Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.561.809

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Mutlak Adak Ve Şarta Bağlı Adak Kesmek

Muhammed Şehîd Belhî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Afganistan’da Belh şehrinde doğdu. İlim öğrenmek için Horasan, Nişâbûr, Rey, Bağdâd, Kûfe ve daha başka yerlere seyahatler yaptı ve çeşitli kitaplar telîf etti. Buhârâ kadılığında ve daha sonra Horasan emîrinin vezirliğinde bulundu. 344 (m. 955) târihinde Rebî-ül-âhır ayında şehîd edildi. Müntekâ isimli kitabında şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

V. MurÂd Han

Babasının 25 Haziran 1861'de vefâtından sonra Abdülaziz Han pâdişâh olunca, veliaht oldu. Nezâketi, kibârlığı, çağına göre bilgisi ve yumuşak huyluluğu ile sevildi. Amcası Abdülaziz Hanın 1863 Mısır ve 1867 Avrupa seyâhatlerine katıldı. Bu gezilerde davranışları ile Osmanlı hânedânının asâletini temsil ederek takdir topladı. Veliaht Murâd, 30 Mayıs 1876 târihinde Sultan Abdülaziz Hanın hal' edilmesiyle Osmanlı Sultanı ilân edildi. 4 Haziran 1876'da Abdülaziz Hanın feci şekilde şehit edildiğini ve annesi Pertevniyâl Sultana çok çirkin işkenceler yapıldığını işiten Sultan Murâd Hanın üzüntüden ve bu felâket yolunun sonunu düşünmekten aklı bozuldu. Üzüntüden hastalığının artmasında doktor Capoleone'nin câhilâne ve yanlış teşhis ve tedâvisinin mühim rolü oldu. Beşinci Murâd Han bu hasta hâliyle ihtilâlcilerin kuklası hâline getirilip, Avrupa'da belirli odakların devleti ve İslâmiyeti yok etmek için hazırladıkları yıkıcı plânları tatbik edilmek istendiyse de kardeşi İkinci Abdülhamid Han bunların önüne geçti. 31 Ağustos 1876'da hal' edilen ve doksan üç gün saltanat süren Beşinci Murâd Han, Osmanlı sultanlarının en az pâdişâhlık yapanıdır.Saltanattan hal'inden sonra, âilesiyle Çırağan Sarayına yerleştirilen Beşinci Murâd Hanın hastalığı sonradan iyileşti.Vaktini okumak ve torunlarını okutmakla geçiren Murâd Han, kardeşi Sultan Abdülhamid Hanın nâzikâne hatır sormasını, dâimâ teşekkürle cevaplandırırdı. 29 Ağustos 1904 târihinde vefât eden Beşinci Murâd Han, İstanbul'da Yeni Câmideki türbeye defnedildi.

Vehbi Tülek

69 - Hasan Can'in Rüyasi

Vehbi Tülek

Gemiler Karadan Yürüdü

Vehbi Tülek

109 - Sultan İkinci Murad Ve Molla Ayas

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Murâd Hân, Molla Ayas'ı şehzâdesi Mehmed'e hoca tâyin etti. Birkaç sene Fâtih Sultan Mehmed Hâna ilim öğreten Molla Ayas, Zeynüddin Hâfi hazretlerinin talebe lerinden Abdüllatif Makdisi'nin talebesi olan Tâcüddin İbrâhim Karamâni'nin hizmetine girdi. Onun kalblere şifâ, gönüllere devâ olan mübârek bakışlarını üzerinde hissetmek, bulunmaz sohbetlerinden istifâde etmek için gayret gösterdi. Sıkı riyâzetler çekti. İlâhi cezbelere, feyzlere kavuştu. Ledünni ilminde üstâd oldu. İnsanlara doğru yolu öğretmek vazifesi verildi. Bursa'ya yerleşti. Ömrünün sonuna kadar orada kaldı. Pekçok talebe yetiştirdi. Talebelerinin geçimini de kendisi karşılar, Allahü teâlânın kendisine ihsân ettiği maldan, ihtiyâç sâhiplerine bol bol ikrâmda bulunurdu. Dünyâ ve dünyâ ehlinden ayrılıp, bütün varlığı ile Allahü teâlâya yöneldi. Vakitlerini ilim öğrenmek ve öğretmek, Allahü teâlâya ibâdet etmekle geçirirdi. İnsanlara sık sık nasihatlerde bulunur, Allahü teâlânın dinini öğrenip, O'nun rızâsına kavuşmak için gayret etmelerini tenbih ederdi.

Bulgar Pehlivani

Vehbi Tülek

Sinan Reis

Vehbi Tülek

16 - Yavuz Ve Sina Çölü

Vehbi Tülek

Sevdiklerine Kavuştu

Vehbi Tülek

Yenilikçi Sadrazam Nevşehirli Damat İbrÂhim Paşa

Vehbi Tülek

İlyas Reis

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Ve Patrik Gregorios

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Onun Dînine Uymayan Her Iş Kıymetsizdir

Şemseddin ibn-i Zühre hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimlerinden olup tefsir ilminde de büyük âlim idi. 757 (m. 1357)'de Lübnan'da Habrâd'da doğdu. 848 (m. 1444)'de Trablus'ta vefât etti. Talebelerine şöyle vasiyette bulundu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hastayı Sadakayla, Malı Zekâtla Koruyun

Vehbi Tülek

Ebû Ca'fer Gırnatî hazretleri hadîs ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Endülüs'te (İspanya) Gırnata (Granada) sehrinde doğdu. 699 (m. 1299) yılında vefât etti. Endülüs'ün çeşitli bölgelerine, Kuzey-Batı Afrika'daki ilim merkezlerine seyahatlerde bulundu. Oralardaki âlimlerden fıkıh ve usûl bilgilerini öğrendi. Bir dersinde şunları anlattı:

Muhyiddîn Mehmed Bey

Vehbi Tülek

Ebü’l-kâsım Bürzûlî

Vehbi Tülek

Ebü'l-Kâsım Bürzûli hazretleri Mâliki fıkıh âlimidir. 740'ta m. (1339) Tunus'ta Kayrevan'da doğ­du. Zamanındaki tanınmış âlimlerden ders aldı. Hac yolcu­luğu sırasında Kahire'ye uğradı. Bir müd­det orada ikamet edip ders okudu ve ders verdi. 841'de (m. 1437) Tunus'ta vefat etti. Bu mübarek zat, bir sohbetinde şöyle buyurdu:

Tatlı Sözle Nasihat Edilir

Vehbi Tülek

Zaruret Olmadan Dilenmek Haramdır

Vehbi Tülek

Hayrünnessâc

Vehbi Tülek

Güzel Huylu Olmak Ne Demektir?

Vehbi Tülek

Seyyid Hasan Hulusi

Vehbi Tülek

Haleb Kadısı İbn-i Zemlikânî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Başka Du Bilmez Misin?

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Sarik Ve Sakal

İsmail Hakki Efendi

Şikayet

Hakikati Görmek

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek