Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.449.327

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

29 - Bir Ecdad Yadigarini Terkederken

Ege denizinde Çeşme'nin karşısında bulunan Sakız adası, 1566'da Piyale Paşa tarafın dan fetholunmuştu. 1683 II. Viyana bozgunu bizim için tam bir felaket oldu. Orta Avrupa'da binlerce şehidin kanları pahasına alınan kaleler ve şehirler, birbiri arkasına elimizden çıkıyor du. Belgrad bile düşman eline geçmişti. Acaba bu bozgun daha ne kadar sürecekti? Denizlere de yayılacak mıydı? Barbarosların, Turgut Reislerin, Piyalelerin karşısında kaçacak delik arayan Venedikliler, şimdi Anadolu sahillerine baskınlar yapıyor, kasaba ve köyleri talan ediyorlardı.

Vehbi Tülek

Occhiali (kiliç Ali Paşa)

Vehbi Tülek

Kanije Kalesinin Fethi Ve Muslihuddin Efendi’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Yildirim Bayezid Ve İhtiyar Kadin

Vehbi Tülek

Sultan Yıldırım Bâyezid Han, Niğbolu zaferinden sonra kazanılan ganimetler ile müslümanların ibâdet etmeleri için, Bursa'nın güzide bir yerinde câmi yaptırmak istedi. Bu durumdan vezirini de haberdar etti. Bugünkü Ulu Câminin yeri uygun görüldü ve arsa sâhip leri ne mülklerinin bedelleri verildi. Herkes gönül rızâsıyla arsalarını verdiler. Fakat câminin inşâ edileceği yerde bir ihtiyar kadıncağızın evi vardı. Bu hanım; "Ben evimi satmam." diye inâd etti. Ona; "Bize bu ev mutlaka lâzım." denildi ise de, hiçbir kimsenin, sözünü dinlemedi. Sultan Yıldırım Bâyezid Han da o kadının yanına gidip, durumu anlattı. Fakat, kadını fikrinden döndüremedi. Sonra Sultan, divânı toplayarak bu husûsu görüştü.

Hediye Baston

Vehbi Tülek

Doğum

Vehbi Tülek

Küçük Kiyamet

Vehbi Tülek

Bağdad Gibi Yüz Kaleye Değerdin

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Bihrûze Hatun

Vehbi Tülek

İnanilmaz Arttirma

Vehbi Tülek

Fatih’in Akincisi Malkoçoğlu BÂlî Bey Bey

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kemâleddîn Demîrî

Kemâleddin Demiri hazretleri Mısır'da yaşamış olan hadis ve fıkıh âlimlerindendir. 742 (m. 1341)'de Demire adlı köyde doğdu. Bahâeddin Sübki'nin derslerinde yetişti. Daha sonra Mısır'ın büyük âlimlerinden ders alarak tefsir, hadis, fıkıh ve fıkıh usulünde mütehassıs ol­du, fetva ve tedris icazeti aldı. 808 (m. 1405) tarihinde Kahire'de vefat et­ti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Şerefli Ve Asîl Kimse Sözünde Durur!

Vehbi Tülek

Ahnef bin Kays hazretleri Tabiînin büyüklerindendir. Basra’da doğdu. Meşhûr olana göre 67 (m. 686) târihinde, Kûfe’de vefât etti. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında yaşadığı hâlde Sahâbîden olamadı.Bu mübarek zat buyurdu ki: 

Peygamberlerin Hepsine Inanmalıdır

Vehbi Tülek

Dünya Haraptır Şerbetleri Seraptır

Vehbi Tülek

Yahyâ Îdili hazretleri Kuzey Afrika'da yetişen evliyânın büyüklerindendir. Hicri dokuzuncu asırda yaşadığı bilinmektedir. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Âşık Paşa Ali Bin Muhlis

Vehbi Tülek

Şeytan Akıllı Müminin Yanında Duramaz

Vehbi Tülek

Dünyanın Geçici Süsüne Aldanma!

Vehbi Tülek

Pîr Şükrullah Halvetî

Vehbi Tülek

Bedreddin Mahmud Aynî

Vehbi Tülek

Estergon Muhafızı Kara Ali Bey

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Değişen Sizin Kalbiniz

Değişen Sizin Kalbiniz

Bir padişah, bir iki vezirini ve diğer erkandan birkaçını yanına alarak payitahta (başkente) yakın yerleşim merkezlerinde bir gezintiye çıkmıştı. Payitahttan ayrılıp bir kaç saatlik bir yol katettikten sonra yolları üzerindeki bir nar bahçesinin kıyısında dinlenme molası verdiler Olgunlaşmış, tam kıvamını bulmuş olan narlar insanın iştahını kabartıyordu Padişah bahçe içinde çalışmakta olan yaşlı bir adamı yanına çağırdı sordu: - Bu güzel nar bahçesi kimin? - Bu nar bahçesi benimdir efendim, babamdan miras kaldı - Oğlun, uşağın var mı? - Allah bize oğul uşak vermedi efendim, bir karı kocadan ibaret iki kişilik bir aileyiz - Peki ben de bu ülkenin hükümdarıyım, şuradan bir nar şerbeti sıksan da içsek

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Abdullah Bin MübÂrek

Sakin Kalyona Binme

Cünnetü'l-esmâ

9 Evi Dolaşan Kelle

Korkma!

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek