Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.440.458

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Özür Kabul Eden Ve Affeden Derviştir

Lâlîzade Abdülbaki Efendi, Lâli Mehmed Fenaî Efendinin oğu olup Bayramîye şeyhlerindendir. Edirne’de doğdu. Önce babasından, onun vefatından sonra da İstanbul’a giderek Şeyh Murad Nakşibendi'den sülûkünü tamamladı. 1159 (m. 1746)’da İstanbul’da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Sarayda Bir Doğum

Baron de Tott, Sultan III. Mustafa zamanında askeri danışman olarak görev yapmış bir subay. 1755 yılında geldiği İstanbul'u dünyanın merkezi olarak görür. Aslen Macar asıllı olan Tott'un Türkiye'de geçirdiği yıllarını kaleme aldığı Fransızca seyahatnamesi çok beğenilmiş, defalarca basılmıştır. Seyahatnamesi için Tott şöyle der: "Ben Türklerin arasında 23 yıl yaşamış olmak sıfatıyla bu millet hakkında daha doğru şeyler yazabileceğime inanmış bulunuyorum." Baron de Tott'un İstanbul'da bulunduğu 1759 yılında, padişah III. Mustafa'nın ilk çocuğu doğar. Bu doğum, o vakte kadar hiçbir şehzade ve sultan için düzenlenmemiş biçimde şenliklerle kutlanır. Çünkü III. Mustafa'dan önceki iki padişahın çocuğu olmamıştır. Tott, sultanın doğumunu bakın nasıl anlatıyor:

Vehbi Tülek

Hükümdar Ne İmiş Görsünler

Vehbi Tülek

Sultan’a Kapi Açilmadi

Vehbi Tülek

Somuncu Baba

Vehbi Tülek

Şeyh Hamidüddin Aksarayi, Bursa'da bir fırın yaptırdı. Fırınına merkebiyle dağdan odun getirir, onunla ekmekleri pişirirdi. Ekmek küfesini sırtına alarak; "Somun! Müminler somun!" diye söyler, geçimini bu yolla sağlardı. Halk, bu fırıncıya "Somuncu Baba" der ve pişirdiği ekmeğin lezzetine doyamazlardı. Somuncu Baba ekmek satmaya başlayınca, herkes peşinden koşar, ekmeğini kapışırlardı. Somuncu Baba'nın fırını, Molla Fenâri Mahallesinde, Ali Paşa Çınarı civârında olup, iki gözlü idi. Fırının bitişiğinde de, ibâdet ettiği bir odası vardı. Odanın kıble cihetinde de, nefsini terbiye etmek için kullandığı bir Çilehânesi mevcûd idi. Hamidüddin hazretleri durumunu Bursa'da kimseye bildirmedi. Hep, halk içinde Hak ile olmağa gayret etti.

Mesir Macunu

Vehbi Tülek

Küçük Bir Çamur Denizi Sulandirmaz

Vehbi Tülek

Küçük Bir Çamur Denizi Sulandirmaz

Vehbi Tülek

Seni Dervişliğe Kabul Edemem

Vehbi Tülek

İskender Bey Kimdir

Vehbi Tülek

Osmanli Konağinda

Vehbi Tülek

Osmanli Sinirlarini Atlas Okyanusuna Kadar Genişleten Padişah

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Resûlullahı Vesîle Ederek Dua Eden Muradına Erer

Muhyiddîn bin Ebü’l-Kâsım Sa’dî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 814 (m. 1411) senesinde Mekke-i mükerremede doğdu. Orada zamânının ileri gelen âlimlerinden fıkıh, hadîs, tefsîr, usûl ve edebî ilimleri tahsil etti. 880 (m. 1475) senesinde yine Mekke-i mükerremede vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

En Büyük Ibadet, Vaktini Boş Yere Harcamamaktır

Vehbi Tülek

İbn-i Fergâni hazretleri evliyânın büyüklerindendir.Cüneyd-i Bağdadi ve Süfyân-ı Sevri gibi büyük âlimlerin sohbetlerinde bulunmuştur. Gençliğinde Irak'ta bulundu. Merv'e yerleşti. Zâhiri ilimlerde de âlim olan İbn-i Fergâni hazretleri, 320 (m. 932) senesinde vefât etmiştir. Sözleri menkıbeleri ve nasihatleri çok meşhûrdur. Hocası Cüneyd-i Bağdadi, İbn-i Fergâni'ye yazdığı mektûbta şöyle demektedir:

Arabzâde Ârif Efendi

Vehbi Tülek

Ebül-abbâs El-basîr

Vehbi Tülek

Ebü'l-Abbâs el-Basir hazretleri, Endülüs'te yetişen büyük velilerdendir. On ikinci asrın ikinci yarısında yaşadı. İki gözü doğuştan âmâ idi. Memleketinde bir zaman kaldıktan sonra Mısır'a gitti. Nil Nehri kenarında yerleşti. Mısır'dan yürüyerek hacca gitti. On üçüncü asrın başlarında vefât etti. Mısır-Kahire'de, Kurâfe-i Sugrâ denilen yerde defnedildi...
Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:

Nsanlar Edebe, Ilimden Daha Fazla Muhtaçtır

Vehbi Tülek

Dünyaya Düşkün Olmayan Kimseler

Vehbi Tülek

Kıyâmetin Yaklaştığına Deliller Çoktur

Vehbi Tülek

Hiçbir Lüzum Yokken Mezhep Değiştirmek

Vehbi Tülek

Kabirde Şaşılacak Şeyler Pek Çoktur

Vehbi Tülek

Hâce Yûsuf Çeştî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

O Kullarına Çok Merhametlidir

Geç Gelen Kurtarıcı

İmanı Ona Kafidir

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek