Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.395.771

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İnsanın Sermâyesi, Dîni Ve âhiretidir

Kâdî Alî Antâkî hazretleri fıkıh âlimlerindendir. 278 (m. 892)'de Antakya’da doğdu. Şam'da meşhur âlimlerden ilim tahsil etti. İcazet aldıktan sonra Basra, Ahvaz, Hûzistan ve Tüster gibi yerlerde kadılık yaptı. 342 (m. 953)'de vefat etti. Şöyle buyurdu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bu Fakir Cellad Olmak İçin Gelmedik

Bir gün, Sultan II. Mahmud Han'ın Sadrazamlarından İzzet Paşa, tebdil-i kıyâfetle Eyyüb' deki Ömer Rızâi Efendi'nin dergahına geldi. Şeyh hazretlerinin sohbeti ile şereflendi. Şeyh hazretleri hiç bir sıkıntısından bahsetmeyip hayır duâda bulundu. Bu sırada Rusya Çariçesi Katerina'nın İslâm düşmanlığından ve kabul edilemeyecek tekliflerinden bahsedip duâlarını istedi. Şeyh hazretleri ise; "Gönlünü ferah tut. İnşâallahü teâlâ kısa bir zaman sonra habisin ölüm haberini alırsın." buyurdu. Öte yandan binânın hâline vâkıf olan İzzet Paşa, saraya döndükten sonra ilk olarak mimar ağayı azledip yerine başkasını tâyin etti.

Vehbi Tülek

Bizler AsÂkir-i OsmÂni’yiz

Vehbi Tülek

Osmanli Devleti Ve Endülüs

Vehbi Tülek

Bu Devletin Ayakta Kalmasi İçin

Vehbi Tülek

Sultan II. Mahmud Han zamanında Harput'ta yetişen büyün alimlerden Abdurrahmân-ı Harpûti, İstanbul'a gitti ise de bir vazife verilmemesi üzerine memleketine döndü. Burada tâliblere ders vermekle meşgûl oldu. Bir müddet sonra tekrar memleketini terk ederek İstanbul'a gitti. Bir gün vakit namazını kılmak için girdiği Ayasofya Câmiinin duvarında asılı bir levhaya gözü takıldı. Levhanın altındaki kâğıtta; "Bu levhadaki ibâreyi, her kim doğru olarak hâllederse, mükâfatlandırılacaktır." yazıyordu. Hemen bir kâğıda ibâreyi bütün kâideleri ile çözen Abdurrahmân-ı Harpûti, kâğıdın altına "Daha başka mânâların da mevcûd olduğu ibâreden anlaşılmakta ise de, kâğıdım olmadığı için bu kadarıyla iktifâ edilmiştir." diye bir şerh koyarak adını ve adresini yazdı ve tahlilnâmelerin içine bıraktı.

Bodrumlu Fedai Musa

Vehbi Tülek

Gemiler Karadan Yürüdü

Vehbi Tülek

Biz Fetva Almadan Bir Şey Yapmayiz

Vehbi Tülek

Seydi Ali Reis

Vehbi Tülek

İtalya’da Bir Yeniçeri

Vehbi Tülek

PiyÂle Paşa Ve Malta Seferi

Vehbi Tülek

Şemseddin Sivasi Hazretleri’nin Sultan Iii. Mehmed’e Nasihati

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Sûmâme Bin Üsâl (radıyallahü Anh)

Sûmâme bin Üsâl, Mekke ile Medine arasında, Yemâme mıntıkasında ikâmet eden Beni Hanife kabilesinin reislerinden idi. Bir ara, Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) huzûrlarına gelip, öldürme teşebbüsünde bulundu. Bunun üzerine Resulullah efendimiz onun kanının akıtılmasını mubah kıldı...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bağdâtlı Velî Ebû Hamza

Vehbi Tülek

Ebû Hamza Bağdâdi hazretleri kelâm, fıkıh, tefsir, hadis âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. Dokuzuncu yüzyılda Bağdât'ta yaşadı. Doğum târihi bilinmemektedir. 901 (H.289) senesinde Bağdât'ta vefât etti...

Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti

Vehbi Tülek

Ölülerin Hâli, Dirilerin Hâli Gibi Değildir

Vehbi Tülek

Harputlu Hacı Ömer Efendi son devir Osmanlı âlim ve velilerindendir. 1800 (H.1215) yılında Harput iline bağlı Germiri köyünde doğdu. Harput'ta yüksek medreselerde ilim tahsiline çalıştı. Ayıntab ve Kayseri'de ilim tahsil etti. Sonra İstanbul'a geldi. Orada meşhûr âlimlerden dersler aldı. Bilhassa Huzûr-ı hümâyûn hocalarından Abdurrahim Efendinin sohbetlerine katılarak ilimde ve tasavvuf yolunda ilerledi. 1878 (H.1295) yılında Kayseri'de vefât etti.

Allahü Teâlâ Ile Kul Arasındaki Perde

Vehbi Tülek

Âdet Dışında Yaşanan Şaşılacak Hâller

Vehbi Tülek

Dişleri Misvâklamanın Fazileti Büyüktür

Vehbi Tülek

Bütün Dostların Mezar Kapısından Dönerler

Vehbi Tülek

Kötü Arkadaş, Yılandan Zararlıdır

Vehbi Tülek

Abdest Ve Abdest âzâları Hakkında

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Salavat-ı Şerifin Bereketi

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Devr-i Saadet'te bir Yahûdi, bir Müslüman'a iftira ederek Peygamber Efendimiz'e (sallallahü aleyhi ve sellem) şikâyette bulundu:
-Bu adam benim devemi çaldı. Bu deve benimdir, işte şahidlerim, diyerek iki de münâfıklardan yalancı şahid gösterdi.
Gerekli inceleme yapıldı, durum Müslüman'ın aleyhine tecelli ederek devenin Yahûdi'nin olduğuna hükmolundu ve deve Müslüman'dan alınarak Yahûdi'ye teslim edildi. Bununla kalsa iyi. Hırsızlık yaptığı için o Müslüman'ın ayrıca eli de kesilecekti. O sahabi ellerini açarak:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Abdullah-i EnsÂrî

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Cennetlik Hanım Isteyen...

Değişen Sizin Kalbiniz

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Fani Dünya

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek