Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.447.569

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Nasuhzade Abdülmecid Efendi Osmanlı evliyasındandır. Kastamonu-Tosya’da doğdu. Şeyh Nasuh Efendinin oğludur. Nasuh Efendi, Zeyneddin Hafi'nin talelerinden Abdüllâtif Kudsi’nin halifesi Taceddin Efendiden hilâfet aldı. Abdülmecid Efendi babasının vefatından sonra irşad faaliyetini devam ettirdi. 973 (m. 1565)de Tosya'da vefat etti. Tezkire-i Ülü'l-Elbâb isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

98 - Sultan Ii. Osman Ve Hotin Kalesinin Fethi

Osmanlı devletinde bütün kararlar, Divan denile meşveret meclisinde alınırdı. Bütün Vezirler, Paşalar, Beylerbeyleri fikirlerini beyan ederler, fakat son söz yine Padişahın olurdu. 1621 yılının Nisan ayı başları. Yapılan Divan-ı Hümayun'da, bütün Vezirlerin ve Sadrazamın karşı çıkmasına rağmen, henüz 16 yaşındaki Padişah Genç Osman, Lehistan üzerine sefer açılmasına karar verdi.29 Nisan 1621. Otağ-ı Hümayun, Davut Paşa kışlasına kuruldu. Harp tuğları dikildi.

Vehbi Tülek

41 - Çekirge Suyu

Vehbi Tülek

Osmanlilarin İndonezya Müslümanlarina Yardimi

Vehbi Tülek

Ülkemde Bu Adama CevÂb Verecek Bir Âlim Yok Mu?

Vehbi Tülek

Fâtih Sultan Mehmed Han tahta geçtiği ilk günlerden itibâren fırsat buldukça sarayda çeşitli âlimleri toplayıp onlarla ilmi sohbetler yapıyordu. Bu toplantılara zaman zaman orada bulunan yabancı ilim adamları da iştirâk ediyordu. Yine böyle bir ilim meclisi teşkil edildiğinde, Kuzey Afrika ülkelerinden birinden gelen ve gizli ilimlerde mahâret sâhibi bir âlim de katılmıştı. O âlim, Sultânın katında Türk âlimlerini, sorduğu zor ve çözülmesi güç sorularla epeyce bunalttı. Onları cevap veremez gördükçe de yeni yeni sorular yöneltti ve üstünlük gösterisinde bulundu. Osmanlı ulemâsının böyle acz içinde kalması, cihân pâdişâhı olan Fâtih'i son derece rahatsız etti. Bütün beyleri, paşaları ve vezirleri toplayıp; "Ülkemde bu adama cevap verecek bir âlim yok mudur? Çabuk olun, araştırın ve bana derhal müsbet bir cevap getirin!" dedi.

Somuncu Baba

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud’u Kurtaran Zat

Vehbi Tülek

Dörtyüz Kese Altin

Vehbi Tülek

Çolak Hasan

Vehbi Tülek

Kadi’larin Maaşlari Az Olmamali!

Vehbi Tülek

I.abdülhamid Hanin İleri Görüşlülüğü

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Han’in Şehzadeliği

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abdurrahman Bin Muaviye

Abdurrahman bin Muaviye hazretleri Tâbiinin büyüklerinden olup Emeviler devrinde Mısır'da kadılık yaptı. 95 (m. 714)'de vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dünyâda âfiyet Üzere Olanlar

Vehbi Tülek

Mahmûd Çelebi Osmanlı evliyasındandır. 1531 (H.938) senesinde İstanbul'da Edirnekapı semtinde vefât etti. Seyyid Emir Ahmed Buhâri'nin sohbet ve hizmetlerine devâm ederek kısa zamanda yüksek derecelere kavuştu. Hocası, onu kızı ile evlendirerek kendisine dâmâd yaptı. Hocasının vefâtından sonra talebelere ders vermeye başladı. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Ali Haydar Bey

Vehbi Tülek

çocuğunu Allah'a Emanet Etmişsin!

Vehbi Tülek

Huzistan âlimlerinden Mirza Ali Behbehani diyor ki: Babam anlatır; gemi ile hacca gidiyorduk. Birden çok büyük bir hayvan denizden çıktı ve ağzından, kundaktaki bir bebeği çıkararak geminin güvertesi üzerine bıraktı. Sonra hayvan suya dalıp kayboldu. Daha sonra deniz üzerinde bir tahta parçasına sımsıkı tutunmuş bir kadın gördük ve gemiye aldık. Kadın başından geçenleri şöyle anlattı:

beni Defneyle Ve Kabrimde Gecele!

Vehbi Tülek

Allahü Teâlânın Öyle Kulları Vardır Ki

Vehbi Tülek

Salih Bir Babanın Kabul Olan Duâsı

Vehbi Tülek

İnsanların En Iyisi Ve En Kötüsü Kimdir?

Vehbi Tülek

Hanbeli Fıkıh âlimi Ebu Abdullah El-takî

Vehbi Tülek

Fukahâ-i Seb'adan Urve Bin Zübeyr

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Latif Bir Şikayet

Yirmi Saniyede

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Vehbi Tülek

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek