Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.469.141

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Herkes, Ehl-i Sünnet Îtikatını Öğrenmelidir

Hüseyn Fethî Şîrâzî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 814 (m. 1411) senesinde İran’da Şîrâz’da doğdu. Mekke, Medine ve Kâhire’ye giderek büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve icazet alarak talebe yetiştirdi. 895 (m. 1489) senesinde vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

İsterseniz Geri Dönebilirsiniz

Sultan İkinci Bâyezid Hanın pâdişâhlığı sırasında İstanbul'da büyük bir zelzele olmuş, yüzlerce kişi ölmüş, vebâ salgını baş göstermişti. Çelebi Halife'nin büyüklüğünü kabûl eden Sultan İkinci Bâyezid Han onu sık sık ziyâret ederek, duâsını almaya çalışırdı. Ona ve talebelerine iltifât ve ihsânlarda bulunurdu. Hattâ ilim ve fazileti ile duâsının kabûl olduğuna inandığı Çelebi Halife'yi kırk talebesi ile birlikte Medine-i münevvereye gönderdi. İstanbul'a isâbet eden, yüzlerce kişinin ölümüne sebeb olan vebâ musibetinin kalkması için, Peygamber efendimizin kabrini ziyâret edip duâ ile şefâat dilemelerini istedi. Çelebi Halife talebeleriyle birlikte hac ibâdetini yerine getirmek ve Peygamber efendimizin kabr-i şerifini ziyâret etmek üzere İstanbul'dan ayrıldılar. Onların yola çıkmasından hemen sonra İstanbul'daki vebâ salgını son buldu.Vebâ salgınının Allahü teâlânın izniyle âniden durması başta pâdişâh olmak üzere bütün devlet adamlarında ve halkta büyük sevince yol açtı. Sultan İkinci Bâyezid Han, Çelebi Halife'ye haber gönderip; "Gitmenize lüzûm kalmamıştır. İsterseniz geri dönebilirsiniz." dedi. Fakat gönlü mukaddes topraklara ulaşmak aşkıyla dolu olan Çelebi Halife; "Mâdem ki bu hayırlı yolculuğa niyet ettik. Hac vazifemizi ifâ ile, iki cihânın efendisini ziyâret edip, Devlet-i Aliyye-i Osmâniye'nin selâmeti için duâ ve niyazda bulunalım. Allahü teâlânın sultanımıza hayırlı uzun ömürler ihsân etmesi için yalvaralım." dedi. Sultandan müsâde alarak yoluna devâm etti.

Vehbi Tülek

63 - Sultan Vi. Murad Ve Polonya Elçisi

Vehbi Tülek

Çomar Bölükbaşi

Vehbi Tülek

İlk Standart Kanunu

Vehbi Tülek

Sultan II. Bayezid Hân zamanında, 1502 yılında yürürlüğe giren Kanunnâme-i İhtisâb-ı Bursa (Bursa Belediyesi Kanunu), dünyanın ilk standart kanunudur. Bu kanun o günün ilk, bugünün hâlâ eskimemiş kanunudur. Bu fermanda; hayvan ürünleri, türlü sebze-meyve, tuz, ekmek, sanayi ürünleri, tekstil ürünleri, tarım-tahıl ürünleri, orman ürünleri, deri ürünlerinin satışları, konulacak fiyatlar ve kaliteleri bir standarda bağlanmıştır. Bu standartlardan bazılar şunlardır :Çörekler: Ekmek ağırlığının yarısı olup ak undan olacak ve unun bir kilesine bir okka (400 dirhem) yağ konulacak.Meyveler: Kaplı (yeşil kabuklu) fındığın kaplı olarak bir okkası, bir akçeye olacak. Kapsızın 200 dirhemi, bir akçeye olacak ve mevsimi geçtikten sonra 125 dirhemi, bir akçeye olacaktır. Sebzeler: Aş kabağına (taze kabak) 3 gün narh olmayacak. Üç günden sonra üç okka, bir akçeye olacak. Haftasında 4 okka, ikinci haftasında 5 okka, üçüncü haftasında 6 okka, dördüncü haftada 8 okka bir akçeye olacak.Kuyumcular: Kullanılan gümüş 80 ayardan düşük olmayacak. Altının miskali de 60 akçelikten aşağı olmayacak.

Orhan Gazi Devri Ve Ilk Donanma Faaliyetleri

Vehbi Tülek

Söndürülen Fitne Ateşi

Vehbi Tülek

35 - Bu Mukaddes Vatan İçin Ölebiliriz

Vehbi Tülek

Ümid Bekler

Vehbi Tülek

Dörtyüz Kese Altin

Vehbi Tülek

İlk Uçan Türk, HezÂrfen Ahmed Çelebi

Vehbi Tülek

Millî Şehid KemÂl Bey

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bi'r-i Mâûne Şehitleri

Arabistan'ın Necd Bölgesinin Reisi Ebu Bera, Resulullah efendimize gelerek, Necd'de İslâm'ın tanıtılması için, öğretmen istedi. Sevgili Peygamberimiz; "Göndereceğim kimseler hakkında, Necd halkından emin değilim!" buyurdular.
Ebu Bera'nın "Onlara kimse zarar veremez" sözü üzerine, Âlemlerin efendisi, bu kesin taahhüdü kabul buyurup, Eshâb-ı Soffa'dan yetmiş kişilik bir hey'et hazırladı ve Münzir bin Amr hazretlerinin kumandasında yola çıkardı... (Medineli Ensârın fakir olanları ile Muhâcirlerin fakirleri, "Mescid-i nebi" yanındaki "Soffa" denilen büyük çardak altında yaşarlar, ilm öğrenmek ve öğretmekle uğraşırlar, ömürlerinin çoğu Resûlullah ile birlikte cihâd etmekle geçerdi. Bunlara "Eshâb-ı Soffa" denirdi.)

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İçi Dışı Bir Olan Kul Gerçek Kuldur

Vehbi Tülek

Mutarrif bin Abdullah hazretleri Tabiînden hadîs ve fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. Babasından, hazret-i Osman, Ali, Ubey bin Ka’b, Ebû Zerr, İmrân bin Hüseyin, Ümmül müminin Âişe, Abdullah bin Mugaffel ve Muâviye (radıyallahü anhüm) ve Eshâb-ı kirâmdan birçok zâttan hadîs-i şerîf rivâyet etti. 713 (H.95) yılında Basra’da vefât etti.

Cehenneme Girmeyecek Olan Müminler

Vehbi Tülek

Allah Korkusu Olanın Dilinden Lüzumsuz Bir Kelime Çıkmaz!

Vehbi Tülek

Hasen bin Ahmed el-Kâtib hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Mısır’da doğdu. Ebû Ali Rodbarî, Ebû Bekr-i Mısrî ve başka zâtlarla sohbet etti. Ebû Ali Müştevlî’nin hocasıdır. Kerâmetler sahibi bir zât idi. Ne zaman bir müşkülü olursa, rüyâda Peygamber efendimizi görüp, müşkülünü arz eder, O da (sallallahü aleyhi ve sellem), müşkülünü hallederdi. 340 (m. 951)’de Mısır’da vefât etti.

Cihadla Geçen Bir Ömür Şem'un Aleyhisselam

Vehbi Tülek

Sen Ölümden Değil Kendinden Kork!

Vehbi Tülek

Ebû İshâk-ı Sa’lebî

Vehbi Tülek

Ebu Avâne İsferâyinî

Vehbi Tülek

Allah Rızâsı Için Olmayan Her Şey Mânâsızdır!

Vehbi Tülek

Fıkıh Ilmiyle Meşgul Olanın Şerefi Artar

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Pişman Oldular!

Üç Kandil

Fani Dünya

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

O Kullarına Çok Merhametlidir

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Bizi Hatirlayin!

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek