Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.459.448

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Minare Eğri Mi?

Süleymaniye Camiinin inşası tamamlanmış, ibadete açılacağı gün ilan edilmişti. O gün gelince istanbul'un her yanından insanlar bu eşsiz eserin açılışında bulunmak için şehrin bu noktasına akın etmişti. Herkes hayranlıkla bu Türk mucizesini seyrediyordu. Fakat bunlar arasında bulunan bir çocuk: "Aaa şu minareye bakın nasıl eğri!" diye bağırıyordu. Herkes de bakıyordu ama bir eğrilik görmüyordu. Çocuğun minarelerden biri için eğri dediği Mimar Sinan'a kadar ulaştı. Koca mimar hemen çocuğun yanına geldi ve ona: "Yavrum hangi minare eğri göster bana" dedi. Çocuk da: "İşte şu" diye minarelerden birini gösterdi. Mimar Sinan hemen adamlarını topladı. Uzun halatları biribirine ekletip minareye bağlattı ve:"Çekin yukarı doğru!" diye çektirmeye başladı. Çocuğa da:

Vehbi Tülek

Sultan Abdülaziz İnithar Mi Etti, Şehid Mi Edildi?

Vehbi Tülek

Derya Ali Baba

Vehbi Tülek

Bağdad’in Fethi

Vehbi Tülek

Bağdad sarayının geniş salonunda tek kişiden, Zülfikar Han'dan başka kimse yoktu. Geniş sedirde, ipek yastıklara yaslanmış, yıldızlı gökyüzünün derinliklerine dalmıştı. Bulunduğu yerde fenerler ve lambalar yakılmıştı. Zira, Arabistan gecelerine mahsus öyle bir mehtap vardı ki, Zülfikar Han isteseydi rahatça kitap bile okuyabilirdi. Böyle bir gecede insanın içinde neş'eden başka hiçbir şey olmamalıydı. Ama Zülfikar Han hem kederli, hem de öfkeli görünüyordu. Kendi kendine söylendi:-Olamaz, bu namertliktir. Evet, İran Şahı Tahmasb beni Bağdad valisi olarak tayin etti. Ben de hizmet diye buna "kabulümdür" dedim...Dedim ama şart koştum. Şaha o gün söylediklerimi kelimesi kelimesine hatırlıyorum: "Şahım... Müslümanlara hizmet olsun diye Bağdad valiliğini kabul ederim. Lakin siz de hak verirsiniz ki, Osmanlı'ya zarar verecek bir harekete asla iştirak etmem. Bağdad vilayetinde Osmanlı aleyhinde herhangi bir davranışa asla göz yumamam. Çünkü ben bir Türkmen aşiretine mensubum." Evet, Şah benim bu şartlarımdan belki hoşlamamıştı, ama Bağdadlılar beni Türk olduğum için sev diklerini, oraya vali olduğum takdirde şehirde bir huzursuzluk çıkmayacağını iyi biliyordu. Fakat Şah sözünde durmadı. Bağdadlılaraı Osmanlı üzerine saldırıya hazırlıyor ve saraya casuslar koyarak beni bertaraf etmeye çalışıyordu.

Occhiali (kiliç Ali Paşa)

Vehbi Tülek

Savaşin Zorluklarina Katlanmadan Zafere Ulaşilamaz

Vehbi Tülek

Hemen Tayin Edelim

Vehbi Tülek

106 - Sultan I. Mahmud'un Duasi

Vehbi Tülek

Osmanli Devleti Ve Endülüs

Vehbi Tülek

İmparator Ölü Gibi Donup Kaldi

Vehbi Tülek

Gemiler Karadan Yürüdü

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Maymun Sıfatlı Insan Sûretli Kimseler

Haccâr İbni Şıhne hazretleri hadis âlimidir. 627'de (m. 1229) doğdu. 730 (m. 1329)'da Şam'da vefât etti. Rivâyet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Celâleddîn Tebrîzî

Vehbi Tülek

Celâleddin Tebrizi, ilim tahsiline hocası Ebû Said Tebrizi'nin yanında başladı. Hocasının vefâtından sonra, Şihâbüddin Sühreverdi hazretlerinden ilim öğrenip feyz aldı. Feridüddin-i Attâr hazretlerinin nazarlarından istifâde etti...

Hanîf İbrahim Efendi

Vehbi Tülek

Yâkût-i Arşî

Vehbi Tülek

Yâkût-i Arşi hazretleri, Ebü'l-Abbâs-ı Mürsi hazretlerinin talebelerinin büyüğü olup, Habeşistanlıdır. 1307 (H. 707) senesinde Mısır'da İskenderiyye şehrinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce, tâûndan (veba) ölen oğlu için buyurdu ki:

eğer Sevgin Doğru Olsaydı!

Vehbi Tülek

Ahmed Zahîreddin Harezmî

Vehbi Tülek

Ejderha Olup Sahibinin Boynuna Sarılan Mallar

Vehbi Tülek

Ebû Muhammed Cerîrî

Vehbi Tülek

Benim Ismim 'bal'dır Efendim!

Vehbi Tülek

Bidat Ehliyle Harp Ederim

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah Bin MübÂrek

Abdullah Bin MübÂrek

Merv'de bir yıl ticâretle uğraşır, kazancının hepsini fakirlere dağıtırdı. İkinci yıl İslâmiyet'i yaymak için cihâda, düşmanla harbe giderdi. O, medresede müderris, hoca; câmide vâiz, şehirde tüccâr; harbde büyük bir kahramandı. Kılıç ve kalem sâhibi idi. Kalemiyle cihâda dâir eser yazdı, kılıcıyla da dillere destan olan kahramanlıklar gösterdi.

Abbâsiler devrinde Bizanslılarla yapılan harplerden birine katılmıştı. Abbâsi ordusu sessiz, sâkin ve aydınlık bir gecede Tarsus'un kuzeyinde karargâh kurmuştu. Tarsus'un sırtlarında İslâm ve Bizans orduları görünüyordu. İki taraf da kendilerini kuvvetli göstermek için alevleri göklere yükselen ateşler yakmışlardı. Bu ateş ocaklarından birinin etrafında tepeden tırnağa silâhlı askerler hilâl şeklinde oturmuşlar, ortalarında ise ince yapılı, nûrâni yüzlü bir zat onlara ders anlatıyordu. Kimse vaktin nasıl geçtiğinin farkına varmamıştı. Sözü kesip, duâsını yapınca istirahate çekildiler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sarayda İftar

Vehbi Tülek

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Sarik Ve Sakal

Gerçek Zehir

Padişah Ve At

Bülbülün Zikri

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek