Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.558.301

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ehl-i Sünnet Itikadının Temel Esasları

İshâk bin Muhammed Semerkandî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Semerkand’da doğdu. Fıkıh ve kelâm ilmini, meşhûr âlim Ebû Mensûr Muhammed Mâtürîdî’den tahsil etti. Ebû Bekr Verrâk ve zamanındaki Belh evliyâsı ile sohbet etti ve onlardan tasavvuf ilmini öğrendi. 342 (m. 953) senesinde vefât etti. Çok kitap yazdı. Eserlerinden “es-Sevâd-ül-a’zam” kitabında, bir insanın “Ehl-i sünnet vel cemâatten olabilmesi için, altmışbir temel esâsı kabûllenmesi gerekir. Bu temel esaslardan bazıları şunlardır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Harp İlanindan Vazgeçsin

Hâfız İsmâil Paşa, Ömer Rızâi hazretlerinin zaman zaman ziyâretine gider ve duâlarını istirham ederlerdi. 1805 yılında Sadâret makâmına geldikleri zaman bir gün Sultan Üçüncü Selim Han; "Seksen bin asker hazır eyledim. Tuna boyuna göndermek murâdımdır." diye emir buyurdular. Bu emri alan İsmâil Paşa derhal Şeyh hazretlerine gelerek durumu bildirdi ve teveccühleri ile hayır duâlarına mazhar olmak istedi. Lâkin Ömer Rızâi hazretleri hiç bir söz beyan etmedi. O gece rüyâlarında hazret-i Ebû Eyyûb el-Ensâri hazretlerinin türbe-i şeriflerine dâvet olundu. Vardıklarında kıbleyi şerife karşı oturan iki muhterem zât gördü. Onlar da Ömer Rızâi Efendiyi gördüklerinde; "Gel yâ Şeyh Ömer! Bizleri bilir misin? Ben Fâtih Sultan Mehmed' im bu da oğlum Bâyezid'dir. Sultan Selim oğlum Tuna cihetine asker göndermek ister. Ancak şimdi vakti değildir. Terk eylesün. Fesâda sebeb olur, haber ver." diye emir buyurdu. Ömer Rızâi hazretleri bu vakayı derhal İsmâil Paşaya yazarak haber verdi. Bunun üzerine harp ilânın dan vazgeçildi. Ancak 1806'da sadârete getirilen İbrâhim Hilmi Paşa döneminde Rusya'ya harp ilânı ile çıkan savaş ülke içinde fitne çıkarmak isteyen Nizâm-ı Cedid düşmanlarını harekete geçirdi. Kabakçı Mustafa adındaki bir âsinin liderliğinde kısa zamanda büyüyen isyan, Üçüncü Selim Han'ın tahttan indirilmesine ve nihâyet şehid edilmesine kadar vardı.

Vehbi Tülek

Yunan Askeri Hakiminin İtiraflari

Vehbi Tülek

Filan Gün Saltanat Tahtina Oturacaktir

Vehbi Tülek

Osman Gazi’nin Rüyasi

Vehbi Tülek

Edebâli hazretlerinin kendi parasıyla yaptırıp talebelerine ders verdiği Bilecik'teki zâviyesini ziyâretlerinden birinde, Osman Bey bir rüyâ gördü. Rüyâsını hocası Edebâli hazretlerine anlattı. Osman Beyin rüyâsında, Edebâli hazretlerinin koltuk altından çıkan bir nûr, gelip Osman Beyin göğsüne girdi. O nûrun girmesiyle, Osman Beyin karnından bir ağaç peydâ oldu. Birden dallanıp budaklandı. Dalları çok yükseklere ulaştı. Altındaki nice dağlar ve nehirleri gölgeledi. Onun gölgesindeki dağ ve nehirlerden birçok insan gelip istifâde etmeye başladığı sırada, Osman Bey uyandı. Edebâli hazretleri, Osman Beyin böyle bir rüyâ görmesine çok sevindi. Onun yapacağı büyük hizmetlerde, kendisi nin de nasibi olmasına çok şükretti. Osman Beyin bu güzel rüyâsını şöyle tâbir etti: "Oğul sen, Ertuğrul Gâzi oğlu Osman, babandan sonra "Bey" olacaksın, kızım Mâl Hâtunla evleneceksin. Benden çıkıp sana gelen nûr budur. Sizin asil ve temiz soyunuzdan nice pâdişâhlar gelecek. Onlar, nice devletleri bir çatı altında toplayacaklar. Allahü teâlâ, nice insanın huzur ve saâdete kavuşmasına, din-i İslâmla şereflenmesine senin neslini vesile edecek." dedi. Osman Beyi tebrik etti. gözünün nûru kızını, bu mübârek insana nikâh etti. Osman Beyin, Mâl Hâtunla izdivâcından Orhan Bey dünyâya geldi.Edebâli hazretleri, dâmâdı tarafından kurulan Osmanlı Devletine mânevi güç verdi. Sultan Osman Gâzinin hürmet ettiği, her hususta istişâre edip danıştığı en yakın yardımcılarından oldu.

Sadrazamlik Makami Herkesin Hirsini Tahrik Eden Makamdir

Vehbi Tülek

Derya Üzre Cami

Vehbi Tülek

107 - Koca Yusuf Paşa Ve Şebeş Zaferi

Vehbi Tülek

Sultan I. Ahmed Hanin Vefati

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Murad Ve Molla Fenari

Vehbi Tülek

Herşey Aslina Çeker

Vehbi Tülek

75 - Ertuğrul Şehitleri

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ölümden Önce Olan Her Şeye Dünyâ Denir

Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretleri Anadolu'da yaşayan evliyânın ve âlimlerin büyüklerindendir. 1703 (H.1115) senesinde Erzurum Hasankale'de doğdu. Siirt'in Tillo ilçesinde İsmâil Fakirullah hazretlerinin sohbetlerinde yetişerek yüksek derecelere ulaştı. İcazet alarak Erzurum'a döndü ve talebe yetiştirdi. Bir ara İstanbul'a gitti. Mahmûd Han ile görüştü ve saray kütüphânesinde çalışmalar yaptı. Ömrünün sonlarında Tillo'ya gitti ve 1781 (H.1195) târihinde orada vefât etti. İbrâhim Hakkı hazretleri dünyâya bağlanmanın kötülüğünü bir sohbetinde şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bir Kızı, Süsleyerek Nil Nehri'ne Atarız!

Vehbi Tülek

Muhammed bin Atâullah Hirevi hazretleri hadis ve fıkıh âlimlerindendir. Afganistan'da Herat'ta 767 (m. 1365)'de doğdu. 829 (m. 1426)'da Kudüs'te vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Kelâm Ilmi Hakkında Konuşmanın Tehlikesi

Vehbi Tülek

Ebü'l-abbâs Ahmed Zeyla'î

Vehbi Tülek

Ebü'l-Abbâs Ahmed Zeyla'i hazretleri, evliyanın büyüklerindendir. Arabistan'da Kızıldeniz sâhilindeki Mahmûl köyünde doğdu. 1307 (H.707) senesi Kızıldeniz sâhilindeki Luhayye kasabasında vefât etti. Çok kerâmetleri görüldü.

Fıkıh âlimi İbn-i Cevzî

Vehbi Tülek

Allah Ve Resûlünün Sevgisi Için

Vehbi Tülek

Sâlim Şebşîrî

Vehbi Tülek

Yiyeceklerde Şüphe Etmek Takva Değil, Vesvesedir!

Vehbi Tülek

Âlim Manifaturacı “demir Hoca”

Vehbi Tülek

Bekkâr Rahîbî Hazretleri

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Adam Olmazsan

Sünnet Akçesi

Derdi Olan Neylesin?

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek