Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.449.248

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kolumu Kesiver Kumandanim

Çanakkale savaşlarına kumanda etmiş emekli bir subay şöyle anlatır:"Çanakkale savaşının devam ettiği günlerden birindeyiz. O gün akşama kadar devam eden savaş, bu nisbetsiz üstünlüğe rağmen yine zaferimizle neticelenmek üzereydi. Gözet eme yerinde muharebenin son safhasını heyecan içinde takip ediyordum. Mehmetçiklerin "Allah...Allah..." nidaları ufku titretiyor, korkunç bir medeniyetin bütün heybetini temsil eden top seslerini bile bu müthiş haykırışlar bastırıyordu.

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Ve Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Küçük Zabit

Vehbi Tülek

Osmanli Ramazanlari

Vehbi Tülek

Ramazan Ayını GörmekEskiden Ramazanın birinci gününün tahakkukuna çok ehemmiyet verilirdi. Bunun için de ayı gözle seçilmeyecek derecede bir hilal halinde iken mutlaka görmek şarttır. Her ne kadar takvimlerde yazılı ise de astronomik hesaplarla tâyini cihetini atalarımız hatalı bulmuşlardır.Bu Ramazan ayının rü'yet meselesiyle Istanbul Kadılığı meşgul olurdu. Ramazan olmayı melhuz olan akşam Istanbul Kadısı ile maiyetindeki memurlar Şeyhülislâm dairesinde toplanırlardı. O akşam için Kadı'nın, dairesinde dâvetli ricale ve büyük rütbeli ilmiye memurlarına mükemmel bir ziyafet çekmesi mutaddır.(gelenektir)

Ördeğini De Beraber Al

Vehbi Tülek

PÂdişÂhim, Baba Haydar Sizi Bekliyor!

Vehbi Tülek

83 - Misir'i Fetheden Ordu

Vehbi Tülek

Daha Büyük KerÂmet Mi Olur?

Vehbi Tülek

Sultan I. Ahmed Ve Hediyesi

Vehbi Tülek

Tunus’un Fethi

Vehbi Tülek

Yalnizlik Köşkü

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İmanı Olanlara Müjdeler Olsun

İbn-i Berrecân hazretleri hadis âlimlerindendir. Endülüs'te (İspanya) İşbiliye (Sevilla) şehrinde doğdu. 536 (m. 1141)'de Fas'ta Merrâkeş'te vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Küçük Günaha Devam Edilirse

Vehbi Tülek

Mahmûd Dükûki hazretleri Hanbeli mezhebindeki hâfız ve vâizlerdendir. Bağdâd'da 643 (m. 1266)'da doğdu. 733 (m. 1332)'de vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce bir dersinde, büyük günahların kırk olduğunu bildirmekte ve her biri için kitap ve sünnetten delil getirmektedir. Buyuruyor ki:

Sözünüz Zikir, Sükûtunuz Fikir, Bakışınız Ibret Olsun

Vehbi Tülek

Her Şey Allahü Teâlânın Kudreti Ile Var Oluyor

Vehbi Tülek

İsmâil bin Abdülganî Dımaşkî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 1017 (m. 1609)’da Şam’da doğdu. Burada ve Kahire’de Şernbilâlî gibi meşhur âlimlerden ilim tahsil etti. Şafiî iken Hanefî mezhebini inceledi ve bu mezhebe geçti. İstanbul’a gidip Şeyhülislâm Zekeriyyâzâde Yahyâ Efendi’ye mülâzim oldu. 1062’de (m. 1652) Şam’da vefat etti. Molla Hüsrev’in Dürerü’l-hükkâm’ının şerhi olan “el-İhkâm fî şerhi Düreri’l-hükkâm” isimli eseri yazdı. Bu kitabında buyuruyor ki:

Farz Namazı, Kaza Etmek De Farzdır

Vehbi Tülek

bu Oğlum Suda Boğulacak!..

Vehbi Tülek

Abdülgaffar Efendi

Vehbi Tülek

Sahte Altınla Halis Altın Ayarda Bilinir

Vehbi Tülek

Balkan Şehidi Kâmil Bey

Vehbi Tülek

Yüzde Beşten Fazla Kâr Almayan Zat

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Yirmi Saniyede

Allah Diyen Genç

Minareden Okunan Şiir

Latif Bir Şikayet

Her Şeyi Göze Almıştı!

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek