Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.450.998

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Mimar Koca Mehmed Ağa

Sultanahmed Camii mimarı Mehmed Ağa, 1563'de Rumeli'den İstanbul'a geldiğinde çocuk yaştaydı. 5 sene orta tahsilinden sonra Hâssa Mimâri Mektebinde 21 sene mimarlık eğitimi gördü. Çeşitli vazifelerde bulunduktan sonra Sultan III. Murad Han tarafından, Rumeli, Mısır, Arabistan, Kırım ve Macaristan'a, buradaki mimari eserleri incelemek maksadıyla gönderildi. Daha sonra Suyolları Nâzırı oldu. I. Ahmed Han padişah olunca onu Hâssa Sermimarlığı makamına getirdi. Mehmed Ağa, 23 Eylül 1611'de İstanbul'dan hareket ederek, 4 Mart 1612'de Mekke-i Mükerreme'ye vasıl oldu. Şimdi ilk büyük icraatını gerçekleştiriyordu; Meşhur "Altın Oluk"u, Kâbe'ye yerleştir dikten sonra, 82 kilo saf altınla işlenmiş örtü ile Kâbe-i Muazzamayı kapladı ve oradan Medine-i Münevvere'ye geçti. Sultan Ahmed Han, Şeb-çerağ yani Gece Aydınlatan isimli meşhur elması Ravza-i Mutahhara'ya takılmak için göndermişti. Bu meşhur elmas kalın bir altın bir muhafaza içine alınmış, etrafı da 227 küçük elmasla işlenmiş ti. Mehmed Ağa bu elmas askıyı, büyük bir merasimle Peyagamber Efendimizin başucuna astı. Ayrıca Hazret-i Fâtıma validemizin kabrini de baştan başa yeniledi. Daha sonra İstanbul'a döndü.

Vehbi Tülek

Medeniyet Merkezi İstanbul

Vehbi Tülek

Sultanim Özür Dileriz

Vehbi Tülek

Yanliş Gelen Telgraf

Vehbi Tülek

Süleyman Nazif Bağdat Valisi'dir. Bir gün III. Ordu Kumandanı Hafız İsmail Hakkı Paşa'dan bir telgraf alır. Telgrafı okuyunca birden rengi atar. Şaşkınlığından kolları iki yana yığılır kalır. Etrafındakiler telaşlanıp çok kötü bir haber olduğunu sanırlar. O sırada Nazif gayet alaycı bir şekilde mırıldanır:-Acayip, böyle emir olur mu?Telgrafta şu cümleler yazılıdır: "Onbin okka şeker ile bin okka çayın yirmidört saat içinde tedarik edilerek sevki..."Süleyman Nazif hemen bir kağıt ve hokka ister. Bir cümle de o yazar ve telgrafı getiren zata uzatır:-Götür bunu hemen Paşa'ya tellesinler.Cevabi telgrafta şunlar yazılıdır: "Çin İmparatoruna yazmış olduğunuz telgrafın yanlışlıkla vilayetimize gelmiş olduğu ma'ruzdur

Kahraman Osmanli Hanimi: Emine BÂnû

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Okçuluk

Vehbi Tülek

Seydi Ali Reis

Vehbi Tülek

Bütün Mülkiyetler Mukaddestir

Vehbi Tülek

Nagy Varat Köprüsü

Vehbi Tülek

12 - Şani Büyük Osman Paşa

Vehbi Tülek

Padişahi İçin Maktul Düşen Vezir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ruh, Madde Değildir Ve Allah'ın Izni Ile Iş Yapar

Muhyiddin Acemi Efendi Osmanlılar zamanında yetişen âlimlerindendir. Sultan İkinci Bâyezid devrinde yaşamış ve Edirne'de vefât etmiştir. Molla Gürâni'den akli ve nakli ilimleri tahsil edip, ilmi olgunluğa sahip olduktan sonra, bazı medreselerde müderris olarak vazife yaptı. Daha sonra Sahn-ı semân medreselerinden birisine müderris olarak tayin olundu. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ömer Bin Muhammed Kalşânî

Vehbi Tülek

Ömer bin Muhammed Kalşâni rahmetullahi aleyh, hadis ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. Aslen Tunus'un "Bâce" kasabasındandır. 848 (m. 1444) senesinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman evvel bir dersinde şunları anlattı:

Ebül-hasan Cûsukî Hazretleri

Vehbi Tülek

Sabrederek Ferahlığı Beklemek Ibâdettir

Vehbi Tülek

Nasr bin Abdürrezzâk hazretleri Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerinin torunudur. Hanbeli mezhebinde ilk Kâdı'l-kudâtdır. 564 (m. 1169)'da doğdu. 633 (m. 1236)'da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Necîbüddîn Mütevekkil

Vehbi Tülek

Allahü Teâlânın Ihsânı Ve Rahmeti Olmasaydı!

Vehbi Tülek

Muhtaç Olanlara Yardım Edebilirsin

Vehbi Tülek

Emir Ve Yasaklardaki Uhrevî Ve Dünyevî Faydalar.

Vehbi Tülek

Cemâleddîn Mahmûd Hasîrî

Vehbi Tülek

sâlihlere Hizmet Eden Yükselir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah-i EnsÂrî

Abdullah-i EnsÂrî

Abdullah-i Ensâri hazretleri Evliyânın meşhûrlarından ve Hanbeli mezhebinin büyük fıkıh âlimlerindendir. Kerâmetleri pek çoktur. Vâzlarında Ehl-i sünneti müdâfaa eder, mezhebsizlik ve bid'atlerin kötülüğünü anlatırdı. Allahü teâlâya kavuşmak yolunda yürümek isteyenlerin, evliyâya ve hakiki din âlimlerine çok bağlı olmasını isterdi. Bu yolda ilerleten vâsıtaların, onlara olan tam muhabbet ve bağlılık oduğunu söylerdi. O büyüklere dil uzatanların zavallılıklarını her defâsında ifâde eder ve; "Yâ Rabbi! Dostlarını öyle yaptın ki, onları tanıyan sana kavuşuyor ve sana kavuşmayan onları tanıyamıyor. Yâ Rabbi! Her kimi felâkete düşürmek istersen, onu dostlarının, evliyânın ve gerçek İslâm âlimlerinin üzerine atarsın." buyurmuştur.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Değişen Sizin Kalbiniz

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Cennetlik Hanım Isteyen...

Keramete İnanmayan Âlim

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek