olup seyyiddir. 1111 (m. 1699)'da Üsküdar'da doğdu. İlim tahsilini İstanbul'da tamamladıktan sonra Bandırma'ya giderek talebe yetiştirdi ve 1172 (m.1758)'de orada vefat edince Ali Efendi Dergahı avlusuna defnedildi. "Ukûdü'l-Ferâid fi Hudûdi'l-Akâid" adlı eserinde şöyle yazmaktadır:

Saadet, Huzur Isteyen Onun Gibi Olmalıdır

Vehbi Tülek

Ahmed Nâşirî

Vehbi Tülek

Ahmed Nâşiri hazretleri, kâdı ve Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 742 (m. 1341) senesinde doğdu. 815 (m. 1412) senesinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman evvel bir dersinde buyurdu ki:

Ebû Muhammed Cerîrî

Vehbi Tülek

İbn-i Hulâvî

Vehbi Tülek

Şeyh Mahmûd Hazretleri

Vehbi Tülek

Ahmed Bin İdris Hasenî

Vehbi Tülek

Ebü'l-hasan-ı Harkânî

Vehbi Tülek

Rebî' Bin Heysem

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yüz Vermedin!

Yüz Vermedin!

Fakih Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû Muhammed el-Ayderûs ; "Sana aleni görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Cennetlik Hanım Isteyen...

Helvaci Çocuk

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek