Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.417.479

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kardeşim Ağır Hasta Ya Resûlallah!

Abdülazîz Dehlevî hazretleri, Hindistan evliyâsının büyüklerinden Şah Veliyyullah Dehlevî hazretlerinin oğludur. 1746 (H.1159) senesinde Dehli'de doğdu. Küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. On bir yaşında iken babasının vazîfelendirdiği hocalardan okudu. Meşhur altı hadîs kitabı Kütübü Sitte gibi kıymetli eserleri babasından dinledi. Hadîs-i şerîf ilminde diploma aldı. Hindistan'da İngiliz yönetimine karşı hürriyet meşalesini yakarak "Sirâc-ül-Hind" lakabıyla tanındı. 1824 (H.1239) senesinde Delhi'de vefât etti. Elli kadar eser yazdı. Tefsîr-i Azîzî isimli eserinde Bekara sûresinin fazîletlerini bildirirken diyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Dilsiz Dili

Osmanlı sarayında bizebân da denilen sağır-dilsiz görevliler bulunur, bunlar devlet işlerinin görüşülmesi esnasında hizmet eder, evrak getirip götürürlerdi. Sağır-dilsiz oldukları için devlet sırlarının işitilmesi ve yayılması tehlikesi ortadan kalkardı.Bunların anlaşmak için kendilerine mahsus işâretleri ve el hareketleri vardı ki, buna 'Dilsiz dili' denirdi. Bütün saray halkı bu dili öğrenmişti. Pâdişahın huzûrunda konuşmak ayıp sayıldığı için saraylılar bu dille anlaşırlar, hattâ başka zamanlarda bile bu dille birbirlerine hikâyeler anlatırlardı. Dilsiz dili sarayda neredeyse moda olmuştu. Sağır-dilsiz görevliler Tanzimat'ın ilânından sonra kurulan meclislerde ve Heyet-i Vükelâ denilen bakanlar kurulunda da kullanıldı. Devlet adamları bunlarla anlaşabilmek için dillerini öğrenmek zorundaydılar. Bunlar son derece hassas ve zeki kimselerdi. Hâfızaları çok güçlüydü. Şâhit oldukları tarihi olayları en ince teferruâtına kadar anlatırlar, tarihi şahsiyetleri kendilerine mahsus hareketleriyle karikatürize edebilirlerdi. Sözgelişi, sağ ellerini parmakları açık tuğ gibi başlarına götürdüklerinde pâdişahı, ellerini yumup baş parmağı 'birinci' der gibi dimdik yukarı kaldırdıklarında da sadrâzamı kasdettikleri anlaşılırdı. Günümüzde de bâzı toplantılarda sağır-dilsiz görevliler hizmet etmektedir.

Vehbi Tülek

Ahmed İbni KemÂl Hazretlerinin Nasihatleri

Vehbi Tülek

İstanbul'un Fethi Ve İnsan Haklari

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Han’in Şehzadeliği

Vehbi Tülek

Trabzon'da başlayan devlet idâreciliğinde, pehlivan yapılı vücûdu, devrin silâhlarını kullanmadaki mahâreti, Müslümanlara hayranlık ve rahatlık, düşmanlara korku ve dehşet verdi. İdâreciliğini Trabzon dışına da taşırarak, Osmanlı Devleti aleyhine propaganda yapan âsileri tâkip ettirdi. Trabzonluları rahat bırakmayan Gürcüler üzerine üç sefer yaptı. 1508 Kütayis Seferinde Kars, Erzurum, Artvin illeriyle on beş mahalli fethederek Osmanlı toprak larına kattı. Buralarda yaşayan Gürcülerin hepsi Müslüman oldu. Diğer taraftan Şah İsmâil in Doğu Anadolu'da artan ve Akdeniz sâhilleriyle İç Anadolu içlerine ve Rumeli'ye kadar varan propagandasına karşı, gâyet şiddetli tedbirler aldı. Şah İsmâil'in gâyesi ve propagandasının neticesini iyi tespit ettiğinden, daha köklü tedbirler alınması gerektiğini teşhis etti. Vâlilik selâhiyetiyle bütün ülkede, Şâh İsmail'in faaliyetlerinin önüne geçilemeyeceğini bildiğinden, şehzâdeler meselesinden faydalanarak, Osmanlı tahtına namzed oldu. Babası İkinci Bâyezid Han hayatta olmasına rağmen, Şehzâde Ahmed ve Korkud Osmanlı Sultanı olmak için faaliyetlerde bulunduğundan, Şehzâde Selim de harekete geçti. Uzun mücâdelelerden sonra, 24 Nisan 1512 târihinde, Osmanlı Sultanı olup, babası İkinci Bâyezid Hanı yılda iki milyon akçe tahsisatla Dimetoka'ya, büyük hürmet göstererek maiyetiyle berâber yolcu etti. Babası 26 Mayıs 1512 târihinde yolda vefât edince, cenâzesini İstanbul'a getirtti. Bâyezid Câmii yanına türbe yaptırıp, buraya defnettirdi.

Osman Gazi Ve Kumral Ebdal

Vehbi Tülek

Ümid Bekler

Vehbi Tülek

Akka’da Durdurulmasaydim Bütün Doğu’yu Ele Geçirebilirdim

Vehbi Tülek

Pişmemişler Celveti Olamazlar

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Han’in Şehzadeliği

Vehbi Tülek

Nedendir Bu?

Vehbi Tülek

Zağanos Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ahmed Şemseddîn Efendi

Ahmed Şemseddin Efendi rahmetullahi aleyh, Yıldırım Bâyezid Hân zamanında yetişmiş Osmanlı âlimlerindendir. 854 (m. 1450)'de Bursa'da vefât etmiştir. Sohbetlerinde şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Buharalı Müderris Osman Efendi

Vehbi Tülek

Seyyah olarak gelen Buharalı Osman Efendi, tabii konumu ve insanlarının cana yakınlığı dışında güler yüz ve tatlı dilli olmalarına hayran kalıp Elbistan'a yerleşir... Osman Efendi âlimdir, velidir. Kısa zamanda kendisini sevdirir. Müderrislik (Medrese hocalığı) vazifesine getirilir. Elbistan ve havalisi çocuklarının zeki olduğu bilinmektedir. Kısa zamanda çok talebe yetiştirir. Bu yaşı küçük, ilmi büyük talebelerin ünü Padişah Dördüncü Mehmed Han'ın kulağına kadar gider...

Ruhlar, Beş Kısma Ayrılır

Vehbi Tülek

Cennete Ilk Girecek Olanlar

Vehbi Tülek

Velid bin Şüca hazretleri hadis âlimlerinin meşhûrlarındandır. 243 (m. 857)'de Bağdâd'da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Nerede Takdîr Edilmişse Orada Ölürsün

Vehbi Tülek

Mushaf-ı Şerîfe Bakarak Okumak

Vehbi Tülek

Davâlılara Nasîhat Eden Mısır Kadısı

Vehbi Tülek

ser Veririz Ama Sır Vermeyiz!..

Vehbi Tülek

İlimsiz Zühd, Kirişsiz Yaya Benzer

Vehbi Tülek

Önce, En Mühim Olanları Öğrenmeli

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Keramete İnanmayan Âlim

Keramete İnanmayan Âlim

Kanuni Sultan Süleyman devrinde İstanbul'da Arabzade adıyla meşhur bir âlim vardı. büyük camilerde verdiği vaazlara bütün İstanbul halkı büyük rağbet gösterirdi. Arabzade, devrinin bütün ilimlerine vakıf olduğu halde, tasavvufa ve keramete inanmaz dı. Kanuni'nin başveziri Rüstem Paşa, keramete inanmayan bu Arabzade'yi Mısır Başmüderris liğine tayin ettirmek istedi. Diğer taraftan İstanbul uleması Padişaha müracaat ederek, Arabzade'nin itikadının bozuk olduğunu, Akaid kitaplarında "Evliyanın kerameti haktır" dediği halde buna inanmadığını, "Ben ömrümde büyük günah işlemedim. İyilerin keramet göstermesi icabetseydi, benim keramet göstermem lazımdı." İddiasında bulunduğunu hatırlattılar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Değişen Sizin Kalbiniz

Sünnet Akçesi

Örümcek Ağı

Fani Dünya

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek