Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.463.948

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Demirbaş Hasan

Kanuni Sultan Süleyman Han'ın Mohaç zaferinden sonra Osmanlı ordusu kışı geçirmek üzere Belgrad'a çekilince Avusturya İmparatoru Fedinand meydanı boş bulmuş ve yüz bin kişilik bir ordu ile Budin'i kuşatmış, fakat burasını almaya muvaffak olamamıştı. Bunun üzerine Osmanlı ordusu baharla birlikte harekete geçerek Ferdinand'a haddini bildirmek üzere Avusturya üzerine ilerlemeye başlamıştı. Budin ile Viyana arasındaki yol üzerinde en önemli kalelerden biri Filek kalesi idi. Burasını zaptetmeden daha ileriye gitmek imkansızdı. Bu kale, o civardaki kalelerin en sarp ve zaptedilmesi en zor olanıydı. Avusturyalılar buraya, "Onun bir kulesine kartallar bile yuva yapamaz, çünkü başları döner" derlerdi.

Vehbi Tülek

Yavuz Ve Muhyiddin Arabi

Vehbi Tülek

Orhan GÂzi Ve AlÂeddîn Esved

Vehbi Tülek

Dilsiz Dili

Vehbi Tülek

Osmanlı sarayında bizebân da denilen sağır-dilsiz görevliler bulunur, bunlar devlet işlerinin görüşülmesi esnasında hizmet eder, evrak getirip götürürlerdi. Sağır-dilsiz oldukları için devlet sırlarının işitilmesi ve yayılması tehlikesi ortadan kalkardı.Bunların anlaşmak için kendilerine mahsus işâretleri ve el hareketleri vardı ki, buna 'Dilsiz dili' denirdi. Bütün saray halkı bu dili öğrenmişti. Pâdişahın huzûrunda konuşmak ayıp sayıldığı için saraylılar bu dille anlaşırlar, hattâ başka zamanlarda bile bu dille birbirlerine hikâyeler anlatırlardı. Dilsiz dili sarayda neredeyse moda olmuştu. Sağır-dilsiz görevliler Tanzimat'ın ilânından sonra kurulan meclislerde ve Heyet-i Vükelâ denilen bakanlar kurulunda da kullanıldı. Devlet adamları bunlarla anlaşabilmek için dillerini öğrenmek zorundaydılar. Bunlar son derece hassas ve zeki kimselerdi. Hâfızaları çok güçlüydü. Şâhit oldukları tarihi olayları en ince teferruâtına kadar anlatırlar, tarihi şahsiyetleri kendilerine mahsus hareketleriyle karikatürize edebilirlerdi. Sözgelişi, sağ ellerini parmakları açık tuğ gibi başlarına götürdüklerinde pâdişahı, ellerini yumup baş parmağı 'birinci' der gibi dimdik yukarı kaldırdıklarında da sadrâzamı kasdettikleri anlaşılırdı. Günümüzde de bâzı toplantılarda sağır-dilsiz görevliler hizmet etmektedir.

Avrupa'daki Osmanli Korkusu

Vehbi Tülek

Kanunî Sultan Süleyman’in BÂlî Beye Mektubu

Vehbi Tülek

Eğer Padişah Biz İsek...

Vehbi Tülek

Ferid Paşa Ve Haci Abdullah Efendi

Vehbi Tülek

Önce İmtihana Girin

Vehbi Tülek

Türklerde Namus

Vehbi Tülek

Hazin Göç

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kaza Ve Kader Konusunda Çok Kimseler Yanılmıştır!

Abdullah Haddâdî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1634 (H. 1044) senesinde Yemen'in Terîm şehrinde doğdu. Zamânının büyük âlimleriyle görüşüp derslerini dinledi. 1720 (H. 1132) senesinde aynı yerde vefât etti. “İthâf-üs-Sâil bi Ecvibet-il-Mesâil” isimli eserinde şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Tâhir-i Bedahşî

Vehbi Tülek

Tâhir-i Bedahşi, İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin talebelerinin önde gelenlerindendir. Önce subay idi. Resûlullah efendimizin rüyâda verdiği emirle, askerliği bırakarak tasavvuf yoluna girdi. Doğum ve vefât tarihleri belli değildir. On yedinci asrın sonlarında vefât etti. İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin Tâhir-i Bedahşi'ye yazdığı mektuplardan ikisi:

Mecusilerin Ateşinin Söndüğü Gece

Vehbi Tülek

İbrâhim Metbûlî Hazretleri

Vehbi Tülek

Ibrâhim el-Metbûli, Kudüs evliyasındandır. Doğum târihi bilinmemektedir. 1473 (H.877) senesinde Kudüs'te vefât etti. Kerametleri meşhur olmuştur. Resûlullah efendimizi rüyâsında çok görürdü. Rüyâlarını annesine anlatırdı. O da; "Er o kimsedir ki, Resûlullah efendimiz ile uyanık iken görüşür" derdi... Bir zaman sonra, Resûlullah efendimizi uyanık bir halde iken görüp konuştuğunu haber verdi. Annesi; "İşte evlâdım, şimdi sen 'er'lik mertebesine kavuştun" dedi.

Eshâbım, Sizin En Hayırlınızdır

Vehbi Tülek

Nebilerle, Sıddîklarla Beraber Olanlar

Vehbi Tülek

O, Kusurlarımı Söylüyor Diğerleri Ise Beni Övüyor

Vehbi Tülek

O’na Benzer Hiçbir Şey Yoktur

Vehbi Tülek

Kerâmeti Inkâr Edene Hayret Ediyorum

Vehbi Tülek

Mushafları, Yedi Kırâat Üzere Okumak Caizdir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Sünnet Akçesi

Sünnet Akçesi

Sultan Abdülmecid zamanında adamcağızın birisinin büyük miktarda borcu varmış. Elini neye atsa ters gidiyor. Zeyrek civarında, evine yakın bir dergaha gitmiş. Namazdan sonra Şeyh efendi, bu yabancıyı yanına çağırmış ve halini sormuş. O da:

"Efendi hazretleri, gırtlağa kadar borç içindeyim, neye elimi atsam kuruyor. Ne olur himmet!" demiş. Şeyh efendi:

"Evladım, sabah namazını 40 gün Yenicami'de kıl. Camiye gidip gelirken de 1000 adet istiğfar oku. Göreceksin, kırkıncı gün ne sıkıntın kalacak ne bir şey..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Allah Nasil Misafir Edilir?

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Latif Bir Şikayet

Sünnet Akçesi

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek