Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.448.340

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ii.mahmud Han’in İlim Ve Sanat Aşki

İkinci Mahmûd Hanın ilmi fazla olup, dini, fenni, teknik, askeri, idâri ve sanat sahalarında kendisini çok iyi yetiştirmişti. Dindar, akıllı, zeki, çalışkan olup, gayret ve azim sâhibiydi. Şâirdi. Adli mahlasıyla şiir yazardı. İlim, sanat adamlarına ve eserlerine çok alâka gösterirdi. Onlara kıymet verip, himâye ederdi.Ülkenin imârına, ilim, sanat, hayır ve sosyal müesseselerine önem veren İkinci Mahmûd Han, pekçok eser yaptırdı. Bâyezid Yangın Kulesini; Unkapanı ile Azapkapı arasındaki şimdi Unkapanı Köprüsü denilen Mahmûdiye Köprüsünü; Beylerbeyi ve Çırağan saraylarını; Tophâne'de Nusratiye, Bahçekapı'da Hidâyet, Üsküdar'da Adliye, Arnavutköy sâhilinde Tevfikiye câmilerini yaptırdı. Hazret-i Hâlid'in türbesini mükemmel tâmir ettirip, iyi bir hattat olduğundan sandukası pûşidesi üzerindeki yazıyı kendi el yazıları ile yazdı. Yine güzel bir hüsnü hatla yazdığı Lefkoşe'de Selimiye Câmiinde asılıdır. Tophâne'de Kâdiri Câmii ve tekkesini tâmir ettirdi.İkinci Mahmûd Han, 1820 senesinde Hücre-i saâdete hediye ettiği şamdanla birlikte gönderdiği aşağıdaki yazı, Osmanlı Sultanlarının Resûlullah'a olan hürmet ve muhabbetlerinin bir vesikasıdır:Şamdan ihdâya eyledim cüret yâ Resûlallah!Murâdım der-i ulyâya hizmet, yâ Resûlallah!Değildir ravdaya şâyeste, destâviz-i nâçizim,Kabûlünle kıl ihsân u inâyet, yâ Resûlallah!Kimim var hazretinden gayrı, hâlim eyleyem i'lam,Cenâbındandır ihsân u mürüvvet, yâ Resûlallah!Dahilek, el-emân, sad el-emân, dergâhına düşdüm,Terahhüm kıl, bana eyle şefâ'at yâ Resûlallah!Dü-âlemde kıl istishâb bu Han Mahmûd-i Adliyi,Senindir evvel ü âhırda devlet yâ Resûlallah!Mısır, Yanya ve Mora gibi vilâyetlerin isyânı ve yeniçerilerin kazan kaldırmaları, yok edilmeleri ve Rus ordularının saldırmaları sırasında Sultan Mahmûd Han, Mekke ve Medine'yi ancak tamir edebilmiş, kendisinden sonra oğlu Abdülmecid Han, bunları tezyin için şaşılacak bir himmet ve gayret göstermiştir.

Vehbi Tülek

Ya’kub GermiyÂnî’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Valide Suyu

Vehbi Tülek

Gel Beru Topal Zorbabaşi

Vehbi Tülek

Sultan IV. Murad Han çocuk yaşta tahta geçtiği için yeniçeri ve sipahilerin zorbalık ları artmıştı. Hüsrev Paşa ve Topal Recep Paşa gibi vezirler de el altından bu zorbaları destekliyor ve onların gücü sayesinde mevkilerini elde tutuyorlardı. Nitekim Sultan Murad, Hafız Ahmed Paşayı Sadrazam yaptığı zaman askeri ayaklandıran Recep Paşa sadrazamlığı ele geçirdiği gibi, Hafız Ahmed Paşa, Hasan Halife ve Padişahın çok sevdiği muhasibi Musa Çelebiyi çeşitli hilelerle öldürttü. Sultan Murad Han, Musa Çelebinin katlini işitince acı bir ah çekip; "Yâ Rab! Bu mazluma kıyan zalimlerin haklarından gelmeye sen bana kuvvet ver" diyerek ağladı.

Ermeni Zulmünün Canli Şahitleri

Vehbi Tülek

Huri Kizi İstiyorum

Vehbi Tülek

Fat0h Sultan Mehmed Han Ve Akbiyik Sultan

Vehbi Tülek

İki Defa Tahta Çikan Padişah I. Mustafa Han

Vehbi Tülek

95 - Sultan Ahmed'in Rüyasi

Vehbi Tülek

İtalya’da Bir Yeniçeri

Vehbi Tülek

Dilekçesi Sirtinda

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Açları Doyuran Bir Fakir Babası

Ahmed Dede Kânûni Sultan Süleymân devri âlim ve velilerindendir. Kütahya'ya yakın Gırbalcı köyündendir. Halk arasında "Kalburcu Şeyhi" adıyla meşhûr olmuştur. Önce kendi memleketinin âlimlerinden ilim tahsil etti. Sonra Şeyh Sinân Karamâni'nin hizmetinde bulundu. Abdüllatif Efendinin sohbetlerinden çok istifâde etti. Mânevi hâllere ve makamlara kavuştu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kâdı, Denizde Yüzen Kimse Gibidir

Vehbi Tülek

Kâdı Saymeri hazretleri Hanefi mezhebi âlimlerinin büyüklerindendir. İran'ın Saymer şehrinde 351 (m. 962)'de doğdu. 436 (m. 1045)'de vefât etti. "Ahbâr-ı Ebû Hanife ve eshâbihi" kitabından seçmeler:

İmam-ı Şafii'nin Talebesi Ebû Yakub El-buveytî

Vehbi Tülek

Bir Lokma Ekmek Bir Kase Çorba...

Vehbi Tülek

Muhammed Hariri hazretlerinin yakınlarından biri bir gün kendisinden, yaşadığı ilginç bir vakayı anlatmasını rica eder. O mübarek de şu hadiseyi anlatır:
-Bir gün tekkede otururken yalın ayak, saçları darmadağın solgun ve üzgün yüzlü genç bir fakir çıkageldi. Abdestini aldı, iki rekat namaz kıldıktan sonra ceketiyle başını örterek uykuya daldı. Akşam ezanı okununca yeniden abdestini alarak bizimle birlikte namazını kıldı.

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Vehbi Tülek

Hazreti Ali (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Ümmü Varaka (radıyallahü Anha)

Vehbi Tülek

Seyyid Hasan Hulusi

Vehbi Tülek

Nefsin Hîle Ve Tuzaklarına Karşı Çok Uyanık Olmalı

Vehbi Tülek

Veren El, Alan Elden Hayırlıdır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Padişah Ve At

Hayat Kurtaran Yalan

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek