Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.531.656

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Övünmek Için Söylemiyorum Peygamberlerin Reîsiyim

Nûreddîn Hâdırî hazretleri hadîs, nahiv, kırâat ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 747 (m. 1346) senesinde doğdu. Şam’a gidip oranın büyük âlimlerinden ilim öğrendi. Haleb’de Hanefî kadılığına getirildi. Burada fetvâlar verdi ve ders okutarak talebe yitiştirdi. 824 (m. 1421) senesinde Haleb’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Saltanat Tahtina Oturacaktir

Sultan İkinci Selim Hân'ın iki oğlundan biri olan Şehzâde Murâd, Manisa'da vâli idi. Şehzâde Murâd, Hüsâmeddin-i Uşâki hazretlerine, kendisinin sultân olup olmayacağını anla mak üzere, bir mektupla hizmetçisini Uşak'a gönderdi. Uşak'a varan haberci, doğruca Hüsâmeddin-i Uşâki'ye giderek, huzura kabûl edilmesini ricâ etti. Huzûra kabûl edilen haber ci, daha mektubu Hüsâmeddin-i Uşâki hazretlerine vermeden ve ziyâreti hakkında bir şey söylemeden, Uşâki hazretleri ona; "Git! Şehzâdeye söyle! Hemen İstanbul'a hareket etsin. Filan gün saltanat tahtına oturacaktır." dedi. Haberci, hemen Manisa'ya dönerek müjdeyi Şehzâde'ye bildirdi. Şehzâde Murâd, vakit geçirmeden İstanbul'a hareket etti. Balıkesir'e geldiğinde, Vezir-i âzam Sokullu Mehmed Paşa'nın gönderdiği elçilerle karşılaştı. Elçiler, Sadrâzamın mektubunu Şehzâde'ye verdiler. Mektubu okuyan Şehzâde, bu mektuptan babası Sultan İkinci Selim'in vefât ettiğini, Sadrâzamın ölüm haberini halktan sakladığını ve kendisini tahta çıkarmak üzere dâvet ettiğini öğrendi. İstanbul'a giderek, Hüsâmeddin-i Uşâki'nin haber verdiği zamanda, Sultan Üçüncü Murâd Hân nâmıyla tahta geçti.

Vehbi Tülek

Malkoçoğlu Ve Romanya’yi Fethi

Vehbi Tülek

Kosova Şehidi

Vehbi Tülek

Öyleyse Sultanimizi Üzme !

Vehbi Tülek

Yıldırım Bayezıd Niğbolu zaferinde kazanılan gânimetlerle muhteşem bir mescid yaptırmak ister. Mimarlar bugün Ulucami'nin bulunduğu mevkide karar kılarlar. Söz konusu arsa üzerinde evi, bahçesi olanlara başka yerden muadil yer verilir. Hatta ceplerine birkaç kese altın sıkıştırılır gönülleri hoş edilir. Ancak yaşlı bir kadıncağız bir "Evim de evim" feryadı tutturur ki sormayın. Değerinin fevkinde ücretlere omuz silker, bütün tekliflere "olmaz" der. Önce vezirler, sonra bizzat Sultan, kadının ayağına gider, iknaya çalışırlar. Ama o direnir. Sultan Bayezid caminin yerini sevmiştir. Hiç hesapta olmayan pürüz canını sıkar. Hatta divanı toplar, çözüm yolu arar. Kadılar "mal onun değil mi" derler, "satarsa satar, satmazsa satmaz!" Meclis çaresizlik içinde dağılırken Bayezid'in aklına damadı gelir. Emir Sultan'ı bulur meseleyi anlatır. Mübarek sadece tebessüm eder. "Acele etme!" der, "Bir gecede neler değişmez?"

Derya Üzre Cami

Vehbi Tülek

Ahmet Vefik Paşanin Bastonu

Vehbi Tülek

İngiliz Tüccarlar Fesad Çikariyorlar

Vehbi Tülek

Kendiliğinden Buralara Gelmez

Vehbi Tülek

Koca Seyid

Vehbi Tülek

Zigetvar Kalesi Ve Bahri Dede

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Murad Han’in Şefkati

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kur'ân-ı Kerim Okurken On Edeb Lâzımdır

Ebü’l-Hasen Ravh el-Basrî hazretleri Kırâat-i aşere imamlarından Yakub el-Hadramî’nin meşhur iki râvisinden biridir. Basra’da doğup yetişti. Yakub el-Hadramî’nin derslerinde devam ederek onun kıraatini öğretti. 233’te (m. 847-48) vefat etti. Bir dersinde şöyle buyurdu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kutb-i Alem Burhaneddin

Vehbi Tülek

Kutb-i Alem Burhaneddin hazretleri Hindistan'da yaşamış olan evliyanın büyüklerinden olup, 790'da (m. 1388) Hindis­tan'da Bahavalpur'a bağlı Ûc'da doğdu. Sühreverdiyye tarikatinde yetişerek icazet aldı ve Nakşibendiyye, Kâdiriyye ve Kübreviyye tarikatlarına da intisab etti. Başta Şah-ı Âlem olmak üzere pek çok halife ve talebe yetiştir­di. 857'de (m. 1453)'de Gucerat'de vefat etti. Bir sohbetinde şöyle buyurdu:

Genç Şehîd: Ahmedullah

Vehbi Tülek

Dülgerzâde Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Dülgerzâde Mehmed Efendi, Kânûni Sultan Süleymân devri âlim ve müderrislerindendir. İsmi, Muhammed bin Muhammed olup, Dülgerzâde adıyla meşhûrdur. Babası Muhammed bin Neccâr, büyük tüccârlardandır. Aslen Karamanlıdır. 977 (m. 1569) senesinde İstanbul'da vefât etti. Eyyûb Sultan hazretlerinin türbesi yakınına defnedildi...

Kötü Düşüncelerden Kalbinizi Uzak Tutun

Vehbi Tülek

Bera Bin Marur (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Nefsin Hîle Ve Tuzaklarına Karşı Çok Uyanık Olmalı

Vehbi Tülek

fukahâ-i Seb'adan: Ebû Seleme

Vehbi Tülek

Ruhlar, Nurdan Yaratılmıştır

Vehbi Tülek

silsile-i Aliyyeden Abdullah-ı Dehlevî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir


Ma'rûf-ı Kerhi Hazretlerinin bir dayısı şehrin vâlisi idi. Vâli, bir gün şehrin kenar mahallelerini dolaşıyordu. Ma'rûf'u bir kenarda oturmuş ekmek yerken gördü. Önünde de bir köpek vardı. Bir lokma kendi yiyor, bir lokma da köpeğin ağzına veriyordu.
Dayısı,
- Köpekle birlikte yemeğe utanmıyor musun dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Allah Haramdan Kaçani Korur

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Sarik Ve Sakal

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek