Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.480.477

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Dînin Temel Direği, Fıkıh Bilgisidir

Abdürrahmân bin İbrâhim Bedrî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 624 (m. 1227) yılında Şam yakınlarında Neva kasabasında doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden hadîs ve fıkıh ilmini öğrendi. Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerinde mütehassıs oldu. Bâderiyye’de yerleşip, medresede ders verdi. Pekçok talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291) yılında Bâderiyye’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Devlet İçinde Devlet Ya Da Düyun-u Umumiye

Osmanlı devletinde ilk dış borç, 1854 Kırım Savaşından sonra alındı. Osmanlı Devleti, Sultan İkinci Abdülhamid Han zamânına geldiğinde, ağır dış borçlar altında ezilme mevkindeydi. Akıllı tedbirlerle belli bir zaman içerisinde bu borçlar ödenebilirdi. Lâkin 93 Harbi (1877-78) hezimeti, devleti iflâsın eşiğine getirdi. Devlet, en verimli topraklarını kaybetti. Akın akın gelen göçmenlerin sayısı bir milyona ulaştı. Bu kadar göçmeni bir yıl içinde rahata kavuşturmak çok zordu. Bu arada, Rusya'ya ağır tazminât ödeme mecbûriyetiyle karşı karşıya kalındı. Rusya Ağrı kendilerine bırakıldığı takdirde, tazminât hakkından vazgeçebileceğini teklif etti ise de, Sultan Abdülhamid Han bu teklifi kesinlikle reddetti. Eğer Sultan Abdülhamid Han Ayastefanos Antlaşmasındaki tazminâtı Berlin Muâhedesi ile düşürmemiş olsaydı, devlet daha o sırada batabilirdi. Ordunun durumu ise perişan bir vaziyetteydi. Emperyalist Avrupa devletleri yıllardır peşinde koştukları emellerine ulaşmak üzereydi. Onlar dış baskıların çemberi içerisinde sıkışan imparatorluğu borç bataklığı içinde boğmak istiyorlardı. İşte İkinci Abdülhamid Hanın devraldığı mâli durum bu idi.

Vehbi Tülek

Haram Lokma Yiyen HarÂmî Olur

Vehbi Tülek

Canli Kuzu

Vehbi Tülek

48 - Alaeddin Ali Hazretleri Ve Ii. Bayezid Han

Vehbi Tülek

Âlimleri çok seven Fâtih Sultan Mehmed Han, Anadolu'ya gelen Alâeddin Ali hazretlerini Bursa'daki Manastır Medresesine müderris tâyin etti. Sonra da, Sultan İkinci Murâd Medrese sinde vazifelendirdi. Ardından Bursa kâdısı, en sonra da kâdıasker yaptı. On yıl bu yüksek mevkide kalarak, ilmin ve âlimlerin şerefini korudu. Pekçok âlim, onun yüksek himmetiyle, lâyık oldukları şerefli hizmetlerin zirvesine ulaştı. Bir süre sonra kâdıaskerlik vazifesinden ayrıldı ve emekli oldu.

Kamaları Sökülmeyen Tek Batarya

Vehbi Tülek

İngilizlerin El Koyduklari Osmanli Gemileri

Vehbi Tülek

DÂmÂd İbrÂhim Paşa

Vehbi Tülek

Hristiyan Tarihçinin Kaleminden “hac”

Vehbi Tülek

Çandarli Kara Halil

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Adülhamid Suikasti

Vehbi Tülek

Abdülhamid HÂn’in Engin Merhameti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Samsunlu Muhyiddîn Efendi

Muhyiddin Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Samsun'da doğdu. İlk olarak Bursa'da, daha sonra İstanbul'da medreselerde müderrislik yaptıktan sonra, Yavuz Sultan Selim Hân tarafından Edirne'ye kadı olarak tayin edilen Muhyiddin Efendi, 919 (m. 1513)'de orada vefât etti. Bir dersinde, ilim öğretecek olan hocanın hasletlerini şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

ebü'l Ferec Yusuf Tarsusî

Vehbi Tülek

Evliyanın büyüklerinden olan "Ebü'l Ferec" Yusuf et-Tarsusi, Abdülaziz Temimi hazretlerinin talebesidir. İntisabından kısa bir zaman sonra mürşidinin himmetine nail oldu. Mânâ yolunda pek üstün derecelere kavuştu...
Bu mübarek zat, karşılaştığı kimselere çok mütevâzı davranırdı. Arkadaşlarından veya dervişlerinden birinde uygun olmayan bir davranış görse tatlı bir şekilde onu ikaz eder ve bu işi yapmasına mâni olurdu. İyiliksever, güzel huylu ve güzel görünüşlü bir zat idi. Ebü'l Ferec hazretlerinin ilminden zahiren ve bâtınen birçok kimseler istifâde etti ve nice yolda kalmışlara mânâ yolunda ışık tuttu...

Dört Türlü Zekât Malı Vardır

Vehbi Tülek

Gazabını Yenen, Cennetle Müjdelendi

Vehbi Tülek

Ahmed bin Yahyâ Şirâzi hazretleri evliyânın büyüklerinden olup İran'da, Şirâz'da doğdu. Bağdad'a giderek Cüneyd-i Bağdadi hazretleriyle sohbet etti. Dördüncü asrın başlarında vefât etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Ölümü Hatırlayan Kimseye Ne Mutlu!

Vehbi Tülek

Pertevniyâl Vâlide Sultan

Vehbi Tülek

Sakal-ı Şerîfe Değer Verenin Değeri...

Vehbi Tülek

Karababazade İbrahim Efendi

Vehbi Tülek

Onlar, Halk Arasında Hakk Ile Olurlar

Vehbi Tülek

Cehenneme Girmeyecek Olan Müminler

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Keramete İnanmayan Âlim

Keramete İnanmayan Âlim

Kanuni Sultan Süleyman devrinde İstanbul'da Arabzade adıyla meşhur bir âlim vardı. büyük camilerde verdiği vaazlara bütün İstanbul halkı büyük rağbet gösterirdi. Arabzade, devrinin bütün ilimlerine vakıf olduğu halde, tasavvufa ve keramete inanmaz dı. Kanuni'nin başveziri Rüstem Paşa, keramete inanmayan bu Arabzade'yi Mısır Başmüderris liğine tayin ettirmek istedi. Diğer taraftan İstanbul uleması Padişaha müracaat ederek, Arabzade'nin itikadının bozuk olduğunu, Akaid kitaplarında "Evliyanın kerameti haktır" dediği halde buna inanmadığını, "Ben ömrümde büyük günah işlemedim. İyilerin keramet göstermesi icabetseydi, benim keramet göstermem lazımdı." İddiasında bulunduğunu hatırlattılar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Cünnetü'l-esmâ

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Yüz Vermedin!

At Hirsizi

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek