Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.449.042

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Elçiye Lüzum Yok

YAVUZ SULTAN SELİM,1515 yılında Dulkadiroğlu Alâüddevle'yi mağlup etmişti. Mısır Sultanı, Anadolu'daki bu fethi protesto için Yavuz'a bir elçi gönderdi. Elçi Yavuz'a:

"-Hutbelerde sultanımızın adı okunan memleketleri iade ediniz." dedi.

Vehbi Tülek

Yildirim Bayezid Ve İhtiyar Kadin

Vehbi Tülek

Yenişehirli Abdullah Efendi

Vehbi Tülek

Gül Baba’nin Cenaze Namazi

Vehbi Tülek

Günlerden 31 Ağustos 1526 Cuma. İki gün evvel Mohaç Meydan Muharebesi kazanılmış, Kanuni Sultan Süleyman Han tebrikleri kabul ediyor. Elbette herkes zafer neşesi içindedir. Kara haber otağ-ı hümayuna bir gülle misali düşer. Akıncı alperenlerinden Gül Baba gaza meydanında şehid düşmüştür. Kendisi şehid düşmüş de, başı yere düşmemiştir. Elinde gürzü ve yatağanı ile vuruşurken, bir kafir sillesi ile başı gövdesinden ayrılmıştır. Ve o aziz kahramana layık efsaneler de o anda destanlaşmaya başlamıştır. Rivayet edilir ki, Gül Baba başsız gövdesiyle atından inmiş, kesik başını koltuğunun altına almış ve etrafını saran Haçlı askerlerini defettikten sonra Mohaç ovasını velveleye veren Kelime-i Şehadet getirdikten sonra şehadet mertebesine erişmiştir.

Sizler Şahid Olun

Vehbi Tülek

Osmanli'da Ahlak

Vehbi Tülek

AlÂeddîn Ali Esved KarahisÂrî

Vehbi Tülek

Üç Ahbab Çavuşlar

Vehbi Tülek

Kur’an-i Ker0me Hürmet

Vehbi Tülek

Yavuz’un Vefati

Vehbi Tülek

Parlayan Kiliç

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Sefer Efendi

Sefer Efendi, Manisa velilerindendir. Anadolu'nun fethi için bölgeye gelen Horasan erenlerindendir. Demirci ilçesinin fethinde bulunmuş olup, türbesi de bu ilçede Kıran (Şeyh-i İlâhi) Câmii'nin bahçesindedir.

Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Nasipli Talebe Bedreddîn Serhendî

Vehbi Tülek

Bedreddin Serhendi hazretleri, 1593 (H.1002) senesinde Serhend'de dünyaya geldi. Hocası İmam-ı Rabbâni hazretlerinin kendisine yazdığı mektuplar, "Mektûbat" kitabında yer almaktadır...
Bu mübarek zat, zeki ve çok akıllı idi. Kısa zamanda keşf ve kerâmetler sâhibi oldu. Hocasının daha ilk teveccühlerinde, kalbi zikretmeye başladı. Kelâmda en büyük kitâb olan Şerh-i Mevâkıf'ı, Beydâvi Tefsirini ve Mir Hâşiyesi ile berâber, Akâid-i Adudiyye'yi, İmâm-ı Rabbâni'nin huzûrunda okudu. On beş yaşında iken İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin huzûrunda tasavvuf yoluna girdi.

Ebû Kılâbe Cermî

Vehbi Tülek

Abdurrahman Nesib Dede

Vehbi Tülek

Abdurrahman Nesib Dede "rahmetullahi aleyh" İstanbul evliyasındandır. Üsküdar'da doğ­du. Aziz Mahmud Hüdâyi âsitânesi şey­hi olan babası Mehmed Şehâbeddin Efendi'nin yanında yetişti ve babasının vefatı üzerine buraya şeyh tayin edildi. 1827'de Ordu-yı Hümâyun vaizliğine getirildi. 1258 (m. 1842)'de vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Riyadan Ve Gösterişten Kurtulanlar Ihlaslıdır

Vehbi Tülek

Câfer-i Sâdık Ayderûsî

Vehbi Tülek

Yâ Rabbî! Bunun Dilini Bağla!

Vehbi Tülek

Abdürrezzak Kâşî

Vehbi Tülek

Safîzâde Mehmed Çelebi

Vehbi Tülek

Ey Oğullarım, Beni Cihâda Hazırlayınız

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
İftiranin Neticesi

İftiranin Neticesi

Bir zaman Hasan Ünsi Efendiyi sevmeyen birisi gelip, devlet adamlarından Mustafa Paşa'ya onun aleyhinde sözler söyledi. Cezâlandırılmasını istedi. Paşa bu sözler üzerine; "Peki onu nefy edelim. Bir yere sürelim." dedi. O gece Paşa yatmak için başını yastığa koydu. Lâkin yastığı alevli bir ateş sardı. Paşa birden bire geriye çekilip ayak ucunda durdu ve korkuyla bakmaya başladı. Etrafına seslendi. Ev halkı koşup geldi. "Ne oldu?" dediklerinde; "Başımı yastığa koyunca, yastığı bir ateş kapladı. Ondan korktum!" cevâbını verdi. Bunun üzerine evdekiler; "Paşa hazretleri ateş falan yok. Okuyun da yatın." dediler. O da; "Okumadan yattığım yoktur. Mutlakâ okur, öyle yatarım." dedi. Paşa tekrar yatağa girip başını yastığa koyduğunda yine aynı ateşli alevi gördü. Hemen sıçrayıp; "Söndürün, söndürün!" diye bağırmaya başladı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Yuhçu Baba

Bana Delil Getir

Pişman Oldular!

Gerçek Zehir

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek