Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.471.193

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Yalnız Olmak, Kötülerle Oturmaktan Daha Iyidir!

Muhammed Tâhir Fettenî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Hindistan’ın Gücerât eyâletinde bulunan Fetten kasabasında, 910 (m. 1504) senesinde doğdu. Zamanının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil etti. Birçok ilimlerde yüksek derecelere ulaştı. Zamanında Gücerât âlimleri arasında ondan daha yüksek kimse yoktu. 986 (m. 1578) senesinde Fetten’de vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Zirhimi Giyinip Kilicimi Kuşandim

Yavuz Sultan Selim Han, Anadolu'da yıllarca yaptığı Şiilik propagandası ile Osmanlı ülkesini parçalama gayesini güden Şah İsmail'e karşı harekete geçerken, kendisine de şu mektubu gönderdi:"Bilesin ve anlayasın ki, ilahi hükümlerden yüz çevirenlerin, Allahü teâlânın dinini yıkmaya çalışanların bu hareketlerine bütün Müslümanların, adaletperver hükümdarların kudretleri nisbetinde mani olmaları farzdır. Sen ki Müslümanların memleketlerine saldır dın, şefkat ve utanmayı bir tarafa bırakarak zulüm kapılarını açtın. Günahsız Müslüman ları incittin. Fitne ve fesadı gaye edindin. Nefsinin kötü arzularına ve fıtratındaki bozukluk lara uyarak Din-i İslam'ın emirlerini değiştirmeye kalktın. Haramlara helal diyerek nice Müslümanları ifsad ettin. Mescitleri, türbeleri ve mezarları yıktın. Alimleri ve Peygamberi miz "Sallallahü aleyhi ve sellem" Efendimizin neslinden gelen mübarek seyyidleri ldürdün. Kur'ân-ı Kerimi hela çukurlarına attın. Hazret-i Ebû Bekir ve Hazret-i Ömer'e söverek hakaret ettin. Bu saydıklarım senin kötü hallerinden sadece birkaçıdır. Dillerde dolaşan bunlar ve bunlara benzer diğer hareketlerinden dolayı âlimlerim kesin delillere dayanarak, senin kafirliğine fetva verdiler. Bu durum karşısında Allahü Teâlâ'nın emirlerini yerine getirmek ve zulüm görenlere yardım etmek için, merasimlerde giydiğim padişahlık elbise lerimi çıkardım. Zırhımı giyip kılıcımı kuşandım. Atıma binerek Safer ayının başında Anadolu yakasına geçtim. Maksadım, Allahü Teâlânın inayetiyle senin Şahlığını yok etmek ve bu suretle âcizler üzerinden zulmünü ve fesadını kaldırmaktır. Ancak kılıçtan önce sana, Sünnet-i Seniyye icabı Sünni itikadını teklif ederim. Eğer yaptıklarından pişman olup, cân-ü gönülden istiğfar eder ve aldığın kaleleri geri verirsen, tarafımızdan, dostluktan başka bir şey görmezsin. Fakat kötü hallerine devam ettiğin takdirde, zulümlerinle simsiyah yaptığın yerleri nura kavuşturmak ve elinden almak üzere Allahü Teâlâ'nın izniyle yakında geleceğim. Takdir ne ise öyle olacaktır."

Vehbi Tülek

Benim Dahi Muradim Odur

Vehbi Tülek

Yeniçeri Ocağinin Kaldirilmasi

Vehbi Tülek

Gördün Değil Mi?

Vehbi Tülek

Kânûni Sultan Süleyman Han, Yahyâ Efendinin pek yüksek bir zât olduğunu, Hızır aleyhisselâmla görüştüğünü bilir, kendisini de görüştürmesini isterdi. Aralarında geçen bir menkıbe şöyle anlatılır:Kânûni, bir gün kayıkla Boğaz'da gezmeye çıkmıştı. Ortaköy hizâsına gelince, kıyıya yanaşıp, bir adam göndererek Yahyâ Efendiyi çağırttı. O da yanında bir ahbâbı ile gelip kayığa bindi, birlikte giderlerken, Yahyâ Efendinin ahbâbı, devamlı Kânûni'nin parmağındaki çok kıymetli bir yüzüğe bakıyor ve bu bakış dikkati çekiyordu. Kânûni bu hâli farkedince, parmağındaki yüzüğü çıkarıp; "Buyurun, daha yakından iyice bakıp inceleyebilirsiniz" diye uzattı. O zât yüzüğü aldı, evirip çevirdikten sonra, denize atıverdi. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunanlar çok hayret ettiler. Bir müddet gittikten sonra, o zât inmek istediğini bildirince, kayık kıyıya yanaştı. O zât ineceği sırada denizden bir avuç su alıp Sultan'a uzattı. Avucundaki suda, biraz önce denize attığı yüzük görünüyordu. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunan herkes yine çok hayret ettiler. Kânûni elini uzatıp yüzüğü alınca, o zât birdenbire gözden kayboluverdi. Kânûni, Yahyâ Efendiye dönerek; "Ağabey, neler oluyor?" deyince; "O gördüğünüz Hızır aleyhisselâmdı." cevâbını verdi. Bunun üzerine Kânûni; "O hâlde bizi niye tanıştırmadınız?" deyince; Yahyâ Efendi; "O kendini tanıttı. Ama siz tanımakta geç kaldınız!" buyurdu.Yahyâ Efendinin iki oğlu olup, her ikisi de babaları gibi ilim ve irfân âşığı kimselerdi. Babalarının yolunda bulunmuşlar, vefâtlarında aynı türbeye defnolunmuşlardır.Yahyâ Beşiktâşi hazretlerinin şâirliği de kuvvetliydi. Müderris mahlasıyla tasavvufi şiirleri ve müretteb Divân'ı vardır.

Orhan GÂzi Ve AlÂeddîn Esved

Vehbi Tülek

Akçakoca Kalesi

Vehbi Tülek

Yanliş Gelen Telgraf

Vehbi Tülek

Haliçteki İlk Köprü

Vehbi Tülek

Bunlar Yemek Olarak Kafidir

Vehbi Tülek

61 - Damat İbrahim Paşa'nin Kanuni'ye Cevabi

Vehbi Tülek

Yirmisekiz Mehmed Çelebi Ve Parisde Opera

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ahmed Muhyiddin Efendi

Ahmed Muhyiddin Efendi Osmanlı âlimlerindendir. İstanbul'da doğdu. Tophane'deki Kâdirihâne şeyhi Şerefeddin Efendi'nin oğludur. Babasının yanında sülûkunu tamamladı, onun vefatından sonra yerine geçti. Sultan II. Abdülhamid tarafından Meclis-i Meşâyih reisliğine tayin edildi. 1909'da padişahı tahttan indiren İttihatçılar, Muhyiddin Efendiyi Rodos'a sürgün ettiler. O sene orada vefat etti. Tarik-ı Sûfiyye Silsilenâmesi ismindeki eserinde şöyle yazmaktadır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ahmed Nûreddîn Sâbûnî

Vehbi Tülek

Ahmed Nûreddin Sâbûni hazretleri, Buhârâ'nın Hanefi mezhebi fıkıh ve kelâm âlimlerindendir. 580 (m. 1184)'de vefâtı etti. "El-Bidâye" kitabı, Ehl-i sünnet i'tikâdını, İmâm-ı Muhammed Mâtüridi hazretlerinin bildirdiği gibi izah etmektedir. Allahü teâlânın sıfatlarını anlatırken buyuruyor ki:

Zeyd Bin Harise'ye Kurulan Tuzak!.

Vehbi Tülek

hatîb-ül-enbiyâ Hazret-i Şuayb

Vehbi Tülek

Hazret-i Şuayb, Mûsâ aleyhisselâmın kayınpederidir. Kavmine güzel söz söylemesi, tatlı ve tesirli hitâb etmesi sebebiyle kendisine "Hatib-ül-Enbiyâ" yani (Peygamberlerin hatibi) denildi. İnsanlara İbrâhim aleyhisselâma bildirilen dinin emir ve yasaklarını tebliğ etti...

Müslümanları Sevindirmek

Vehbi Tülek

Ebû Bekr Cüzcânî

Vehbi Tülek

Kötü Arkadaş, Zehirli Yılandan Da Kötüdür

Vehbi Tülek

Âlimleri Hayrette Bırakan Talebe!

Vehbi Tülek

Kim Resulullah'ı Severse Allah'ın Ihsanına Kavuşur

Vehbi Tülek

Mısırlı Velî Ali Bin Şihâb

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Ramazan... Cuma günü... Cuma vakti... Cami... Cemaat tek tük camiye girmekte. İmam kürsüde... Girenlerin arasında... O... Hızır... Hızır aleyhisselam da genç ihtiyar arasında onlardan biri gibi gidiyor bir köşeye oturuyor. Kürsüde imam sohbete başlıyor... Hızır'ın yanına kırklarında bir adam gelip oturuyor. Cami yavaş yavaş dolmakta. Adam, bir müddet sonra uyuklar bir vaziyette sallanıyor, ha uyudu ha uyuyacak. Hızır aleyhisselam adamı dürtüklüyor: -Uyuyacaksın, der.Adam: -Uyumam, beni rahat bırak. Hızır aleyhisselam ses etmez, ancak ezan okundu okunacak, adam ha uyudu ha uyuyacak, bir daha dürtükleyerek: -Uyuyacaksın dedim, der.Adam: -Ben de sana uyumam, beni rahat bırak dedim. Rahat bırak beni. Rahat bırak yoksa, Hızır olduğunu söylerim. Buradan çıkamazsın. Bu kalabalık sakalında bir tel bırakmaz. Hızır aleyhisselam susar ve gözlerine kapar, boynunu büker Allah'a yönelerek: -Ya Rabbim! Bu nasıl iştir. Bu kulun benim kim olduğumu bildi. Bu nasıl iştir ki bendeki listede bunun ismi yok. Cevap gelir: -Sana verilen listede beni sevenlerin isimleri var. O ise benim sevdiklerimden...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Anzakli Ömer

İcÂzetin Sirri

Zalimlere Dersini Verdi!

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek