Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.444.744

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Nasuhzade Abdülmecid Efendi Osmanlı evliyasındandır. Kastamonu-Tosya’da doğdu. Şeyh Nasuh Efendinin oğludur. Nasuh Efendi, Zeyneddin Hafi'nin talelerinden Abdüllâtif Kudsi’nin halifesi Taceddin Efendiden hilâfet aldı. Abdülmecid Efendi babasının vefatından sonra irşad faaliyetini devam ettirdi. 973 (m. 1565)de Tosya'da vefat etti. Tezkire-i Ülü'l-Elbâb isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Sultan Ahmed Ve Bostan Çelebi

"Kadr" olması muhtemel olan bir gece Sultan Ahmed Han da şöyle bir rüyâ gördü:Saray-ı hümâyûndaki husûsi köşkün etrâfında heybetli ve nûrâni zâtlar geziniyordu. Onların kimler olduğunu araştırınca, yakın adamlarından birisi gelerek; "Sultânım! Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi hazretleri köşkünüzü teşrif ettiler. Peşindekiler, onun dervişleri ve talebeleri dir." dedi. Bu haberi alan Sultan büyük bir sevinçle sarayın içine girdi ve orada Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi hazretlerini gördü. İkrâm ve iltifât olmak üzere ona saltanat tahtına oturmasını teklif etti. O zaman Mevlânâ hazretleri; "Arşın gölgesi altında oturanlar, bu birkaç ağaç parçasından yapılmış tahta iner mi? Bu tac ve taht sizindir." buyurdu. Bu sırada Sultan Ahmed Han, Mevlânâ hazretlerinin orada bulunuşunu fırsat bilip, ondan devlete isyân eden, azgınlık ve taşkınlık yapan celâlilerin hakkından gelebilmek için himmet ve hayır duâda bulunmalarını istedi.

Vehbi Tülek

Sadrazamlik Makami Herkesin Hirsini Tahrik Eden Makamdir

Vehbi Tülek

Sarayda Bir Doğum

Vehbi Tülek

Ii. Mahmûd Han Ve İsyanci Vehhabiler

Vehbi Tülek

28 Temmuz 1808'de Alemdâr Mustafa Paşanın Selim Hanı tekrar başa geçirmek üzere saraya girdiği sırada sâbık hâkânın âsiler tarafından şehit edilmesi üzerine Sultan Mahmûd, Osmanlı tahtına çıktı.İkinci Mahmûd Han, Alemdâr Mustafa Paşayı, veziriâzam tâyin edip, Kabakçı isyânından sonra ülkede pekçok hâdise çıkaran zorbaları yola getirmekle vazifelendirdi. Kabakçı Mustafa isyânında rol oynamış bulunan âsiler cezâlandırıldı. Fesat çıkaranlar İstanbul dışında ikâmete mecbur tutuldu. İstanbul'da otorite sağlamaya çalışılırken, Rumeli ve Anadolu'nun birçok yerinde ve bilhassa Halep ve Bağdât'ta vâlilerin çıkardığı karışıklıklar devâm ediyordu. Cezâyir'in idâresini dayılar ele geçirmişti. Vehhâbiler Haremeyn'i zaptede rek, hutbelerden pâdişâhın adını kaldırmışlardı. Bu kötü gidişe, dur demek isteyen Sultan Mahmûd, Anadolu ve Rumeli vâlilerini İstanbul'a dâvet etti. Bu vâlilerin yeni Sultan'a bağlılıklarını bildirmeleri istendi. Vâliler İstanbul'a gelip, Sultan Mahmûd Hana bağlılıklarını arz ettiler ve muhtemel âsilere karşı ittifak senedi imzâladılar.

Turhanoğlu Ali Bey

Vehbi Tülek

Kanuni’nin Merhameti

Vehbi Tülek

Rumeli Fatihi Lala ŞÂhin Paşa

Vehbi Tülek

Çelebi Halifenin Kerameti

Vehbi Tülek

İlim Ve Sanata Kiymet Veren Padişah

Vehbi Tülek

Amin Alayi

Vehbi Tülek

Sokollu Mehmed Paşanin Mahareti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Peygamberleri Küçültücü Şeyler Söylemek Küfürdür!

Rızkullah bin Abdülvehhâb et-Temîmî hazretleri fıkıh âlimidir. 401 (m. 1011) senesinde Bağdad’da doğdu. Oradaki büyük zâtlarla görüşüp sohbet etti. Kendilerinden ilim öğrendi. Tasavvufta, Ebû Abdurrahmân es-Sülemî’den icâzet aldı. Câmi-i Mensûr’da vaaz eder, fıkıh öğretir, fetvâ verirdi. 488 (m. 1095)’de Bağdad’da vefât etti. “Şerh-ül-irşâd” kitabı meşhurdur. Bu eserinde şöyle anlatır: 

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bütün Peygamberler Aynı Şeyi Söylemiştir

Vehbi Tülek

Abdülkâdir Cibâlî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. Tunus’ta doğdu. Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Zeytûne Medresesi müderrislerinden ilim öğrendi. Birçok ilimde yüksek derecelere kavuştu. Cibâlî, ilim tahsilini tamamladıktan ve icâzet (diploma) aldıktan sonra, birçok yerde ders verdi. Sonra Zeytûne Câmii’ne müderris olarak tayin edildi. 730 (m. 1341)’de Tunus’ta vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı: 

binlerce Göz Feda Olsun!..

Vehbi Tülek

Âhiret Yolculuğuna Her ân Hazır Ol

Vehbi Tülek

Bivücûdi Tâlib Efendi, Celveti tarikatının büyüklerinden âlim bir zat olup Divitçi Şeyh Mustafa Efendi'nin oğludur. 1097 (m.1685)'de Üsküdar'da vefat ederek Şeyh Camii'nin avlusunda pederinin yanına defnedilmiştir. "Gülşen-i Esrar" isimli eserinde şöyle yazmaktadır:

Kötü Arkadaş, Yılandan Zararlıdır

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîme Tazim Hakkında

Vehbi Tülek

Yapılan Ibâdetin Tadı, Ihlâs Iledir

Vehbi Tülek

Mal Ve Çocuklar, Dünya Hayatının Süsleridir

Vehbi Tülek

Bir Kimse Hikmetli Söz Söylemekle Azîz Olmaz

Vehbi Tülek

söze Değil, Işe Bak!..

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

O Kullarına Çok Merhametlidir

Allah Diyen Genç

Allah Haramdan Kaçani Korur

Ayyaşin Sonu

İcÂzetin Sirri

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek