Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.552.275

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Uhud Şehidi: Amr Bin Ukeyş

Hâkim Nişâbûrî hazretleri meşhur hadîs âlimidir. Hadîs ilminde hâkim idi. Yani râvîlerinin hâl tercümeleri ile beraber, sekizyüzbinden ziyâde hadîs-i şerîfi ezbere bilirdi. Bu ilimde ve diğer ilimlerde çok kitap yazdı, ilimde, fazilette, Allahü teâlâyı tanımakta ve hafızasının kuvvetliliğinde çok yüksek idi. 321 (m. 933) senesinde Horasan’da Nişâbûr’da doğdu. 405 (m. 1014)’de orada vefât etti. Müstedrek kitabında şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Fatih Sultan Mehmed Han’in Papazlara Fermani

Fatih, Bosna'yı fethettiği zaman, Osmanlı kanunlarına göre bölge halkına dini serbestlik verdi. 1478 senesinde buradaki Latin papazlarına gönderdiği fermanda şöyle buyuruyor:"Nişan-ı Hümayunum sudur ki; Ben ki Sultan Mehmed Han'ım; üst ve alt tabakalardaki bütün ahali tarafından şu şekilde biline ki, bu fermanı taşıyan Bosna rahip lerine lütufta bulunup şu hususları buyurdum;Mevzubahis rahiplere ve kiliselere hiçkimse tarafından mani olunmayıp rahatsızlık verilmeyecektir. Bunlardan, gerek ihtiyatsızca memleketimde duranlara ve gereksu kaçanlara emn-ü eman olsun ki, memleketimize gelip korkusuzca sakin olsunlar ve kiliselerde yerleş sinler, ne ben, ne vezirlerim, ne de halkım tarafından hiç kimse bunlara herhangi bir şekilde karışıp incitmeyecektir. Kendilerine, canlarına, mallarına, kiliselerine ve dışarıdan memleketimize getire cekleri kimselere, yeri ve göğü yaratan Allah hakkı için, Peygamberi miz Muhammed Mustafa (sallallahü aleyhi ve sellem) hakkı için, yedi mushaf hakkı için, yüz yirmi dört bin Peygamber hakkı için ve kuşandı ğım kılıç için en ağır yemin ile yemin ederim ki, yukarıda belirtilen hususlara mevzu olan rahipler, benim hizmetime ve benim emrime itaatkar olduğu müddetçe hiç kimse tarafından muhalefet edilmeyecektir."

Vehbi Tülek

Senin Gibi Bir Kumandanin Kilici Alinmaz

Vehbi Tülek

Yeniçeri Zorbalari Ve Iv. Mustafa Han

Vehbi Tülek

Beş Yüz Beş Kuruş

Vehbi Tülek

Rodos adasında bir Konsolos Hıristiyan halkını devamlı hükümet aleyhine kışkırtırmış. Durumdan haberdar olan Kaptan-ı derya Çengeloğlu Tahir Paşa, Konsolosu birkaç kez:"Size buranın havası pek yaramıyor," diyerek kibarca uyarmış. Konsolos, bu uyarıları hiç dikkate almadığı gibi faaliyetini de kendi çapında sürdürmeye devam etmiş. Paşa bu duruma daha çok sinirlenerek Konsolosun adadan ayrılmasına vesile olacak olan şu sözleri söylemiş:"Siz beni beş yüz beş kuruş zarar ettireceksiniz. Sizi vurup öldürmesi için önce beş yüz kuruşa bir köle alacağım. O seni öldürdükten sonra da beş kuruşa bir ip alıp köleyi asacağım."

58 - Sultan Murad'in Hayreti

Vehbi Tülek

İstanbul’un Fethi Ve İnsan Haklari

Vehbi Tülek

Sultani Zafere Zorlayan Müderris

Vehbi Tülek

Ravza-i Murad’da Açan Gül

Vehbi Tülek

Seni Dervişliğe Kabul Edemem

Vehbi Tülek

Sahici Türk Ve Müslüman

Vehbi Tülek

Nadir Şah Ve I. Mahmûd Han

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Fakirlerin Sığınağı Safiyyüddîn Erdebilî

Safiyyüddin Erdebili hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. 1252 (H.650) senesinde, güney Azerbaycan'da Erdebil'de doğdu. Hocası Zâhid İbrâhim Geylâni vefât edince, halifesi olan bu mübarek zat, memleketi olan Erdebil'e yerleşti. Pekçok talebe yetiştirdi. Talebeleri doğuya ve batıya dağılarak, onun feyizli yolunu yaydılar. Talebelerinden oğlu Sadreddin ve torunu Alâeddin Ali meşhurdur...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Anasına Babasına âsi Olan Melundur

Vehbi Tülek

Ali bin Hüsâmeddin Hindi hazretleri hadis âlimi ve evliyadandır. 885'te (m. 1480) Hindistan'da Burhânpûr'da doğdu. Burada ilim tahsilinden sonra Mekke'ye gitti. İbn-i Hacer el-Heytemi gibi âlimlerden ders gördü. Muhammed es-Sekafi'den Kadiriyye, Şâziliyye ve Medyeniyye hilâfeti alarak talebe yetiştirdi. 975 (m. 1567)'de vefat etti. "Kenzü'l-ummâl fi süneni'l-akvâl ve'l-efâl" isimli eserinde buyuyor ki:

Kim Kibirli Olursa Allahü Teâlâ Onu Alçaltır!

Vehbi Tülek

Abdüsseam Feytûrî

Vehbi Tülek

Abdüsseam Feytûri hazretleri Libya'da yaşamış olan evliyanın büyüklerindendir. 880'de (m. 1476) Trablusgarb civarında doğdu. Arû­siyye tarikatı şeyhlerinden Abdülvâhid ed-Dükâli'ye intisap etti ve daha sonra icazet alarak talipleri yetiştirdi. 981 (1574)'de vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Ahmed Mekvî

Vehbi Tülek

Ebü'l-abbâs Degûlî

Vehbi Tülek

Hasan Vahşavî

Vehbi Tülek

Ebû Said Kûzegerânî

Vehbi Tülek

Nihânî Çelebi

Vehbi Tülek

Ebû Bekr Neccâd

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Yuhçu Baba

Ahde Vefa

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Kadin Akli

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek