Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.463.603

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kazliçeşme

Ordumuzun İstanbul önlerine dayandığı günlerdir. Henüz bahardır ama hava iyi sıcaktır. Yedikule önlerinde toplanan askerler kırbaların dibinde kalan son damlaları da yudumlar ve su sormaya başlarlar. Öyle ya bu çocuklar daha yıkanacak, paklanacak, abdest alacaklardır. Fatih bu sıkıntıyı nasıl halledeceğini düşünürken üzerinden yaban kazları geçmesin mi. Genç sultan, süvarilerden birine kuşları işaret eder. Delikanlı okuna davranır, elini sadağına atar. Fatih "Hayır, hayır!" diye fısıldar, "Onları takip et. Kim bilir, belki de bir göle uçuyorlar." Süvari bir hamlede atına çıkar, hayvanını topuklar. Artık kazlar nereye, o oraya. Kuşlar Atışalan taraflarında alçalır alçalır ve berrak sulu bir gölceğize konarlar. Delikanlı önce suyun tadına bakar, sonra matarasını doldurup ordugaha koşar. Doğrusu bu su beklenenden ziyade ve umulandan tatlıdır. Mimarlar, ustalar derhal işbaşı yapar, rütbeliler bile künk taşırlar. Çok değil 5-10 gün sonra lülelerden su akmaya başlar. Fatih bu mutluluğu paylaşmak ister, çeşme başına gelir. O sıra bir sanatkârın kitabeye "adını" kazıdığını görür. Ustaya döner "niye ama" der, "suyu bulan ben değilim ki?" Vezir araya girer ve usulünce sorar: "Peki bu çeşme kimin adı ile anılsın?"-Kazların!Öyle de olur. Çeşmenin adı "Kazlıçeşme" kalır.

Vehbi Tülek

Yildirim Bayezid Ve İhtiyar Kadin

Vehbi Tülek

Önce İmam, Sonra Mahkeme

Vehbi Tülek

102 - Şahitliği Kabul Edilmeyen Padişah

Vehbi Tülek

Yıldırım Bayezid Hanın bir mahkemede şahitlik etmesi gerekiyordu. Padişah mahkeme ye geldi ve herkes gibi o da ellerini önüne bağlayıp ayakta bekledi. Devrin Bursa Kadısı Molla Fenari, padişahı süzdükten sonra; "Senin şahitliğin kabul değildir. Zira sen namazlarını cemaat ile kılmıyorsun. Elinde imkanı olduğu halde cemaate gelmeyen bir kimse, yalancı şahitlik edebilir demektir." Bu itham karşısında herkes Yıldırımın hiddetlenmesini bekliyordu. Fakat o boynunu büküp mahkemeyi terk etti ve hemen sarayının yanına bir cami inşa ettirmeye başladı.

Ii. Mahmud HÂn’in Asilerin Elinden Kurtulmasi

Vehbi Tülek

Haci Mesud

Vehbi Tülek

68 - Geriye Bakan İki Göz Olacağina İleri Bakan Bir Göz Olsun

Vehbi Tülek

81 - Akilli Kişiler Öğünmekten Ar Ederler

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selîm Ve Dede Molla

Vehbi Tülek

Casus Herşeyi Görsün

Vehbi Tülek

Fatih Ve Kazikli Voyvoda (drakula)

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Tövbe Makamlarının Sonu Yoktur

Hüseyn bin Muiz Belhi hazretleri Hindistan evliyâsının büyüklerindendir. Delhi'de doğdu. Sekizinci asrın ortalarında vefât etti. Talebelerine yazdığı mektupları toplandı. "Mektûbât" adı verildi. Bu eserdeki mektuplardan biri aşağıdadır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yemek Adabı Ve Davete Icabet...

Vehbi Tülek

İzzeddin bin Abdisselâm hazretleri Şâfıi fıkıh âlimidir. 577 (m. 1181)'de Şam'da doğdu. İbn-i Asâkir ve Seyfeddin el-Âmidi başta olmak üzere birçok âlim­den dini ilimler okudu. Emeviyye Camii'nin imamlığına tayin edilerek burada ders okut­maya başladı. Sonra Kahire'ye gitti ve 660 (m. 1262)'de orada vefat etti. Derslerinde buyurdu ki:

Ebû Osman Yuneynî

Vehbi Tülek

bir Değirmendir Bu Dünyâ!..

Vehbi Tülek

Ahmed Câhidi Efendi, Halvetiyye tarikatından Câhidiyye kolunun kurucusudur. Edirne'de doğdu. 1659 (H.1070)'da Çanakkale'nin Kilidü'l-Bahr köyünde vefât etti...

Abdürrahim Semerkandî

Vehbi Tülek

bu Kemikleri Kırmayınız!..

Vehbi Tülek

Ebü'l-berekât Bedreddîn Gazzi

Vehbi Tülek

Talebe, Sâdık Olan Tâlib Demektir!

Vehbi Tülek

Sâdıklarla Berâber Olmak Emrolunmuştur

Vehbi Tülek

Ebu Muhammed Havvas

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yüz Vermedin!

Yüz Vermedin!

Fakih Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû Muhammed el-Ayderûs ; "Sana aleni görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Şikayet

Vehbi Tülek

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Örümcek Ağı

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Sarayda İftar

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek