Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.469.524

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Yalnız Olmak, Kötülerle Oturmaktan Daha Iyidir!

Muhammed Tâhir Fettenî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Hindistan’ın Gücerât eyâletinde bulunan Fetten kasabasında, 910 (m. 1504) senesinde doğdu. Zamanının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil etti. Birçok ilimlerde yüksek derecelere ulaştı. Zamanında Gücerât âlimleri arasında ondan daha yüksek kimse yoktu. 986 (m. 1578) senesinde Fetten’de vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Sultanlar RikÂbinda Yürüsün!

Bir gün Sultan Ahmed Han, mürşidini ziyâret için Üsküdar'a gelmişti. Çarşıdan geçerken, Hüdâyi hazretlerinin alış-veriş ettiğini gördü. Genç Hünkâr bu esnâda attaydı. Derhal atından indi, hocasının elini öptü ve atına binmesi için ricâ etti. Bir müddetHüdâyi hazretleri at sırtında önde ve Pâdişâh da yaya olarak ardınca yürüdüler. Kısa bir süre sonra Mahmûd Hüdâyi dünyâyı titreten koca bir pâdişâhın, arkasında yaya yürümesine râzı olmadı ve; "Sultanım! Sırf hocam Muhammed Üftâde hazretlerinin duâsı ve emri yerine gelsin diye bindim. Çünkü o; "Pâdişâhlar rikâbında yürüsün." diye duâ etmişti." buyurarak atından indi. Ata tekrar Sultan Ahmed Hanı bindirdi.Sultan Ahmed Hanın bu hâdiseden sonra aşağıdaki beytleri söylediği belirtilir:

"Varımı ben Hakka verdim, gayrı vârım kalmadı.

Cümlesinden el çekip pes dü cihânım kalmadı.

Çünkü hubbullah erişti, çekti beni kendine,

Açtı gönlüm gözünü, gayri gümânım kalmadı.

Evliyânın himmeti, yaktı beni kül eyledi,

Sâfiyim, buldum safâyı dü cihânım kalmadı.

Ahmedi der, "Yâ ilâhi! Sana şükrüm çok-durur",

Hamdülillah aşk-ı Haktan gayri vârım kalmadı."

Vehbi Tülek

Gazi Osman Paşa Ve Romanya Prensi

Vehbi Tülek

FÂtih’in İlme Ve UlemÂya Verdiği Kiymet

Vehbi Tülek

109 - Sultan İkinci Murad Ve Molla Ayas

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Murâd Hân, Molla Ayas'ı şehzâdesi Mehmed'e hoca tâyin etti. Birkaç sene Fâtih Sultan Mehmed Hâna ilim öğreten Molla Ayas, Zeynüddin Hâfi hazretlerinin talebe lerinden Abdüllatif Makdisi'nin talebesi olan Tâcüddin İbrâhim Karamâni'nin hizmetine girdi. Onun kalblere şifâ, gönüllere devâ olan mübârek bakışlarını üzerinde hissetmek, bulunmaz sohbetlerinden istifâde etmek için gayret gösterdi. Sıkı riyâzetler çekti. İlâhi cezbelere, feyzlere kavuştu. Ledünni ilminde üstâd oldu. İnsanlara doğru yolu öğretmek vazifesi verildi. Bursa'ya yerleşti. Ömrünün sonuna kadar orada kaldı. Pekçok talebe yetiştirdi. Talebelerinin geçimini de kendisi karşılar, Allahü teâlânın kendisine ihsân ettiği maldan, ihtiyâç sâhiplerine bol bol ikrâmda bulunurdu. Dünyâ ve dünyâ ehlinden ayrılıp, bütün varlığı ile Allahü teâlâya yöneldi. Vakitlerini ilim öğrenmek ve öğretmek, Allahü teâlâya ibâdet etmekle geçirirdi. İnsanlara sık sık nasihatlerde bulunur, Allahü teâlânın dinini öğrenip, O'nun rızâsına kavuşmak için gayret etmelerini tenbih ederdi.

40 - Şeytani Döven Türk

Vehbi Tülek

Seni Kanuna Şikayet Ederiz

Vehbi Tülek

31 - Mezzomorto Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

71 - HÂce-i SultÂnî AtÂullah Efendi

Vehbi Tülek

Baltaci Mehmed Paşa Ve Ünsi Hasan Efendi

Vehbi Tülek

Buyurun Cenaze Namazina

Vehbi Tülek

Mahmud Şevket Paşa Suikasti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bu âleme Gelen Elbette Göçecektir!

Mehmed Suhufî Efendi Niyazi Mısrî hazretlerinin baş halifelerinden olup Bursalıdır. 1146 (m. 1737)’de Bursa'da vefat ederek (Niyazi Mısrî Dergâhı)na defnedildi. “Zeynü'l-Â'yâd” ismindeki eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hadîs Ve Fıkıh âlimi İmâm-ı Nesâî

Vehbi Tülek

İmâm-ı Nesâi hazretleri, Hadis ilminde imâmdı. Yani; üçyüzbinden fazla hadis-i şerifi râvileriyle birlikte ezbere bilirdi. Yazdığı "Sünen-i sagir"i, Kütüb-i sitte adı verilen altı büyük hadis kitabından biridir.
İlim tahsiline Horasan'da başlayan İmâm-ı Nesâi, Irak, Şam, Mısır, Hicaz (Mekke ve Medine) ve Cezire'deki (Mezopotamya, Fırat ve Dicle havzasının kuzeyi) âlimlerden ders aldı. Mısır'da yerleşti. Hadis ilminde zamanının bir tanesi, Mısır âlimlerinin en fakihi idi. Haramlardan sakınmada ve ibâdetlere düşkünlükte eşi yoktu. Her yaptığı iş, her söylediği söz, Allahü teâlânın rızâsı içindi. İmâm-ı Nesâi'nin hadis-i şerif rivâyetinde râvilere koyduğu şartlar, Buhâri ve Müslim'den daha sıkıydı. Cerh ve ta'diline (hadis râvilerinin güvenilir olup olmamasındaki tesbitlerine) bütün âlimler i'tibâr ederlerdi.

“mısır’ın Fakihi” Abdullah Ibni Vehb

Vehbi Tülek

İbâdetlerin En Faziletlisi Mushafa Bakmaktır

Vehbi Tülek

İbn-i Abdünnûr Mâleki hazretleri kıraat âlimidir. 630'da (m. 1233) Endülüs'ün (İspanya) Mâleka (Mala­ga) şehrinde doğdu. Mâleka'da zamanın meşhur âlimlerinden kıraat ilmi tahsil etti. İcazet aldıktan sonra El-Meriyye (Almeria), Berşelûne (Barcelona), Gırnata (Granada) ve Vâdiâş'ta (Guadix) kıraat dersleri verdi. 702 (m. 1302)'de el-Meriyye'de vefat etti. Kur'ân-ı kerime tazim hakkında buyurdu ki:

Aşçı Dede Hazretleri

Vehbi Tülek

Oruç Lüzumsuz Bir Amel Değildir

Vehbi Tülek

Destîna Hâtun

Vehbi Tülek

Ârifin Işi Mevlâ'sıyladır, O, Başkasıyla Ilgilenmez

Vehbi Tülek

Salevat Okuyanlar Fakirlik Görmezler

Vehbi Tülek

Kabrin Sıkması Da Azâbı Da Haktır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Evliyalar Ölmez İmiş

Evliyalar Ölmez İmiş

Ankara'nın Zülfazl (günümüzde Solfasol deniyor) köyünden çok temiz, çok saf bir genç, askere gidiyormuş. Babasından kalma bir kaç altını, anasından kalma birkaç mücevheri varmış. Delikanlının derdi asker dönüşü evlenmek; servetini içine koyduğu küçük sandığını emanet edeceği, güvenip, bırakacağı kimseciği de yok. Düşünüyor, tasınıyor, acaba ne yapsam, diye sızlanıyor... Derken, bir gece rüyasında Hacı Bayram'ı görmez mi? "A! be Selim cik, ne düşünüp duruyorsun getir sandığını, bana bırak!" diyor. Selim oğlan, ertesi günü, sevine sevine Ankara'ya geliyor, doğru türbedarın önüne dikiliyor, hal, keyfiyet böyle, böyle... diye meseleyi anlatıyor. Türbedar da uyanıklardanmış, gece o da haberini almışmış. Getiriyorlar sandığı, Hazretin başucuna bırakıyorlar. Sandık deyince, öyle koca bir şey sanılmasın, ancak bir çanta kadar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

A'meş Ve Hanımı

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Zalimlere Dersini Verdi!

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek