Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

15.443.977

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Müslüman Topluluktan Ayrılmak Azaptır

Sıbgatullah-ı Bervecî hazretleri tefsîr âlimi ve Hindistan evliyâsının meşhûrlarındandır. Hindistan'ın Bervec şehrinde doğdu. Hindistan'ın büyük âlimlerinden Ârif-i Billah Vecîhüddîn-i Ulvî'nin terbiyesinde yetişen Bervecî, ilâhî mârifetlerde yüksek derecelere erişti. Hocası kendisine icâzet verdi. Çok kimseler, kendisine gelip ilim ve feyiz aldılar. Sonra Hicaz'a gidip hac farîzasını îfâ eyledi. Medîne-i münevverede kalıp oraya yerleşti. 1606 (H.1015) senesinde Medîne-i münevverede vefât etti. “Tefsîr-ul-Beydâvî Hâşiyesi” isimli eserinde şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Hepimiz Mevaşiyiz

Sultan II. Abdülhamid Han zamanında bir nüfus sayımı yapılması kararlaştırılır. Ecnebi sefirler Hâkan'a, hazır sayım yapılırken bir de mevâşi (küçük ve büyükbaş hayvanlar) sayımı yapılmasını tavsiye ederler. Hâkan, insanlarla hayvanların aynı sistem ve aynı zaman içinde sayılmasının insan haysiyetini zedeleyici olacağını belirterek, mevâşi sayımının daha evvel yapılmasını münasip görür. Bunun için vilâyet ve kazâlara telgraflar gönderilir. Meğer bir kazânın kaymakamı o sırada izinde imiş. Vekâlet eden zât, alaylı takımından ve kaymakamla hiç geçinemeyen câhil bir adammış. Mevâşi kelimesinin ne mânâya geldiğini bilmediği gibi, araştırmaya dahi ihtiyaç duymamış. Onu, "Üstün gayret sahibi vatandaş" falan zannetmiş olsa gerek ki, telgraf metnini okuduktan sonra, "Bunun ucunda ya bir nişan; ya bir taltif vardır! İhsân-ı şâhâneyi bu sefer de ben kapayım" diye hemen cevâbi telgrafı yazıp göndermiş:"Ser-kurenâ-yi hazret-i pâdişâhiye, ma'rûzât-ı kemineleridir:" Burada kaymakamdan başka hepimiz mevâşiyiz!"Lûgatçe: Kurenâ: Yakınlar; Ser-kurenâ-yi pâdişâhi: Pâdişahın en yakini, baş mâbeynci; Kemine: Âciz, hakir; zavallı.

Vehbi Tülek

Kirimli Ahmet

Vehbi Tülek

İbretli Dava

Vehbi Tülek

Sadece Emredileni Yaptik

Vehbi Tülek

I. Dünya Savaşında Irak cephesinde görevli bir batarya kumandanı şöyle bir hatıra sını nakleder:"Harbin son seneleriydi. Bağdat cephesindeki üstün İngiliz kuvvetleri ordumuzu geri çekilmeye mecbur etmiş, Fırat nehri boyunca kuzeye doğru ilerliyordu. Çekilmemiz bir bozgun şeklinde olmayıp harbin gereğiydi. Bir aralık ordumuzun artçı birlikleri, düşman kuvvetleriyle Şatt-ül-Edhem denilen yerde muharebeye tutuştu. Sabahtan öğleye kadar bütün silahların ateşleriyle, çölün kızgınlıklarında her taraf alev alev yanıyordu. Bütün hınç ve güçleriyle saldıran düşman kuvvetleri, bir an önce mukavemetimizi kırmak istiyorlardı.

52 - Sigetvar Kalesi Ve Ali Dede Hazretleri

Vehbi Tülek

Osmanoğlunun Ölüsünden Böyle Kaçarsin

Vehbi Tülek

O Zaman Kiliç Ve Ok Devri İdi

Vehbi Tülek

Sevdiklerine Kavuştu

Vehbi Tülek

Varna Meydan Savaşi

Vehbi Tülek

Filan Gün Saltanat Tahtina Oturacaktir

Vehbi Tülek

Terzi Sûfî Baba

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İlmi Ile Amel Etmeyen İslâm âlimi Değildir

Hüseyin bin Muhammed Mâsercisi hazretleri hadis hafızıdır. 297 (m. 910)'da İran'da Nişâbur'da doğdu. Memleketinde, Şam ve Irak'ta birçok âlimden hadis rivayet etti. Daha sonra Mısır'a giderek 365 (m. 976)'da vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İki Cihan Saadetine Kavuşmak Için

Vehbi Tülek

Abdülmelik Taberî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. On ikinci asırda Mekke'de yaşadı. Nizâmiye Medresesinde fıkıh ilmi tahsil etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Emânullah Lâhorî Hazretleri

Vehbi Tülek

Ebü’l-hasan Şüsterîebü’l-hasan Şüsterî

Vehbi Tülek

Ali bin Abdullah eş-Şüsteri (Ebü'l-Hasan) hazretleri, Endülüs'teki evliyânın büyüklerindendir. Aynı zamanda Mâliki mezhebi fıkıh âlimi ve şâir olan Ebü'l-Hasan'ın doğum târihi belli değildir. 1269 (H.668) senesinde, hacdan dönerken Dimyât'ta vefât etti ve oraya defnedildi. Kerâmetleri ve menkıbeleri çoktur. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

İmânı Zayıf Olanlar Şeytana Aldanırlar

Vehbi Tülek

Gıybet Beni Bu Hâle Düşürdü

Vehbi Tülek

Kalpteki Vesveseden Kurtulmanın Yolu

Vehbi Tülek

Dünyâ, Geçilecek Bir Köprü Gibidir

Vehbi Tülek

Öyle Kimseler Görülünce Allahü Teala Hatırlanır

Vehbi Tülek

Hemedan Güneşi Abdullah Bin Abdân

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yüz Vermedin!

Yüz Vermedin!

Fakih Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû Muhammed el-Ayderûs ; "Sana aleni görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

İcÂzetin Sirri

Bizi Hatirlayin!

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Helvaci Çocuk

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek