Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.474.317

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

78 - Orhan Gazi Ve Kesik Baş

Orhan Gazi 33 yaşında Osmanlı devletinin başına geçti. Tahta çıkar çıkmaz baba dostlarını davet etti. onlarla dertleşecek, nasihat ve dualarını alacaktı. Hepsi bir araya geldiler. Padişah en yaşlısına sordu:-Akça Kocam, seni epeydir göremeyiz, nerelerdesin?-Ferman buyur, Orhan'ım...-Baba dostlarına ferman işler mi Koca Ağam?.. İrşad ve nasihat isteriz. Bilirsin, biz de atalarımız gibi derviş gazileriz.

Vehbi Tülek

Kazliçeşme

Vehbi Tülek

103 - Sultan Ii. Mustafa Ve Ulaş Zaferi

Vehbi Tülek

Seni Avdan Men Etmemiş Miydim?

Vehbi Tülek

Sadrüddin Muhammed bin Hüseyin, bir gün Şehzâde Bâyezid Han ile sohbet ederler ken, bir ara ona, ava çıkmak husûsunda aşırı davranmamasını, hattâ ava hiç çıkmamasını tavsiye etmişti. Bâyezid Han bu söze uyarak birkaç gün ava gitmedi ise de, yine bir gün av için hazırlanıp, avlanma yerine gitti. Av esnâsında Şehzâde'nin hizmetçi leri ve maiyetindekiler, buldukları av hayvanını onun bulunduğu tarafa doğru sürerlerdi. Böylece o da, önüne gelen avı kolayca avlayıverirdi. Bu avda da, güzel bir ceylanı Şehzâde'nin bulunduğu yere sürdüler. Şehzâde tam okunu atıp ceylanı avlayacaktı ki, birden vazgeçti. Onu vurmadı. Şehzâde'nin bu hâli orada bulunanları hayrette bıraktı. Bu garib hâlin sebebi kendisinden suâl edildiğinde, şöyle cevap verdi: "Tam ceylanı avlayacağım sırada gördüm ki, babam (Şehzâde Bâyezid, Muhammed bin Hüseyin'den hep "Babam" diye bahsederdi) güzel bir ceylanın sırtına binmiş bana doğru geliyor ve; "Ben seni avdan men etmemiş miydim?" diyordu. Onun bu sözü bana çok tesir etti. Ben o korku ile avlanmaktan vazgeçtim."

İstanbul’un Sulari

Vehbi Tülek

Genç Kadiasker

Vehbi Tülek

Gayret-i İslama Ne Oldu?

Vehbi Tülek

Deli Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Tek Kollu Reis

Vehbi Tülek

Filan Gün Saltanat Tahtina Oturacaktir

Vehbi Tülek

Ben Gelir Borcumu Öderim

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ali Bin Ebû Talha

Ali bin Ebû Talha hazretleri Tebe-i tâbiinin meşhur tefsir ve hadis âlimlerindendir. Aslen Cizreli olup Suriye'nin Humus şehrine yerleşti ve 143 (m. 760)'da vefat etti. "Sahifetü Ali bin Ebi Talha" diye bilinen "Tefsir sahifesi" ile tanınmıştır. Bu kitabında, "Sabır" hususunda şunları yazmaktadır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah Bin Hıdır Ez-zağbî

Vehbi Tülek

Abdullah bin Hıdır ez-Zağbi, kerâmetleriyle meşhûr bir velidir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1900 (H.1318) senesinde vefât etti. Beyrut'ta yaşamıştır. Nesebi Seyyid Abdülkâdir Geylâni hazretlerine dayanır. Bu mübarek zatın çok tesirli sohbetleri vardır. Buyurdu ki:

Onlar, Malını Ilim Elde Etmek Için Harcardı

Vehbi Tülek

O Gün Pişmanlık Fayda Vermez

Vehbi Tülek

Muammer Bakkâl hazretleri Hanbeli mezhebi fıkıh âlimidir. 429 (m. 1038)'de Bağdad'da doğdu. 506 (m. 1112)'de orada vefât etti. Sık sık halife ve devlet adamlarına nasihatlerde bulunurdu. Bir defasında Selçuklu veziri Nizâm-ül-mülk'e şöyle nasihatte bulundu:

Her Dilediğimi Ihsân Etti

Vehbi Tülek

Şâfiî Fıkıh âlimi Ebû Türâb-ı Nahşebî

Vehbi Tülek

Nazillili Hakkı Efendi

Vehbi Tülek

İmâma Uymanın On Şartı Vardır

Vehbi Tülek

Kabir Ziyaretleri âhireti Hatırlatır

Vehbi Tülek

İslâmiyet Üç Kısımdır: İlim, Amel Ve Ihlâs

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Sarik Ve Sakal

Sarik Ve Sakal

Değişen Sizin Kalbiniz

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Firkateyne Bininiz

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek