Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.481.498

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

1 - Aydos Kalesi

Osmanlı devletinin kuruluş seneleri. Orhan Gazi devri. 1328 yılı sonbaharı. Orhan Gazi, silah arkadaşları Akçakoca Gazi, Kara Mürsel Gazi ve Abdurrahman Gazi gibi bahadırları, İzmit ve daha sonra oradan Üsküdar'a kadar olan toprakların fethine memur etti. Akçakoca Gazi bir avuç kahramanla İzmit'i aldıktan sonra Abdurrahman Gazi'yi Üsküdar'a kadar olan kalelerin fethi için ileri gönderdi. Bu kalelerden en muhkem olanı, bugünkü Kartal - Maltepe yakınlarındaki Aydos kalesi idi.

Vehbi Tülek

Belgrad'in Fethi

Vehbi Tülek

80 - Murad-i Hüdavendigarin Duasi

Vehbi Tülek

Patrona Halil Ve Sultan Ahmed

Vehbi Tülek

18. Yüzyılda, Osmanlının teknolojide Batı'dan geri kaldığını görerek, dinin emrini yerine getirmek için Batı'daki gelişmeleri memleketlerine getirmek istediler. Buna ilk öncülük yapan, Sultan Üçüncü Ahmed Han idi. Padişahın, Lâle Devrindeki idâri, sosyal ıslâhat ve mimâri yenilik lere orduyu da ilâve etmesi, ilimden irfandan uzaklaşmış, her türlü rezaletin hakim olduğu Yeniçerileri telaşlandırdı. Yeni tarzda teşkil edilecek nizâmi ordu için Fransa'dan mütehassıslar getirtilerek Üsküdar'da bir kışla kurdurulması, bozulmaya yüz tutmuş Yeniçeri leri ve yenilik leri yanlış anlayanları ve Osmanlı Hânedânı düşmanlarını harekete geçirdi.

Hukukun Şeyhülislamiyim

Vehbi Tülek

Kadizade Rumi (musa Paşa)

Vehbi Tülek

Padişah Memlekete Hainlik Etmez

Vehbi Tülek

Din Adamlarindan Devlete Zarar Gelmez

Vehbi Tülek

Ben Kendi İşimi Yapayim

Vehbi Tülek

23 - Budin Müdafaasi

Vehbi Tülek

Yildirim Bayezid Ve İhtiyar Kadin

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ârif, Yalnızca Allah'ın Rızâsını Düşünür

Şeyh Abdullah er-Râzî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Aslen Reylidir. Fakat Nişâbûr’da doğdu, 310 (m. 922) senesinde orada vefât etti. Horasan’daki büyük velîlerin derslerine devam ederek onlardan ilim öğrendi.

Muhammed bin Hüseyin şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Gönülleri Alır, Ruhları Cezbederdi

Vehbi Tülek

Seyyid Abdülkâdir Mekki hazretleri Şafii mezhebi âlimlerindendir. 972 (m. 1564)'de Mekke'de dünyâya geldi ve orada yetişti. "Seyyid"dir. 1033 (m. 1623)'de Mekke'de vefât etti. "Hüsn-üs-serire fi hüsn-is-sire" isimli kitabı, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin siretini (hayatını) anlatan çok güzel manzûm bir eserdir. Bu eserinde şöyle yazmaktadır:

Hastalar, Seher Vaktinde Rahatlar

Vehbi Tülek

komşular Üç Kısımdır

Vehbi Tülek

Hindistan velilerinden olan Şeyh bin Abdullah hazretleri, 1585 (H.993) senesinde Yemen'in Terim şehrinde doğdu. İlim ve fazilet sâhibi bir âile içinde yetişti. Hindistan'a hicret edip orada tesirli sözleri ve kerâmetleri ile İslâmiyetin yayılmasına çalıştı. 1631 (H.1041) senesinde Hindistan'da vefât etti. Devletâbâd yakınındaki türbesine defnedildi. Kabri, ziyâret mahallidir...

Bedreddîn Muhammed Şiblî

Vehbi Tülek

Abdullah-ı Dehlevî Ve Hakîm Nâmdâr Han

Vehbi Tülek

Necmeddîn İmâd Hazretleri

Vehbi Tülek

İnsanları Doğru Yoldan Saptıranlar

Vehbi Tülek

Selîm Fetihpûrî

Vehbi Tülek

Sır Açıklamak Insanı Küçük Düşürür

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Arafatta Görüşürüz

Arafatta Görüşürüz

Sultan III. Mustafa zamanında İstanbul'da yaşamış olan evliyanın büyüklerinden Abdülehad Nuri Efendinin meşhûr talebelerinden Karabâşi Hacı Sâdık Efendi şöyle anlattı: Hacca giderken, korkulu ve kimsesiz yerlerde, Abdülehad Efendiyi bizzat bu gözlerim ile görürdüm. Kendi kendime, ona olan fazla sevgimden dolayı onu gördüğümü, bir hayal olduğu nu düşündüm. Fakat Mekke-i mükerremeye vardığımda, tavâf ederken hocamı yanımda gördüm. Hattâ bana selâm verdi. Ben de elini öptüm. Sonra kayboldu. Ben tavâfımı bitirdiğimde, hocam Makâm-ı İbrâhim denilen yerden ayrılıyordu. Bana; "Ey Sâdık Dede! Arafat'ta görüşürüz." deyip tekrar kayboldu. Arafat'ta, hocam Abdülehad Efendi ile birlikte vakfeye durduk. Sonra bana vedâ ederek ayrıldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Allah'ın Emaneti

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Sarik Ve Sakal

Bunlar Şarapti

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek