Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.489.530

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!

Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Seni Dervişliğe Kabul Edemem

İstanbul kuşatılmış, fakat bir türlü alınamıyordu. Fatih, hocası Akşemseddin'e, dua etmesi için ricada bulunuyordu. Bir gece Akşemseddin hazretleri çadırına kapandı, sabaha kadar dua etti ve sabahleyin de padişaha, Edirnekapı tarafından büyük bir hücum başlatılma sını tavsiye etti. Hemen hücuma geçen asker, öğleye kadar surlara çıkmayı başardı ve öğle den sonra İstanbul fetholundu. Bu hadiseden sonra Akşemseddin hazretlerinin büyüklüğünü daha iyi anlayan Fatih, hemen onun yanına geldi ve kendisini de dervişliğe kabul etmesini istedi. Fakat Akşemseddin hazretleri bunu reddetti. Fatih bunun sebebini sorunca:"Dervişlikte bir hal vardır ki, onun tadını tadan, dünya işlerinden ve saltanattan el çeker. Halbuki sizin böyle yapmanız, memleketin perişan olmasına sebep olur. O zaman siz de, ben de günaha girmiş oluruz. Padişaha lazım olan şey, güzel ahlak ve adaletperver olmaktır." Cevabını verdi.

Vehbi Tülek

Çal Çoban Çal

Vehbi Tülek

57 - Orhan Gazi Ve Alaeddin Esved Hazretleri

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud’u Kurtaran Zat

Vehbi Tülek

Bir gün Sultan İkinci Murâd Hân, Edirne'de abdest tâzelemek üzere çıktığı zaman ayağı kayıp düştü. O sırada nûr yüzlü bir kimse peydâ oldu. Sultânı elinden tutup, o tehlikeli hâlden kurtardı ve âniden kayboldu. Sonra Pâdişâh, kendini tehlikeden kurtaran o zâtla görüşmek istedi. Edirne'nin bütün sâlih kimselerini huzûruna dâvet etti. Ancak, dâvet ettiği kimseler arasında aradığı zât yoktu. Nihâyet bütün Edirne halkını bir yere toplatıp, birer birer gözden geçirdikten sonra, aralarında, elinden tutup kurtaran Şücâeddin Karamâni'yi buldu. Ona hürmet edip, iltifât ve ihsânlarda bulundu. Debbaglar Mahallesinde ona bir mescid ve bir dergâh yaptırdı. Talebelerine Murâdiye evkâfından maaş bağlatıp, ihsânlarda bulundu.

İstanbul’da Üç Gece

Vehbi Tülek

Osmanli Konağinda

Vehbi Tülek

Dilsiz Dili

Vehbi Tülek

Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri Ve Kayserili Halil Paşa

Vehbi Tülek

Ördeğini De Beraber Al

Vehbi Tülek

Yavuz Ve Şeyh Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Seydi Ali Reis

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Güneş, Mürşid-i Kâmilin Kalbidir

Tevfik Bosnevi Efendi İstanbul velilerdendir. 1785 (H.1200)'de Bosna'da doğdu. 1866 (H.1283)'de İstanbul'da vefât etti. Kabri, Üsküdar'da Nalçacı Halil Dergâhı bahçesindedir. İlk tahsilinden sonra İstanbul'a geldi. Burada Kuşadalı İbrâhim Halveti'nin sohbetlerinde kemale geldi. Hocası vefât edince, yerine geçerek ölünceye kadar insanlara doğru yolu göstermeye çalıştı. Çok kerametleri görüldü. Muhyiddin isimli bir zât şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dünyâ Son Durak Ve Geçici Bir Yerdir

Vehbi Tülek

Kâmil Efendi İstanbul velilerindendir. 1824 (H.1240) senesi Edremit yakınında Ayvacık kazâsında doğdu. İstanbul'a gelerek Bâyezid ve Fâtih Medresesi müderrislerinden tahsilini tamamlayıp icâzet aldı. Bu sırada Kuşadalı İbrâhim Efendinin talebelerinden Bosnalı Tevfik Efendinin sohbetlerini dinledi ve tasavvuf yolunun bilgilerini öğrendi. Sonra Kaşgâr Emiri tarafından İstanbul'a gönderilen Yâkûb Hanın sohbetlerine iştirâk etti. Sultan Abdülhamid Han, Kâmil Efendiyi sever, hürmet eder ve saygı gösterirdi. 1911 (H.1330) senesi İstanbul'da vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Hazreti Hasan (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

onun Gibiler Köpek Gibidir

Vehbi Tülek

Dün bahsettiğimiz gibi, Bel'am bin Baura, hep güzel dualar ettiği yere bu sefer; hem de bir peygamberin ordusuna beddua etmek için gidiyordu... Nihayet Husban Dağının tepesine ulaştılar. Ancak, Bel'am orada ellerini dua için kaldırdığı zaman, dilinden Belka şehri ahalisi aleyhine, Yuşa aleyhisselamı ve İsrailoğulları lehine kelimeler dökülmeye başladı.

Bir Hikmet Ehli Ebu Nasr Serrâc

Vehbi Tülek

Sen Kırk Senedir Namaz Kılmamışsın

Vehbi Tülek

Hamza Efendi

Vehbi Tülek

Tevekkül Boş Oturmak Değildir

Vehbi Tülek

Fakirlerin Sığınağı Huzeyfetü'l-mer'âşî

Vehbi Tülek

Rebî Bin Haysem

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ölüyü Diriltemem

Ölüyü Diriltemem

Trablusşam Nakib-ül-eşrâfı Şeyh Abdülfettâh Zağbi Efendi, Yûsuf Nebhâni hazretlerine şöyle anlatmıştır:

Bir defâsında bir arkadaşımız hastalanmıştı. Abdullah ibni Şeyh Hıdır ez-Zağbi'yi de yanımıza alıp ziyâretine gitmek istedik. Onu götürmekten maksadımız hastanın bereketlerinden istifâde ederek şifâya kavuşması idi. Ancak gitmek istemedi. Çok ısrar edince kabûl edip bizimle geldi. Hastanın yanına vardığımızda, şiddetli hastalığından hiç bir eser kalmadı. Ayağa kalkıp bizi karşıladı. "Hoş geldiniz." deyip konuştu. Ziyâreti yapıp yanından ayrıldık. Ayrılıp giderken yolda Şeyh Abdullah hazretleri; "Ben ölüyü diriltemem." dedi. Bu sözüyle ziyâretine gittiğimiz kişinin öleceğine işâret etmişti. Dedim ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

O Kullarına Çok Merhametlidir

Üç Kandil

Adalet Ve Tevazu

Hakikati Görmek

Zalimlere Dersini Verdi!

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek