Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.412.919

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ölümü Hatırlamak, Haram Işlemeye Cesareti Azaltır!

İbrâhîm bin Ebî Bekr Tilmsânî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimlerindendir. 609 (m. 1212)’de Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Endülüs’te (İspanya) Gırnata (Granada) ve Mâleka’da (Malaga) tahsil yaptı. Sonra Fas’ta Sebte’ye yerleşerek talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291)’de orada vefat etti. “Urcûzetü’t-Tilmsânî fi’l-ferâiz” isimli eseri feraiz ilmine dairdir. Bu kitabında şöyle yazmaktadır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Barbaros Hayreddin Paşa’nin Korsanlik Yillari

Gerçekte korsan olarak vasılandırılması ve isimlendirilmesine rağmen Türk korsan sınıfı, âdi bir deniz haydudu sınıfı değildi. Bunlar, karadaki Akıncılar'ın denizdeki mukabiliydi ler, yani "Deniz akıncıları" idiler. Bunlar denizde düşman gemilerini tâkip eder, düşman ülkelerin sahillerini vurur, onların deniz kuvvetlerini tesirsiz hâle getirmeye çalışırlardı. Kendileriyle barış hâlinde bulunmayan hıristiyan devletlerin ekonomik ve moral bakımından sarsılmasını, bu devletler arasındaki deniz irtibatının kesilmesini hedef alırlardı. Bu sınıf içinde başta Barbaros olmak üzere Osmanlı denizciliğinin en büyük amiralleri yetişmiştir ki, bunlar 18. yüzyıla kadar Türk denizcilik tarihinin en parlak sahifelerini yazmışlardır. Binaenaleyh, Türk korsanlarını âdi birer deniz hırsızı olarak değerlendirmek, hem tarihi vak'aları yanlış değerlen dirmeye yol açar, hem de müslüman Türklerin tarihi başarılarını büyük bir taassupla hâlâ hazmedemeyen hıristiyan Avrupalılara iştirak etmeye sebep olur.

Vehbi Tülek

107 - Koca Yusuf Paşa Ve Şebeş Zaferi

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Han’in Çekmecesi

Vehbi Tülek

Ii. Mahmud’un İyilikseverliği

Vehbi Tülek

Bir Ramazan günü, tebdil kıyafet sokağa çıkan Sultan II. Mahmud Bayezid Camiine geldi. Yanında sadece sekreteri Said Efendi vardı. Camide bir müddet kalarak namazlarını kıldılar, vaaz dinlediler. Sonra da cami içindeki bir mahfilde elbiselerini değiştirerek Padişah kıyafetini giydi. Camiden çıktıktan sonra bir köşede bekleyen seyisini çağırdı ve atına bindi. Padişah atına binip hareket edince, karşıdan bir neferin, elinde bir tepsi, üstünde iki kapaklı sahan ile karşıdan gelmekte olduğunu gördü. Biraz sonra nefer başını kaldırınca, tam önünde Padişahı gördü. Tepsiyi yere bırakamadı, padişahı da selamlayamadı. Şaşırıp kalmıştı. Durumu gören II. Mahmud, askere takıldı: "Evlat nedir bu hal? İkindi vaktinde, Ramazan gününde, sokak ortasında yemek mi yiyeceksin? Ayıp ve günah değil mi?" dedi. Asker mosmor olmuştu. Vaziyet çok müşküldü. Kekeleyerek: "Devletlim, bunu karakol zabitime iftarlık götürü yordum. Evinden hazırlamışlar, onu alıp gelmemi söyledi" diyebildi.

Seni Avdan Men Etmemiş Miydim?

Vehbi Tülek

Yarasina Bir Avuç Ot Tikamişti

Vehbi Tülek

Filan Gün Saltanat Tahtina Oturacaktir

Vehbi Tülek

Allah İçin Beni Yukari Çikartin!

Vehbi Tülek

Bayezîd Han Ve “yiğitbaşı”...

Vehbi Tülek

Hepsi Osmanli Padişahinin Gölgesine Siğinmişlardir

Vehbi Tülek

Yeniçeriliğin Kaldirilmasi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Mücâhid Velîlerden Dâvûd Samadî

Dâvûd Samadi, Balıkesir'in Havran ilçesi civarında yaşıyan velilerdendir. Doğum ve vefât târihi belli değildir. On üçüncü asırda yaşamıştır. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. Zamânın âlimlerinin sohbetlerinde bulunarak kemâle geldi...
Dâvûd Samadi bir gün hizmetçisine;

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebû Said Kûzegerânî

Vehbi Tülek

Ebû Said Kûzegerâni hazretleri Osmanlı âlim ve velilerindendir. Tebriz yakınındaki Kûzegerân kasa­basında 920'de (m. 1514) dünyaya geldi. Gençliğinde iyi bir öğrenim gören Ebû Said, Azerbaycan'ı ikinci defa fetheden Kanuni Sultan Süleyman'la birlikte İstanbul'a geldi. 980'de (m. 1572) vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

O Söyledi Ise, Gerçek Söyler

Vehbi Tülek

Kadızâde Şemseddin Efendi

Vehbi Tülek

Kadızâde Şemseddin Efendi Osmânlı şeyhülislâmlarının onaltıncısıdır. 918'de tevellüd, 988 [m. 1580] senesinde vefât etti. Fethül-kadir tekmilesi, "Namaz" bahsinde buyuruyor ki:

Küçük Ârif Çelebi

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîmi Tecvîde Uyarak Okumak

Vehbi Tülek

Murâd-ı Münzâvî Hazretleri

Vehbi Tülek

Farza Ve Harama Önem Vermemek Küfürdür

Vehbi Tülek

En Büyük Hayır Ve Iyilik...

Vehbi Tülek

Âlim Manifaturacı “demir Hoca”

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Derdi Olan Neylesin?

Derdi Olan Neylesin?

Yavuz Sultan Selim Han, Mısır'ı fethettiğinde bir süre orada kalır. İdareyi eline alıp kendi hâkimiyetini yerleştirmek için bu elzemdir. Bu sırada bir çadırda kalıyor. Çadırı süpürüp temizleyen, yemeği yapan Mısırlı bir cariye vardır ki, Yavuz Selim Han sabah çıkınca, cariye geliyor, akşama kadar çadırı temizleyip yemekleri hazırlayıp gidiyor, akşam olunca da Yavuz Selim Han çadırına dönüyor. Cariye nasıl olduysa bir kaç defa Yavuz Sultan Selim Hanı görür ve Ona âşık olur. Lâkin ümitsiz bir aşk. Zira bir tarafta koskoca Cihan Padişahı Halife-i Rûy-i Zemin, diğer tarafta basit bir cariye... Fakat cariyenin aşkı dayanılmaz seviyeye ulaşıp da kalbine sığmaz hale gelince, ne yapacağını bilemez halde Halifeye açılmaya karar verir.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

At Hirsizi

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Kul Hakkı

Ayyaşin Sonu

Arafatta Görüşürüz

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek