Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.450.774

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bir Avuç Bulgur

Sultân Dördüncü Murâd Han, Bağdât seferine giderken Misâli Baba'nın bulunduğu köyün yakınında bir yerde ordusunu istirâhate çekmişti. Bu sırada çevreyi dolaşan Sultan, onun köyüne uğradı. Köyün alt tarafında küçük bir kulübe gördü. Yaklaşıp kapısını çaldı. Kulübenin kapısı açılıp, Sultanı, nûr yüzlü bir zât karşılayıp, tebessüm ederek içeri aldı. Onun velilerden olduğunu fark eden Sultan, hürmetle huzûrunda oturup, bir müddet sohbetini dinledi ve duâsını aldı. Ayrılıp giderken Sultana birkaç avuç bulgur ve bir torba da saman verdi. Sultan bunları alıp ordusuna döndü.O gün yemek zamânı kendisine Misâli Baba tarafından hediye edilen birkaç avuç bulgurun pilav yapılmasını istedi. Sultanın emri üzerine bulgur, pilav yapıldı. Bu bulgur pişirilirken gitgide artıp çoğaldı ve kazanlar dolusu pilav oldu. Bütün ordu bu pilavdan yiyip doyduğu halde yine de arttı. Samanı da atlara vermişlerdi. Saman da artıp atları doyurdu.Sultan, Misâli Baba'nın bu kerâmeti üzerine tekrar huzûruna gitti. Ona bâzı hediyeler verdi. Misâli Baba, Sultanın hediyesine karşılık, elini koynuna sokup, daha yeni açılmış tâze bir gül çıkardı ve Sultana verdi. Sultan gül mevsimi olmadığı halde kışın böyle bir gül vermesinin de başka bir kerâmeti olduğunu görerek, bir müddet daha sohbetinde kaldı. Sonra duâsını alıp elini öptü vedâlaşıp ayrıldı.Bağdât seferine giden Dördüncü Murâd Han, Misâli Baba'nın ve yol boyunca ziyâret ettiği veli zâtların duâsı bereketiyle târihte benzeri az görülen bir zafer kazandı.

Vehbi Tülek

Bizler AsÂkir-i OsmÂni’yiz

Vehbi Tülek

110 - Fatih'in Sirri

Vehbi Tülek

Nesilleri HelÂk Olurdu

Vehbi Tülek

Kızı Hundi Fatıma Sultan'ın Emirsultan ile nikâh haberi Edirne'ye ulaşınca, Yıldırım Bâyezid, Kapıkulu askerlerinden kırk askeri Süleymân Paşanın emrine vererek, Emir Sultan'ın ve Hundi Hâtun'un başlarını getirmesi için Bursa'ya gönderdi. Süleymân Paşa Bursa'ya gelince, Vâlide Sultandan onları istedi. Vâlide Sultan vermeyince, kırk asker, Vâlide Sultan'ın sarayına saldırdı. Vâlide Sultan, onların bu saldırısından korktu. Emir Sultan onun bu hâlini görünce, ona; "Bu dehşet ve korkunuz nedir? Allah aşkına söyleyin." dedi. Sonra Vâlide Sultan'a "Şu yayı alın ve oku gerin. Ben bakayım siz atın." dedi. Vâlide Sultan; "Ben ok atamam." deyince, Emir Sultan; "Siz oku takın, o kendiliğinden gider." dedi. Bunun üzerine Vâlide Sultan, pencereden askerlere karşı oku kirişe koyup, bıraktı. Yeşil ok, parlayarak gidip kırkına saplandı. Askerler derhâl kaçtılar. Vâlide Sultan; "Yâ Emir Sultan! Niye oku sen atmadın da bize attırdın?" diye sorunca, Emir Sultan; "Eğer oku biz atmış olsaydık, hem o askerlerin, hem de Osmanoğullarının nesilleri helâk olurdu. Onun için bu işi size yaptırdık." dedi

85 - Çelebi Sultan Mehmet Ve Karamanoğlu

Vehbi Tülek

Bu Asker Sağ Oldukça Bu Kale Size Verilmez

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Abdülhamid’in Vefati

Vehbi Tülek

Görev Şuuru

Vehbi Tülek

Yeşil Sarikli Gazi

Vehbi Tülek

Hiddet Değil Gayret

Vehbi Tülek

İskender Bey Kimdir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Adı hakîm Olan Mecûsî

Ebu Müslim Buhâri hazretleri, Horasan Hükümdarının kumandanı idi. Onunla birlikte Merv şehrine geldiler. Oranın halkına şöyle bir soru sordu:
- Şehrinizde hiç "hakim" var mıdır ki, ehl-i hikmet ola? Halk da;
- Vardır, fakat Mecûsi'dir, dediler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Fıkıh Ve Hadis âlimi Ebu Abdullah

Vehbi Tülek

Ebu Abdullah Esba bin Ferec, Hadis ilminde hafızdır. Yani yüz binden ziyade hadis-i şerifi ravileriyle birlikte ezbere biliyordu. Mısır'da birçok âlimden hadis öğrendi. Sonra Malik bin Enes hazretlerinden hadis öğrenmek için Medine-i Münevvere'ye gittiyse de, oraya gittiğinde Malik bin Enes hazretleri vefat etmişti. Orada Eşheb ile sohbet etti. Tekrar Mısır'a döndü ve kadılık vazifesine getirildi.

Fıkıh âlimi Arabî Feştâlî

Vehbi Tülek

Alacahisarlı Hasan Dede

Vehbi Tülek

Hasan Dede, Alacahisar'da doğup, büyüdü. İlim tahsilini İstanbul'da yaptı. İbrâhim Gülşeni'nin halifelerinden Hasan Zarifi'ye talebe oldu. Halvetiyye ve Celvetiyye yollarının feyzlerine kavuştu. İstanbul'da Mirahor Zâviyesinde yerleşip zâhir ve bâtın ilimlerinde yetişmek için çalıştı. 1609 (H.1018) senesinde vefât etti. Hasan Dede, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Fırka-i Nâciyyeden Ayrılanların Hâli

Vehbi Tülek

İbâdetlerin En Kıymetlisi Ilim Ve Fıkıh Öğrenmektir

Vehbi Tülek

Öğrenilmesi Lâzım Olan Bilgiler

Vehbi Tülek

Tecvîd Ve Kırâat Üstâdı Muhyiddîn Niksârî

Vehbi Tülek

Erdebilli Sinân Efendi

Vehbi Tülek

Yalnız Peygamberlere Mahsus Olan Hâller

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Garip Karşilanan Bir Adak

Garip Karşilanan Bir Adak

Meşhur evlilyadan olan Abdullah Kalanisi hazretleri bir defasında gemi ile yolculuk ederken şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Gemide bulunan yolcu ve mürettebat dua ettiler ve birer adakta bulundular. Abdullah Kalanisi'nin de bir adakta bulunması için kendisine işaret ettiler. Abdullah Kalanisi, kendisine adakta bulunması için işaret edenler: -Ben şu fani dünyadan alakamı kestim. Beni böyle işlere karıştırmayın, dediyse de dinlemediler ve adakta bulunması için ısrar ettiler. Onların bu kadar ısrarları karşısındfa Abdullah Kalanisi: -Eğer Allah beni buradan sağ salim kurtarırsa ben fil eti yemeyeceğim, diye onlara göre garip bir adakta bulunur.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Allah'ın Emaneti

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Hakikati Görmek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek