Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.448.317

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Osmanli Paşasinin Siyaseti

Bursa İpeği

Meyyitezade

Adam Olmazsan

Firkateyne Bininiz

Hakikati Görmek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

GÂzi Hüsrev Bey

Sultan İkinci Bâyezid'in torunu ve Bosna sancakbeyi olan Gazi Hüsrev Bey, sarayda iyi bir eğitim gördü. Dayısı Şehzâde Mehmed, Kefe sancakbeyi olunca, Hüsrev'i de berâberinde götürdü. Şehzâde Mehmed'in elçisi sıfatıyla Moskova'ya gitti. 1521'de Bosna sancakbeyi oldu. Kânûni Sultan Süleymân'ın Belgrad Seferine katıldı ve Zemlin Kalesini fethetti. Belgrad'ın fethinden sonra Macaristan, Hırvatistan, Transilvanya ve Dalmaçya'ya Türk akınları devâm etti. Mohaç Savaşına kadar süren bu akınlara, Sinan ve Bâli beylerle birlikte Gâzi Hüsrev Bey de katıldı.

Vehbi Tülek

Kamaları Sökülmeyen Tek Batarya

Vehbi Tülek

Bosna Fatihi Mahmûd Paşa

Vehbi Tülek

Sultan Abdülhamid’in Hal’i

Vehbi Tülek

Sultan Abdülhanid Han'ı hal' için saraya gelen Hâl heyeti karşısında sultanın vakur ve soğukkanlı tutumunu hadisenin canlı şahidi kızı Ayşe Sultandan dinleyelim: 'Cevat Bey içeri girerek Milli Meclis'ten heyet geldiğini haber verdi. Babam 'Buyursunlar' dedi. Başkâtip önde olarak gelen heyet içeri girdi. Dört kişi idiler. Babamın karşısına sıra ile durup kısa birer selâm verdiler. Babam mukabele etti. Gelenler Arnavut Esat Toptani, Laz Arif Hikmet Paşa, Ermeni Aram Efendi ve Yahudi Karaso Efendi idi. Başta duran Esat Toptani yekten, -Millet seni azletti, dedi. Babam metin ve gür bir sesle, -Zannedersem hâl'etti demek istiyorsunuz. Pek âlâ!. Buna gösterilen sebep nedir, diye cevap verdi.

Küçük Bir Çamur Denizi Sulandirmaz

Vehbi Tülek

Devletin İki Kanadi

Vehbi Tülek

Mimar Koca Mehmed Ağa

Vehbi Tülek

Sultan Murad’in Dehasi

Vehbi Tülek

Bunu Böyle Bilesiniz

Vehbi Tülek

Belgrad'in Fethi

Vehbi Tülek

Y Kilidi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Şems-i Tebrîzî

Şems-i Tebrizi hazretleri Konya'ya gelen büyük velilerdendir. Tebriz'de doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Şems-i Tebrizi lakabıyla meşhûr oldu. 1247 (H.645) târihinde Konya'da şehid edildi. Mevlânâ'nın medresesinde defnedildi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah Sa’bî

Vehbi Tülek

Abdullah Sa'bi hazretleri Yemen'de yetişen Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 475 (m. 1082)'de doğdu. 553 (m. 1158) yılında Güney Yemen'de, Sehfene'de vefat etti. Talebeleri anlatır:

Evlâdım! İt Ürür Kervan Yürür

Vehbi Tülek

İlim Öğrenmek Için Yollara Düşenler

Vehbi Tülek

Ebü'l-Hattâb İbn-i Dıhye hazretleri Endülüs'te yetişen hadis âlimlerindendir. Eshâb-ı kirâmdan Dıhye-i Kelbi'nin (radıyallahü anh) soyundan olup, 544 (m. 1149)'da Endülüs'te doğdu, önce burada ilim tahsil etti. Sonra Mısır'a gelip oraya yerleşti. "Sahih-i Müslim"i ezberleyen hafızlardandır. 633 (m. 1235)'de Kâhire'de vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Baba Duydun Mu? Pâdişâh Mısır Seferine Çıkmış!

Vehbi Tülek

Hasan Zarîfî Efendi

Vehbi Tülek

Ebû Yuhmid Külâî

Vehbi Tülek

Velînin Kerâmeti Haktır

Vehbi Tülek

Said Bin Zeyd Ve Müfteri Bir Kadın!

Vehbi Tülek

Medîne Kâdısı Seleme Bin Dînâr

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ölüyü Diriltemem

Ölüyü Diriltemem

Trablusşam Nakib-ül-eşrâfı Şeyh Abdülfettâh Zağbi Efendi, Yûsuf Nebhâni hazretlerine şöyle anlatmıştır:

Bir defâsında bir arkadaşımız hastalanmıştı. Abdullah ibni Şeyh Hıdır ez-Zağbi'yi de yanımıza alıp ziyâretine gitmek istedik. Onu götürmekten maksadımız hastanın bereketlerinden istifâde ederek şifâya kavuşması idi. Ancak gitmek istemedi. Çok ısrar edince kabûl edip bizimle geldi. Hastanın yanına vardığımızda, şiddetli hastalığından hiç bir eser kalmadı. Ayağa kalkıp bizi karşıladı. "Hoş geldiniz." deyip konuştu. Ziyâreti yapıp yanından ayrıldık. Ayrılıp giderken yolda Şeyh Abdullah hazretleri; "Ben ölüyü diriltemem." dedi. Bu sözüyle ziyâretine gittiğimiz kişinin öleceğine işâret etmişti. Dedim ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Allah Diyen Genç

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Namazini Ben Kildirayim

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek