Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.451.362

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kadem-i Şerif Ve Sultan Ahmed

Sultan Ahmed Han, Peygamber efendimizin mübârek Kadem-i şerifin izi bulunduğu bir taşı Mısır'da Kayıtbay Türbesinden İstanbul'a getirtmiş ve Eyyûb Câmiine koydurmuştu. Sultanahmed Câmii tamamlanınca da Nakş-ı Kadem oradan alınarak buraya nakledildi. Nakil işinin yapıldığı günün gecesinde Sultan Ahmed şöyle bir rüyâ gördü:Bütün pâdişâhların toplandığı yüce bir divanda Peygamber efendimiz kâdılık yapmaktadır. Kayıtbay Türbesini ziyârete vesile olan "Kadem-i şerif" resmini kendi câmii ne nakleden Sultan Ahmed'den dâvâcıdır. Peygamber efendimiz dâvâcıyı dinledikten sonra, Kadem-i şerifin alındığı yere geri verilmesi istikâmetinde karar verir. Suçlu mevkiinde oturan Ahmed Han, kan ter içerisinde uyanır ve derhal şeyhi Aziz Mahmûd Hüdâyi hazretlerine giderek rüyâsını anlatır. Hüdâyi hazretleri, rüyâyı; "Emânetin derhâl yerine gönderilmesi." şeklinde yorumlar ve Kadem-i şerif Kayıtbay Türbesine iâde edilir.

Vehbi Tülek

1897 Yunan Harbi Ve Dömeke

Vehbi Tülek

Bir Yüz Karasi

Vehbi Tülek

Kariştirinca Soğuyan Hoşaf

Vehbi Tülek

Sultan II. Mahhud devrinde iki defa Şeyhülislamlık makamına gelen Dürrizade Seyyid Abdullah Efendi, İstanbul'un namlı zenginlerindendi. Üsküdar Doğancılar'da inşa ettirdiği Paşa Kapısı diye anılan saray yavrusu muhteşem konakta yaşamaktaydı. Sultan II. Mahmud, bir yaz Ramazan akşamı bu konağa, âdeta bir iftar baskını düzenle di. Yanında nazırları, önde gelen devlet adamları ve maiyetinden oluşan hatırı sayılır bir kalabalık vardı. haber vermeden gerçekleştirdiği ziyaret ve misafirlikle Dürrizade'ye sürpriz yapmak istiyordu. Tabii, o anda konak bir panik havası sardı. Etekleri tutuşarak Efendi Hazret lerine koşan Kethüda, ellerini iki yana açarak "Ne yapacağız şimdi?" diye soruyordu. Ama hiç telaş göstermedi Dürrizade. Hareme ayrılan tablalar misafirlere verilecek, kendi yemeği de Padişaha takdim olunacaktı. Neticede bütün bu olumsuz şartlara rağmen, mükellef bir sofra kuruldu. Nitekim II. Mahmud da kethüdayı çağırarak tebrik etmiş, yemeklerin gerçekten nefis olduğunu söylemişti. Sadece bir istisna ile... O da billur kase içindeki hoşafın ılık olmasıydı. Kethüda bu tenkit üzerine, elleri göbeğinde kavuşturulmuş, başı hafifçe eğilmiş olarak cevap verdi:"Biraz karıştırılınca kendiliğinden soğur Efendimiz." Padişah, işte o zaman işin farkına varacak ve bulabildiği tek kusurun da geçersiz olduğunu görecekti. Çünkü billur zannettiği hoşaf kabı, içi oyularak kase süsü verilmiş bir buz kütlesiydi.

Bir Kaşik Tuz

Vehbi Tülek

71 - HÂce-i SultÂnî AtÂullah Efendi

Vehbi Tülek

Bir Bayram Günü

Vehbi Tülek

Tunus’un Fethi

Vehbi Tülek

Peki Yikilmasin

Vehbi Tülek

Osmanli-hollanda Münasebetleri

Vehbi Tülek

“müfti’s-sekaleyn” Ne Demektir Ve Kimdir?

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebedî Saadetine Vesile Olana Çok Hizmet Et

Ebû Mansûr İsfahani hazretleri hadis ve tasavvuf âlimidir. 338 (m. 950)'de İran'da İsfahan'da doğdu. Taberâni gibi âlimler­den hadis okudu. Ayrıca evliyanın meşhurlarından Ebü'ş-Şeyh hazretlerinin sohbetlerine devam etti ve icazet alarak talebe yetiştirdi. 418 (Ekim 1027) vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Muhammed Dükkî

Vehbi Tülek

Muhammed Dükki hazretleri evliyanın büyüklerindendir. İran'da Dinever'de 240 (m. 854) doğ­du. İlk tahsilini burada yaptıktan sonra Bağ­dad'a gitti. Büyük veli İbnü'l-Cellâ hazretlerine talebe oldu. Cüneyd-i Bağ­dadi ile görüştü. Meşhur âlimlerden kıraat ve hadis okudu. 360 (m. 971)'de Bağdad'da vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Yemek Için Misafiri Fazla Bekletmemeli

Vehbi Tülek

Dünyâlık Için Gazâya Gidene Ecir Yoktur!

Vehbi Tülek

Abdullah el-Mukrî hazretleri Tebe-i tabiînin büyüklerinden olup hadîs ve kırâat âlimlerindendir. 103 (m. 721)’de Basra’da doğdu. Tabiînin büyüklerinden ders aldı. Basra ve Mekke’de yetmiş seneden fazla Kur’ân-ı kerîm okuttu. Birçok âlim ve muhaddis kendisinden hadîs-i şerîf rivâyet etti. Hadîs ve kırâatta “Mekke’nin şeyhi” olarak tanındı. 213 (m. 828) yılında Mekke’de vefât etti. 

Dünya Menfaatleri, Seni Akrabandan Koparmasın

Vehbi Tülek

Fenârizade Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Allah Adamlarının Sohbetiyle Bereketlen!

Vehbi Tülek

Abdullah Cevaliki

Vehbi Tülek

Hasan Vahşavî

Vehbi Tülek

Bedreddîn Zerkeşî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Şikayet

Şikayet

Bir köylü, mübarek bir zatın yanına geldi ve şikayete başladı:"Ne olur bana yardım edin, yoksa çıldıracağım. İki göz bir evde yaşıyoruz. Ben, karım, çocuklarım. Herkesin siniri tepesinde. Birbirimize bağırıp duruyoruz. Ev sanki bir cehenneme döndü. Bize geniş bir ev lazım, ama yapmaya gücümüz yok.""Sana söyleyeceğim şeyi yapacağına söz verir misin?" diye sordu mübarek zat."Yemin ederim, ne söylerseniz yapacağım.""Pekâla. Kaç hayvanın var?""Bir inek, dört keçi ve altı tavuk.""Onların hepsini evinize al. Bir hafta sonra yanıma yine gel."O köylü çok şaşırmıştı, ama itaat edeceğine söz vermişti bir kere. Böylece, hayvanları da ahırdan evin içine aldı. Bir hafta sonra geldiğinde perişan haldeydi. Acı ve kederle inliyordu. "Mahvolmuş durumdayız. Pislik! Koku! Gürültü! Hepimizin aklının kaçırmasına ramak kaldı!""Şimdi git ve hayvanları evden çıkar" dedi mübarek zat. Adam eve kadar hiç durmadan koştu. Ertesi gün o zatın yanına geldiğinde gözleri mutluluktan parlıyordu:"Hayat ne kadar güzel. Biz evde, hayvanlar ahırda. Evimiz, öyle sessiz, öyle temiz ve öyle geniş ki, sanki bir cennet!"

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

At Hirsizi

Padişah Ve At

Kum Ve Kaya

Sarik Ve Sakal

Arafatta Görüşürüz

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Vehbi Tülek