Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.483.938

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Otlukbeli Savaşi

Karamanoğlu İbrahim'in 1464'te ölmesi üzerine oğulları birbirlerine düşmüşlerdi. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yardımıyla İshak Bey Karamanoğlu beyliğine sahip oldu. Bunun üzerine diğer oğlu Pir Ahmed Bey Fatih Sultan Mehmed'den yardım istedi ve gelen yardım sayesinde Beyliği ele geçirdi. Fakat Pir Ahmed Bey bir süre sonra gidip Venediklilerle anlaşınca, bu duruma sinirlenen Fatih Sultan Mehmed, Karaman Seferi'ne çıkmaya karar verdi. Konya ve Karaman alınarak Osmanlı'ya bağlandı. Karaman halkı İstanbul'a ve çeşitli yerlere göç ettirildiler. Pir Ahmed Bey kaçarak Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'a sığındı. Bu olay Osmanlılarla Akkoyunluların arasının açılmasına neden oldu. Osmanlılar Avrupa ve Anadolu'daki topraklarını genişletirken, Akkoyunlular Devleti'de Doğu Anadolu, Kafkasya, İran ve Irak üzerinde hakimiyet kurmuşlardı. Sınırlarını genişleten iki Türk Devleti arasında büyük bir savaş kaçınılmaz olmuştu. Otlukbeli mevkiinde 11 Ağustos 1473'de yapılan savaşta, devrin en kuvvetli savaş tekniğine ve araçlarına sahip olan Osmanlı ordusu, Uzun Hasan'ın kuvvetli süvarilerden kurulmuş olan ordusunu birkaç saatte dağıttı. Bu savaştan sonra Akkoyunlular bir daha kendilerini toparlayamadılar. Fatih Sultan Mehmed, Akkoyunlu tehlikesini bu şekilde engellemiş oldu. Anadolu'da ve Rumeli'de birçok sefer düzenleyip pek çok zafer kazanmıştı. Buna rağmen güneyde güçlü bir devlet konumunda olan Memlüklerle problemler yaşandığı halde sıcak bir savaştan kaçınmıştı.

Vehbi Tülek

Zenbilli Ali Efendi

Vehbi Tülek

Kanuni’nin Merhameti

Vehbi Tülek

Derya Üzre Cami

Vehbi Tülek

Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa, bir gün zamanın padişahı III. Murad Han'ın huzuruna çıkarak, kendi adına bir cami yaptırmak için müsaade lerini istedi. Fakat şair ruhlu ve aynı zamanda nüktedan olan padişah:

"Sen ki deryaların serdarısın. Muktedir isen camiini derya üzre inşa et! Sana karada bir karış yer yoktur" diye ferman buyurdu.

Kılıç Ali Paşa bu fermanı gayet soğukkanlı karşıladı ve:

"Hünkarımız doğru derler. Bizim evimiz de, mekanımız da deryalar dır. O halde mabedimizin de derya üzre inşası münasibdir" deyip müsaade isteyerek huzurdan çıktı. Fakat deniz üzerine cami nasıl yapıla caktı? Hemen o devrin en büyük mimarı Koca Sinan'ın yanına vardı ve durumu ona anlatarak, bu eseri de kendisinin inşa etmesini istedi ve bunun için de, Tophane açıklarında bu inşaatın yapılabileceğini söyledi.

Mimar Sinan'ın, inşaat yerini görüp beğenmesiyle hemen harekete geçildi. Kılıç Ali Paşa, kadırgalarla Anadolu sahillerinden iri kayaları taşıtarak Tophane açıklarında denizi doldurtmaya başladı. Böylece birkaç gün içinde burada küçük bir ada meydana geldi. Burada sahile kadar da ahşap bir köprü inşa edildi. Sonra da Mimar Sinan inşaata başladı. Eserini tamamlayınca o yüce mimar:

"Deryalar kudursa ve azgın dalgalar kubbenin tepesinden aşsa, yine bu mabed kıyamete kadar kalacaktır" dedi.

Sonraki asırlarda, sahil ile caminin bulunduğu ada arası doldurula rak cami denizden içeride kalmıştır.

Osmanli Devlet Teşkilatini Yeniden Kuran Sadrazam

Vehbi Tülek

Hasan Can’in Tabiri

Vehbi Tülek

85 - Çelebi Sultan Mehmet Ve Karamanoğlu

Vehbi Tülek

21 - Sokollu Mehmet Paşa'nin Şehadeti

Vehbi Tülek

Bir Şehîdin Son Sözleri

Vehbi Tülek

İzmir Valisi Çengeloğlu Tahir Paşa

Vehbi Tülek

Hukukun Şeyhülislamiyim

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kârda Olanlar, Allahı Zikredenlerdir

Abdullah bin Avn hazretleri tâbiinin büyüklerindendir. 151 (m. 768)'de vefât etti. Eshab-ı kiramın bazılarından hadis-i şerif rivâyet etmiştir. Rivâyet ettiği hadis-i şeriflerin bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İlimden Iman Ve Tâat Doğar

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Muhammed bin Ahmed hazretleri İslam âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. 1310 (H.710) senesinde Cezayir'de Tlemsân şehrinde doğdu. Tunus'a tahsile gitti. Orada İbn-i Abdüsselâm'dan tasavvuf, Ebû Zeyd bin Yâkub'dan Kur'ân-ı kerim dersleri aldı. Tasavvuf ilminde Allahü teâlânın zâtı ve sıfatlarına âit mârifet bilgilerinde âdetâ bir derya gibi oldu. Akılları hayrete düşürecek derecede ilimlere sahip bir âlim olarak memleketine döndü. 1370 (H.771) senesinde vefat etti. Buyurdu ki:

Üzülme, Saltanat Sana Nasip Olacaktır

Vehbi Tülek

Mümine Lanet Etmek, Onu Öldürmek Gibidir!

Vehbi Tülek

Şuayb bin Dînâr Ümevî hazretleri hadis hâfızıdır. Humus’ta doğdu. Zührî, İbnü’l-Münkedir, Zeyd bin Eslem gibi âlimlerden ilim tahsil etti. Rivayet ettiği hadislerin sayısı 1700’ü bulmaktadır. 162’de (m. 779) vefat etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:

Yüze Sürülen Gözyaşı!..

Vehbi Tülek

Şerifzâde Ataullah Efendi

Vehbi Tülek

kâdılkudât Ebü'l-behterî

Vehbi Tülek

İhtiyârlık Herkese Nasîb Olmaz

Vehbi Tülek

Siz Ümmetlerin Hayırlısısınız

Vehbi Tülek

İşlerin En Evlâsı Ayıpları Örtmektir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Selâhaddin Uşâki'nin çocuğu olduktan bir süre sonra, hocası ve kayınpederi onu evden çıkararak; "Al hanımını evimden ayrıl! Bundan sonra kendi geçimini temin et." dedi. Selâhaddin Uşâki; "Peki hocam, başüstüne!" diyerek hanımı ve çocuğu ile berâber, hocasının evinden ayrıldı. Eğrikapı'dan, Fâtih Câmii civârında, Âşıkpaşa mevkiinde bulunan, Horhor çeşmesine doğru yürürken bir evin kenarında durakladı. Kış günüydü ve kar yağıyordu. Yolun karşı tarafında bulunan Tâhir Ağa onları görünce evine dâvet etmek için yanlarına birini gönderdi. Tâhir Ağa, Selâhaddin Uşâki'yi, evine götürdü. Ona; "Siz kimlerdensiniz? Kış gününde neden bu hâle düşüp sokak kenarında kimsesiz garibler gibi duruyorsunuz?" diye sordu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Onun Görmediği Yer

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek