Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.465.805

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

İbretli Dava

Hızır Bey yorucu bir günün ardından gitme hazırlığı içindedir. Ancak kapı önünde dolaşan tedirgin gölgenin farkına varır. Birisi eşikte eyleşmekte gidip gidip dönmektedir. Mübârek ansızın kapıyı açar "Buyurun!" der. Adamcağız yakalanmışlığın pişmanlığı ile girer içeri. Kılık kıyafetine bakılırsa Hıristiyan tebâdan biridir. Ancak yüce veli onu güler yüzle karşılar, yer gösterir. Hatta bakar hâlâ mütereddit elceğizi ile cezve sürer mangala. Adamcağız fincanı zor tutar zira eli kolu sarılıdır. Hızır bey sorar: -Eline n'oldu? -Kırdırdılar efendim. -Kim kırdırdı? -Sultanımız! -Öyle bir hakkı var mıymış? -Bilmiyorum efendim. -Mevzû ne peki! -Ben mimarım efendim. Evet, Sultanımıza kubbeleri Ayasofya'dan geniş ve yüksek bir cami yapabileceğimi vaâd ettim ama...

Vehbi Tülek

Gazi Osman Paşa Ve Romanya Prensi

Vehbi Tülek

İngiliz Elçisi Sir Flip Küri’nin Pişmanlığı!

Vehbi Tülek

Şehid Derviş Paşa

Vehbi Tülek

1578 yılı Ağustos ayının 9. Cumartesi günü idi. İran Şahı 30.000 kişilik kalabalık bir orduyu Osmanlı sınırına göndermişti. Hedef Erzurum'du. Sadrazam Lala Mustafa Paşa, Erzurum beylerbeyi Özdemiroğlu Osman Paşa'yı İran üzerine sefere memur etti. O da Derviş Paşa'yı düşman kuvvetleri hakkında istihbarat yapması için küçük bir öncü kuvvetle, İranlıların karargah kurduğu Çıldır civarına gönderdi. Yanında üç yüz kadar asker bulunuyordu. İran ordugahına yaklaştığı zaman, onların gayet dağınık vaziyette ve ani bir hücumla dağıtılabilecek bir durumda olduğunu gördü. Yapabileceği iki tercih vardı. Ya düşmana saldıracak, yada geri dönecekti. Bu takdirde askerin maneviyatı bozulacaktı.

Çelebi Mehmed Ve Molla Ali

Vehbi Tülek

Ekmeğe 5 Para Bile Zam Yok

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Bayezid Ve Baba Yusuf Sivrihisari

Vehbi Tülek

MercidÂbik Meydan MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

47 - Özi Kahramanlari

Vehbi Tülek

Prut Harbi

Vehbi Tülek

Türk Adaleti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Resmizade Mehmed Efendi

Resmizade Mehmed Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Mudurnulu olup, ilk tahsilini yaptıktan sonra İstanbul'a gitmiş ve öğrenimini bitirdikten sonra da müderris olmuştur. Edirne'de müderris iken 1108 (m. 1697) senesinde vefat etmiştir. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Nefsini Tanımayan, Büyük Aldanış Içindedir

Vehbi Tülek

Mansûr Betâihi hazretleri büyük velilerdendir. On üçüncü asırda Irak'ta Betâih denilen yerde yaşadı. Meşhûr evliyâ Muhammed Şenbeki hazretleri ve zamânının âlim ve velilerinden istifâde ederek büyük bir veli oldu. Çok âlim ve veli yetiştirdi. Rıfâi yolunun büyüğü olan Seyyid Ahmed Rıfâi hazretlerinin dayısı ve hocası idi.

Haçlıların Kâbusu Nureddin Zengi

Vehbi Tülek

Ahmed Âsım Antâkî

Vehbi Tülek

Ahmed Âsım Antâki hazretleri, evliyânın meşhûrlarındandır. Antakya'da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Âilesi Antakya eşrâfından itibâr edilen kimselerdi. 853 (H.239) senesinde vefât etti.

Allah Indinde En Makbul Amel

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîmi Hatmetmenin Fazileti

Vehbi Tülek

yetmiş Heraklius Olsa Aldırmam!..

Vehbi Tülek

Hasan-ı Basrî Ve Hükümdarın Oğlu

Vehbi Tülek

Dinlerini Dünya Için Satanlar

Vehbi Tülek

Mademki O Gelmiyor Biz Ona Gidelim

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Geç Gelen Kurtarıcı

Abayi Yakmak

Keramete İnanmayan Âlim

Dört Şey Mühimdir

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Şikayet

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek