Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.498.749

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kim Kibirli Olursa Allahü Teâlâ Onu Alçaltır!

Abdurrahmân Fûrânî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 388 (m. 998) yılında Türkistan’da Merv’de doğdu. Buradaki büyük âlimlerin derslerine devam ederek ilmde yüksek derecelere ulaştı ve icazet aldı. Şafiî mezhebinde mutlak müctehid ile müntesib müctehid arasında bir derece olan eshâb-ı vücûhtan sayıldı. Hadîs ilminde zamanının ileri gelenlerinden idi. 461 (m. 1069) yılında Merv’de vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Haci Bayram-i Veli’nin Sultan Murad’a Nasihati

Hacı Bayram-ı Veli hazretleri Edirne'den ayrılırken kendisinden nasihat isteyen Sultan Murâd Hana şöyle dedi:"Tebean içinde herkesin yerini tanı, ileri gelenlere ikrâmda bulun. İlim sâhiplerine hürmet et. Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster. Halka yaklaş fâsıklardan uzaklaş, iyilerle düşüp kalk. Hiç kimseyi küçümseme ve hafife alma. İnsanlığında kusûr etme, sırrını hiç kimseye açma, iyice yakınlık peydâ etmedikçe, kimsenin arkadaşlığına güvenme. Cimri ve alçak insanlarla ahbablık kurma. Kötü olduğunu bildiğin hiçbir şeye ülfet etme. Seninle başkaları arasında bir toplantı akdedilir veya insanlarla aranızda bâzı beseleler görüşülürse, yâhut onlar bu meselelerde senin bildiğin hilafını iddiâ ederlerse, onlara hemen muhâlefet etme.

Vehbi Tülek

Hukukun Şeyhülislamiyim

Vehbi Tülek

Kurşun Yarasi

Vehbi Tülek

Müftî Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Ebüssü'ûd Efendi, şeyhülislâm olmasıyla ilgili bir rüyâsını şöyle anlatmıştır: "Henüz daha medresede talebe iken, bir gece rüyâmda Zeyrek Câmiine girdim. Câmi çok kalabalık idi. "Bu topluluk nedir?" dedim. "Resûl-i ekrem efendimizin divân-ı seâdetleridir, toplantılarıdır" denildi. Hürmetle bir köşede durdum. Önümde de, o devrin müftisi İbn-i Kemâl Paşa oturuyordu. Peygamber efendimiz mihrâbda bulunuyordu. Sağ ve solunda Eshâb-ı kirâm efendilerimiz edeble ayakta duruyorlardı. Resûlullah efendi mizin huzûrunda da bir zât vardı. Kıyâfetinden onu Arab zannetmiştim. Peygamber efendimiz ile dizdize denilecek bir hâlde oturuyor ve konuşuyordu. Acabâ bu zât kimdir ki, Eshâb-ı kirâm efendilerimiz ayakta oldukları hâlde, o, Resûlullah'ın huzûrunda oturuyor? diyerek hayret ettim. Konuşmalarını dinledim; Peygamber efendimiz Arabca konuşuyorlar, o zât ise Farsça söylüyordu.

107 - Koca Yusuf Paşa Ve Şebeş Zaferi

Vehbi Tülek

Fatih’in Medreseleri

Vehbi Tülek

Broken Hill Savaşi

Vehbi Tülek

Hergün Bin Akçe Dağitirdi

Vehbi Tülek

Moskoftan Padişah Olur Muymuş Be!

Vehbi Tülek

Sultani Zafere Zorlayan Müderris

Vehbi Tülek

78 - Orhan Gazi Ve Kesik Baş

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Velîleri Sevmeyenler Helak Olurlar

Üsküdarlı Nasûhî Efendi büyük velîlerdendir. Kastamonulu Şeyh Şâbân-ı Velî hazretlerinin torunlarındandır. 1648 (H.1058) senesinde İstanbul'da, Üsküdar'da doğdu. Zamânının medreselerinde tefsîr, hadîs, fıkıh gibi zâhirî ilimleri tahsil etti. Bu arada Halvetiyye yolunun şeyhlerinden olan Ali Atvel hazretlerinin hizmetine girdi. Uzun süre riyâzet ve mücâhedelerden sonra, keşf ve kerâmet sâhibi olgun bir velî oldu. Üsküdar Doğancılar'daki dergâhında talebe yetiştirdi. Talebeleri arasında vezirler ve devlet adamları da vardı. 1718 (H.1130) senesinde İstanbul'da vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Âlimin Sözü Doğru, Yediği Helâl Ise

Vehbi Tülek

Molla Sâlih Çelebi Osmanlı Devleti zamânında Anadolu'da yetişen Hanefi mezhebi fıkıh âlimi ve devlet adamlarındandır. 1493 (H.899) senesinde Kosova'da Volçitrin'de doğdu. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra, İstanbul'da İbn-i Kemâl Paşanın derslerine devâm etti. İcâzet aldıktan sonra, Edirne'de müderrislik, Halep, Şam Mısır kâdılığı yaptı. Emekliye ayrılıp İstanbul'a yerleşti. 1563 (H.973) senesinde vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Harem-i Şerîf Imâmı Ebü'l-hüseyin Şirvânî

Vehbi Tülek

Zekât Vermeyen, Temiz Malını Kirletmiş Olur

Vehbi Tülek

Molla Zeyrek hazretleri Osmanlı âlimlerindendir. Asıl adı Mehmed olup, Hacı Bayrâm-ı Veli'den ders aldı. "Zeyrek" ismi de kendisine onun tarafından verildi. Şah Efendi'nin derslerine girerek tahsilini ilerletti. 903 (m. 1497)'de Bursa'da vefat etti. Bir dersinde zekât hakkında şunları anlattı:

Mîrim Çelebi

Vehbi Tülek

Rüyâlara Kıymet Vermemelidir.

Vehbi Tülek

Kazâ Ve Kaderin Esrârını Din Câhilleri Anlayamaz!

Vehbi Tülek

4 Mayıs 2026 Vehbi Tülek Şeyh Sıbgî Şeyh Sıbgî Hazretleri Şâfiî Mezhebi Fıkıh âlimlerindendir. 8

Vehbi Tülek

Burhâneddîn Bâûnî

Vehbi Tülek

Ebu Bekr Hazrecî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Sarayda İftar

Karşılık Beklemiyorum

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek