Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.459.889

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Minare Eğri Mi?

Süleymaniye Camiinin inşası tamamlanmış, ibadete açılacağı gün ilan edilmişti. O gün gelince istanbul'un her yanından insanlar bu eşsiz eserin açılışında bulunmak için şehrin bu noktasına akın etmişti. Herkes hayranlıkla bu Türk mucizesini seyrediyordu. Fakat bunlar arasında bulunan bir çocuk: "Aaa şu minareye bakın nasıl eğri!" diye bağırıyordu. Herkes de bakıyordu ama bir eğrilik görmüyordu. Çocuğun minarelerden biri için eğri dediği Mimar Sinan'a kadar ulaştı. Koca mimar hemen çocuğun yanına geldi ve ona: "Yavrum hangi minare eğri göster bana" dedi. Çocuk da: "İşte şu" diye minarelerden birini gösterdi. Mimar Sinan hemen adamlarını topladı. Uzun halatları biribirine ekletip minareye bağlattı ve:"Çekin yukarı doğru!" diye çektirmeye başladı. Çocuğa da:

Vehbi Tülek

Savaş İçin Planiniz Var Mi?

Vehbi Tülek

Ev Sahibinin İşine Karişilmaz

Vehbi Tülek

Rüstem Paşa Ve Şeyh Burhaneddin

Vehbi Tülek

Osmanlı devlet adamlarından Rüstem Paşa vezir olmayı arzu edip bunun için uğraşırdı. Fakat bâzı kimselerin aleyhinde çalışması sebebiyle Teke sancağına tâyin edilip, merkezden uzaklaştırıldı. Teke'ye vazifeli olarak gidince Isparta'ya da uğradı. Orada zamânın meşhur velisi, büyük mürşid Şeyh Burhâneddin hazretlerinin şöhretini duydu. Bu zâtı tanımak ve sohbetinde bulunmak için Eğridir'e ziyâretine gitti. Sohbetinde bulunup duâsını aldı. Şeyh hazretleri kendisine iltifat gösterdi. Bu tanışmadan sonra dergâhına sık sık gidip sohbetinde bulunurdu. Yine bir gece dergâha misâfir olmuştu. Bu ziyâretinde Rüstem Paşaya vezir olacağını iki defâ müjdeledi. Rüstem Paşa çok arzu ettiği vezirlik için ümit kesilmişken böyle bir müjdeye çok sevindi. O zâtın duâsını ve himmetini aldıktan sonra günden güne devlet kademelerinde yükselmeye başladı. Sonunda vaziriâzam oldu. Burhâneddin hazretlerinin verdiği müjde gerçekleşince ona muhabbeti ve bağlılığı iyice arttı.

Sultan Iii. Selim Ve Kabakçi Mustafa

Vehbi Tülek

Gazi Osman Paşa Ve Romanya Prensi

Vehbi Tülek

Bir Bayram Günü

Vehbi Tülek

33 - Şah Sultan Ve Merkez Efendi

Vehbi Tülek

HüdÂyî Yolu

Vehbi Tülek

Kamaları Sökülmeyen Tek Batarya

Vehbi Tülek

İki Milyon Sterline Banko

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İnsan Rızkını Aradığı Gibi

Celâleddin Bekri hazretleri fıkıh ve usûl âlimlerindendir. 807 (m. 1404)'de Mısır'da, Dehnût'ta doğdu. 891 (m. 1486)'de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Vakit, Keskin Bir Kılıç Gibidir!

Vehbi Tülek

Şerefüddin Ahmed Firdevsi hazretleri Hindistan evliyasındandır. 689'da (m. 1290) Bihâr yakınlarındaki Mâner'de doğdu. Kübreviyye şeyhlerinden Bedreddin Semerkandi'nin talebesi ve Firdevsiyye kolunun piri Necibüddin-i Firdevsi'ye intisap etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi 783 (m. 1381)'de vefat etti. "Hân-ı Pürni'met" isimli bir eseri vardır. Bu kitabında buyuruyor ki:

A­li Kuş­çu Ve mü­nec­cim Ku­yu­su

Vehbi Tülek

Ubeydullah Bin Hüseyin

Vehbi Tülek

Ubeydullah bin Hüseyin Kerhi hazretleri, Hanefi fıkıh âlimlerindendir. [260] senesindedoğdu, 340 [m. 952]'ta Bağdâd'da vefât etti. Muhtasar kitabında buyuruyor ki:

Bid'at Ehli Ile Oturmayınız, Onlarla Sohbet Etmeyiniz

Vehbi Tülek

Kalbin Ve Bedenin Musîbeti!..

Vehbi Tülek

İsmail Aclûnî

Vehbi Tülek

Susmak Açık Bir Hikmet Ve Güzel Bir Haslettir

Vehbi Tülek

Hafız İbrahim Cevherî

Vehbi Tülek

Bitlisli Edhem Baba

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
At Hirsizi

At Hirsizi

Abdullah-ı İlâhi'nin sohbetleri çok tesirli ve faydalı olurdu. Sohbetlerinde ve diğer zamanlarda herkesin gönlünü almaya çok dikkat gösterirdi. Sohbette bulunanlardan birinin bir sıkıntısı, bir müşkülü olsa onun hâlini keşfeder sıkıntısını giderirdi. Sohbetiyle, tereddütleri ortadan kaldırırdı.

Yine bir gün sohbette, söz çalışmak ve gayretten açılmıştı ve; "İnsan çalışıp, gayret göstermedikçe olgunlaşamaz ve bir mertebeye ulaşamaz." buyurmuştu. Bu sırada sohbetinde bulunan bir âlim, bu sözleri işitince, "at hırsızı kıssası" diye bilinen bir hâdiseyi hatırladı. "Peki onun hâli nasıl oldu?" diye düşündü. Abdullah-ı İlâhi, o âlimin kalbinden geçen düşünceleri kerâmetiyle anlayıp, ona doğru dönerek; "Söylediğim söze, at hırsızlığı yapan kimsenin hâli ile karşı çıkmak hâtıra geldi değil mi? Fakat ona da cevap vardır." dedi. Sonra sohbetinde bulunanlara dönüp; "Hiç o hâdiseyi işiteniniz var mıdır?" diye sordu. Ve hâdiseyi şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sarayda İftar

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Tüccarin Rüyasi

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Her Şeyi Göze Almıştı!

Firkateyne Bininiz

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek