Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.547.805

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Dilini Tutan Kimseye Cennet Kapıları Açılır

Hilâl bin Muhammed Haffâr hazretleri hadîs âlimidir. İran asıllı olup, 322 (m. 934) yılında Bağdad’da doğdu. 414 (m. 1023) yılında aynı yerde vefât etti. Zamanındaki birçok âlimden ilim tahsil edip hadîs-i şerîf rivâyet etti. Bağdad’da, yıllarca hadîs ilminde en sağlam âlim, müsned kabul edildi. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bayezîd Han Ve “yiğitbaşı”...

Sahte tarikatler türediğini duyan İkinci Bayezid Han, bir meclis kurdurdu. Bu mecliste şeyhlerin imtihana tâbi tutulmasını istedi. Kim hak yolda kim batıl yolda, bu düğümün çözülmesi için Ahmed Şemseddin (Marmaravi) hazretlerini Manisa'dan İstanbul'a dâvet etti.
Ahmed Şemseddin hazretleri derhal bu ulvi görevi kabûl edip İstanbul'da Sultan Bâyezid-i Veli hazretlerinin huzûruna çıktı ve Osmanlı Sultânının da hazır bulunduğu imtihan heyetine reislik etti.

Vehbi Tülek

Silahdar Ali Paşa’nin Venedik Muharebesi

Vehbi Tülek

Y Kilidi

Vehbi Tülek

Bir Kaşik Tuz

Vehbi Tülek

Sultan III. Mehmed zamanında, Rumeli'de Yenice kasabasında mübarek bir zat vardı. İhtiyacı olan ona koşar, sıkıntısı olanın derdini o giderirdi. Fakat kendisi bir sürü derde mübtela idi ama halinden hiç şikayetçi değildi. Birgün dergahın bahçesindeki havuzun kenarında otururken bir talebesi gelerek, başına gelen bir musibetten uzun uzun şikayet eder. O zat, o talebesinden bir bardak su, bir miktar tuz ve bir çorba kaşığı getirmesini ister. İstedikleri getirilince, bir kaşık tuzu bir bardak suya atıp karıştırır ve talebesine, bunu içmesini söyler. Tuzlu sudan bir yudum içen talebe hemen yüzünü buruşturur ve "Efendim, su çok tuzlu, içemiyeceğim" der. Sonra o zat yine kaşığı tuzla doldurur ve bu sefer havuza atarak karıştırır ve talebesine, havuzdaki sudan içmesini söyler. Talebe havuzdan kana kana içer. "Nasıl, su tuzlu mu" diye sorduğunda talebe "Hayır efendim, gayet tatlı geldi" cevabını verir. O zaman o mübarek zat şu ibretli nasihatı verir: "Oğlum, bir kaşık tuz, her zaman aynı acılıktadır. Fakat bunu bir bardak suda içmek, insana zahmet verdiği halde, bir havuz suda içince hiç hissedilmiyor. Çünkü havuzun genişliği içinde kayboluyor. İşte, göğsü bir bardak kadar dar insan, kendisine gelen bir kaşık tuz kadar dert ve belaların acısına tahammül edemez. Fakat göğsü havuz kadar geniş insan ise, kendisine isabet eden, bir kaşık değil, bir kazan tuz kadar belaları tatlılıkla karşılar, o dert ve belalar onun geniş göğsü içinde kaybolur gider de kimsenin haberi olmaz."

Sultan Murad’in Dehasi

Vehbi Tülek

Kiymeti Takdîr

Vehbi Tülek

Şehzade Selim’in Cevabi

Vehbi Tülek

Burak Reis

Vehbi Tülek

Yedi-sekiz Hasan Paşa

Vehbi Tülek

Ermeni Tehciri

Vehbi Tülek

Somuncu Baba

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Sen Şark Ehlinin Önderi Olacaksın

Ebü’l-Kasım Sâbit Sarakustî hazretleri hadis hâfızıdır. 219’da (m. 834) Endülüs’te (İspanya) Sarakusta (Saragossa) şehrinde doğdu. Kurtuba’da (Cordoba) devrinin büyük âlimlerinden ders aldı. 313’te (m. 925) Endülüs’te vefat etti.Bu mübarek zat buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Günahı Küçük Görme!..

Vehbi Tülek

Ahmed Âsım Antâki, evliyânın meşhûrlarındandır. Antakya'da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Âilesi Antakya eşrâfından olup, itibâr edilen kimselerdi. 853 (H.239) senesinde vefât etti...

Pîrî Halîfe Sultan

Vehbi Tülek

Bağdâtlı Velî Ebû Hamza

Vehbi Tülek

Ebû Hamza Bağdâdi hazretleri kelâm, fıkıh, tefsir, hadis âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. Dokuzuncu yüzyılda Bağdât'ta yaşadı. Doğum târihi bilinmemektedir. 901 (H.289) senesinde Bağdât'ta vefât etti...

Keşanlı Süleymân Zâtî Efendi

Vehbi Tülek

Ahmed Saîd-i Farûkî

Vehbi Tülek

Ahmed Bezzâr Hazretleri

Vehbi Tülek

Allahü Teala Seni Ateşten Korusun

Vehbi Tülek

Hizmet Uğruna...

Vehbi Tülek

Ebü'l-vakt Abdülev­vel Seczî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Garip Karşilanan Bir Adak

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Delik Kova

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Kadin Akli

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek