Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.489.155
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Bir gün Sultan Mahmud, vezirlerinden biriyle tebdili kıyafet yolda giderken, câminin duvarını tâmir eden Şâh Veli ile karşılaştı. O şâhıs, Şâh Veli'ye; "Hoca ikiylen nasılsın?" diye sordu. Şâh Veli de; "Üçlen iyiyim." karşılığını verdi. O şâhıs; "Niye er kalkmadın?" diye sorduğunda; "Er kalktım da el aldı." cevâbını verdi. Yine o zât; "Bir kaz yollasam yolar mısın?" diye sorunca, Şâh Veli; "O işi iyi beceririm." dedi. Vedâlaşıp ayrıldıktan sonra Sultan Mahmud yanındaki vezirine; "Biz ne konuştuk?" diye sordu. Vezir cevap veremedi.
Sene 1915. Sonbaharın serin yağışlı günlerinden biri. Birinci Dünyâ harbi bütün cephe lerde devam ediyor. Vatanın her tarafında barut ve kan kokusu. Yiğitlerin biri ölüyor, bini yetişiyor, ihtiyari, genci savaşıyor, didiniyor ve yurdumuza düsman çizmeleri basmasın diye, el açıp Allah'a dua ediyor. Cepheye durmadan takviye kuvvetleri gidiyor, işte o kuvvetleri götüren tren, Bilecik istasyonunda beklemektedir. Askerlerin hepsi sakin, belki bir daha geri dönmeyecekler. Ama şehid olmak inancı gönüllerine huzur veriyor. Sevkiyat subaylarından biri vagonların arasında sessiz, hareketsiz bir gölge görür. Merakla, şüpheyle yaklaşır. O anda çakan şimşeğin aydınlığında şunlara şâhid olmustur:
Abdüllâtif Kudsî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1384 (H.786) senesi Kudüs'te doğdu. Zeynüddîn-i Hâfî hazretleri Kudüs'e geldiklerinde ona talebe oldu. Birlikte Horasan'a gittiler. Zeynüddîn-i Hâfî hazretleri kendisine icâzet verdi. Bursa'ya geldi. Burada câmi ve dergâh inşâ edip talebe yetiştirmeye başladı. Kurduğu dergâh Zeynîler Dergâhı adıyla meşhur oldu. 1452 (H.856) senesinde Bursa'da vefât etti. Bir gün kendisinden; "Sâdık, iyi bir mürid (talebe) nasıl olmalıdır?" diye soruldu. Cevap olarak buyurdu ki:
Ebû Muhammed, Basra velilerinin büyüklerindendir. 1184 (H.580) senesinde Basra'da vefât etti. Küçük yaştan itibâren din ve fen ilimlerini öğrendi. Tasavvuf büyüklerinin sohbetinde ileri derecelere kavuştu. Zamanında Irak'ta bulunan evliyânın göz bebeği, âriflerin, Allahü teâlâya yakın olanların en üstünlerinden oldu. Mâliki mezhebi âlimlerinden idi...
Zeyneddin Ömer bin Verdi hazretleri Şâfii fıkıh âlimidir. 688 [m. 1289] de Kuzey Suriye'deki Maarratün-Numân'da doğdu. 749 [m. 1348]'da Halep'te vefat etti. (Lâmiyye) kasidesi meşhurdur. Bu kasidede buyuruyor ki:
Dünya hayatında hiç kimseye iyilik yapmamış, bencil bir adam ölünce, cehennem kapısında bir melek karşıladı. Melek adama şöyle seslendi: "Hayatta iken tek bir gün bile birisine iyilik yaptıysan buraya girmeyeceksin. Varsa söyle!"